futbola çok büyük yatırımların yapılması neticesinde ortaya çıkan kavram.
endüstriyel futbol
ülkemizde endüstriyel futbolun en güzel örneğini maalesef beşiktaşımız sergilemiştir. şöyle oluyor; bizim kulübün mali raporları açıp baktığınızda futbolcular için değer belirleyen bir kısım göreceksiniz. futbolcuları ticari mal gibi gösterip değerini arttırıyor ya da düşürüyor kulübümüz. mali oyunlar ufak makyajlar için çok güzel bir yöntem. sanırım bizden gördükten sora fener ve gs kulüpleri de aynı yöntemi izliyorlar. mali raporlarına bakmak lazım.
futbolu bitirendir bana göre. benim için futbol her zaman duygusaldı. asla parası çok, yıldızı bol, kupası müzelere sığmayan takımlara ilgi duymadım, duyamadım. onların zaten para babaları vardı benim desteklememin ne manası olabilirdi?
(bkz: kahrolsun bağzı şeyler)
futbolu yürekle, inançla, sevinçle, üzüntüyle bağlananlardan farklı olarak para para para diyen zihniyetin doğurduğu kavramdır.
(bkz: sugar daddy)
"marka değeri, forma satışları, reklam gelirleri, bla bla" diye bağırıp çağıran; futbolu ve bir takıma olan gönül bağını, taraftarlık olgusunu, ayaklarının altına alan kavramdır.
futbol asla sadece futbol değildir lâfının, günümüzde evrimleştiği düşünce yapısı işte, olsa olsa.
futbol asla sadece futbol değildir lâfının, günümüzde evrimleştiği düşünce yapısı işte, olsa olsa.
romantik bir bağla takımlarına bağlı olan taraftarları günden güne sistemin dışına iten sistem. emperyalizm ve kapitalizm dünyaya hakim oldukça istediğiniz kadar direnin sonunda hep onlar kazanacaktır.
kapitalist dünya düzeninde insanların maddi ve manevi anlamda robotlaştırılmasının esas olduğunu düşünürsek, bize geç bile girdiğini düşündüğüm kazık.
özal[ybkz]swh[/ybkz], hadi çiller[ybkz]swh[/ybkz] döneminde falan gelecekti ki, asıl o zaman görecektiniz siz şenliği.
özal[ybkz]swh[/ybkz], hadi çiller[ybkz]swh[/ybkz] döneminde falan gelecekti ki, asıl o zaman görecektiniz siz şenliği.
(bkz: #385344)
futbolun ruhunu öldürmüş. benim gibi gerçek futbolu sevenleri bir bir futboldan uzaklaştıran veba.
insanların ömürleri boyunca çalışıp didinse de en kral emeği de verse en asalak oyuncuların bile kazandığı paranın yanına bile yaklaşamayışı beni sinir ediyor. ne yapıyor peki bu adam alt tarafı top tepiyor.
asalak asalak tipler paraları götürüyor. asalak milyonlar arkasında amelelik yapıyor başka bir şey değil. hani beşiktaş'ı temsil ettiği değerlerden dolayı sevmesek azılı bir futbol taraftarlığı düşmanı olurdum orası kesin. ne kadar keyifli olursa olsun maç da izlemezdim.
insanların ömürleri boyunca çalışıp didinse de en kral emeği de verse en asalak oyuncuların bile kazandığı paranın yanına bile yaklaşamayışı beni sinir ediyor. ne yapıyor peki bu adam alt tarafı top tepiyor.
asalak asalak tipler paraları götürüyor. asalak milyonlar arkasında amelelik yapıyor başka bir şey değil. hani beşiktaş'ı temsil ettiği değerlerden dolayı sevmesek azılı bir futbol taraftarlığı düşmanı olurdum orası kesin. ne kadar keyifli olursa olsun maç da izlemezdim.
Tuğrul Akşar tarafından yazılan Literatür Yayıncılık tarafından ilk baskısı 2005 yılında yapılan 446 sayfalık kitabın adı.
"Futbolun gösteri niteliğinin endüstriyel bir sürece
doğru evrilmesi, kendi karakteristik yapısını da
değiştirdi. Başta taraftarın, gelirlerin ve kulüplerin
yapısı değişti. Futbol sadece yeşil sahalarda oynanan ve
basit kuralları olan bir oyun olmaktan çıktı. Elinizdeki
bu kitap işte bu konuyu tarihsel ve küresel bîr bütünlük
içinde toplumsal, ekonomik ve sportif olarak İrdeliyor.
Endüstriyelleşmenin yol açtığı finansal krizin
kaynaklarım, iç ve dış dinamikleri ele alarak
sorguluyor. Türk futbolunun mali, ekonomik ve sportif
içsel dinamiklerini Avrupa futboluyla karşılaştırıyor.
Bunu yaparken de ülkemiz özelinde somut analizlere
girişiyor. Başta üç büyük kulübümüz olmak üzere futbol
kulüplerinin finansal ve sportif performanslarım
inceliyor. Yaşanılan mali sıkıntıları ve bunlardan
kurtulabilmenin yollarım araştırıyor. Bu konuda da
oldukça iddialı... Bugüne kadar ülkemizde böylesine bir
çalışmanın yapılmamış olması kitabın önemini bir kat
daha arttırıyor. Kısacası "Endüstriyel Futbol", içerdiği
global, istatistiki ve ansiklopedik bilgilerle
futbolseverin bir başucu kitabı olmayı hak ediyor."
"Futbolun gösteri niteliğinin endüstriyel bir sürece
doğru evrilmesi, kendi karakteristik yapısını da
değiştirdi. Başta taraftarın, gelirlerin ve kulüplerin
yapısı değişti. Futbol sadece yeşil sahalarda oynanan ve
basit kuralları olan bir oyun olmaktan çıktı. Elinizdeki
bu kitap işte bu konuyu tarihsel ve küresel bîr bütünlük
içinde toplumsal, ekonomik ve sportif olarak İrdeliyor.
Endüstriyelleşmenin yol açtığı finansal krizin
kaynaklarım, iç ve dış dinamikleri ele alarak
sorguluyor. Türk futbolunun mali, ekonomik ve sportif
içsel dinamiklerini Avrupa futboluyla karşılaştırıyor.
Bunu yaparken de ülkemiz özelinde somut analizlere
girişiyor. Başta üç büyük kulübümüz olmak üzere futbol
kulüplerinin finansal ve sportif performanslarım
inceliyor. Yaşanılan mali sıkıntıları ve bunlardan
kurtulabilmenin yollarım araştırıyor. Bu konuda da
oldukça iddialı... Bugüne kadar ülkemizde böylesine bir
çalışmanın yapılmamış olması kitabın önemini bir kat
daha arttırıyor. Kısacası "Endüstriyel Futbol", içerdiği
global, istatistiki ve ansiklopedik bilgilerle
futbolseverin bir başucu kitabı olmayı hak ediyor."
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?