sürekli arıza veren, bazılarının motor muhafaza kapağı havalanan ve insanları çileden çıkaran şeytan icadı...
metrobüs
tek şertili bölünmüş yolda nasıl bu kadar çok kaza yapabildiklerini anlayamadıklarımızdır.
(bkz: dümdüz yol a.q ak git)
(bkz: dümdüz yol a.q ak git)
normal trafiğin aksine araçların soldan gittiği sistemdir, sonradan anlaşılmıştırki , duraklar inşa edilirken otobuslerin sol tarafta kapısının olmadığı düşünülmemiştir. [ybkz]swh[/ybkz]
rampa çıkamayan toplu taşıma aracı. milletin kaba etindeki en büyük kazıktır ayrıca.
okunası bir yazı ve metrobüs!
kim ne derse desin, iyi düşünüldü. beni bilirsiniz ki akp, pardon, şimdi erdoğan alınır böyle yazdığım için, ak partiyi ideolojik olarak pek sevmem. doğdum doğalı, oldum olalı, her zaman muhalefet olsa da, atatürkün partisi olduğu için chpliyimdir. ama bu taraflı olduğum anlamına gelmez. ülke menfaatleri için çalışanların hakkını her zaman teslim etmişimdir.
metrobüs. istanbul için muhteşem bir ihtiyaçtır. hani kuş uçmaz kervan geçmez yerlere nasıl gideriz diye oluşan düşünceleri ortadan kaldırdığı gibi, klimalıdır. bunun dışında bir yerden bir yere gitmek için iyi bir basamaktır. onu da geçtim ben eskiden pahalı olduğu için deniz otobüsüne binemezken (öğrencisin bir yerde) kadıköye gidene kadar neler çektiğimi çok net hatırlıyorum. hani bildiğiniz aktarmalı sauna. süper bir zayıflama yöntemi. hele bir de dönüşünde iş saatine denk gelirseniz, otobüse binerken kapıda ayva ikram edilirdi.
ama bu metrobüs denen şey süper. Özellikle, trafiğin kilit olduğu zamanlarda, yanınızdaki araçlar size gıcık gıcık bakarken, siz gideceğiniz yere tereyağı gibi kayıyorsunuz ya, işte oraya bitiyorum. hızlı da.
amaa; iki tane yanlış yapıldı metrobüs kullananlara;
birincisi servet babanın da dediği gibi. (benim için çok önemli insanlardan biridir)
ilki; ben eskiden mecidiyeköye giderken, tek akbil basar, 70 kuruşa giderdim. şimdi ise mecidiyeköye gidebilmek için önce cevizlibağ arabasına binerken 85 kuruş basıyorum, sonra da çaktırmadan bir aktarma bedeli daha ödüyorum metrobüse binmeden önce. bu ne demek oluyor? kısaca açıklayayım;
70 kuruşa mecidiyeköye giderken, artık 1.06 tlye gidiyorum. yani, %50 zam. ana hatlarda buna gerek yoktu diye düşünenlerdenim. metrobüs bakırköyün merkezine kadar gelse, o zaman iş değişir ama, gelmiyor. gelmediği için de kısaca ben ekstradan para ödüyorum.
bundan da kısaca şu sonucu çıkarıyorum. dünyanın her yerinde toplu taşıma halk için yapılırken, burada toplu taşıma kesinlikle maddi çıkarlar göz önünde bulundurularak yapıyor.
mesela; bir yarımada içinde, iki adet yarımada da yaşıyoruz bizler. ilk yarımada türkiye, ikinci ve üçünü yarımada ise, istanbulun hem anadolu hem de avrupa yakaları. ama deniz ulaşımı ne ölçüde? neredeyse sıfır. ben bakırköyden ya da avcılardan, ya da yeşilköyden kabataşa geçebilmek için illa ki kara yoluna çıkmak zorundayım. ne olur yani bir vapur ya da denizotobüsü konulsa?
ama olmaz. az yolcu taşır belki. zarar eder sevgili ido.
