hem üzüntüyle hem de mahcup mahcup karşıladığım karar.
buraya geldiğimde nasıl yazılır edilir bilmiyordum, biraz baktım, herkes samimi, öyle içimden geldiği gibi yazdım ben de. kendimce, iyi de karşılandım. iyi muhabbetlerle, güzel insanlarla karşılaştım. eğlendim, dertlendim, hafifledim falan. kötü zamanlarımda buradaydım, sonrası galiba biraz hayatın düzene girmesi, biraz mutluluk hissi, biraz koşuşturma, biraz da vefasızlık.
neyse, söyleyecek çok bir şey kalmadı galiba.
kendinize iyi bakın, daha güzel günlere.
kartal sözlük'ün yayın hayatına veda etmesi
sözlüğün kurucularının aldığı, bana göre doğru bir karar. gerek kurucular, gerekse sözlüğe her gün yazan 5-6 yazar olarak hepimiz sözlüğün artık daha ileriye gideceğini düşünmüyoruz. yani en azından ben düşünmüyorum. herkes az veya çok bir şeyler katmaya çalıştı ve kattı da. kimse suçlu değil bana göre. eski yazarlar sözlüğe uğramıyor, yeni üye ise kazanamıyoruz. bu durumda elbette kapanması çok olağan.
sözlüğe ilk geldiğimde günde 500 entry yazıyorduk. alt limit 300 falandı. o zamanlar elbette kapanması yanlış olurdu lakin günde 10-80 entry girilen şu zamanda kapanması gayet olağan. en azından eski yazarlar sözlüğe yazmaya devam etseydi şu gün şu durumda olmazdık. asla ama asla kimse suçlu değil. lakin yıllardır sözlüğe girmeyen veya 3-5 ayda bir 1-2 entry girip çıkan arkadaşlarımızın da sözlüğün kapanmasına üzülmesi bana biraz ''şov'' geliyor. twitter'da her gün twit atıp da, işler yoğun sözlüğe vakit ayıramıyoruz deyip, sözlüğün kapanacağını duyunca üzüntüden komaya giren arkadaşları samimi bulmuyorum sadece. bakın ben onları da suçlamıyorum. kimse suçlu değil. gerçekten. zaten haddime değil. canı istemez girmez bana ne veya bize ne? kimse buraya yazmak zorunda değil çünkü. lakin yazmayıp da sonra üzülmek ''şov'' bana göre.
ne yapılabilir sorusuna gelirsek, bana göre artık 1-2 şey dışında yapacak bir şey yok. lakin onu da uygulamak için zaman ayırması gereken arkadaşlar/abiler var. o yüzden bu da olmayacağı için sözlüğün kapatılması kararı elbette doğru. en azından sözlük için çabalayan insanlar her gün 30-40 entry girildiğini görüp sözlüğün o cansız ve ruhsuz haliyle göz göze gelip ızdırap çekmezler.
konu günde kaç entry girildiği değil, kaç kişinin entry girdiği. yoksa benim günde 100 entry girdiğim zamanlar olmuştu. 3-4 yazarla günde 300-400 entry girilir. orada sorun yok. önemli olan gece saatleri hariç her an minimum 5-6 online yazarın olması. yoğun saatlerde şairler parkında 20-25 kişinin online olması gerek. bu şekilde yazılan 300-400 entrynin önemi var. bunu da yakalayamadığımız için kapanma kararı gayet normal.
sözlüğe ilk geldiğimde günde 500 entry yazıyorduk. alt limit 300 falandı. o zamanlar elbette kapanması yanlış olurdu lakin günde 10-80 entry girilen şu zamanda kapanması gayet olağan. en azından eski yazarlar sözlüğe yazmaya devam etseydi şu gün şu durumda olmazdık. asla ama asla kimse suçlu değil. lakin yıllardır sözlüğe girmeyen veya 3-5 ayda bir 1-2 entry girip çıkan arkadaşlarımızın da sözlüğün kapanmasına üzülmesi bana biraz ''şov'' geliyor. twitter'da her gün twit atıp da, işler yoğun sözlüğe vakit ayıramıyoruz deyip, sözlüğün kapanacağını duyunca üzüntüden komaya giren arkadaşları samimi bulmuyorum sadece. bakın ben onları da suçlamıyorum. kimse suçlu değil. gerçekten. zaten haddime değil. canı istemez girmez bana ne veya bize ne? kimse buraya yazmak zorunda değil çünkü. lakin yazmayıp da sonra üzülmek ''şov'' bana göre.
