27 kasım 2011 trabzonspor beşiktaş maçında güven tazeleyendir.
cenk gönen
(bkz: kaleci formalı prens)
tff'nin "tam saha" dergisinin aralık [ybkz]swh[/ybkz] sayısına röportaj veren kalecimiz.
http://www.tff.org.tr/default.aspx?pageID=286&ftxtID=14005
http://www.tff.org.tr/default.aspx?pageID=286&ftxtID=14005
Biraz "fazla" olan kalecimiz. Adam alışılmışın çok üstünde bir seviyede seyrediyor, seviyeyi yükseltiyor. Alışkın değiliz bunlara.
---------------alıntı---------------
Zihinsel hazırlık demişken, geçen sezon 2-1 kazandığınız Galatasaray maçından sonra yediğin golle ilgili sorulan bir soru üzerine Nietzche'nin ''Unutan iyileşir'' sözüne vurgu yaparak, ''Unutursan iyileşirsin'' demiştin. Felsefeye meraklı olduğunu, hatta bu merakını takım arkadaşlarına da aşılamaya çalıştığını biliyoruz. Felsefeye olan bu ilginin nereden geldiğini söyler misin öncelikle?
Felsefeyle ilgili olmamda zihinsel performans antrenörüm Ersin Afacan'ın katkısı ve yönlendirmesi var. Mesela son zamanlarda okuduğum Lou Marinoff'un "Felsefe hayatınızı nasıl değiştirir?" kitabını çok beğendiğimi söylemek isterim. Stoa felsefesine de ayrı bir merakım var. örneğin Stoacı filozoflardan biri olan ve aynı zamanda Roma imparatorlarından Marcus Aurelius'un dediği gibi "Evren değişimdir. Hayatlarımızı düşüncelerimiz yaratır." Dolayısıyla düşüncelerimiz bizim için çok önemlidir. Düşüncelerimizi de sahip olduğumuz bilgiler oluşturur genelde. Felsefe de kelime anlamı olarak bilgeliği sevmek, bilginin peşinden koşmak anlamına geldiği için felsefe okumak ve hayatıma felsefeyi katmak öncelikle bana düşünce çeşitliliği kazandırdı. Artık çok daha planlı ve sistemli düşünüyorum ve en azından bu şekilde düşünmeye çalışıyorum. Ayrıca Lou Marinoff'un ve Epiktetos'un bütün kitaplarını tavsiye ederim.
Peki, Nietzche'nin bu sözü dışında, kendine örnek alıp, hayat içerisinde bunu prensip haline getirdiğin söz ya da sözler var mı?
Bir insanın hayat felsefesini pek çok felsefi prensip oluşturabilir. çünkü felsefede olduğu gibi hayatta da kesin doğrular yok. Benim hayat felsefemde iki temel soru var. Birincisi, ben mutlu ve dopdolu bir yaşamı nasıl yaşayabilirim; ikincisi de ben nasıl iyi bir kişi olabilirim? Bu iki soruya pek çok felsefi akım ve filozof cevap vermiştir. Benim için ise Stoa felsefesi ve özellikle Epiktetos'un düşünceleri çok önemli. Mesela kontrol edebileceğiniz ve edemeyeceğiniz şeyleri öğrenmek ve buna göre yaşamak bile bir erdemdir. çünkü böyle yaparak kontrolünüz dışındaki şeylerden dolayı endişelenmezsiniz. Dolayısıyla bilgiler değil, alışkanlıklar önemlidir. Siz de takdir edersiniz ki değerli şeyler konuşmakla değerli şeyler yapmak arasında çok fark var.
---------------alıntı---------------
---------------alıntı---------------
Zihinsel hazırlık demişken, geçen sezon 2-1 kazandığınız Galatasaray maçından sonra yediğin golle ilgili sorulan bir soru üzerine Nietzche'nin ''Unutan iyileşir'' sözüne vurgu yaparak, ''Unutursan iyileşirsin'' demiştin. Felsefeye meraklı olduğunu, hatta bu merakını takım arkadaşlarına da aşılamaya çalıştığını biliyoruz. Felsefeye olan bu ilginin nereden geldiğini söyler misin öncelikle?
Felsefeyle ilgili olmamda zihinsel performans antrenörüm Ersin Afacan'ın katkısı ve yönlendirmesi var. Mesela son zamanlarda okuduğum Lou Marinoff'un "Felsefe hayatınızı nasıl değiştirir?" kitabını çok beğendiğimi söylemek isterim. Stoa felsefesine de ayrı bir merakım var. örneğin Stoacı filozoflardan biri olan ve aynı zamanda Roma imparatorlarından Marcus Aurelius'un dediği gibi "Evren değişimdir. Hayatlarımızı düşüncelerimiz yaratır." Dolayısıyla düşüncelerimiz bizim için çok önemlidir. Düşüncelerimizi de sahip olduğumuz bilgiler oluşturur genelde. Felsefe de kelime anlamı olarak bilgeliği sevmek, bilginin peşinden koşmak anlamına geldiği için felsefe okumak ve hayatıma felsefeyi katmak öncelikle bana düşünce çeşitliliği kazandırdı. Artık çok daha planlı ve sistemli düşünüyorum ve en azından bu şekilde düşünmeye çalışıyorum. Ayrıca Lou Marinoff'un ve Epiktetos'un bütün kitaplarını tavsiye ederim.