ya her şeyi geçtim. ben sağlam beşiktaşlıyımdır, bilen bilir. bakırköyden her maça gittiğimde, en az 20 -25 kişi ile gidiyorum. sadece ben. sizce bakırköy ve çevresinden her maça 2-3 bin civarında taraftar geliyor mudur? geliyordur. peki bu taraftarlar otobüs ya da dolmuş ya da tramvayla gelmekten illallah etmiş midir? etmiştir. oraya saat başı deniz otobüsü koysan, dolar. taşar. para da kazanırsın, ama yok, bizim belediyemiz için -para kazanamama ihtimali- bile, denemek için büyük engel teşkil edebilir.
maç çıkışlarında millet deli dana gibi bakırköy diye seslenenlerin arabasına atlıyor. halbuki çıkış saatlerinde 2 deniz otobüsü koysanız, hem keyifle yolculuk ederiz, hem para kazanırsınız, hem bizler mutlu oluruz, hem sizler. ama diyorum ya, üçün beşin hesabı, denemekten bile alı koyuyor insanları.
maddiyat hizmetin önüne geçiyor kısacası.
aldığınız metrobüslere gelince, milyon dolarlık aletler, benim bisikletle çıktığım rampaları çıkamıyor ya çok gülüyorum. hem gülüyorum hem de acıyorum. inanın, kendime bile acıyorum. senin benim verdiğim vergilerle alınan metrobüsler, konserve niyetiyle saklanıyor.
acaba belediye çok para verdiği için kıyamıyor mu? ben öyleydim çocukken, bir kitap aldığımda uzun süre okuyamazdım yeni olduğu için. neyse.
konuya dönersek, keselerini çok güzel doldurdular sevgili milletim. hem de açık açık. senin cebinden aldılar, kendi ceplerine koydular. benim cebimden aldıklarını borsaya yatırdılar. seninkiyle rakı içtiler. kardeşininkiyle yeni ihaleleri yakınlarına ihale ettiler.
metrobüsü neden 3 elden aldığımızı da anlamadım. bu işi yapan firmayla anlaşma yapmak varken, sen kalkıyorsun 20 günlük bir türk firmasından alıyorsun. hem de yurt dışından aldığın fiyatın 3 katına.
ben -şehitler ölmez mi nah ölmez- dediğimde çok ufakta olsa bir kesim beni hainlikle suçlamıştı. o çocuklar takır takır gidiyor orada. ben o yazıyı yazalı kaç zaman oldu biliyor musunuz? neredeyse 1 yıl. 1 yılda 150ye yakın şehit daha verildi. ne değişti?
o sebepten ötürü ben yazarım, siz okursunuz. her şey -değişmez.-
sessiz günler birbirini kovalar. maaşlar erirken, zamlara ses çıkarılmaz.
üniversite öğrencileri bile ses etmez olur artık.
stefo da bu yazıyla -isyana teşvikle- suçlanır.
bu devran böyle gelmiş böyle gider.
bizler için söylenecek tek söz vardır bildiğim;
sahipsiz eşeğe semer vuran çok olur.
metrobüs kazığını ben gırtlağımda hissediyorum artık. nereden girdiğiniyse hiç karıştırmıyorum.
anlayana.
kim ne derse desin, iyi düşünüldü. beni bilirsiniz ki akp, pardon, şimdi erdoğan alınır böyle yazdığım için, ak partiyi ideolojik olarak pek sevmem. doğdum doğalı, oldum olalı, her zaman muhalefet olsa da, atatürkün partisi olduğu için chpliyimdir. ama bu taraflı olduğum anlamına gelmez. ülke menfaatleri için çalışanların hakkını her zaman teslim etmişimdir.
metrobüs. istanbul için muhteşem bir ihtiyaçtır. hani kuş uçmaz kervan geçmez yerlere nasıl gideriz diye oluşan düşünceleri ortadan kaldırdığı gibi, klimalıdır. bunun dışında bir yerden bir yere gitmek için iyi bir basamaktır. onu da geçtim ben eskiden pahalı olduğu için deniz otobüsüne binemezken (öğrencisin bir yerde) kadıköye gidene kadar neler çektiğimi çok net hatırlıyorum. hani bildiğiniz aktarmalı sauna. süper bir zayıflama yöntemi. hele bir de dönüşünde iş saatine denk gelirseniz, otobüse binerken kapıda ayva ikram edilirdi.
