yaptıkları özel haberde fikret orman'ın italya'ya transfer görüşmesine gittiğini söyleyen site.
http://www.kartalbakisi.com/ozel-haber/fikret-orman-italya-da-transfer-h8804.html
kartalbakisi.com
demba ba transferini öğlen duyuran güvenilir haber sitesi.
asla ve asla haber1903 gibi satılmış ve adalı yalakası değildir.
asla ve asla haber1903 gibi satılmış ve adalı yalakası değildir.
şahsen ne haberini paylaşırım; ne yorumunu okurum. aleni yalancılar ve para ile haber yapıyorlar
bugün itibariyle, iki haftalık bir aranın ardından, tekrar erişebildiğim haber sitesi.
günlerdir açılamayan site. 4-5 gün oldu.
birkaç gündür ulaşamadığım sitedir.
beşiktaş haber sitelerindeki için abdurrahman çelebi olur kendisi.
beşiktaş haber sitelerindeki için abdurrahman çelebi olur kendisi.
saatlerdir ulaşılamayan site. sorun sadece bende mi acep ?
spoiler--
http://www.kartalbakisi.com/gundem/camianin-fisiltilari-ve-akla-gelen-sorular-h28613.html
spoiler--
Camianın Fısıltıları ve Akla Gelen Sorular
Kulübümüzün Çelişkileri
Olimpiyat Stadı’ndaki olaylı derbi sonrası emniyet birimlerince “tespit” edilen 66 taraftarımıza ( ben maçtaydım ve sahaya giren taraftar sayısı en 1000 kişiydi ) verilmiş hali hazırda 1 yıl spor müsabakalarından men cezası şöyle dururken, kulübümüzde aynı kişilere maddi tazminat davası açmış ve genel kurul üyesi olanları da KESİN İHRAÇ talebiyle disipline vermiştir. Kulüp tarafından bakıldığında haklılık payı oldukça yüksektir ve kulübümüz maalesef bu süreçte puan kaybı ve maddi anlamda ağır yara almıştır.
Peki çok daha ağır yara aldığımız ( ama şayia, ama gerçek ) şike süreci ve Fikret Orman öncesi 8 senelik süreçle ilgili başkanımız, yönetim kurulumuz ve kulübümüz ne yapmıştır ?
Mesela Serdal ADALI, Tayfur HAVUTÇU gibi isimler ( şike yapmamıştır ama Beşiktaş’a yakışmayacak dialogları neticesinde ) yine emniyet birimlerince “tespit” edilen konuşmaları neticesinde Beşiktaş’ın Avrupa kupalarından uzak kalmasına sebep olmamışlarmıdır ?
Yada TFF Başkanı evraklardaki usulsüzlük nedeniyle Beşiktaş’ı yine Avrupa Kupalarından uzak bırakmamışmıdır ?
Bu hadiselerle ilgili kulübümüz ne gibi bir yaptırımda bulunmuştur ? Onlara gücü yetmediğinden mi tepkisiz ve etkisiz kalmıştır ?
Sportif Meseleler
Yaşanan transfer fiyaskoları ve takımlarımızın rakiplerinin gerisinde kalan kalitesi ve gücü hepimizi derinden yaralamaktadır. Bardağın boş tarafı, dolu olan tarafını gölgede bırakmaktadır. Ancak, tüm bu siyahlar içindeki, beyazları görmezden gelmek ne kadar vicdana sığar ? Yeri, yurdu olmayan futbol takımımız ( benzer süreci yaşayan rakibimiz küme düşme hattına kadar gerilemişti ) hala iddialı durumdadır ve biz iddialı olmasa da armasının peşini bırakmayan bir camiayız. Biliç bir çok yanlışına rağmen insanlığı ve adamlığıyla hala kredisinden yemeye devam ediyor, dilerim artık kredi yemez ve kredisini yükseltecek hamleler yapar. Önder Özen hayal ettiğimizin aksine sessiz ve geri planda, ancak son Musa Muhammed hamlesi eksilen kredisini arttırdı benim gözümde. Onun da katıldığı tv programındaki iddialı söylemlerini hayata geçirmesini diliyorum. Basketbol takımımız elde ki imkanlar dahilinde maksimum verimde oynuyor gördüğüm kadarıyla. Son Zagreb maçında tribünden gördüm ki asla pes etmiyorlar ve eksiklerinin ardına saklanmıyorlar. Ahmet Kandemir ve şubenin başındaki Erman Kunter tabii ki efsane sezondan sonra bizim için büyük hayal kırıklığı.
