her sezon final oynamadığı için başarısız olsa bile yıllarca takımın başında kalması gereken koç. istediği menejerle çalışır istediği oyuncuyla kurar takımı ona kimse bir şey diyemez ama zor şartlarda kabul etti, kadro kötüydü derse birileri, orada bir soluklan arkadaş deriz çünkü kadroyu tamamen kendisi kurmuştur. beşiktaş 100 yıl boyunca şampiyon olmasa bile her sene her branşta hedefi şampiyonluk olmalıdır. küçük düşünürsen, diğer takımlar seni küçük gördüğünde bozulmayacaksın o zaman. bamberg in her maç direnmesine maçları başa baş götürmesine rağmen beşiktaş neredeyse bütün maçlarda 1. çeyrekte havlu atıyorsa üzgünüm ama her koç eleştirilir. önemli olan eurolig desekte eurolig te olmamızın erman hocayla bir alakası yoktur.
erman kunter
kendisine sunulan maddi olanaklar dahilinde bir kadro oluşturmuş koç. kimse kendisi için ebed müddet beşiktaş'ın başında kalması gerektiğini iddia etmemiştir. şampiyonluk hedefliyor olmanız şampiyon olmanız için yeterli bir gerekçe değildir. ancak güdülen mantıktan hareket edecek olursak beşiktaş erkek basketbol takımı 100 yıl boyunca şampiyon olamazsa bu 100 yıl boyunca 100 değişik koçla çalışması gerekir.
bugün beşiktaş basketbol şubesi hâlâ eski oyuncularına olan borçlarını ödemeye devam ediyor. eski oyuncu derken sadece geçen sezondan bahsetmiyorum. mevcut takımın alacakları ise üç ayı buldu. (bu pazartesi günü ödemelerin yapılacağı sözü verildi) bu derece ortalama bir maliyetle oluşturduğun bir takıma dahi ödeme yapmakta zorlandığın bir ortamda, erman kunter, carlos arroyo transferini ister mi?
hadi istedi diyelim. olacak olan şudur:
- ya carlos arroyo da parası ödenemeyen oyuncular grubuna katılarak iki ay sonra takımdan ayrılır.
- ya da arroyo'ya düzenli ödeme yapmak uğruna diğer oyuncuların parası geciktirilir.
euroleague'e başlarken hedefi top 16 olarak belirlemiş, kimseye umut tacirliği yapmamıştır. bu hedefe ulaşılmış mıdır? evet ulaşılmıştır. ha bu sezonda beşiktaş'tan euroleague içinde top 8 ya da final four bekliyorsak bence hep birlikte taksim meydanında vapur bekleyelim. belki geçer.
brose baskets örneği çarpıcı bir örnek. ancak bu karşılaştırma beşiktaş ile bamberg arasında değil iki ülkenin takım sporlarına bakış açısı arasında yapılmalıdır. sadece beşiktaş olarak değil hemen her kulüp takımımız ve milli takımımız maçın başından sonuna kadar oyun disiplinine sadık kalan bir basketbol felsefesi üzerine oturtulmuş bir anlayışa sahip değiller. fark açıldığında erken atışlar kullanmak suretiyle mevcut düzenin dışına çıkmak bizim kronikleşen hastalığımız. sadece beşiktaş'a has bir durum değil bu. kurulduğundan bu yana milyonlarca euro harcayıp bu turnuvaya katılan anadolu efes'te de aynı problem var. (en son ne zaman üst üste iki sezon aynı koçla çalıştı mesela hatırlayan var mı?) ilk defa katılan beşiktaş'ta da. basketbol milli takımında da. biz de son ana kadar oyun disiplininden kopmayan bir takım arzuluyoruz ancak bu rahatsızlık bizdeki basketbol kültüründe yerleşik hâle gelmiş.
işleyen bir organizasyon, bir sistem, bir basketbol felsefesi özlemi duyuyorsanız her çalıştığınız koçla bir yıllığına anlaşıp en az final oynama şartı getirerek bunu başaramazsınız. "biz beşiktaşız hocam şampiyonluk isteriz ha ona göre" demekle olmuyor bu işler. ondan sonra mesela zeljko obradovic de kalkıp "benim tanıdığım hiçbir büyük camianın üç sezon önce formasını giyen oyuncusuna borcu yok" deyip, hayatta başarılar diler.