Peki, Nietzche'nin bu sözü dışında, kendine örnek alıp, hayat içerisinde bunu prensip haline getirdiğin söz ya da sözler var mı?
Bir insanın hayat felsefesini pek çok felsefi prensip oluşturabilir. çünkü felsefede olduğu gibi hayatta da kesin doğrular yok. Benim hayat felsefemde iki temel soru var. Birincisi, ben mutlu ve dopdolu bir yaşamı nasıl yaşayabilirim; ikincisi de ben nasıl iyi bir kişi olabilirim? Bu iki soruya pek çok felsefi akım ve filozof cevap vermiştir. Benim için ise Stoa felsefesi ve özellikle Epiktetos'un düşünceleri çok önemli. Mesela kontrol edebileceğiniz ve edemeyeceğiniz şeyleri öğrenmek ve buna göre yaşamak bile bir erdemdir. çünkü böyle yaparak kontrolünüz dışındaki şeylerden dolayı endişelenmezsiniz. Dolayısıyla bilgiler değil, alışkanlıklar önemlidir. Siz de takdir edersiniz ki değerli şeyler konuşmakla değerli şeyler yapmak arasında çok fark var.
---------------alıntı---------------
1 aralık 2011 maccabi tel aviv fc beşiktaş maçında yediği 2 golde de yapabileceği pek birşey yoktu. yalnızca uzaktan gelen golde biraz daha dikkatli olsa golü yemeyebilirdi diye düşünüyorum ama özellikle 3. dakikada quaresma'nın hatasından dolayı rakiple karşı karşıya kaldığı topu çok iyi çıkararak belki de maçın seyrini değiştirmiştir. bir de yine ceza sahası dışından köşeye giden bir topu da çok klas şekilde çeldi. geri kalan pozisyonlarda ise kendisinden beklediğim gibi fazla riske girmedi.
1 aralık 2011 maccabi tel aviv fc beşiktaş maçı'nın ardından 5 aralık 2011 beşiktaş orduspor maçı'nda da uzaktan şut ile kopya gol yemiş cancağızım... sanki uzaktan atılan şutlarda erken yatıyor, atlıyor, havada yakalanıyor ve rahatlıkla çelebileceği top eline çarpıp aşarak gol oluyor... ama candır, hatasını düzeltecektir, zira kendisi ilk geldiğinden çok ama çok ileridedir, gelişmiştir, gelişerek değişme başarısını göstermiştir... bir de kendisinden kırmızı forma istedim hala yollamadı hibine... satmıyorlar oğlum işte, satılmıyor kaleci forması, yolla bir tane...
ya cenk bırak bu işleri ne plonjon yaparsın ne top tutarsın her maç 35 metreden gol. bir değil iki değil 3 maçta bir faiş hata.Devre arasında sinan bolat gelsinde bitsin bu çile...
isteyen istediği kadar eksilsin ama önce bir durup düşünsün;
Rüştü Süper Ligde oynadığı 3 maçta 1 gol yemişken yani ortalaması 0,33 iken , cenkin yüzdesi maşallah 10 maçta 13 goldür yani 1,30 maç başına. Peki bakalım bu gollere;
Eskişehir maçı, uzaktan şut 25 metrede egemenin ayağına çarpar bizim cenk uçmaz bile gözüyle topu seyrder.
Anakaragücü maçında tiseden adam ile gelirken gerkesiz açılır topada müdahale edemez durum 1-1 olur tam bir fiyasko ve zamanlama hatası golü yer.
Kaleyi rüştü alır bursa ve antalya galibiyetlerinde önemli rol oynar, antep deplasmanında 1 puanı getirir.
Kayseri maçında sakatlanır ve devre arasında maç 0-0 iken çıkar yerine cank girer ve 2 gol yer yine.
Fenerbahçe maçında 88. de barajı kurduramaz , hadi onu geçtim 35 metreden pekte sert gelmeyen bir topu buyur eder 2 puanı ve derbi galibiyetini önler.
Sivas maçında defansla beraber bir hataya imza atar şandel golü yine üsütnden geçerken seyrder maç 1-1 e gelirde allahtan imdada penaltı yetişir.
Gençlerbiriliği maçında zaten tam bir fiyaskodur kendisi.
Dün ordu maçında da 35 metreden golü buyur eder macabi maçındaki gibi.
Geçen sene ibb,galatasaray, maçı gibi maçlardaki faiş hataları bu senede devam etmektedir.
Beşiktaşın kalesini koruyacak çapta bir oyuncu olmadığı açıktır zaten bunu gören yönetimde sinan bolatın işini bitirmektedir.