Soruların Cevapları, Sorunların Çözümleri
Sayın Başkan, yönetim ve kulüp geçtikleri dikenli yollarda, şayet Beşiktaş’ı gerçek anlamda tarumar edenlerle mücadele edemiyorlarsa ( ki bu elde ki imkanlarla kabul edilebilir ) , asla ama asla Taraftarla mücadeleye girmemelidir. Beşiktaş’a kim zarar veriyorsa tabii ki cezasını çekmelidir. Ancak sapla saman karıştırılmamalı. Olimpiyat olaylarında gözümle gördüğüm bir kişi vardı ki olayları yatıştırma çabasındaydı koşu pistinde. Sırf tanınan bir sima olduğu için kellesi alınmaya çalışılıyor gibi. Zaten Devlet nezdinde alabilecekleri en ağır ceza olan Beşiktaş’tan ayrı kalma cezasını almış kişilere bir darbe de kulüp vurmamalı. ( gerçek suçluları bulun, beraber dava açalım )
Transfer fiyaskolarının önünü almanın başlıca çözümü “her gördüğü mikrofona, telefona konuşmaktan sorumlu yöneticilerimizin” az laf çok iş/icraat felsefesinde saklıdır. Takımlarımızdaki teknik ekip, şube yöneticilerimiz ve direktörlerimizin başarısızlık mazeretleri olabilir ama formanın, armanın, taraftarın hakkını veremeyen oyuncularla ilgili mazeretleri olamaz. Bizim derdimiz her sene kupalar kazanmak değil, öncelikle tribünde bizlere gurur veren mücadeleler izlemek. Zaten bu mücadele ortaya konursa, istemeseniz bile galibiyetler, kupalar gelecektir.
BAŞARI VE BAŞARISIZLIK TOPYEKÜN KAZANIMLARDIR. YÖNETİM, SPORCU VE TARAFTAR BİRLİK OLMAZSA BAŞARI TESADÜFLERE KALIR.
https://twitter.com/suatmeral
http://www.kartalbakisi.com/gundem/camianin-fisiltilari-ve-akla-gelen-sorular-h28613.html
spoiler--
Camianın Fısıltıları ve Akla Gelen Sorular
Kulübümüzün Çelişkileri
Olimpiyat Stadı’ndaki olaylı derbi sonrası emniyet birimlerince “tespit” edilen 66 taraftarımıza ( ben maçtaydım ve sahaya giren taraftar sayısı en 1000 kişiydi ) verilmiş hali hazırda 1 yıl spor müsabakalarından men cezası şöyle dururken, kulübümüzde aynı kişilere maddi tazminat davası açmış ve genel kurul üyesi olanları da KESİN İHRAÇ talebiyle disipline vermiştir. Kulüp tarafından bakıldığında haklılık payı oldukça yüksektir ve kulübümüz maalesef bu süreçte puan kaybı ve maddi anlamda ağır yara almıştır.
Peki çok daha ağır yara aldığımız ( ama şayia, ama gerçek ) şike süreci ve Fikret Orman öncesi 8 senelik süreçle ilgili başkanımız, yönetim kurulumuz ve kulübümüz ne yapmıştır ?
Mesela Serdal ADALI, Tayfur HAVUTÇU gibi isimler ( şike yapmamıştır ama Beşiktaş’a yakışmayacak dialogları neticesinde ) yine emniyet birimlerince “tespit” edilen konuşmaları neticesinde Beşiktaş’ın Avrupa kupalarından uzak kalmasına sebep olmamışlarmıdır ?