"biz yarışmacı takımız, biz beşiktaşız, her alanda hedefimiz şampiyonluk" diyorsanız önce bu savlarınızın gerektirdiği idari, ekonomik ve teknik yapılanmayı hayata geçirmeniz gerekir. bunu da her yıl koçun değiştiği, beş oyuncunun gidip on oyuncunun geldiği bir ortamda sağlayamazsınız.
bugün beşiktaş basketbol şubesi hâlâ eski oyuncularına olan borçlarını ödemeye devam ediyor. eski oyuncu derken sadece geçen sezondan bahsetmiyorum. mevcut takımın alacakları ise üç ayı buldu. (bu pazartesi günü ödemelerin yapılacağı sözü verildi) bu derece ortalama bir maliyetle oluşturduğun bir takıma dahi ödeme yapmakta zorlandığın bir ortamda, erman kunter, carlos arroyo transferini ister mi?
hadi istedi diyelim. olacak olan şudur:
- ya carlos arroyo da parası ödenemeyen oyuncular grubuna katılarak iki ay sonra takımdan ayrılır.
- ya da arroyo'ya düzenli ödeme yapmak uğruna diğer oyuncuların parası geciktirilir.
euroleague'e başlarken hedefi top 16 olarak belirlemiş, kimseye umut tacirliği yapmamıştır. bu hedefe ulaşılmış mıdır? evet ulaşılmıştır. ha bu sezonda beşiktaş'tan euroleague içinde top 8 ya da final four bekliyorsak bence hep birlikte taksim meydanında vapur bekleyelim. belki geçer.
brose baskets örneği çarpıcı bir örnek. ancak bu karşılaştırma beşiktaş ile bamberg arasında değil iki ülkenin takım sporlarına bakış açısı arasında yapılmalıdır. sadece beşiktaş olarak değil hemen her kulüp takımımız ve milli takımımız maçın başından sonuna kadar oyun disiplinine sadık kalan bir basketbol felsefesi üzerine oturtulmuş bir anlayışa sahip değiller. fark açıldığında erken atışlar kullanmak suretiyle mevcut düzenin dışına çıkmak bizim kronikleşen hastalığımız. sadece beşiktaş'a has bir durum değil bu. kurulduğundan bu yana milyonlarca euro harcayıp bu turnuvaya katılan anadolu efes'te de aynı problem var. (en son ne zaman üst üste iki sezon aynı koçla çalıştı mesela hatırlayan var mı?) ilk defa katılan beşiktaş'ta da. basketbol milli takımında da. biz de son ana kadar oyun disiplininden kopmayan bir takım arzuluyoruz ancak bu rahatsızlık bizdeki basketbol kültüründe yerleşik hâle gelmiş.
işleyen bir organizasyon, bir sistem, bir basketbol felsefesi özlemi duyuyorsanız her çalıştığınız koçla bir yıllığına anlaşıp en az final oynama şartı getirerek bunu başaramazsınız. "biz beşiktaşız hocam şampiyonluk isteriz ha ona göre" demekle olmuyor bu işler. ondan sonra mesela zeljko obradovic de kalkıp "benim tanıdığım hiçbir büyük camianın üç sezon önce formasını giyen oyuncusuna borcu yok" deyip, hayatta başarılar diler.
"biz yarışmacı takımız, biz beşiktaşız, her alanda hedefimiz şampiyonluk" diyorsanız önce bu savlarınızın gerektirdiği idari, ekonomik ve teknik yapılanmayı hayata geçirmeniz gerekir. bunu da her yıl koçun değiştiği, beş oyuncunun gidip on oyuncunun geldiği bir ortamda sağlayamazsınız.