ama bu metrobüs denen şey süper. Özellikle, trafiğin kilit olduğu zamanlarda, yanınızdaki araçlar size gıcık gıcık bakarken, siz gideceğiniz yere tereyağı gibi kayıyorsunuz ya, işte oraya bitiyorum. hızlı da.
amaa; iki tane yanlış yapıldı metrobüs kullananlara;
birincisi servet babanın da dediği gibi. (benim için çok önemli insanlardan biridir)
ilki; ben eskiden mecidiyeköye giderken, tek akbil basar, 70 kuruşa giderdim. şimdi ise mecidiyeköye gidebilmek için önce cevizlibağ arabasına binerken 85 kuruş basıyorum, sonra da çaktırmadan bir aktarma bedeli daha ödüyorum metrobüse binmeden önce. bu ne demek oluyor? kısaca açıklayayım;
70 kuruşa mecidiyeköye giderken, artık 1.06 tlye gidiyorum. yani, %50 zam. ana hatlarda buna gerek yoktu diye düşünenlerdenim. metrobüs bakırköyün merkezine kadar gelse, o zaman iş değişir ama, gelmiyor. gelmediği için de kısaca ben ekstradan para ödüyorum.
bundan da kısaca şu sonucu çıkarıyorum. dünyanın her yerinde toplu taşıma halk için yapılırken, burada toplu taşıma kesinlikle maddi çıkarlar göz önünde bulundurularak yapıyor.
mesela; bir yarımada içinde, iki adet yarımada da yaşıyoruz bizler. ilk yarımada türkiye, ikinci ve üçünü yarımada ise, istanbulun hem anadolu hem de avrupa yakaları. ama deniz ulaşımı ne ölçüde? neredeyse sıfır. ben bakırköyden ya da avcılardan, ya da yeşilköyden kabataşa geçebilmek için illa ki kara yoluna çıkmak zorundayım. ne olur yani bir vapur ya da denizotobüsü konulsa?
ama olmaz. az yolcu taşır belki. zarar eder sevgili ido.
ya her şeyi geçtim. ben sağlam beşiktaşlıyımdır, bilen bilir. bakırköyden her maça gittiğimde, en az 20 -25 kişi ile gidiyorum. sadece ben. sizce bakırköy ve çevresinden her maça 2-3 bin civarında taraftar geliyor mudur? geliyordur. peki bu taraftarlar otobüs ya da dolmuş ya da tramvayla gelmekten illallah etmiş midir? etmiştir. oraya saat başı deniz otobüsü koysan, dolar. taşar. para da kazanırsın, ama yok, bizim belediyemiz için -para kazanamama ihtimali- bile, denemek için büyük engel teşkil edebilir.
maç çıkışlarında millet deli dana gibi bakırköy diye seslenenlerin arabasına atlıyor. halbuki çıkış saatlerinde 2 deniz otobüsü koysanız, hem keyifle yolculuk ederiz, hem para kazanırsınız, hem bizler mutlu oluruz, hem sizler. ama diyorum ya, üçün beşin hesabı, denemekten bile alı koyuyor insanları.
maddiyat hizmetin önüne geçiyor kısacası.
aldığınız metrobüslere gelince, milyon dolarlık aletler, benim bisikletle çıktığım rampaları çıkamıyor ya çok gülüyorum. hem gülüyorum hem de acıyorum. inanın, kendime bile acıyorum. senin benim verdiğim vergilerle alınan metrobüsler, konserve niyetiyle saklanıyor.
acaba belediye çok para verdiği için kıyamıyor mu? ben öyleydim çocukken, bir kitap aldığımda uzun süre okuyamazdım yeni olduğu için. neyse.
konuya dönersek, keselerini çok güzel doldurdular sevgili milletim. hem de açık açık. senin cebinden aldılar, kendi ceplerine koydular. benim cebimden aldıklarını borsaya yatırdılar. seninkiyle rakı içtiler. kardeşininkiyle yeni ihaleleri yakınlarına ihale ettiler.
metrobüsü neden 3 elden aldığımızı da anlamadım. bu işi yapan firmayla anlaşma yapmak varken, sen kalkıyorsun 20 günlük bir türk firmasından alıyorsun. hem de yurt dışından aldığın fiyatın 3 katına.
ben -şehitler ölmez mi nah ölmez- dediğimde çok ufakta olsa bir kesim beni hainlikle suçlamıştı. o çocuklar takır takır gidiyor orada. ben o yazıyı yazalı kaç zaman oldu biliyor musunuz? neredeyse 1 yıl. 1 yılda 150ye yakın şehit daha verildi. ne değişti?
o sebepten ötürü ben yazarım, siz okursunuz. her şey -değişmez.-
sessiz günler birbirini kovalar. maaşlar erirken, zamlara ses çıkarılmaz.