Yada TFF Başkanı evraklardaki usulsüzlük nedeniyle Beşiktaş’ı yine Avrupa Kupalarından uzak bırakmamışmıdır ?
Bu hadiselerle ilgili kulübümüz ne gibi bir yaptırımda bulunmuştur ? Onlara gücü yetmediğinden mi tepkisiz ve etkisiz kalmıştır ?
Sportif Meseleler
Yaşanan transfer fiyaskoları ve takımlarımızın rakiplerinin gerisinde kalan kalitesi ve gücü hepimizi derinden yaralamaktadır. Bardağın boş tarafı, dolu olan tarafını gölgede bırakmaktadır. Ancak, tüm bu siyahlar içindeki, beyazları görmezden gelmek ne kadar vicdana sığar ? Yeri, yurdu olmayan futbol takımımız ( benzer süreci yaşayan rakibimiz küme düşme hattına kadar gerilemişti ) hala iddialı durumdadır ve biz iddialı olmasa da armasının peşini bırakmayan bir camiayız. Biliç bir çok yanlışına rağmen insanlığı ve adamlığıyla hala kredisinden yemeye devam ediyor, dilerim artık kredi yemez ve kredisini yükseltecek hamleler yapar. Önder Özen hayal ettiğimizin aksine sessiz ve geri planda, ancak son Musa Muhammed hamlesi eksilen kredisini arttırdı benim gözümde. Onun da katıldığı tv programındaki iddialı söylemlerini hayata geçirmesini diliyorum. Basketbol takımımız elde ki imkanlar dahilinde maksimum verimde oynuyor gördüğüm kadarıyla. Son Zagreb maçında tribünden gördüm ki asla pes etmiyorlar ve eksiklerinin ardına saklanmıyorlar. Ahmet Kandemir ve şubenin başındaki Erman Kunter tabii ki efsane sezondan sonra bizim için büyük hayal kırıklığı.
Soruların Cevapları, Sorunların Çözümleri
Sayın Başkan, yönetim ve kulüp geçtikleri dikenli yollarda, şayet Beşiktaş’ı gerçek anlamda tarumar edenlerle mücadele edemiyorlarsa ( ki bu elde ki imkanlarla kabul edilebilir ) , asla ama asla Taraftarla mücadeleye girmemelidir. Beşiktaş’a kim zarar veriyorsa tabii ki cezasını çekmelidir. Ancak sapla saman karıştırılmamalı. Olimpiyat olaylarında gözümle gördüğüm bir kişi vardı ki olayları yatıştırma çabasındaydı koşu pistinde. Sırf tanınan bir sima olduğu için kellesi alınmaya çalışılıyor gibi. Zaten Devlet nezdinde alabilecekleri en ağır ceza olan Beşiktaş’tan ayrı kalma cezasını almış kişilere bir darbe de kulüp vurmamalı. ( gerçek suçluları bulun, beraber dava açalım )
Transfer fiyaskolarının önünü almanın başlıca çözümü “her gördüğü mikrofona, telefona konuşmaktan sorumlu yöneticilerimizin” az laf çok iş/icraat felsefesinde saklıdır. Takımlarımızdaki teknik ekip, şube yöneticilerimiz ve direktörlerimizin başarısızlık mazeretleri olabilir ama formanın, armanın, taraftarın hakkını veremeyen oyuncularla ilgili mazeretleri olamaz. Bizim derdimiz her sene kupalar kazanmak değil, öncelikle tribünde bizlere gurur veren mücadeleler izlemek. Zaten bu mücadele ortaya konursa, istemeseniz bile galibiyetler, kupalar gelecektir.
