göz kalınan formadır. bu formaya sahip kimseler kenarına köşesine nazar boncuğu takmalıdır. [ybkz]swh[/ybkz]
futbolcuların imzaladığı forma
ilk gördüğünde ağlarsın o kadar değerlidir ki giyemezsin bile onu karşına koyar bakarsın...
fakat formanın üstünde tabata imzası varsa hay lanet dersin ve gördüğün diğer imzalı formaları kıskanırsın.çok kıskandım lan[ybkz]swh[/ybkz]
fakat formanın üstünde tabata imzası varsa hay lanet dersin ve gördüğün diğer imzalı formaları kıskanırsın.çok kıskandım lan[ybkz]swh[/ybkz]
Yüzüne baktığında ona karşı birşey hissetmemek mümkün değildir. O kadar saf,temiz,çalışkan bir insandı ki benim yiğenim sanki Allah-u Teala onu özene bözene yaratmıştı.
1 senesini vermişti o. Genç yaşında yükümlülüklerinin farkına varmış , sorumluluk sahibi , herşeyi zamanında yapmayı becerebilen gencecik bir delikanlı haline bürünmüştü 14-15 yaşlarında. Sınav zamanı gelmişti, sınav yeri istanbul üniversitesi su ürünleri fakültesi. Sabah güzel bir kahvaltı yaptırdıktan sonra o girdi sınavın olduğu binaya , ben ise diğer aile bireyleri ile beraber sınavın olduğu bahçede volta atmaya.
Pek kolay geçmişti zaman , koşarak çıktı fakültenin kapısından, hemen atladı boğazıma "dayı , dayı" dedi ve sınavın mükemmel olduğundan bahsetti.
Evin yolunu tuttuğumuzda dikiz aynasından kestiğim gözlerin içinde bir parlaklık sezdim. O an içimden - bu çocuk tuttuğunu koparacak usta- lafları geçiyordu. efsanevi kadro ise florya da idmanlara başlamıştı.
Eve döndük , trt de sınav sorularını çözüyorlardı , yiğenim de doğru ,doğr,dogğg.. ,.... derken yerinden zıpladı ve bana koştu.
-DAYI tam emin değilim ama istediğim yer geldi sanırım
-Helal be koçuma , çakk "şılapss" dile benden ne dilersen.
----------
Galatasaray uefa kupasını o yıl kazanmıştı. Efsanevi kadro florya da süper kupa yorgunu , ligin başlamasına az kalmış , idmana çıkmıştı. Yiğenime vereceğim en güzel hediye o olduğunnu düşünerekten ,girdim tesislere. Yalvardım,yakardım , çok istediğimi beyan ettim. Bunun gerçekleşmesi için neler gerekiyorsa yapacağımı söyledim veeee (mutlu son)
ben o sıra rusya seyahatine çıkmıştım. Bir gün telefonum çaldı , arayan ablamdı çıkan yiğenim.
Dayı dedi , istanbul erkek lisesi geldi ..
Helal be KOÇuma demeden ağlamaklı oldu.
Seyahatten döndüğümde ilk işim Koçumun yanına gitmek oldu.
Dünyanın en güzel şeyi , bir insanın çok istediği bir şeyi ona armağan etmektir. Onun başarısını galatarasay'ın uefa kupası bile gölgeleyemezdi. Çünkü benim gözümde o nun başarısı , başarırken attığı o ilk adım ve o adımın devamının geleceğine emin olmam dünyanın en iyi insanı yaptı bir anda..
Formayı gördü, 14 numara Gökhan Doğulu yazıyordu büyük puntolarla . Çevirdi baktı futbolcuların imzaları, atladı boynuma dayıcım yaaa demeden gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı. Ardından doğruldu kendini toparladı ve dedi ki
-Dayı senin neden imzan yok. Sen olmasan bunların imzaları gözümde bir hiç.
demesine kalmadan..
