devre arasında kahvede yaşanan tuvalet kargaşası stadyumda yaşanmaz.
kahvede maç izlemek
Duman ve küfürlerin arasında maç izlemektir stadyumu aratmaz bu açıdan.
bir dolu teknik direktör ile maç izlemek.her kafadan ayrı ses çıkması .
bazen arkadaşlarla yaptığım eylem. çocukluğuma dönüp küçük bir nostalji yaşıyorum.
Golden sonra masaların devrildiği çayların döküldüğü herkesin mourinho gibi bağırarak taktikler veridiği dünyanın en sıcak ortamlarından birisi.
Eskiden küfürlü ve bok sigaralisi vardi peeeehh!
insanın sinirlerini zıplatmaya yetendir. zaten maç izlerken gergin oluyorum, bir de etrafta boş boş konuşan insanlar çok olunca delirmemek çok zor. hele bir derbiyse izlediğiniz çok daha zor bir sürece girersiniz. 20 nisan 2014 beşiktaş fenerbahçe maçında yine yaşadık bu gerilimi, anca anca kendime geliyorum.
mümkünse yapılmaması gereken eylem.futbolun f'sinden anlamayan,sinirlerinizi bozacak insanların etrafınızda olması kaçınılmazdır.zaten rakip takım oyuncularına ve hakeme sinirlenirsiniz bu şahsiyetlerde üstüne tüy diker iyice dellenirsiniz.baş ağrısından öleceğinizi sanırsınız.tüm bu nedenlerden ötürü yapmayınız.
söz konusu olan bir derbi maçıysa tehlikeli durumlara gebedir.
şu finkin muhteşem volesiyle açılışı yaptığı, bobo'yla 2. yi, uğur inceman'la 3. golü bularak 3-0 aldığımız maçı izlemek için kahveye gitmiştik bir arkadaşımla.
ankaradayız, öğrenciyiz o zamanlar. ev kolejde evin yakınlarında da bir kahve var. maçı izlemek için en ucuz ve neredeyse tek yol.
e gittik tabi biz de kahveye. ilk golü attığımızda o anki sevinçle farkedemedim tabi kahvedeki derin sessizliği. ikinci golde de öyle. üzerinize afiyet ben de beşiktaş gol atınca hayvan gibi sevinirim. gözüm dünyayı görmez yani o derece.
ama ne zaman ki uğur inceman 3. golü attı, ben "hezziimmet ulan hezziiiimmeeet" diye bağırdım ve 1 saniye sonra yakama yapışan 2 kıllı el farkettim..
ben ne oluyor lan diye kahvede beni koruyacak beşiktaşlı yok mu bakışı attım ancak ne göreyim, bütün kahvehane her atılan gole yaptığım abartılı sevincin kiniyle dolmuş bir şekilde beni süzüyor. ve ne yazık ki ancak o an anladım bütün kahvehanenin fenerli olduğunu..
sonra aman abi falan filan öğrenciyiz hesabı döndürdük işi.. yoksa şu an klavyenin üzerindeki bu eller çok başka yerlerde olabilirdi...
tehlikeli iştir vesselam. hele benim gibi içindekini dışına yansıtmakta herhangi bir çekincesi olmayanlar için daha tehlikelidir.
şu finkin muhteşem volesiyle açılışı yaptığı, bobo'yla 2. yi, uğur inceman'la 3. golü bularak 3-0 aldığımız maçı izlemek için kahveye gitmiştik bir arkadaşımla.
ankaradayız, öğrenciyiz o zamanlar. ev kolejde evin yakınlarında da bir kahve var. maçı izlemek için en ucuz ve neredeyse tek yol.
e gittik tabi biz de kahveye. ilk golü attığımızda o anki sevinçle farkedemedim tabi kahvedeki derin sessizliği. ikinci golde de öyle. üzerinize afiyet ben de beşiktaş gol atınca hayvan gibi sevinirim. gözüm dünyayı görmez yani o derece.
ama ne zaman ki uğur inceman 3. golü attı, ben "hezziimmet ulan hezziiiimmeeet" diye bağırdım ve 1 saniye sonra yakama yapışan 2 kıllı el farkettim..
ben ne oluyor lan diye kahvede beni koruyacak beşiktaşlı yok mu bakışı attım ancak ne göreyim, bütün kahvehane her atılan gole yaptığım abartılı sevincin kiniyle dolmuş bir şekilde beni süzüyor. ve ne yazık ki ancak o an anladım bütün kahvehanenin fenerli olduğunu..
sonra aman abi falan filan öğrenciyiz hesabı döndürdük işi.. yoksa şu an klavyenin üzerindeki bu eller çok başka yerlerde olabilirdi...
tehlikeli iştir vesselam. hele benim gibi içindekini dışına yansıtmakta herhangi bir çekincesi olmayanlar için daha tehlikelidir.
farkında olmadan sararmış pos bıyıklı abiyle kucak kucağa olma durumudur. tehlikeli durumdur vesselam.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?