BAŞARI VE BAŞARISIZLIK TOPYEKÜN KAZANIMLARDIR. YÖNETİM, SPORCU VE TARAFTAR BİRLİK OLMAZSA BAŞARI TESADÜFLERE KALIR.
https://twitter.com/suatmeral
son günlerde yaşanan şike, adalet, siyaset olayları üzerine yazdığım yazımın yayınlandığı Beşiktaş haber sitesi.
spoiler--
http://www.kartalbakisi.com/gundem/futbol-siyaset-adalet-ve-sike-h28398.html
spoiler--
Yaşamakta olduğumuz zorlu günlerde ülkemiz tabiri caizse beşik gibi sallanıyor. Yargı, siyaset derken sıra futbola da geldi. Bu buhranlı günler üzüntülerle birlikte, anlamamız gereken gerçekleride getiriyor önümüze.
Meğerse her şey o kadar da güllük gülistanlık değilmiş güzel yurdumuzda. Bunu gördük.
Çıkarlar üzerine inşa edilen dostlukların yıkılması sert bir rüzgara bakarmış bunu gördük.
Kuvvetler ayrılığı denen ilke meğerse sadece gelişmiş, medeni ülkeler için geçerli bir erdemmiş, bunu anladık.
Bir vatan için nice evlatlar feda eden milletimiz, bir evlat için altı üstüne getirilen vatanını şaşkın gözlerle izliyor. Ateş düştüğü yeri her zaman yakmıyormuş bunu anladık.
Devletin başı yargı kararlarını, hukukun üstünlüğünü tanımıyor ve belli odakların güdümünde olduklarını ayan beyan dile getiriyor. Adalet herkese, her zaman, heryerde eşit dağıtılmazmış bunu anladık.
Ve tam bu olayların akabinde Yargıtay dairesi futbolda şike davasıyla ilgili kararını açıkladı.
Son günlerin siyasi ortamındaki moda tabirle “zamanlama manidar” bulundu.
Özellikle Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın havaalanında karşılanması ( içlerinde Beşiktaşlıların da olduğu söyleniyor ) yankı buldu. Sosyal medyada bir çok arkadaşımız oraya giden Beşiktaşlılara hakaretvari söylemlerde bulunuyor, kendilerine göre bu şekilde Beşiktaş’a sahip çıktıklarını gösteriyorlardı.
Fenerbahçe kulübü ve başkanı haklı olarak devletin başının da yaptığı gibi yargı kararını tanımama hakkını kendinde görüyor.
Galatasaraylılar, “Şikecinin şahidi şikeci” diyerek renkleri gibi alacalı bulacalı tarihlerini unuttuğumuzu yada unutturabileceklerini zannettiler ki böyle çocuksu bir çıkışta bulundular.
“Futbola Siyaset karışmamalı” diyen devlet ve spor kamuoyunun büyükleri, her ne hikmetse devletle içli dışlı insanları özenle spor camiasının baş köşelerine yerleştiriyorlar. Belki bu vesileyle kontrol alanlarını genişleteceklerini düşünüyorlardır. Belki de taraftarlara aslında “siz futbolunuzu izleyip birbirinizle dövüşedurun, biz büyükleriniz olarak futbolla siyaseti güzelce karıştırıp çıkarlarımızı tokuşturalım” diyorlardır.
Zaman eğri oturup doğru konuşma zamanı.
İBB ile oynadığımız kupa finalinde şike var diyen ya futbolu bilmiyor yada gerizekalıdır.
Ancak...
Beşiktaşımız maalesef 2003-2004 sezonunda Rize Beşiktaş maçıyla meclis tutanaklarına geçmiş nihayetinde ceza almamıştır.
Bizim yüzümüzden düştüğünü iddia eden Bursa 2002-2003 sezonunda nasıl ligde kaldığını unutmamalı.
Biz şerefli ikinci olurken Galatasaray nasıl şampiyon oluyordu bunu vicdanlarında cevaplamalı.
Şampiyonluğum çalındı diyen Trabzonspor yıllarca GS'ye kendi evinde güle oynaya yenilirken tribünde bond çantayla oturan Ergun Gürsoy'un çantasında ne taşıdığını ve takımları bizi yada feneri yendiklerinde GS'ye soyunma odalarında şampiyon tezahüratı yapmalarını sorgulamalılar.
