fetih 1453
top sanat işidir dedi kızımız ve fetih filmi patladı. top kadar bile sanat icrası yok bence. çok büyük hayallerle gidenler hayal kırıklıgı yaşayabilir.kurguda büyük sıkıntılar vardı.ama görselliğe bişey diyemem yiğidi öldür hakkını yeme.
paraya donusen her iş başarılıdır derim her zaman... ki fetih 1453 de başarılıdır... şimdi bunu okuyan birçok kişi bıkbıbık ama diye başlayan uzun cümleler kurabilir.. çok fazla gürültü çıkarmayın derim... ve bu kritik çok şeyi özetler..
---------------alıntı---------------
Filmi çıktığının ertesi gün sinemada izledim. övgü dolu bir yorum yazmıştım ama çeşitli yerlerde yazılan bazı yazıları görünce bununla yetinemedim. Tabir-i caizse abidik gubidik yüzlerce filmin çıktığı günümüz sinemasında bu kaliteli yapımı yerden yere vuruyorlar. Elbet bazı şeyleri eleştirip sorgulayacaksınız ama yerden yere vurmak, bundan bir kazanç sağlamaya falan çalışmaktan başka bir şey değildir bence.
Filmde şu eksik o yanlış buna değinilmemiş diyorlar. Film tamı tamına 165 dakika. Umarım farkındasınızdır ki bu süre zaten uzun bir süre. Filmin her şeyden çok görselliğe dayalı olduğu ortada, öyleyse bu saldırgan tutum niye?
Yönetmen Faruk Aksoy'un da belirttiği gibi film Hollywood ile yarışır kalitede. Filmi izledikten sonra daha sağlıklı bir yorum yapabileyim diye ertesi gün aynı kategoride diyebileceğimiz "Cennetin Krallığı" filmini izledim. Bütçelerine bir bakalım, Fetih 1453 17.000.000$, Cennetin Krallığı 160.000.000$. Neredeyse 10 katı! Ama ben 10 katı fazla bir oyunculuk ya da görsel zenginlik bulamadım filmde? Açıkçası bence verilen paraya bakarsak istenilen karşılık fazlasıyla alınmış. Gerçekten etkileyici savaş sahneleri vardı.
Siyasete bağlamak istemiyorum ama bize sürekli körü körüne kabul etme sorgula deniyor. Belki de bazıları bunu yanlış anlıyor ya da doğru anlamak istemiyor. ister isteyin ister istemeyin, sinema sektörü bir yere kadar eğitici, bir yere kadar eğlence kaynağı, bir yere kadar da propaganda kaynağıdır. Bu Hollywood'da da uygulanıyor, bizde de uygulanması yanlış değildir hatta mantıklıdır.
Ufak tefek gerçekten sapmalar, senaryo yönünde bazı şeylere ağırlık vermek bazı şeyleri es geçmek hatta kurgudan karakterler ya da olaylar yaratmak illa ki olacaktır. Bu bir "video" değil bir filmdir. %100 doğru olması beklenmemeli bence, Hollywood'da her şey mükemmel mi sanki?
Filmde geçen bazı replik ve olayları doğrudan Vikipedia'da istanbul'un Fethi makalesiyle karşılaştırın bir. Bazı şeyler bire bir aynı. Bence ellerinden geleni yapmışlar. Böyle bir filmin mantığı bu olayı insanlara göstererek istanbul'un Fethi'nin araştırılarak herkesin öğrenmesini sağlamak yani araştırmaya teşvik etmek, gerektiği kadar eğlendirmek ve bir yere kadar da propaganda yapmaktır evet. Eğer bunları istemiyorsanız belki de yanlış yerde yanlış filmi izliyorsunuz. Size önerim gidin bir belgesel izleyin ya da daha iyisi kitaplarla falan yetinin.
Bu bütçenin, bu görselliğin eşinin benzerinin olduğunu düşünmüyorum. Dizi sektörü aldı başını gidiyor ama kâra yönelik bir ilerlemenin içinde. Sinema sektöründe deseniz yerli filmler gereken ilgiyi çekemiyor, birçoğu zarar ediyor. Bu film pek çok sinemacıyı şevklendirecek, benzer filmler yapmaya, sinema sektörüne para harcamaya yönlendirecektir. Bu yüzden tahminimce filmin sektörümüzün tarihindeki yeri tartışılamaz.