ne yapılabilir sorusuna gelirsek, bana göre artık 1-2 şey dışında yapacak bir şey yok. lakin onu da uygulamak için zaman ayırması gereken arkadaşlar/abiler var. o yüzden bu da olmayacağı için sözlüğün kapatılması kararı elbette doğru. en azından sözlük için çabalayan insanlar her gün 30-40 entry girildiğini görüp sözlüğün o cansız ve ruhsuz haliyle göz göze gelip ızdırap çekmezler.
konu günde kaç entry girildiği değil, kaç kişinin entry girdiği. yoksa benim günde 100 entry girdiğim zamanlar olmuştu. 3-4 yazarla günde 300-400 entry girilir. orada sorun yok. önemli olan gece saatleri hariç her an minimum 5-6 online yazarın olması. yoğun saatlerde şairler parkında 20-25 kişinin online olması gerek. bu şekilde yazılan 300-400 entrynin önemi var. bunu da yakalayamadığımız için kapanma kararı gayet normal.
açık durunca ne oluyor merak ediyorum kira'sımı var sigortasımı ödeniyor standart vergiyemi tabi akarı yok kokarı yok sanal bir ortam yani kapanmasının ne gibi bir getirisi olacak? bilgilendirirseniz sevinirim.
olmamasi gerekendir. yapmayin, kapatmayin. sözlük bir sembol...
kabahat aranırsa çok şey söylenebilir fakat gider ayak saçmalamanın alemi yok.
sözlüğün kapanacağını öğrendiğimde boğazımda titremeyi hissetmedim değil.
sözlüğü bir galatasaray'lı sayesinde tanımıştım. galatasaray sözlük yazarlarından birinen almıştım tavsiyeyi.
"olm sözlüğünüz var sizin yazsana sende, bol bol maç sonrası kritik yaparsınız, deplasman yaparsınız, maçlara gidersin, istanbul'da da pek çevren yok."
bu cümle üzerine üye olmuştum. pek tabi sonrası; dingoc ve sıcak karşılaması...
uzun zaman geçti. evlendirdiğimiz oldu, baba olanlar oldu, göçüp gidenler oldu, oldu da oldu...
sırf girdi olsun diye, ortam kalabalık görünsün diye bir çok gafa imza attığım oldu. 8-10 maçı bir arada takip edip sözlüğe aktardığımda oldu bunlar yetersiz kaldı, bir şekilde buralara kadar geldik.
lakin unutamayacağım bir çok ilki yaşadım en burada....
mesela ilk deplasman maçımı kartal sözlük ile yaşadım. yaşadığım en güzel tecrübelerden biriydi. bir kez daha beşiktaş'lı olduğumu hissettim.
beste çıktı bu sözlükten...
"bir derdim var bir dermana" diye haykırdığında bütün stad. emeğim olmamasına rağmen müthiş duygulandım.
sosyal sorumluluk projelerinde etkin rol oynadı sözlüğümüz...
bir çok iyi şey yaptı aslında. tutunmaması için, devam etmemesi için hiç bir sebep yoktu.
mihenk taşı olan, düzenli yazar olanlar egolarına yenik düşüp bir bir gittiler önce. sözlüğün sadece beşiktaş için var olduğu anlamakta güçlük çektiler.
bu da kan kaybına sebep oldu ve tuğlalar söküldü bir bir yerinden.
zaman zaman belli ataklarla toparlanmaya çalıştı, arayüz değişti, sistem değişti, moderasyon değişti...
ama hiç biri olmadı. bir basiretsizlik mi vardı bilmiyorum ama sahip çıkamadık.
girdik, sadece okuyup çıktık, bir şey göremeyince girmemeye başladık belki...
bildiğim tek şey; taraftar kitlelerine forum mantığına yenik düştüğümüzdü.
ben bu şekilde yorumladım bu geriye gidişi...
yorumlarına kıymet verdiğim yığınla insan tanıdım. yığınla entry okudum. çok güzel tespitler, çok güzel analizlere denk geldim.
