son günlerde yaşanan şike, adalet, siyaset olayları üzerine yazdığım yazımın yayınlandığı Beşiktaş haber sitesi.
spoiler--
http://www.kartalbakisi.com/gundem/futbol-siyaset-adalet-ve-sike-h28398.html
spoiler--
Yaşamakta olduğumuz zorlu günlerde ülkemiz tabiri caizse beşik gibi sallanıyor. Yargı, siyaset derken sıra futbola da geldi. Bu buhranlı günler üzüntülerle birlikte, anlamamız gereken gerçekleride getiriyor önümüze.
Meğerse her şey o kadar da güllük gülistanlık değilmiş güzel yurdumuzda. Bunu gördük.
Çıkarlar üzerine inşa edilen dostlukların yıkılması sert bir rüzgara bakarmış bunu gördük.
Kuvvetler ayrılığı denen ilke meğerse sadece gelişmiş, medeni ülkeler için geçerli bir erdemmiş, bunu anladık.
Bir vatan için nice evlatlar feda eden milletimiz, bir evlat için altı üstüne getirilen vatanını şaşkın gözlerle izliyor. Ateş düştüğü yeri her zaman yakmıyormuş bunu anladık.
Devletin başı yargı kararlarını, hukukun üstünlüğünü tanımıyor ve belli odakların güdümünde olduklarını ayan beyan dile getiriyor. Adalet herkese, her zaman, heryerde eşit dağıtılmazmış bunu anladık.
Ve tam bu olayların akabinde Yargıtay dairesi futbolda şike davasıyla ilgili kararını açıkladı.
Son günlerin siyasi ortamındaki moda tabirle “zamanlama manidar” bulundu.
Özellikle Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın havaalanında karşılanması ( içlerinde Beşiktaşlıların da olduğu söyleniyor ) yankı buldu. Sosyal medyada bir çok arkadaşımız oraya giden Beşiktaşlılara hakaretvari söylemlerde bulunuyor, kendilerine göre bu şekilde Beşiktaş’a sahip çıktıklarını gösteriyorlardı.
Fenerbahçe kulübü ve başkanı haklı olarak devletin başının da yaptığı gibi yargı kararını tanımama hakkını kendinde görüyor.
Galatasaraylılar, “Şikecinin şahidi şikeci” diyerek renkleri gibi alacalı bulacalı tarihlerini unuttuğumuzu yada unutturabileceklerini zannettiler ki böyle çocuksu bir çıkışta bulundular.
“Futbola Siyaset karışmamalı” diyen devlet ve spor kamuoyunun büyükleri, her ne hikmetse devletle içli dışlı insanları özenle spor camiasının baş köşelerine yerleştiriyorlar. Belki bu vesileyle kontrol alanlarını genişleteceklerini düşünüyorlardır. Belki de taraftarlara aslında “siz futbolunuzu izleyip birbirinizle dövüşedurun, biz büyükleriniz olarak futbolla siyaseti güzelce karıştırıp çıkarlarımızı tokuşturalım” diyorlardır.
Zaman eğri oturup doğru konuşma zamanı.
İBB ile oynadığımız kupa finalinde şike var diyen ya futbolu bilmiyor yada gerizekalıdır.
Ancak...
Beşiktaşımız maalesef 2003-2004 sezonunda Rize Beşiktaş maçıyla meclis tutanaklarına geçmiş nihayetinde ceza almamıştır.
Bizim yüzümüzden düştüğünü iddia eden Bursa 2002-2003 sezonunda nasıl ligde kaldığını unutmamalı.
Biz şerefli ikinci olurken Galatasaray nasıl şampiyon oluyordu bunu vicdanlarında cevaplamalı.
Şampiyonluğum çalındı diyen Trabzonspor yıllarca GS'ye kendi evinde güle oynaya yenilirken tribünde bond çantayla oturan Ergun Gürsoy'un çantasında ne taşıdığını ve takımları bizi yada feneri yendiklerinde GS'ye soyunma odalarında şampiyon tezahüratı yapmalarını sorgulamalılar.
Ülkemizin, yargımızın ve futbolumuzun durumu budur. Çamur deryasında yağlı güreşe tutuşanlar içinde BEŞİKTAŞ'IMIZA BİLE çamur sıçradıysa çok da bir yorum yapmanın anlamı yoktur.
BİZ BEŞİKTAŞIZ, KENDİ PARMAĞIMIZI KESERİZ YİNE DE HAKKANİYETTEN VAZGEÇMEYİZ !
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?