Tartışılmaya açık yerler, bazı hatalar yok mudur? Elbette ki vardır. örneğin gözüme çok çarpanlardan bir tanesi şudur ki film Arapça konuşulan sahneler hariç tamamen Türkçe'ydi. Bizanslılar da Türkçe konuşuyor, Fatih de Türkçe konuşuyor. Onu geçtim Fatih Ayasofya'ya girince Bizans halkıyla Türkçe konuşuyor ve anlaşıyor. Bu filmin bir Hollywood versiyonunu düşünün. Osmanlı kısmı hadi Türkçe olsun ama en azından Bizans için Türkçe kullanılmaması gerekirdi diye düşünüyorum.
filmstop
---------------alıntı---------------
---------------alıntı---------------
Filmi çıktığının ertesi gün sinemada izledim. övgü dolu bir yorum yazmıştım ama çeşitli yerlerde yazılan bazı yazıları görünce bununla yetinemedim. Tabir-i caizse abidik gubidik yüzlerce filmin çıktığı günümüz sinemasında bu kaliteli yapımı yerden yere vuruyorlar. Elbet bazı şeyleri eleştirip sorgulayacaksınız ama yerden yere vurmak, bundan bir kazanç sağlamaya falan çalışmaktan başka bir şey değildir bence.
Filmde şu eksik o yanlış buna değinilmemiş diyorlar. Film tamı tamına 165 dakika. Umarım farkındasınızdır ki bu süre zaten uzun bir süre. Filmin her şeyden çok görselliğe dayalı olduğu ortada, öyleyse bu saldırgan tutum niye?
Yönetmen Faruk Aksoy'un da belirttiği gibi film Hollywood ile yarışır kalitede. Filmi izledikten sonra daha sağlıklı bir yorum yapabileyim diye ertesi gün aynı kategoride diyebileceğimiz "Cennetin Krallığı" filmini izledim. Bütçelerine bir bakalım, Fetih 1453 17.000.000$, Cennetin Krallığı 160.000.000$. Neredeyse 10 katı! Ama ben 10 katı fazla bir oyunculuk ya da görsel zenginlik bulamadım filmde? Açıkçası bence verilen paraya bakarsak istenilen karşılık fazlasıyla alınmış. Gerçekten etkileyici savaş sahneleri vardı.
Siyasete bağlamak istemiyorum ama bize sürekli körü körüne kabul etme sorgula deniyor. Belki de bazıları bunu yanlış anlıyor ya da doğru anlamak istemiyor. ister isteyin ister istemeyin, sinema sektörü bir yere kadar eğitici, bir yere kadar eğlence kaynağı, bir yere kadar da propaganda kaynağıdır. Bu Hollywood'da da uygulanıyor, bizde de uygulanması yanlış değildir hatta mantıklıdır.
Ufak tefek gerçekten sapmalar, senaryo yönünde bazı şeylere ağırlık vermek bazı şeyleri es geçmek hatta kurgudan karakterler ya da olaylar yaratmak illa ki olacaktır. Bu bir "video" değil bir filmdir. %100 doğru olması beklenmemeli bence, Hollywood'da her şey mükemmel mi sanki?
Filmde geçen bazı replik ve olayları doğrudan Vikipedia'da istanbul'un Fethi makalesiyle karşılaştırın bir. Bazı şeyler bire bir aynı. Bence ellerinden geleni yapmışlar. Böyle bir filmin mantığı bu olayı insanlara göstererek istanbul'un Fethi'nin araştırılarak herkesin öğrenmesini sağlamak yani araştırmaya teşvik etmek, gerektiği kadar eğlendirmek ve bir yere kadar da propaganda yapmaktır evet. Eğer bunları istemiyorsanız belki de yanlış yerde yanlış filmi izliyorsunuz. Size önerim gidin bir belgesel izleyin ya da daha iyisi kitaplarla falan yetinin.
Bu bütçenin, bu görselliğin eşinin benzerinin olduğunu düşünmüyorum. Dizi sektörü aldı başını gidiyor ama kâra yönelik bir ilerlemenin içinde. Sinema sektöründe deseniz yerli filmler gereken ilgiyi çekemiyor, birçoğu zarar ediyor. Bu film pek çok sinemacıyı şevklendirecek, benzer filmler yapmaya, sinema sektörüne para harcamaya yönlendirecektir. Bu yüzden tahminimce filmin sektörümüzün tarihindeki yeri tartışılamaz.