öğrendim, öğrettim, taraftar oldum en nihayetinde.
bir hamle daha yapamaz mıyız?
bir şeyleri belki değiştirebiliriz düşüncesindeyim hala...
2009'dan yana hizmet veren oluşumun çöp kutusuna gitmesine gönlüm hiç razı değil.
zaman ayırıp girdilerimi okuyanlara teşekkür ederim. kırdığım, üzdüğüm yazar dostlardan özür dilerim.
gerçi ne olduysa arma sevdamızdan oldu bize.
acayip buruk ve sıkılıyorum. konduramıyorum...
umarım son gün gelmeden bir değişiklik olur ve sözlüğümüz öylece kalır...
ulan bak daha önce bir kere daha yapmıştınız böyle, ben de önce mala sonra duygusala bağlayıp koca bir sayfa yazı yazmış tam gönderecekken şaka olduğu öğrenmiş, açıkçası sövmüştüm. umarım yine aynı durumdur. ama bu sefer şaka ise sövmem..
uzun zamandır yazmıyordum pek. giriyor öyle sol frame'de duran 2 3 başlığı görüp belki okumadan çıkıyordum...
gezi parkı olaylarına kadar canavar gibi giden sözlük gezi parkı olayları sonrası çöktü ve kendini bir daha toparlayamadı. lan o dönem interaktif sözlükler sıralamasında bayağı önlerde yer alıyorduk hatta...
burada güzel arkadaşlıklar edindim.
güzel insanlar tanıdım... çok emek vererek yazdığım yazılar oldu.
burada kalp kırdığım yazılarım da oldu, çok sert girdiğim hakaret ettiğim yazılar da... bunlar için muhataplarımdan özür dilerim...
daha sonrasında haberleşmek isteyen olursa,https://twitter.com/kurtsinann adresinden bana ulaşabilir.
açıkçası bu kadar emeğin yok olup gidecek olması üzücü. ben böyleysem sözlüğü ilk kuranlar ne haldedirler.. allah sabır versin.
(bkz: 7 mart 2017 sözlüğün 7'si mevlüdü)'ne herkesi beklerim. bari gidişimiz güzel olsun...
hepiniz selametle kalın...
uzun zamandır yazmıyordum pek. giriyor öyle sol frame'de duran 2 3 başlığı görüp belki okumadan çıkıyordum...
gezi parkı olaylarına kadar canavar gibi giden sözlük gezi parkı olayları sonrası çöktü ve kendini bir daha toparlayamadı. lan o dönem interaktif sözlükler sıralamasında bayağı önlerde yer alıyorduk hatta...
burada güzel arkadaşlıklar edindim.
güzel insanlar tanıdım... çok emek vererek yazdığım yazılar oldu.
burada kalp kırdığım yazılarım da oldu, çok sert girdiğim hakaret ettiğim yazılar da... bunlar için muhataplarımdan özür dilerim...
daha sonrasında haberleşmek isteyen olursa,https://twitter.com/kurtsinann adresinden bana ulaşabilir.
açıkçası bu kadar emeğin yok olup gidecek olması üzücü. ben böyleysem sözlüğü ilk kuranlar ne haldedirler.. allah sabır versin.
(bkz: 7 mart 2017 sözlüğün 7'si mevlüdü)'ne herkesi beklerim. bari gidişimiz güzel olsun...
hepiniz selametle kalın...
heyecanlı ve güzel bir maç gününde üzmüştür. hayatta kötü sürprizler de var.
rakip renktaş sözlükleri sevindirecektir. meydan boş kalacaktır. üzgün surat...
diyecek bir şey bulamıyorum bunu buraya bırakıyorum. [ybkz]swh[/ybkz]
https://www.youtube.com/watch?v=iDXgWKk3st4
https://www.youtube.com/watch?v=iDXgWKk3st4
okuluna icra memurlari gelen hababam sınıfı havasi yaratmistir bunyede. ben de simdi tulum hayri'ninki gibi bir nutuktan sonra dusundum ki, acaba sozlukten bir kitap cikmaz mi aceba yav?