(bkz: 24 nisan 2013 erdemir beşiktaş maçı);
--spoiler--
Her geçen gün daha iyiye gidiyoruz. Ritim tutmaya başladık. İlk yarıda iyi savunma yaptık. Hücumda da iyi oynadık. Genelde farkı 10 sayı üstünde tutmaya çalıştık ve önemli bir deplasmandan galip geldik
--spoiler--
--spoiler--
Her geçen gün daha iyiye gidiyoruz. Ritim tutmaya başladık. İlk yarıda iyi savunma yaptık. Hücumda da iyi oynadık. Genelde farkı 10 sayı üstünde tutmaya çalıştık ve önemli bir deplasmandan galip geldik
--spoiler--
maç sırasında sürekli sol el işaret parmağını havaya kaldıran koç. dikkat edin maç sırasında kendisine o parmak hep yukarıda.
misal :http://tinyurl.com/c4bh6zb
misal :http://tinyurl.com/c4bh6zb
--alıntı--
“biz altıncı, banvit de üçüncü sırada sezonu tamamladı. deplasmanda en az bir maç kazanmalıyız. ikinci turda da bir deplasman galibiyeti almalıyız. banvit dengeli bir takım ve iyi yabancılara sahip. biz sezon başından bu yana 70-71 maç oynadık ki bu ciddi bir rakam. anadolu efes bizden 5 maç fazla oynadı. çok sakatlığımız oldu ve şimdi play-off oynayacağız. diesel makine gibiyiz ve yavaş yavaş açılıyoruz. herkes müthiş bir sezon bekledi bizden ama turkish airlines euroleague’deki maçlar takımı çok yıprattı. oradaki sertlik bizi zorladı. her maçı kazanmaya çıkıyorsun ama karşındaki takımda güçlü ve sert. tüm maç boyunca rakip hata yapmayınca zorlanıyorsun. o yenilgilerin dönüşünde antrenör ya da yönetici olmak zor oluyor. ligi bu derecede bitirmemiz normal. ama en fazla üç galibiyet daha alabilirdik. takımımızın sonuna kadar gidecek oyuncumuz var. neticede bu bir takım oyunu ve şartlarımız aynı değil. çünkü deplasmanda maç kazanmak zorundayız. zorlu bir seri bizi bekliyor ama şansımız da var.”
--alıntı--
“biz altıncı, banvit de üçüncü sırada sezonu tamamladı. deplasmanda en az bir maç kazanmalıyız. ikinci turda da bir deplasman galibiyeti almalıyız. banvit dengeli bir takım ve iyi yabancılara sahip. biz sezon başından bu yana 70-71 maç oynadık ki bu ciddi bir rakam. anadolu efes bizden 5 maç fazla oynadı. çok sakatlığımız oldu ve şimdi play-off oynayacağız. diesel makine gibiyiz ve yavaş yavaş açılıyoruz. herkes müthiş bir sezon bekledi bizden ama turkish airlines euroleague’deki maçlar takımı çok yıprattı. oradaki sertlik bizi zorladı. her maçı kazanmaya çıkıyorsun ama karşındaki takımda güçlü ve sert. tüm maç boyunca rakip hata yapmayınca zorlanıyorsun. o yenilgilerin dönüşünde antrenör ya da yönetici olmak zor oluyor. ligi bu derecede bitirmemiz normal. ama en fazla üç galibiyet daha alabilirdik. takımımızın sonuna kadar gidecek oyuncumuz var. neticede bu bir takım oyunu ve şartlarımız aynı değil. çünkü deplasmanda maç kazanmak zorundayız. zorlu bir seri bizi bekliyor ama şansımız da var.”
--alıntı--
uzun vadeli sözleşmelerin ve zor şartların adamıdır.
ergin ataman kişisi önce "milangaz" demişken, kendisi önce "beşiktaş" demiştir.
maliyet-başarı ekseninde bakıldığı zaman çok da başarısız olduğu söylenemez. daha önce de yazılmış kendisi ilk defa euroleague'a çıkan takıma top 16 oynatmış ve grubu milyon eurolar harcayan fenerin üstünde bitirmiştir.
ergin ataman kişisi önce "milangaz" demişken, kendisi önce "beşiktaş" demiştir.
maliyet-başarı ekseninde bakıldığı zaman çok da başarısız olduğu söylenemez. daha önce de yazılmış kendisi ilk defa euroleague'a çıkan takıma top 16 oynatmış ve grubu milyon eurolar harcayan fenerin üstünde bitirmiştir.