Ülkemizin, yargımızın ve futbolumuzun durumu budur. Çamur deryasında yağlı güreşe tutuşanlar içinde BEŞİKTAŞ'IMIZA BİLE çamur sıçradıysa çok da bir yorum yapmanın anlamı yoktur.
BİZ BEŞİKTAŞIZ, KENDİ PARMAĞIMIZI KESERİZ YİNE DE HAKKANİYETTEN VAZGEÇMEYİZ !
spoiler--
http://www.kartalbakisi.com/gundem/futbol-siyaset-adalet-ve-sike-h28398.html
spoiler--
Yaşamakta olduğumuz zorlu günlerde ülkemiz tabiri caizse beşik gibi sallanıyor. Yargı, siyaset derken sıra futbola da geldi. Bu buhranlı günler üzüntülerle birlikte, anlamamız gereken gerçekleride getiriyor önümüze.
Meğerse her şey o kadar da güllük gülistanlık değilmiş güzel yurdumuzda. Bunu gördük.
Çıkarlar üzerine inşa edilen dostlukların yıkılması sert bir rüzgara bakarmış bunu gördük.
Kuvvetler ayrılığı denen ilke meğerse sadece gelişmiş, medeni ülkeler için geçerli bir erdemmiş, bunu anladık.
Bir vatan için nice evlatlar feda eden milletimiz, bir evlat için altı üstüne getirilen vatanını şaşkın gözlerle izliyor. Ateş düştüğü yeri her zaman yakmıyormuş bunu anladık.
Devletin başı yargı kararlarını, hukukun üstünlüğünü tanımıyor ve belli odakların güdümünde olduklarını ayan beyan dile getiriyor. Adalet herkese, her zaman, heryerde eşit dağıtılmazmış bunu anladık.
Ve tam bu olayların akabinde Yargıtay dairesi futbolda şike davasıyla ilgili kararını açıkladı.
Son günlerin siyasi ortamındaki moda tabirle “zamanlama manidar” bulundu.
Özellikle Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın havaalanında karşılanması ( içlerinde Beşiktaşlıların da olduğu söyleniyor ) yankı buldu. Sosyal medyada bir çok arkadaşımız oraya giden Beşiktaşlılara hakaretvari söylemlerde bulunuyor, kendilerine göre bu şekilde Beşiktaş’a sahip çıktıklarını gösteriyorlardı.
Fenerbahçe kulübü ve başkanı haklı olarak devletin başının da yaptığı gibi yargı kararını tanımama hakkını kendinde görüyor.
Galatasaraylılar, “Şikecinin şahidi şikeci” diyerek renkleri gibi alacalı bulacalı tarihlerini unuttuğumuzu yada unutturabileceklerini zannettiler ki böyle çocuksu bir çıkışta bulundular.
“Futbola Siyaset karışmamalı” diyen devlet ve spor kamuoyunun büyükleri, her ne hikmetse devletle içli dışlı insanları özenle spor camiasının baş köşelerine yerleştiriyorlar. Belki bu vesileyle kontrol alanlarını genişleteceklerini düşünüyorlardır. Belki de taraftarlara aslında “siz futbolunuzu izleyip birbirinizle dövüşedurun, biz büyükleriniz olarak futbolla siyaseti güzelce karıştırıp çıkarlarımızı tokuşturalım” diyorlardır.
Zaman eğri oturup doğru konuşma zamanı.
İBB ile oynadığımız kupa finalinde şike var diyen ya futbolu bilmiyor yada gerizekalıdır.
Ancak...
Beşiktaşımız maalesef 2003-2004 sezonunda Rize Beşiktaş maçıyla meclis tutanaklarına geçmiş nihayetinde ceza almamıştır.
Bizim yüzümüzden düştüğünü iddia eden Bursa 2002-2003 sezonunda nasıl ligde kaldığını unutmamalı.
Biz şerefli ikinci olurken Galatasaray nasıl şampiyon oluyordu bunu vicdanlarında cevaplamalı.