hayatımda olduğu 6 sene için kendisine kocaman bir teşekkür etmek istediğim sözlük.
buraya ilk üye olduğum zaman daha liseli bir çocukken, yaşıma bakmadan bana abi, abla, kardeş olan bir sürü güzel insanı hayatıma kattığın,
o insanlar sayesinde ilk defa ''deplasman'' denen şeyle beni tanıştırdığın,
onları en mutlu zamanlarımı geç, en mutsuz zamanlarımda benim ve sevdiklerimin yanında görebildiğim,
güldürdüğün, mutlu ettiğin, itiraf ediyorum bazen sinirlendirdiğin her an için,
büyürken hep bir şekilde yanımda olduğun için teşekkür ederim sözlük..
iyi ki varsın..
dip not: aranızda hala söz verip tanışamadığım güzel insanlar var, sözümü tutacağım o maça geleceğim[ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: gitme hep kalbimde kal)
buraya ilk üye olduğum zaman daha liseli bir çocukken, yaşıma bakmadan bana abi, abla, kardeş olan bir sürü güzel insanı hayatıma kattığın,
o insanlar sayesinde ilk defa ''deplasman'' denen şeyle beni tanıştırdığın,
onları en mutlu zamanlarımı geç, en mutsuz zamanlarımda benim ve sevdiklerimin yanında görebildiğim,
güldürdüğün, mutlu ettiğin, itiraf ediyorum bazen sinirlendirdiğin her an için,
büyürken hep bir şekilde yanımda olduğun için teşekkür ederim sözlük..
iyi ki varsın..
dip not: aranızda hala söz verip tanışamadığım güzel insanlar var, sözümü tutacağım o maça geleceğim[ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: gitme hep kalbimde kal)
sadece şu başlığa yazan yazarlar bile düzenli olarak günde bir kaç kelam etselerdi kapanmasına gerek bile olmayacak sözlük...
keşke olmasa denen hadise. sözlüğün şatafatlı dönemlerine denk gelemedim, aşırı bir entry girişim de olmamıştır sözlüğe ama beşiktaşla ilgili en ufak birşey olduğunda göz attığım ilk yerdi. futbol tartışabildiğim güzel bir ortamdı, kapanacak olması gerçekten üzücü. verilen emekler için herkes sağolsun.
formatın içine edeceğim üzgünüm;
yazdıklarımızı nasıl yedek alıyoruz, yardımcı olabilecek kişi var mı? en azından yazdıklarım kaybolmasın istiyorum.
yazdıklarımızı nasıl yedek alıyoruz, yardımcı olabilecek kişi var mı? en azından yazdıklarım kaybolmasın istiyorum.
elim gitmedi yazmaya. 2800 kusur entrynin hatrına bende bir kaç kelam edeyim dedim sonra. 2013 yazında girmiştim sözlüğe. 4 sene olmuş. inan ne zaman oldu bilmiyorum sözlük. yazar olduktan sonra hevesle yazmaya başlamıştım. en çok efor sarf edilen günde coştuğumu hatırlıyorum.[ybkz]swh[/ybkz]evet bende epey bi ihmal ettim sözlüğü. bahanelerin arkasına sığınacak değilim elbet. ara ara girip ukte butonunu çökertene kadar entry doldurdum günah çıkarırcasına.
yine de her şey için teşekkür ederim sana sözlük bana kattıkların için. kartal sözlük ailesi, seviliyorsunuz hepiniz.[ybkz]swh[/ybkz]
daha güneşli günlere,nice güzel şampiyonluklara...
elveda...
yine de her şey için teşekkür ederim sana sözlük bana kattıkların için. kartal sözlük ailesi, seviliyorsunuz hepiniz.[ybkz]swh[/ybkz]
daha güneşli günlere,nice güzel şampiyonluklara...
elveda...
kuskusuz hepimizde buyuk bir bosluk yaratacak hadisedir.