--basketdergisi--
"ülkemizde 23 yaşındaki oyuncuya genç diyorlar. 23 yaşındaki oyuncu genç değildir, 18 yaşındaki oyuncu gençtir. burada bir sorun var. sistemi değiştirmek gerekiyor. korumacı sistemle bir yere gidilmediği ortada. fransa’da yabancı sayısı fazla ama her yıl nba’e oyuncu gidiyor. gençleri yarışmacı bir ortama sokmalıyız. bu nedenle yabancı sayısı arttırılmalı. böylece çıkıp yabancı ile mücadele edip formayı kapsın. 23 yaşında genç, 24 yaşında yaşlı oyuncu deniyor.
ligimizin yerini doğru belirleyelim. bakıyoruz, euroleague final four’da yokuz. uleb eurocup’ta yokuz. eurochallenge’da varız. ben de orada final oynadım 4 yıl önce ama gerçekçi olmak lazım. pınar karşıyaka’nın başarısını küçümsemiyorum ama orası uleb organizasyonuna katılamayan takımların olduğu, kaldırılması düşünülen bir lig. bizim daha üst seviyelerde olmamız lazım. ancak o zaman kalitemizden bahsedebiliriz.
euroleague bizi çok yıprattı. maccabi’de 30 yedikten sonra antrenör olmak da yönetici olmak da zor. o dönüş çekilmiyor. caja laboral’e gidiyorsunuz ilk çeyrek 27-7. geri dönmek için kürek çekiyorsunuz, bir vites daha arttırıyorlar. ligde hata yapan rakipler oluyor ama mesela olympiakos euroleague’de 17 sayı öne geçse, geri düşse, yağmur yağsa, top sekmese bile hata yapmıyor."
--basketdergisi--
"ülkemizde 23 yaşındaki oyuncuya genç diyorlar. 23 yaşındaki oyuncu genç değildir, 18 yaşındaki oyuncu gençtir. burada bir sorun var. sistemi değiştirmek gerekiyor. korumacı sistemle bir yere gidilmediği ortada. fransa’da yabancı sayısı fazla ama her yıl nba’e oyuncu gidiyor. gençleri yarışmacı bir ortama sokmalıyız. bu nedenle yabancı sayısı arttırılmalı. böylece çıkıp yabancı ile mücadele edip formayı kapsın. 23 yaşında genç, 24 yaşında yaşlı oyuncu deniyor.
ligimizin yerini doğru belirleyelim. bakıyoruz, euroleague final four’da yokuz. uleb eurocup’ta yokuz. eurochallenge’da varız. ben de orada final oynadım 4 yıl önce ama gerçekçi olmak lazım. pınar karşıyaka’nın başarısını küçümsemiyorum ama orası uleb organizasyonuna katılamayan takımların olduğu, kaldırılması düşünülen bir lig. bizim daha üst seviyelerde olmamız lazım. ancak o zaman kalitemizden bahsedebiliriz.
euroleague bizi çok yıprattı. maccabi’de 30 yedikten sonra antrenör olmak da yönetici olmak da zor. o dönüş çekilmiyor. caja laboral’e gidiyorsunuz ilk çeyrek 27-7. geri dönmek için kürek çekiyorsunuz, bir vites daha arttırıyorlar. ligde hata yapan rakipler oluyor ama mesela olympiakos euroleague’de 17 sayı öne geçse, geri düşse, yağmur yağsa, top sekmese bile hata yapmıyor."
--basketdergisi--
Beşiktaş tarihinin son yılarda gördügü en kötü koçtur.
beko basketbol ligi 2012 2013 sezonu açısından başarısız olmuş koçtur. thy euroleague'de yaptıkları için takdiri hak etmiştir. ama sezon boyunca takımın son periyotlarda maçı kaybetmesine çözüm bulamaması, molaları bir türlü yerinde kullanamaması, oyuna gerekli müdahalelerde bulunamaması gibi bir çok açıdan bana göre beklentilerin altında kalmış koçtur. ama yine de son sözü söylemek için 2013-14 sezonunu beklemek gerekir.