Şampiyonluğum çalındı diyen Trabzonspor yıllarca GS'ye kendi evinde güle oynaya yenilirken tribünde bond çantayla oturan Ergun Gürsoy'un çantasında ne taşıdığını ve takımları bizi yada feneri yendiklerinde GS'ye soyunma odalarında şampiyon tezahüratı yapmalarını sorgulamalılar.
Ülkemizin, yargımızın ve futbolumuzun durumu budur. Çamur deryasında yağlı güreşe tutuşanlar içinde BEŞİKTAŞ'IMIZA BİLE çamur sıçradıysa çok da bir yorum yapmanın anlamı yoktur.
BİZ BEŞİKTAŞIZ, KENDİ PARMAĞIMIZI KESERİZ YİNE DE HAKKANİYETTEN VAZGEÇMEYİZ !
demba ba için beşiktaş'ın transfer görüşmesi yapıyor olduğunu, her 10 dakikada bir twitter'dan hatırlatmakta olan site.
(bkz: muhsin sen bir su iç)
(bkz: muhsin sen bir su iç)
android uygulaması da olan site.
yazar kadrosuna katıldığım site.
dilerim şahsım, sitemiz ve camiamız adına hayırlı olur.
http://www.kartalbakisi.com/gundem/olaylardan-cezalardan-etkinlenme-h25333.html
dilerim şahsım, sitemiz ve camiamız adına hayırlı olur.
http://www.kartalbakisi.com/gundem/olaylardan-cezalardan-etkinlenme-h25333.html
enteresan haberler yapıyorlar kimi zaman esteban.
--alıntı--
trabzonspor Başkanı ibrahim hacıosmanoğlu'nun 'beşiktaş maçında taraftarlar yarı yarıya olsun. biz de trabzon'da aynısını yaparız" çağrısı yerini buldu. siyah- beyazlıların , bordomavililer için olimpiyat stadı'nda 8 bin kişilik yer ayırdığı, trabzon'un da ikinci maçta 4 bin bilet vereceği belirtildi.
--alıntı--
"yarı yarıya" olsun çağrısının yerini bulması, atatürk olimpiyat stadı'na 35-40 bin trabzonspor taraftarının; hüseyin avni aker stadyumu'na da 10-15 bin beşiktaş taraftarının alınmasıyla gerçekleşecektir ancak, basit bir bölme işlemi ile.
--alıntı--
trabzonspor Başkanı ibrahim hacıosmanoğlu'nun 'beşiktaş maçında taraftarlar yarı yarıya olsun. biz de trabzon'da aynısını yaparız" çağrısı yerini buldu. siyah- beyazlıların , bordomavililer için olimpiyat stadı'nda 8 bin kişilik yer ayırdığı, trabzon'un da ikinci maçta 4 bin bilet vereceği belirtildi.
--alıntı--
"yarı yarıya" olsun çağrısının yerini bulması, atatürk olimpiyat stadı'na 35-40 bin trabzonspor taraftarının; hüseyin avni aker stadyumu'na da 10-15 bin beşiktaş taraftarının alınmasıyla gerçekleşecektir ancak, basit bir bölme işlemi ile.
yeni günün haberlerini 4:30'da vermeye başlayan siyah beyaz site.
eski çalıştığım yer. haber1903'ün(yine eski çalıştığım yer) rakibi olarak görmüyorum bile. zaten haber1903'ü bugüne getiren erdem abinin emeğidir.
başkanın canını sıktığı için kapatılacağı söylenen site.
takip ettiğim tek beşiktaş haber sitesidir.[ybkz]swh[/ybkz]
1 eylül 2012 kdç karabükspor beşiktaş maçının radyo yayını olan site.
tuğrul yenidoğan erdem ulus savaşının vuku bulduğu alan.
habere bak :http://www.kartalbakisi.com/gundem/resmi-siteden-buyuk-hata-h12880.html
habere bak :http://www.kartalbakisi.com/gundem/resmi-siteden-buyuk-hata-h12880.html
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?