burayi bulmadan evvel cevremde hep baska takimlari tutan insanlar vardi.[ybkz]swh[/ybkz] sozluk ile beraber yepyeni insanlar girdi hayatima. bu insanlarin buyuk cogunlugu altin gibi insanlar, ki onlarin yakasini birakmak gibi bir niyetim yok. insan olarak gun gectikce cogaldik. anasi-babasi sozlukcu cocuklarimiz oldu, isik oldular bize. umut deniz geldi, asya geldi, ares geldi, eslem geldi... biz boyle cogaldik ama sozluk hep eksildi. bazen kizdilar bana, "rahat birak insanlari" diye. bazen cok ozel hissettirdiler. bazen yalniz da hissettirdiler, yalan yok. ben de iyilik kumkumasi degilim neticede; ben de belki yeri geldi, kirdim o cok sevdigim insanlari. ama sonuca geldigimizde herkes benim burayi ne kadar cok sevdigimi ve yasatmak icin verdigim cabayi gordu; bu konuda hic suphem yok ve bu bakimdan icim rahat. ote yandan, "besiktasli'nin sozlugu" kaliteli icerigiyle hep burada olmasi gerekirdi ve bunun icin hep elimden gelenin fazlasini yapmaya calistim ama bu durumu degistirebilecek somut hicbir sey yapamadim. bu konuda kendime ben de cok kirginim. dolayisiyla gelinen sonucun muhasebesini yaptigimda herkes kadar ben de sorumlu hissediyorum kendimi.
son ana kadar hep bir umit tasidim sozluk ile ilgili ama bu sefer sanirim yolun sonu. icim dolu dolu iki gundur. bilemedim, ne yazayim... ne yazsam eksik, ne yazsam hislerimi ifade edemem. tek bir istegim var, o da "o" gune kadar keske herkes burayi eskiden oldugu gibi kocaman, renkli bir bahceye cevirse.
konu besiktas olunca, soylenecek soz asla bitmez cunku...
edit: ares, asya'dan once geldi.[ybkz]swh[/ybkz]
burayi bulmadan evvel cevremde hep baska takimlari tutan insanlar vardi.[ybkz]swh[/ybkz] sozluk ile beraber yepyeni insanlar girdi hayatima. bu insanlarin buyuk cogunlugu altin gibi insanlar, ki onlarin yakasini birakmak gibi bir niyetim yok. insan olarak gun gectikce cogaldik. anasi-babasi sozlukcu cocuklarimiz oldu, isik oldular bize. umut deniz geldi, asya geldi, ares geldi, eslem geldi... biz boyle cogaldik ama sozluk hep eksildi. bazen kizdilar bana, "rahat birak insanlari" diye. bazen cok ozel hissettirdiler. bazen yalniz da hissettirdiler, yalan yok. ben de iyilik kumkumasi degilim neticede; ben de belki yeri geldi, kirdim o cok sevdigim insanlari. ama sonuca geldigimizde herkes benim burayi ne kadar cok sevdigimi ve yasatmak icin verdigim cabayi gordu; bu konuda hic suphem yok ve bu bakimdan icim rahat. ote yandan, "besiktasli'nin sozlugu" kaliteli icerigiyle hep burada olmasi gerekirdi ve bunun icin hep elimden gelenin fazlasini yapmaya calistim ama bu durumu degistirebilecek somut hicbir sey yapamadim. bu konuda kendime ben de cok kirginim. dolayisiyla gelinen sonucun muhasebesini yaptigimda herkes kadar ben de sorumlu hissediyorum kendimi.
son ana kadar hep bir umit tasidim sozluk ile ilgili ama bu sefer sanirim yolun sonu. icim dolu dolu iki gundur. bilemedim, ne yazayim... ne yazsam eksik, ne yazsam hislerimi ifade edemem. tek bir istegim var, o da "o" gune kadar keske herkes burayi eskiden oldugu gibi kocaman, renkli bir bahceye cevirse.
konu besiktas olunca, soylenecek soz asla bitmez cunku...