Tartışılmaya açık yerler, bazı hatalar yok mudur? Elbette ki vardır. örneğin gözüme çok çarpanlardan bir tanesi şudur ki film Arapça konuşulan sahneler hariç tamamen Türkçe'ydi. Bizanslılar da Türkçe konuşuyor, Fatih de Türkçe konuşuyor. Onu geçtim Fatih Ayasofya'ya girince Bizans halkıyla Türkçe konuşuyor ve anlaşıyor. Bu filmin bir Hollywood versiyonunu düşünün. Osmanlı kısmı hadi Türkçe olsun ama en azından Bizans için Türkçe kullanılmaması gerekirdi diye düşünüyorum.
filmstop
---------------alıntı---------------
fatih gişeyi de fethetti şeklindeki bir başlığa konu olan film.ya da filme konu olan başlık.
ben izlemedim. hala sıradan bir insanım ve popüler olana karşı da fobim var. içim çekiliyor hala.. bu hastalık demode olmuştu ama, benden geçmedi yıllardır napıym.
ben izlemedim. hala sıradan bir insanım ve popüler olana karşı da fobim var. içim çekiliyor hala.. bu hastalık demode olmuştu ama, benden geçmedi yıllardır napıym.
çılgın Dershane serileri sonrası Recep ivedik'e de el atan Faruk Aksoy gene Türkler'in seveceği bir konuyla karşımıza çıkıyor. çılgın Dershane'yi ne amaçla çektiği belli, Recep ivedik serilerinde ne amaçla prodüktör olduğu da. çok ağır bir yazı olmaması için zorlansam da Faruk Aksoy'un iyi ve aklı başında bir insan olduğunu sanmıyorum. Herhangi bir yeteneği olmadığı da apaçık. Bu filme yaklaşık 20 milyon dolar harcayan Aksoy, Türk halkının milleyetçi duygularını hedef almış ve paranın karşılığını fazlasıyla alacağını düşünmüş olmalı. Bu film ne kadar gişe hasılatı yaptı bilmiyorum ancak gene kar etmiş olabilir. çünkü burası çoğunlukla kültür ve eğitim seviyesi düşük milliyetçi bir ülke, Türkiye.
Hiçbir sanatsal değeri olmayan çıplak kızlar, benim de çok güldüğüm ama gene hiçbir sanatsal değeri olmayan Recep ivedik sonrası bir diğer para edebilecek konu istanbul'un Fethi olarak görülmüş olacak ki Faruk Aksoy buna el atmış. ''Para verip izlemeyin, para kazandırmayın. Hakkında konuşmayın, reklamını yapmayın.'' diyerek filmi görmeden önceki düşüncelerimi sonlandırıyorum.
Film, 300 ve Kingdom of Heaven'dan fazlaca şey çalmış. Tamamen aynı prodüksiyon ve aynı teknikler kullanılmaya çalışılmış. Kamera kullanmayı bilmemek, geçişlerden bir haber olmak ve iyi bir yönetmen olmamak yüzünden o kadar para ve özel efektler boşa gitmiş. Filmin oyuncu kadrosu sokaktan toplanılmış olabilir. 1-2 kişi hariç gayet abartı ve komik oyunculuklar görmek mümkün. Senaryo için ise saatlerce konuşmak mümkün. Dakikalarca ''Muhteşem Osmanlı'' ve ''Harika Mehmet''i izlemek beni yordu. ''iğrenç Bizans'' da bu duruma tuz biber oldu. Bizans'la ilgili her şey alçakça, güçsüz ve onurdan yoksun olarak ekrana getirilirken, Osmanlı ile ilgili her şey yüce, güçlü ve şerefli olarak sunuldu. Osmanlı ve Mehmet'in kötü yanlarından hiç bahsedilmez, iyi yanları abartılırken; Bizans'a ait her şey küçük görüldü ve ufak detaylarda kaldı.
Tarihle ilgili bir film çekerken tıpkı savaş sırasında olduğu gibi düşmana saygı duymak zorundasın. şayet bunu duymuyorsan ve gözlerin yeşil paracıklardan başka bir şey görmüyorsa tıpkı bu filmin yönetmeni ve yapımcısı olan Faruk Aksoy gibi böyle bir ''film'' yapabilirsin. Yaşasın yalan tarih ve yaşasın propaganda! Bunu aşırı milliyetçi bir Türk olarak ben düşünüyor ve hissediyorsam vay diğer ''beyni ve bilgisi olan'' ecnebilerin haline.
