--zeki demirkubuz--
gündüz iyi, doğru, güzel ve ahlaklı olan ne varsa giyilir, akşama kadar oynanır, ama gece olup karanlık çökünce kurt adam gibi gerçeği ortaya çıkar. işkence tezgâhları kurulur, güçlüler güçsüzlere, erkekler kadınlara, onlar çocuklara, kısacası gücü yeten yettiğine. yalanlar söylenir, her türlü zulüm yapılır. ertesi gün bir kısmını gördüğünüz üçüncü sayfa haberlerinin çoğu geceleri yaşanır, geceleri tasarlanır. ama ertesi gün hiçbir şey yokmuş gibi yola devam edilir. çıplak gerçekle ilgilenen herkes bu toplumda çelişkili, anlaşılmaz ve marjinal karşılanır ve toplum bu insanları asla affetmez.
--zeki demirkubuz--
gece
gündüz kelimesinin karşıt anlamlısı.
tüm dünyanın, şehrindeki tüm binaların ve tüm trafik ışıklarının, sokaktaki uyuşuk köpeğin, titreyen sokak lambasının, odandaki tüm eşyalarının, ve hatta tüm bu sessizlik içinde, yaktığın sigaranın; oynatmaya az kaldığın zihninle baş başa kaldığı yalnızlık saatleridir.
susuyor hepsi bir anda ve karşında oturmuş, pür dikkat, bir şeyler söylemeni bekliyor sanki.
susuyor hepsi bir anda ve karşında oturmuş, pür dikkat, bir şeyler söylemeni bekliyor sanki.
samimi, ama soğuktur. tedirgin bir güven duygusu yaşatır.
ama, korkmazsan saldırmaz diyorlar. bilmiyorum.
ama, korkmazsan saldırmaz diyorlar. bilmiyorum.
gün içinde biriken duyguları bir an önce dışarı çıkartmak için fırsat kollar. sen siyahsın diye bizde mi hep siyah olalım, anlamadım ki.
günün geri kalanıdır. arda kalan, yalnız bırakılan... bu yüzdendir yalnızlıkların gece ile buluşması, bu yüzdendir gecelerin daha serin oluşu.
aydınlığın karanlığı, artı'nın eksisi, hüzün kovan kuşların uyuklama saatlerine denk gelmekte olan günün güneşsiz saatleri.
yalnızlığın soğuk kadar net içine işlediği, kanamasız yaralanmaların, ağrısız sancıların yaşandığı ıssız saatler.
yalnızlığın soğuk kadar net içine işlediği, kanamasız yaralanmaların, ağrısız sancıların yaşandığı ıssız saatler.
günün en sevdiğim zamanı. yalnızlığından, sakinliğinden, derinliğinden ötürü; herhalde ondandır uyumaya inadım, bilemedim ben.
mümkünse deniz kenarında geçirilmesi gereken, günün karanlık evresi.
kulaklarında dalgaların en tiz ve bas sesleri art arda çınlıyor, bira kutusunun (ki, sahilde kutu bira içilir, poşet optimizasyonu malûm) götünü kumlara saplamışsın, efkârına sığmamış derin nefes çektiğin sigaranın çıtırtısı...
kulaklarında dalgaların en tiz ve bas sesleri art arda çınlıyor, bira kutusunun (ki, sahilde kutu bira içilir, poşet optimizasyonu malûm) götünü kumlara saplamışsın, efkârına sığmamış derin nefes çektiğin sigaranın çıtırtısı...
sabahında sınav olmayınca daha kolay bitendir
ruhumun içine işleyen günün güneşsiz kalan kasvetli kısmı
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?