edit: ares, asya'dan once geldi.[ybkz]swh[/ybkz]
uzun zamandır aktif olmadığım için pek söz hakkım yok, ancak, başladığı günden bu yana bana arkadaşlık etmiş sözlüğüme veda etmek biraz hüzünlü... başaramadık galiba; bir içerik yaratamadık. güzel başlamıştı gerçi; diğer sözlük oluşumlarından daha samimi paylaşımlar ve beşiktaşlı duyarlılığı içeriyordu, yazarız bu gezegeni dedik o zamanki bol siyahlı kırmızılı temayla kayıt olup yazmaya başladık. bir dönem iyi gittik bence ama sözlük altyapısı oluşturamadık. nik altı döşemeler ve övmeler de artınca iş yavaş yavaş boka sarmaya başladı bence.
uzun bir zamandır girmiyordum sözlüğe; bence son hali gerçekten "yazarız bu gezegeni" değildi. sol frame bahis bültenleri gibi, entryler hangi maçın kaçıncı dakikasında gol olduğunu anlatıyor falan rezalet yani.
kimseye kızmıyorum, suç bizim 1.nesil, biz bıraktık işi... üretmedik, düşünmedik, yazmadık falan; böyle olacağı belli değil miydi? zaten bir kere daha bu karar çıkmıştı ve biz ilk yazarlar gitmeyin diye ağlamıştık burada. şimdi yine aynı yüzsüzlüğü yapmamam lazım ama gitmeseniz iyi olurdu!
özleyeceğim sözlükle dertleşmeyi...
hadi çoook iyi davranın kendinize hacılar! çıff fıçı çıff fıçı tıss
not: ismail abi efektidir, lmciler anlar.
uzun bir zamandır girmiyordum sözlüğe; bence son hali gerçekten "yazarız bu gezegeni" değildi. sol frame bahis bültenleri gibi, entryler hangi maçın kaçıncı dakikasında gol olduğunu anlatıyor falan rezalet yani.
kimseye kızmıyorum, suç bizim 1.nesil, biz bıraktık işi... üretmedik, düşünmedik, yazmadık falan; böyle olacağı belli değil miydi? zaten bir kere daha bu karar çıkmıştı ve biz ilk yazarlar gitmeyin diye ağlamıştık burada. şimdi yine aynı yüzsüzlüğü yapmamam lazım ama gitmeseniz iyi olurdu!
özleyeceğim sözlükle dertleşmeyi...
hadi çoook iyi davranın kendinize hacılar! çıff fıçı çıff fıçı tıss
not: ismail abi efektidir, lmciler anlar.
bir yere gittiğimiz yok. senelerce sinirlerimizi bozan kerami pestenkerani arkadaşımızı duygusala bağlayıp rakıya düşürmek için küçük bir oyun oynadık.
şaka şaka gidiyoruz. hepinizi seviyorum
şaka şaka gidiyoruz. hepinizi seviyorum
partizanlar olarak hakkınızda bir kitap yazılsa adının “metropolde ve ilkel” olmasını gönülden isterdim. bu yönde seyirten davranış biçimleri bana oldukça gülünç gelmesinin yanında ürkütücü bir yanı da vardır. çünkü İnsanın içindeki hayvansı dürtülerin ayyuka çıkması için ufak bir tahrike ihtiyaç duyduğunu hatırlatır. buraya eğlenme ve araştırma için yazıldım. ilk küfürlerin bastırılmasından sonra siz benim, ben sizin mütekabil bir şekilde kibar insanlar olduğumuz kanaatine vardık. bazı kımıl zararlılarına maruz kalsam da rahatlıkla eğlendiğimi söyleyebilirim. durun, evlenmeyin! onu elde edebilmek için ne cadılıklar tasarladın da çocuğun başını yaktın diye tebelleş olduğum kişilerin çocukları oldu. İyi de oldu, gözlerinden öperim.