28/100
Hiçbir sanatsal değeri olmayan çıplak kızlar, benim de çok güldüğüm ama gene hiçbir sanatsal değeri olmayan Recep ivedik sonrası bir diğer para edebilecek konu istanbul'un Fethi olarak görülmüş olacak ki Faruk Aksoy buna el atmış. ''Para verip izlemeyin, para kazandırmayın. Hakkında konuşmayın, reklamını yapmayın.'' diyerek filmi görmeden önceki düşüncelerimi sonlandırıyorum.
Film, 300 ve Kingdom of Heaven'dan fazlaca şey çalmış. Tamamen aynı prodüksiyon ve aynı teknikler kullanılmaya çalışılmış. Kamera kullanmayı bilmemek, geçişlerden bir haber olmak ve iyi bir yönetmen olmamak yüzünden o kadar para ve özel efektler boşa gitmiş. Filmin oyuncu kadrosu sokaktan toplanılmış olabilir. 1-2 kişi hariç gayet abartı ve komik oyunculuklar görmek mümkün. Senaryo için ise saatlerce konuşmak mümkün. Dakikalarca ''Muhteşem Osmanlı'' ve ''Harika Mehmet''i izlemek beni yordu. ''iğrenç Bizans'' da bu duruma tuz biber oldu. Bizans'la ilgili her şey alçakça, güçsüz ve onurdan yoksun olarak ekrana getirilirken, Osmanlı ile ilgili her şey yüce, güçlü ve şerefli olarak sunuldu. Osmanlı ve Mehmet'in kötü yanlarından hiç bahsedilmez, iyi yanları abartılırken; Bizans'a ait her şey küçük görüldü ve ufak detaylarda kaldı.
Tarihle ilgili bir film çekerken tıpkı savaş sırasında olduğu gibi düşmana saygı duymak zorundasın. şayet bunu duymuyorsan ve gözlerin yeşil paracıklardan başka bir şey görmüyorsa tıpkı bu filmin yönetmeni ve yapımcısı olan Faruk Aksoy gibi böyle bir ''film'' yapabilirsin. Yaşasın yalan tarih ve yaşasın propaganda! Bunu aşırı milliyetçi bir Türk olarak ben düşünüyor ve hissediyorsam vay diğer ''beyni ve bilgisi olan'' ecnebilerin haline.
28/100
istanbul un fethi anlatan, bu dönemde yaşanan olayları uzantılarıyla birlikte işleyen ve ülkemizde en çok izlenme sıralamasında birinci olan film.
daha izleyemedim. daha doğrusu izlemedim. bi türlü içimden gelmiyor nedense. ilginç.
geçenlerde izlediğim film.
senaryo: güzel, animasyonlar: güzel. bunlar + taraflarıydı.
gelgelelim ki filmin içler acısı birçok yanı var. oyunculuk berbat. fox gibi kanallarda hafta içi her gün yeni bölümü yayınlanan pembe dizi çakması dizilerde bile daha kaliteli oyunculara rastlamışımdır. bana öyle geldi ki oyuncuları çok kasmışlar. çok yüksek bütçeli film çekiyoruz falan diye.
seslendirme berbat ötesi. başka dillere çevirilirken kolaylık olsun falan diye mi düşündüler bilemiyorum ama hakikaten seslendirme çok kötüydü.
çocuk oyuncular konusuna değinmek bile istemiyorum, berbat ötesi - (eksi) tarafların başında geliyor.
daha neler neler. aklıma bunlar geldi şimdilik.
son olarak, ak şemseddin hazretlerinin emo gibi konuşmuş olduğunu sanmıyorum. kasıtlı yapılmış bir hata olabilir.
senaryo: güzel, animasyonlar: güzel. bunlar + taraflarıydı.
gelgelelim ki filmin içler acısı birçok yanı var. oyunculuk berbat. fox gibi kanallarda hafta içi her gün yeni bölümü yayınlanan pembe dizi çakması dizilerde bile daha kaliteli oyunculara rastlamışımdır. bana öyle geldi ki oyuncuları çok kasmışlar. çok yüksek bütçeli film çekiyoruz falan diye.
seslendirme berbat ötesi. başka dillere çevirilirken kolaylık olsun falan diye mi düşündüler bilemiyorum ama hakikaten seslendirme çok kötüydü.
çocuk oyuncular konusuna değinmek bile istemiyorum, berbat ötesi - (eksi) tarafların başında geliyor.
daha neler neler. aklıma bunlar geldi şimdilik.
son olarak, ak şemseddin hazretlerinin emo gibi konuşmuş olduğunu sanmıyorum. kasıtlı yapılmış bir hata olabilir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?