Futbolda olan istikrarsızlık, basketbolda olmaması adına yeni sezonda da devam etmemiz gereken koç.
20 mayıs 2013 beşiktaş banvit maçı sonrası:
--spoiler--
Bu sene takımda oynayabilecek genç oyuncu yoktu. Kaç tane genç oyuncu var şu anda Beşiktaş A takımında oynayacak? Bulursanız bana da söyleyin, 2-3 takım var zaten onlar da vermiyor. Bana göre genç oyuncu, 92 93 doğumludur. Kartal ve Mehmet Ali Euroleague seviyesinde değil. Benim niyetim organizasyon kurmak. Eğer kalacaksam, bazı şeylerin değişmesi lazım. Saha içinde, saha dışında, benchte olan davranış bozuklukları. Eğer kalacaksam bunların hepsini düzeltmem lazım. Bu sene gördüklerimi kariyerimde hiçbir zaman görmedim. Belkide Türkiye’de uzun zamandır çalışmadığım içindir. Bütçe seneye daha düşük olacak ama bu sefer hazırlıklıyız. Benim Beşiktaş ile olan kontratım devam ediyor, kalmak istiyorum. Kriz anlarını aşmak için yürekli olmak lazım. Biz de krizi çözecek oyuncu yok. Bazı oyuncu tercihlerinde buyuk yanlışlıklar yapmışız. Bench, soyunma odasından beklediğimiz enerjiyi alamadık. Yabancı oyunculardan katkı alamadık, kabul etmemiz gerekiyor orada yanlış tercih yapmışız.
--spoiler--
resmi sitenin, aciklamalari neden duyurmadigi simdi anlasildi.
--spoiler--
Bu sene takımda oynayabilecek genç oyuncu yoktu. Kaç tane genç oyuncu var şu anda Beşiktaş A takımında oynayacak? Bulursanız bana da söyleyin, 2-3 takım var zaten onlar da vermiyor. Bana göre genç oyuncu, 92 93 doğumludur. Kartal ve Mehmet Ali Euroleague seviyesinde değil. Benim niyetim organizasyon kurmak. Eğer kalacaksam, bazı şeylerin değişmesi lazım. Saha içinde, saha dışında, benchte olan davranış bozuklukları. Eğer kalacaksam bunların hepsini düzeltmem lazım. Bu sene gördüklerimi kariyerimde hiçbir zaman görmedim. Belkide Türkiye’de uzun zamandır çalışmadığım içindir. Bütçe seneye daha düşük olacak ama bu sefer hazırlıklıyız. Benim Beşiktaş ile olan kontratım devam ediyor, kalmak istiyorum. Kriz anlarını aşmak için yürekli olmak lazım. Biz de krizi çözecek oyuncu yok. Bazı oyuncu tercihlerinde buyuk yanlışlıklar yapmışız. Bench, soyunma odasından beklediğimiz enerjiyi alamadık. Yabancı oyunculardan katkı alamadık, kabul etmemiz gerekiyor orada yanlış tercih yapmışız.
--spoiler--
resmi sitenin, aciklamalari neden duyurmadigi simdi anlasildi.
içinde bulunduğumuz sezonda [ybkz]swh[/ybkz]özellikle yabancı trasnferinde ciddi hatalar yaptığı aşikar olan koç. takımı son periyotlarda hazır tutamadığı, ritmini bulan oyuncuları kenarda çok tuttuğu göze ilk çarpanlar. ama istifa lafı etmek; yeni koç istemek büyük haksızlık. önümüzdeki sezon muhakkak istediğimiz takım sahada olacaktır. koç bunu daha önce defalarca sahaya yansıttı
kendisi hakkında kararsız kaldığım basketbol koçumuz.