şimdi git ver eksileri benim umrumda değil, ama şunu unutma çok sevdiğin über kalecini izleyeceğin son maçlar bunun tadını çıkart.
Rüştü Süper Ligde oynadığı 3 maçta 1 gol yemişken yani ortalaması 0,33 iken , cenkin yüzdesi maşallah 10 maçta 13 goldür yani 1,30 maç başına. Peki bakalım bu gollere;
Eskişehir maçı, uzaktan şut 25 metrede egemenin ayağına çarpar bizim cenk uçmaz bile gözüyle topu seyrder.
Anakaragücü maçında tiseden adam ile gelirken gerkesiz açılır topada müdahale edemez durum 1-1 olur tam bir fiyasko ve zamanlama hatası golü yer.
Kaleyi rüştü alır bursa ve antalya galibiyetlerinde önemli rol oynar, antep deplasmanında 1 puanı getirir.
Kayseri maçında sakatlanır ve devre arasında maç 0-0 iken çıkar yerine cank girer ve 2 gol yer yine.
Fenerbahçe maçında 88. de barajı kurduramaz , hadi onu geçtim 35 metreden pekte sert gelmeyen bir topu buyur eder 2 puanı ve derbi galibiyetini önler.
Sivas maçında defansla beraber bir hataya imza atar şandel golü yine üsütnden geçerken seyrder maç 1-1 e gelirde allahtan imdada penaltı yetişir.
Gençlerbiriliği maçında zaten tam bir fiyaskodur kendisi.
Dün ordu maçında da 35 metreden golü buyur eder macabi maçındaki gibi.
Geçen sene ibb,galatasaray, maçı gibi maçlardaki faiş hataları bu senede devam etmektedir.
Beşiktaşın kalesini koruyacak çapta bir oyuncu olmadığı açıktır zaten bunu gören yönetimde sinan bolatın işini bitirmektedir.
şimdi git ver eksileri benim umrumda değil, ama şunu unutma çok sevdiğin über kalecini izleyeceğin son maçlar bunun tadını çıkart.
11 aralık 2011 beşiktaş ibb maçı'nda reflekslerine bir kez ama bir kez daha kurban olduğum kalecimiz.
beşiktaş'ta uzun yıllar kalacağını biliyor, inanıyor ve sonuna kadar destekliyorum.
http://www.facebook.com/photo.php?v=127437270704595
beşiktaş'ta uzun yıllar kalacağını biliyor, inanıyor ve sonuna kadar destekliyorum.
http://www.facebook.com/photo.php?v=127437270704595
ilk başlarda da çok güzel kurtarışları oluyordu ama nedense bana pek güven vermiyordu.hele de yan toplarda.ama artık güvenim tam.
(bkz: allahına kurban)
Beşiktaşımızın yıllaryılı kaleyi koruyacak yiğidi.
4 ocak 2012 beşiktaş eskişehirspor maçında rodrigo alvaro tello'nun şahane şutunu çataldan alan kalecimiz. helal olsun lan sana.
fener maçında yaptığı hataya rağmen benden küfür yemeyen nadir adam çok büyük gelecek var
Antalya maçında son dakikada kornerde hatalı çıkışı gözlerden kaçmamış, dünk antep maçında yine kornerde nereye çıktığı anlaşılamamış, ikinci golde ise 2 büyük hatayı birleştirmiştir.
Ulan çıkacaksan daha hızlı çık (çıkamnın bir anlamı yok ya), hadi çıktın neden kendini atıyorsun yere, kal bakalım ayakta ne yapacak, hadi yattın ulan o kadar çapraza niye yatıyorsun.
çizgide refleksleri iyi ama oyun zekası ve altyapısı çok eksik maalesef.
Ulan çıkacaksan daha hızlı çık (çıkamnın bir anlamı yok ya), hadi çıktın neden kendini atıyorsun yere, kal bakalım ayakta ne yapacak, hadi yattın ulan o kadar çapraza niye yatıyorsun.
çizgide refleksleri iyi ama oyun zekası ve altyapısı çok eksik maalesef.
şutmesafesişutpozisyonunu haklı çıkarmak için elinden geleni ardına koymayan kalecimiz. lan olm ne işin var senin o pozisyonda orada? storepin koşmuş yetişmişken, sana mı kaldı topu almak. hadi çıktın, ayakta dursana, açıyı kapatasın.
kurtarış ve reflekslerinde hiç bir problem olmayan ancak topa hamle ve çıkışlarında biraz acemi olan uzun yıllar kalemizi koruyacağına inandığım genç kalecimiz
5 şubat 2012 fenerbahçe beşiktaş maçında baroninin önünde seken topu çok sert bir şekilde kaleye gönderirken[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz] harika refleksiyle hem seyir zevki yaşatan hemde maç içerisindeki en kritik kurtarışa imza atan kaleci.
son golde ayakta kalamayıp kale içine devrilmesiyle yine gönüllerde taht kurmuştur.Ama saçları pek havalıydı gerçekten.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?