1 senesini vermişti o. Genç yaşında yükümlülüklerinin farkına varmış , sorumluluk sahibi , herşeyi zamanında yapmayı becerebilen gencecik bir delikanlı haline bürünmüştü 14-15 yaşlarında. Sınav zamanı gelmişti, sınav yeri istanbul üniversitesi su ürünleri fakültesi. Sabah güzel bir kahvaltı yaptırdıktan sonra o girdi sınavın olduğu binaya , ben ise diğer aile bireyleri ile beraber sınavın olduğu bahçede volta atmaya.
Pek kolay geçmişti zaman , koşarak çıktı fakültenin kapısından, hemen atladı boğazıma "dayı , dayı" dedi ve sınavın mükemmel olduğundan bahsetti.
Evin yolunu tuttuğumuzda dikiz aynasından kestiğim gözlerin içinde bir parlaklık sezdim. O an içimden - bu çocuk tuttuğunu koparacak usta- lafları geçiyordu. efsanevi kadro ise florya da idmanlara başlamıştı.
Eve döndük , trt de sınav sorularını çözüyorlardı , yiğenim de doğru ,doğr,dogğg.. ,.... derken yerinden zıpladı ve bana koştu.
-DAYI tam emin değilim ama istediğim yer geldi sanırım
-Helal be koçuma , çakk "şılapss" dile benden ne dilersen.
----------
Galatasaray uefa kupasını o yıl kazanmıştı. Efsanevi kadro florya da süper kupa yorgunu , ligin başlamasına az kalmış , idmana çıkmıştı. Yiğenime vereceğim en güzel hediye o olduğunnu düşünerekten ,girdim tesislere. Yalvardım,yakardım , çok istediğimi beyan ettim. Bunun gerçekleşmesi için neler gerekiyorsa yapacağımı söyledim veeee (mutlu son)
ben o sıra rusya seyahatine çıkmıştım. Bir gün telefonum çaldı , arayan ablamdı çıkan yiğenim.
Dayı dedi , istanbul erkek lisesi geldi ..
Helal be KOÇuma demeden ağlamaklı oldu.
Seyahatten döndüğümde ilk işim Koçumun yanına gitmek oldu.
Dünyanın en güzel şeyi , bir insanın çok istediği bir şeyi ona armağan etmektir. Onun başarısını galatarasay'ın uefa kupası bile gölgeleyemezdi. Çünkü benim gözümde o nun başarısı , başarırken attığı o ilk adım ve o adımın devamının geleceğine emin olmam dünyanın en iyi insanı yaptı bir anda..
Formayı gördü, 14 numara Gökhan Doğulu yazıyordu büyük puntolarla . Çevirdi baktı futbolcuların imzaları, atladı boynuma dayıcım yaaa demeden gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı. Ardından doğruldu kendini toparladı ve dedi ki
-Dayı senin neden imzan yok. Sen olmasan bunların imzaları gözümde bir hiç.
demesine kalmadan..
halı saha maçlarında giyilmemesi tavsiye olunan formadır.
götü göbeği salmış olduğunuzdan dolayı içine sığamadığınızı düşünen ve haklı olan annenin atmak zorunda olduğunuzu zanneden anneye ilk ve tek küfrü etme nedeni
hiç edinemediğim forma
yaklaşık 2 yıldır dolabımda öylece asılı duran forma. giymek istiyorum ama kıyamıyorum.
değerlidir, onca yıldızın bir anda size verilmek için bireysel bir hatırasını bırakması kişisel tarihte az rastlanacak bir örnektir. ama üzerinde ki armayı, formanın rengini kısaca formanın kendisini asla gölgede bırakmaz.
bu arada, şahane bir hediyedir. sevdiceğin yanağı kadar olmasa da, değer biçilmez
bu arada, şahane bir hediyedir. sevdiceğin yanağı kadar olmasa da, değer biçilmez
değerlidir, formayı imzalayan kim olursa olsun çok değerlidir. sonuç olarak o formayı biraz da terletmiş olsa beşiktaşım için bir şeyler yapmıştır. benim aldığım ilk formayı da amaral imzalamıştı, hey gidi günler.
bi arkadaşımın evinin duvarını süsleyen forma. üzerinde fernandes'in imzasını gördükçe elimi sürmek istemiyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?