karınca
bu gün bir tanesini oturduğum çimlerdeki arkadaşın üzerine attığımda 80 kiloluk adamın ufacık hayvandan nasıl korktuğunu görmemi sağlayan, zeki, çevik, ahlaklı ve sportmen hayvanlardır.
tek başına hiç bir şey,koloni halinde çok şey olan hayvanat.
karınca ile ağustos böceği hikayesinin çalışkan kahramanı
hava kararınca..yooo pardon karınca kararınca..ee zaten bunlar ööle nescafe renkli eklem bacaklılar değil mi? hiç annamadı ben... zaten kara...allaaa allaaaa
kararınca kelimesini anımsatan bir kelime.
evimin evcil hayvanları.
ben beslemiyorum o ayrı. kendileri besleniyorlar. yuvaları bile var. kum taşımışlar oraya. yada içerden çıkartıyorlar. ben süpürüyorum onlar geri getiriyorlar. ama yok bu ay da kirayı geciktirirlerse toptan atıcam kendilerini. yeter artık.
ben beslemiyorum o ayrı. kendileri besleniyorlar. yuvaları bile var. kum taşımışlar oraya. yada içerden çıkartıyorlar. ben süpürüyorum onlar geri getiriyorlar. ama yok bu ay da kirayı geciktirirlerse toptan atıcam kendilerini. yeter artık.
bundan 15-16 sene öncesi...3 arkadaş bekar tatili için bizim yazlığa gittik...sezon daha açılmamış...ama biz eğleniyoruz yine...içkiler mangallar falan...bizim çocuklar yukarda yatıyolar o zaman...hiç unutmam bir sabah uyandırdılar beni...
-olm kalk lan...
-ya bırakın amk...
-olm kalk evin nüfusu 2 buçuk milyon olmuş...
-ne diyon olm ya?
-karınca basmış diyorum...
-hay sikeyim...ne karıncası ya!!!...
-olm akşam kafalar güzeldi ya...şekeri devirmişiz birimiz..sonuç malum...
-hay sikiyim ikinizi de...hanginiz yaptı olm???
-valla hatırlamıyoruz....
-amınıza koyayım sizin...
bu konuşmayı takip eden 3 saat içersinde karıncalar elektrik süpürgesi ile temzilenmeye çalışılır...ama ne mümkün...çil yavrusu gibi dağılmışlardır ortalığa...4. saatin sonlarına doğru komşu gelir...ne olduğunu sorar...ben de anlatırım olan biteni...o da 1 dakika der ve elinde mucize bir kutuyla geri gelir...karınca tozuymuş efendim...döküyormuşsunuz...ve karınca kalmıyormuş...işte o zaman icat edenlere şükrederek tanışmış olduk kendileriyle...
karınca tozunu bilmiyor muydunuz diye dalga geçecek arkadaşlara da 15-16 sene öncesine gidip acaba siz o dönemde adınızı biliyor muydunuz diye sorasım var şimdiden...
neyse...siz siz olun...bu canlıların olduğu yerde yiyecek kırıntısı bile bırakmayın...siz daha nerden geldiklerini anlamadan yuva bile yaparlar...
-olm kalk lan...
-ya bırakın amk...
-olm kalk evin nüfusu 2 buçuk milyon olmuş...
-ne diyon olm ya?
-karınca basmış diyorum...
-hay sikeyim...ne karıncası ya!!!...
-olm akşam kafalar güzeldi ya...şekeri devirmişiz birimiz..sonuç malum...
-hay sikiyim ikinizi de...hanginiz yaptı olm???
-valla hatırlamıyoruz....
-amınıza koyayım sizin...
bu konuşmayı takip eden 3 saat içersinde karıncalar elektrik süpürgesi ile temzilenmeye çalışılır...ama ne mümkün...çil yavrusu gibi dağılmışlardır ortalığa...4. saatin sonlarına doğru komşu gelir...ne olduğunu sorar...ben de anlatırım olan biteni...o da 1 dakika der ve elinde mucize bir kutuyla geri gelir...karınca tozuymuş efendim...döküyormuşsunuz...ve karınca kalmıyormuş...işte o zaman icat edenlere şükrederek tanışmış olduk kendileriyle...
karınca tozunu bilmiyor muydunuz diye dalga geçecek arkadaşlara da 15-16 sene öncesine gidip acaba siz o dönemde adınızı biliyor muydunuz diye sorasım var şimdiden...
neyse...siz siz olun...bu canlıların olduğu yerde yiyecek kırıntısı bile bırakmayın...siz daha nerden geldiklerini anlamadan yuva bile yaparlar...
kesinlikle yüzsüz hayvandır. illa ilaç kullanıp soyunuzu mu kurutayım evimi terk etmeniz için?
ağırlığının bilmem kaç katını kaldıran, atom ve normal olmak üzere 2 çeşit olan hayvan modeli
en çok işkenceye maruz kalmış hayvan..
toprağın altına bildiğin metropoller kuran, uygarlık inşa eden hayvanlar efendim bunlar.
birhan keskin'in yeryüzü halleri adlı kitabında yer alan şiiri.
Ruhumdaki sabır, kalbimdeki aşkla kurdum
kor dantellerden bu yolu, ormanın altına
yeter ki oku onu.
Senin gördüğün ağzımın kenarında duran dua,
ben ayaklarımın altındaki toprağa, döktüğüm
gözyaşına inandım. öyle uzun ki dünya;
katlanmaya, kıvrılmaya, açılıp çarşaf olmaya.
Mümkündür yol yapmaya bir ömür, yol almaya.
Ah! yine de yolumdaki kederi kimse bilmesin,
büyüsün, genişlesin, dolansın ömrümü;
kapısı kapalı çoktandır, penceresi dargın.
Kim anlayacak bu kor işaretleri?
Kimsenin dilinden okunmasın içimde ufalan.
Ovada ve dağda saklı bir mavi için
düştümdü yola. Benim de yaban bir çığlığım vardı,
çok zaman oldu, teslim ettim onu rüzgara.
Kışa girdik kıştan çıktık
ama değişmiyor insan
karınca duası diyorlar ördüğüm yola.
Ruhumdaki sabır, kalbimdeki aşkla kurdum
kor dantellerden bu yolu, ormanın altına
yeter ki oku onu.
Senin gördüğün ağzımın kenarında duran dua,
ben ayaklarımın altındaki toprağa, döktüğüm
gözyaşına inandım. öyle uzun ki dünya;
katlanmaya, kıvrılmaya, açılıp çarşaf olmaya.
Mümkündür yol yapmaya bir ömür, yol almaya.
Ah! yine de yolumdaki kederi kimse bilmesin,
büyüsün, genişlesin, dolansın ömrümü;
kapısı kapalı çoktandır, penceresi dargın.
Kim anlayacak bu kor işaretleri?
Kimsenin dilinden okunmasın içimde ufalan.
Ovada ve dağda saklı bir mavi için
düştümdü yola. Benim de yaban bir çığlığım vardı,
çok zaman oldu, teslim ettim onu rüzgara.
Kışa girdik kıştan çıktık
ama değişmiyor insan
karınca duası diyorlar ördüğüm yola.
duası olan hayvan.
allahım sen anamı , babamı, yuvamı ve diğer karınca arkadaşlarımı koru yarappim
karınca duası
allahım sen anamı , babamı, yuvamı ve diğer karınca arkadaşlarımı koru yarappim
karınca duası
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?