hayata dair iç burkan şeyler

insanı rahatsız eden ama bir şey de yapamadığı durumlardır...anlaşılmamaktır örneğin...yaptığın veya söylediğin bir şeyin başka bir yöne çekilmesidir...ve sonradan sen haklıymışsın cümlesini duymakla tamamlar evrimini....

(bkz: kobe bryant'ın şuanda caddebostanda olduğu gerçeği)

(bkz: maça gidememek)

sen tek başına yol alırken önünde koklaşan çiftlerin yürümesidir.

'aslında bir günlüktür hayat' diyebildikten sonra, o günün bitmesini beklemek ne zor. hayatın seni kendine bağlamasının, aslında zaman geçirmek ve miyadı doldurmak olduğunu bilmek ne zor. ne yaparsan yap 'neden' sorusuyla karşına dikilen bir hayatta, kendini savunmaktan yorulmak ne zor. anlaşmanın hazzı kadar anlatmanın güzelliği, ayrışmanın soğukluğu kadar ayrılmanın üşütmesi gibi hayat. hep bir sonuca kavuşturmayı isteyen puantör. eksilirken eksileyen, çoğalırken artılayan bir yazar gibi. hep bir puan alma hesabında ömür tüketilen dünya. senin ben yollarını sikeyim.

çok sevdiğiniz, çok değer verdiğiniz bir arkadaşınıza, dostunuza çok ama çok ihtiyaç duyduğunuz bir anda mesaj attığınızda size "xxxx var, mesaj atma" diye cevap yazması.

normalde anlayışla karşılamalı insan ama koyuyor be sözlük...