şimdi son röportajlarına bakıyorum, diyor ki "18 yaşında oyuncu gençtir, 23 yaşındaki değil" çok güzel ve isabetli bir yorum. peki sen kartal özmızrak denen ( arroyo kendisi için iverson benzetmesi yapmıştı ) oyuncumuzu neden çürüttün koca sene ? o genç değil mi, yetenekli değil mi ? biz geçen sene barış hersekle, kartal özmızrakla kritik play-off maçları oynadık ve hep kazandık ! ama sen patrick, falker, cevher gibi sıradan oyuncuları tercih edip bu çocukları çürüttün !
başarısızlığı komple koça yüklemiyorum ama 3. sıraya da adını yazmaktan geri durmuyorum. başarısızlığımızın 1. sorumlusu başkan, 2. sorumlusu gayrı ciddi basketbol şube yöneticisi ve sonrasında da yabancı seçimleri ve kadro tercihleriyle saç baş yolduran erman kunter'dir bana göre.
şimdi son röportajlarına bakıyorum, diyor ki "18 yaşında oyuncu gençtir, 23 yaşındaki değil" çok güzel ve isabetli bir yorum. peki sen kartal özmızrak denen ( arroyo kendisi için iverson benzetmesi yapmıştı ) oyuncumuzu neden çürüttün koca sene ? o genç değil mi, yetenekli değil mi ? biz geçen sene barış hersekle, kartal özmızrakla kritik play-off maçları oynadık ve hep kazandık ! ama sen patrick, falker, cevher gibi sıradan oyuncuları tercih edip bu çocukları çürüttün !
başarısızlığı komple koça yüklemiyorum ama 3. sıraya da adını yazmaktan geri durmuyorum. başarısızlığımızın 1. sorumlusu başkan, 2. sorumlusu gayrı ciddi basketbol şube yöneticisi ve sonrasında da yabancı seçimleri ve kadro tercihleriyle saç baş yolduran erman kunter'dir bana göre.
kötü bir sezon geçirdiği aşikar. hataları da çok.özellikle yabancı oyuncu tercihleri. ancak beni en çok kızdıran şey kartal. futbol takımımızda nasıl oğuzhan oynamadığında deliriyorsam aynı şeyi basketbol takımımızda kartal oynamadığında yaşıyorum. ben demiyorum ki navarro'yu kartal ile tutmaya çalış. ama mehmet yağmur'a karşı da oynat şu adamı hocam. iddia ediyorum yüzdesi muratcan'dan aşağı olmayacaktır.
edit : bu arada eski entrylerimi yineleyim. istikrar. istikrar.
#238631
#239570
edit : bu arada eski entrylerimi yineleyim. istikrar. istikrar.
#238631
#239570
bu sene basketbol takımının başarısız olmasında en az suçlu olan kişidir. en büyük suç klübün ağzına sıçan ve en başarılı döneminde hasetinden çatlayıp sponsorluğunu geri çeken şişko nuridedir. ikinci suçlu gemiyi herkesten önce terk eden farelere taş çıkaran otel kuşu ataman, sonra bu klübe sponsor olmaktan çekinen sözde beşiktaşlılardır. sonrasıyla sponsor öyle veya böyle bulamayn yönetim ve en sonunda erman hoca gelir. türkiyenin en iyi koçu en yürekli beşiktaşlısıdır. kimse kimseyi kandırmasın bu takımın gücü bu, banviti geçseydik bile efese karşı şansımız olmayacaktı.erken elenmemeiz belkide şansımız çünkü seneye yapılacak takımın hazırlıklarına bir an önce başlayabileceğiz. başarı bir şartla gelir o da erman hocaya güvenerek uzun vadeli bir sistem kurmak.
kesinlikle tutulması gereken ve basketbol takımının ihtiyaç duyduğu organizasyon ve sistemli hali sağlayabilecek, bunu oturtabilmeye uygun olan belki de tek yerli coach'tur.
bu sezon en üst düzeyde verimli olduğunu savunacak değilim elbette ama sabır lütfen, biraz sabır lütfen.
bu sezon en üst düzeyde verimli olduğunu savunacak değilim elbette ama sabır lütfen, biraz sabır lütfen.