üniversite öğrencileri bile ses etmez olur artık.
stefo da bu yazıyla -isyana teşvikle- suçlanır.
bu devran böyle gelmiş böyle gider.
bizler için söylenecek tek söz vardır bildiğim;
sahipsiz eşeğe semer vuran çok olur.
metrobüs kazığını ben gırtlağımda hissediyorum artık. nereden girdiğiniyse hiç karıştırmıyorum.
anlayana.
yukarıdaki yazıyı yazmama neden olan toplu taşıma aracı...
tamam iyi güzel hızlı da hollandadan alınan bu otobüs metro kırması metrobüsler neden kadıköyden kalkmıyor dediğimde öğrandim ki acıbademe giden yokuşu çıkamıyorlarmış . dandiriktan bir şey yani.
ülkemizin ve istanbul un ne kadar öngörüden ve planlamadan uzak yönetildiğine bir diğer ispattır.
gündelik ve populist yaklaşımın ürünü olan metrobüs daha 2.senesini doldurmadan başka bir kaosa sebep olmuştur.
istanbul gibi büyük bir şehre halen yerin üstünde çözümler bulunması gibi bir ilkelliği ve vatandaşa ait olan karayolunun belediyenin paralı yolu hale getirilmesini geçtim,bulunan çözümün bilimsellikten ve akıldan yoksun olması akıllara ziyandır..sirkülasyonun yoğun olduğu kimi duraklarda özellikle iş saatlerinde yolcular duraklara ne girebiliyor ne de duraklardan çıkabiliyor.yağmur yağan günlerde ise yağmur suyunun birikmesi sebebiyle,duraklardaki yolcular otobüslerin sıçrattığı su sebebiyle ıslanıyor..bir metrobüs başına düşen insan sayısından bile bahsetmek istemiyorum.
bu projeyi başlatan ilgili müdürle bundan birkaç ay evvel bir röportaj yapılmıştı ve bu zat "bu kadar ilgi göreceğini düşünememiştik" dedi ki zaten sonra istifa etti.
be hey akılsız,sen kalkıp tali yollardan ana yollara olan tüm araçları kaldıracaksın,birçok otobüs seferini iptal edeceksin ondan sonra 13 milyonluk istanbul da böyle talep beklemiyorduk diyeceksin..
ibb başkanı kadir topbaş için ayrı temennilerim var,umarım bir sonraki işinde günde 3 kez aktarma yaparak işe gitmek zorunda kalırsın..
gündelik ve populist yaklaşımın ürünü olan metrobüs daha 2.senesini doldurmadan başka bir kaosa sebep olmuştur.
istanbul gibi büyük bir şehre halen yerin üstünde çözümler bulunması gibi bir ilkelliği ve vatandaşa ait olan karayolunun belediyenin paralı yolu hale getirilmesini geçtim,bulunan çözümün bilimsellikten ve akıldan yoksun olması akıllara ziyandır..sirkülasyonun yoğun olduğu kimi duraklarda özellikle iş saatlerinde yolcular duraklara ne girebiliyor ne de duraklardan çıkabiliyor.yağmur yağan günlerde ise yağmur suyunun birikmesi sebebiyle,duraklardaki yolcular otobüslerin sıçrattığı su sebebiyle ıslanıyor..bir metrobüs başına düşen insan sayısından bile bahsetmek istemiyorum.
bu projeyi başlatan ilgili müdürle bundan birkaç ay evvel bir röportaj yapılmıştı ve bu zat "bu kadar ilgi göreceğini düşünememiştik" dedi ki zaten sonra istifa etti.
be hey akılsız,sen kalkıp tali yollardan ana yollara olan tüm araçları kaldıracaksın,birçok otobüs seferini iptal edeceksin ondan sonra 13 milyonluk istanbul da böyle talep beklemiyorduk diyeceksin..