mahallenin kokoroz orospusuydum ve birçok defa bu yaptıklarımın sözlüğe zarar verip vermediğini düşündüm. bu sıralarda spor dışı konularda bilgi içerikli, olgun entry’ler girdim. bir dönem sonra sözlük duraksadı ve bayır aşağıya yuvarlanmaya başladı. her zamanın ruhu vardır, müteşebbis değilim, bilemem ama teknoloji ve buna bağlı sistemler süratle değişiyor. ekşi’nin bile son dört, beş yılda inci sözlük’e döndüğü , el değiştirdiği ortamda kartal sözlük ne yapabilirdi, emin değilim. ekşi’ye yazdığımın çok daha fazlasını buraya yazdım. iyi birer insansınız. şüphesiz beşiktaşlı karakteri sayesinde başka taraftar sözlüklerinin göstermeyeceği sabrı gösterdiniz. farklı perspektiflerden değerlendirildiğinde bu büyük bir erdem. ümit ederim, insanların eve kapandığı bu karanlık dönemde
internetten güzel işler yapıp, başarıyı yakalarsınız. aklıma türden bağımsız, takımlara yönelik taraftarın %60’inin girdiği bir site gelmiyor, boşluk var gibi.
kartal sözlük’e yazarken, okurken eğlenmemin yanı sıra radyoyla eğlendim, twitter’la eğlendim. istihza yaparken kimseyi kırmamaya azami özen gösterdim. aldığımız hezimetlerde, diğer hassas olaylarda rencide olsanız da bunları bir saldırganlıkla, fenerli içgüdüsüyle değil, laf olsun diye yaptığım için ciddiye almadınız genelde. iyi de yaptınız. sadece kaba bir pestenkeranilikti.
ülkece beli doğrulmak, bir nebze olsun dağ havası almak temennisiyle,
kahrolsun faşizm! ("ne alaka şimdi amına koyayim?” demişti şair)
sevgilerimle.
mahallenin kokoroz orospusuydum ve birçok defa bu yaptıklarımın sözlüğe zarar verip vermediğini düşündüm. bu sıralarda spor dışı konularda bilgi içerikli, olgun entry’ler girdim. bir dönem sonra sözlük duraksadı ve bayır aşağıya yuvarlanmaya başladı. her zamanın ruhu vardır, müteşebbis değilim, bilemem ama teknoloji ve buna bağlı sistemler süratle değişiyor. ekşi’nin bile son dört, beş yılda inci sözlük’e döndüğü , el değiştirdiği ortamda kartal sözlük ne yapabilirdi, emin değilim. ekşi’ye yazdığımın çok daha fazlasını buraya yazdım. iyi birer insansınız. şüphesiz beşiktaşlı karakteri sayesinde başka taraftar sözlüklerinin göstermeyeceği sabrı gösterdiniz. farklı perspektiflerden değerlendirildiğinde bu büyük bir erdem. ümit ederim, insanların eve kapandığı bu karanlık dönemde
internetten güzel işler yapıp, başarıyı yakalarsınız. aklıma türden bağımsız, takımlara yönelik taraftarın %60’inin girdiği bir site gelmiyor, boşluk var gibi.
kartal sözlük’e yazarken, okurken eğlenmemin yanı sıra radyoyla eğlendim, twitter’la eğlendim. istihza yaparken kimseyi kırmamaya azami özen gösterdim. aldığımız hezimetlerde, diğer hassas olaylarda rencide olsanız da bunları bir saldırganlıkla, fenerli içgüdüsüyle değil, laf olsun diye yaptığım için ciddiye almadınız genelde. iyi de yaptınız. sadece kaba bir pestenkeranilikti.
ülkece beli doğrulmak, bir nebze olsun dağ havası almak temennisiyle,
kahrolsun faşizm! ("ne alaka şimdi amına koyayim?” demişti şair)
sevgilerimle.
kacinilmaz gercekti 2017 yilinda hala sozluk diye bir seyin ayakta durmasi bile mucize. buyuk olanlar da gecmisten gelen bir birikim ve kalite ne hale geliyor fikir edinebiliyoruz.
iyisiyle kotusuyle cok guzel arkadasliklara vesile oldu. guzel eglenceler zirveler duzenlendi. emegi gecen katkisi olandan allah razi olsun.
her guzel seyde oldugu gibi bunun da sonj gelmis.
opuyorum her yerinizden sukru.
iyisiyle kotusuyle cok guzel arkadasliklara vesile oldu. guzel eglenceler zirveler duzenlendi. emegi gecen katkisi olandan allah razi olsun.
her guzel seyde oldugu gibi bunun da sonj gelmis.
opuyorum her yerinizden sukru.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?