--alıntı--
"sağlam yapı olursa kriz dönemlerini daha rahat aşıyorsunuz. eskiden kalan bir sürü sorun vardı. o sorunları aşmak, transferler yapmak, bütçe oluşturmak ve sponsor bulmak gerekiyor. ben takımın başına gelirken bu sorunları biliyordum. daha iyi olur muydu? evet, olurdu. ana prensip tekrar yapılanmak. bununla ilgili çalışmalara başlamıştık. biz de sezonun teknik değerlendirmesini yapacağız. krizlere cevap verebilecek bir organizasyon kurmaya çalışıyoruz.
altyapıyı ciddi anlamda kuvvetlendirmeliyiz. benim de bir sezon daha kontratım var. tabii kulüp yönetimi devam etmeyeceğini söylerse o başka. ancak kesinlikle ciddi bir organizasyon kurmalıyız. yapmazsak iki üç senede bir bu sıkıntıyı yaşarız. takımda ciddi revizyon olacak. kadronun yüzde 70’i değişecek."
--alıntı--
"sağlam yapı olursa kriz dönemlerini daha rahat aşıyorsunuz. eskiden kalan bir sürü sorun vardı. o sorunları aşmak, transferler yapmak, bütçe oluşturmak ve sponsor bulmak gerekiyor. ben takımın başına gelirken bu sorunları biliyordum. daha iyi olur muydu? evet, olurdu. ana prensip tekrar yapılanmak. bununla ilgili çalışmalara başlamıştık. biz de sezonun teknik değerlendirmesini yapacağız. krizlere cevap verebilecek bir organizasyon kurmaya çalışıyoruz.
altyapıyı ciddi anlamda kuvvetlendirmeliyiz. benim de bir sezon daha kontratım var. tabii kulüp yönetimi devam etmeyeceğini söylerse o başka. ancak kesinlikle ciddi bir organizasyon kurmalıyız. yapmazsak iki üç senede bir bu sıkıntıyı yaşarız. takımda ciddi revizyon olacak. kadronun yüzde 70’i değişecek."
--alıntı--
konuşmasından çıkardığım en anlamlı ve özet tümce "bomba kucağımda patladı" kısmıydı ve %100 haklı.
sen sponsor arıyorum diye bas bas bağırır sonrada açıkça para yok diye kıvranma moduna geçersen, tabi sponsor da bulunmaz transferde yapamazsın.
jerrells ve vidmar zaten bir kumardı, vidmar kısmet tuttu ama jerrells için aynısını söylemek mümkün değil. adam da bir potansiyel olduğu aşikar ama adamın 1 numara oynamayacağı da aşikar çünkü 1 numara oynayamayacak kadar bencil.
sonuç itibariyle erman hocanın yaptıkları ortada, daha iyisi de para durumları malumken bulunmayacağına göre bırak adam gibi bir sistem kursun. elimizde çok yakın zamanda canavar gibi bir olympyakos örneği var iken allah aşkına sabredin ve saçma sapan hareketler yapmayın.
sen sponsor arıyorum diye bas bas bağırır sonrada açıkça para yok diye kıvranma moduna geçersen, tabi sponsor da bulunmaz transferde yapamazsın.
jerrells ve vidmar zaten bir kumardı, vidmar kısmet tuttu ama jerrells için aynısını söylemek mümkün değil. adam da bir potansiyel olduğu aşikar ama adamın 1 numara oynamayacağı da aşikar çünkü 1 numara oynayamayacak kadar bencil.
sonuç itibariyle erman hocanın yaptıkları ortada, daha iyisi de para durumları malumken bulunmayacağına göre bırak adam gibi bir sistem kursun. elimizde çok yakın zamanda canavar gibi bir olympyakos örneği var iken allah aşkına sabredin ve saçma sapan hareketler yapmayın.
bugün[ybkz]swh[/ybkz] saat 11.10'da ntvspor'da halit kıvanç'ın sunduğu "spor aşkı" isimli programın konuğu olacaktır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?