ibb başkanı kadir topbaş için ayrı temennilerim var,umarım bir sonraki işinde günde 3 kez aktarma yaparak işe gitmek zorunda kalırsın..
o sıkışıklıkta kimseye rahatsızlık vermemek daha açık konuşulursa yaslamamak için binbir pozisyonda dengede durmaya çalıştığınız hatta bu uğurda sağ bacağınızı kaybetme ihtimaliniz olan yolcu taşıma aracı
seyahat ederken kendimi şehirlerarası yolculukta hissettiğim toplu taşıma aracı.
oturabilenin şanslı sayıldığı istanbul içi ulaşım aracı.
ayrıca ben onu 2.5 tl yapan zihniyete ........
ayrıca ben onu 2.5 tl yapan zihniyete ........
ibb'nin bir cok hatti kaldirip, insanlari alternatif ulasima yonlendirip paralari cukkaladigi sistemdir.
soyle ki;
mecidiyekoye gitmek icin onceden tek arac ile 1,65 TL ye gidilirken, Metrobus ile 1,65 + 1,95 oduyorsunuz.
ne guzel bir icat.. dunyanin hic bir yerinde bu kadar cok satislarini arttiran sirket yoktur heralde, ki bir cok nokta da da metrobus ulasiminin oldugu otobus hatlarini da kaldirip metrobuse binmeye mecbur ettiler..
3 durak binersen indirimli olur, 4 durak binersen indirimsiz olur.. vay anasini, demek ondan bu kadar cok durak var metrobus hattinda.. filan filan...
her zaman kaybeden kucuk yatirimci mudur, yapacak bir sey yok.. ha o metrobus hatti rayli sisteme donmezse ben dahil bir cok kisi daha cok yurur okmeydanindan mecidiyekoye..
tamam trafikten tasarruf yaptik, cok ta guzel yaptik.. alkislar size.. aferin...
soyle ki;
mecidiyekoye gitmek icin onceden tek arac ile 1,65 TL ye gidilirken, Metrobus ile 1,65 + 1,95 oduyorsunuz.
ne guzel bir icat.. dunyanin hic bir yerinde bu kadar cok satislarini arttiran sirket yoktur heralde, ki bir cok nokta da da metrobus ulasiminin oldugu otobus hatlarini da kaldirip metrobuse binmeye mecbur ettiler..
3 durak binersen indirimli olur, 4 durak binersen indirimsiz olur.. vay anasini, demek ondan bu kadar cok durak var metrobus hattinda.. filan filan...
her zaman kaybeden kucuk yatirimci mudur, yapacak bir sey yok.. ha o metrobus hatti rayli sisteme donmezse ben dahil bir cok kisi daha cok yurur okmeydanindan mecidiyekoye..
tamam trafikten tasarruf yaptik, cok ta guzel yaptik.. alkislar size.. aferin...
alımlarında birilerinin paranın anasını siktiğine dair haberler çıkan ulaşım aracı.kadir topbaş hakkında hukuki süreç an meselesiymiş
bilet ucreti Akbil icin 2.10 TL olmustur. Cus denilesi olaydir..
istanbul büyükşehir belediyesinin şehir içinde trafik sorununu çözmek adına, çözüm adı altında hizmete soktuğu eylem, hollanda dan tanesi 1 milyon euro ya alınan gerçek metrobüsler şuan istanbul da ki iett garajlarında, vatandaşın parasına bu kadar güzel tecavüz edilir edasıyla istirahat etmektedir.
29 ekim 2011 tarihinde beylikdüzü'ne kadar gideceği belirtilen , istanbul şehri toplu taşıma aracı.
29 ekimden sonra iyice çekilmez olacak olan çok oturgaçlı götürgeç
(bkz: aşk metrobüste yaşanır)
toprak üstünden giden köstebek.
istanbul'un en çok kullanılan toplu taşıma aracı.çok büyük rahatlık.avcılar'dan binip söğütlüçeşme'ye kadar tek bir akbil basımıyla gidebiliyorsun.ama bunu kullanıyorsan kalabalığa ve havasızlığa tahammül etmek zorunlu...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?