çekip gitmeyi istemek

heyhat
ilk nereye sorusunu akıla getirendir? yada nasıl.

o kadar kalabalık, üst üste binmiş sorumluluklar, oturduğunu zannetiğin düzen, evdeki televizyonundan tut diş fırçana kadar her şey bir anda aklına gelir, sıkıldığın insanları nasıl kazandığını ve nasıl harcayıp harcandığını düşündükçe acabaların artar ve cesaretin kırılır. denildiği gibi hakikaten aniden gelir çekip gitmeyi istemek, kurtuluş gibidir, bir şeylerden kaçma isteği reçetesiz alınamayan ilaç gibidir, ihtiyacın olduğunda asla yapılamayandır.

kişilik bozukluğunun da bir göstergesi olabilir, sürekli gülümseyen bir yüzün arkasında ki maskenin içten içe savurduğu fırtınadır, kişilik bozukluğu kısmını kendimden biliyorum, en sert açıklamasıyla göt isteyen eylemdir. nereye gideceksin? yada gitmekten kasıt nedir aslında buna cevap aranmalı. gittiğin yerden ne bekliyorsun, bir hava değişikliği tüm benliğini toparlayıp beyninde sevişen tüm filleri öldürecek mi? hadi kalk gidelim dendiğinde nereye sorusunu sormadan gidebilecek kadar her neresi olduğunu da hiç umursamayacak kadar gitmek istiyorum gerçekten son zamanlarda. acaba yapabilir miyim diye düşünüyorum her gözümün dalıp 3 saniye boşluğa bakıp sustuğum " düşündüğüm " zamanlarda. o üç saniye bitince geri dönüyorum yanımda yanlızlıktan ölmek üzere olan diğer maske sahibi arkadaşlarımın yanlarına. gitmek istediğim yere giderken yanımda küçük bir valiz, bir kaç sevdiğim kitap ve eşya haricinde hiç birşey götürmemeliyim diyorum, sonra aklım geliyor aklıma, onu nasıl bırakacağım diyorum, kabaran yüreğim sıkıntıdan çektiğim envaiçeşit öf heyelanmaları benimle birlikte gelmeyecek mi? bir toprak parçası yada farklı bir olguyla sanırım aşamıyoruz içimizde ki küçük yüz askınlıklarını. mücadelede etmekten vazgeçiyorum artık çoğu zaman, nasıl öleceğimi tasarlamaya başladım, bir çekeceğim bir gideceğim herkesin ağzı açık kalacak onu biliyorum ve en çok ben sarhoş oluyorum.
meltem1903
Adaletsizlik karşında, çözümlerin olmadığı sanılan anlarda, hiçbir şeyden keyif alınmayan durumlarda, Biraz zamana yayıp bekleyince geçen istek.
hurremsoultan
zorbalıkla, insanlar haklarınızı, yaşam alanınızı , hepsini geçtim, hayatınızı elinizden almaya kalkışıyorsa, bu memlekette yaşamanın bir anlamı olmadığını bir kere gözler önüne seren istek.

ulan bayılıyorum ben topraklara. ama toprakların a.koymak isteyenler o denli dişini geçiriyor ki, o denli gasp ediyor ki her şeye, aldığınız nefese.. neyin inadı bu diyorum, ne inatla bu memlekete evlat vericeksin.. onun hayatını da mı zora sokmak için....
konuşkankartal
içinizin acıdığı, insanlığınızdan utandığınız ve kendiniz dahil herkesi kukla gibi gördüğünüz zamanlarda depreşen durumdur.
Ben böyle hayatın, adaletin, insanlığın ta amına koyayım diyerek siktir olup gitmek istersiniz ama bir bok yapamazsınız..
Fani dünyanızda fani sevdikleriniz vardır bırakıp gidemezsiniz..endişeleriniz, ekmek kavganız hemen aklınıza gelenlerdir..
Sitemleriniz, endişeleriniz, korkularınızla baş başa kalırsınız ve sadece beklersiniz..siz kahraman olamayacağınızı bilirsiniz ve bir kahraman beklersiniz sadece beklersiniz…
konuşkankartal
haksızlığa uğrarsınız veya haksızlığa uğrayanları görürsünüz bir yerlerde..ne susabilir ne birşey yapabilirsiniz..işte o an yok olmak istersiniz..
buralar size dar gelir...şehrin tüm sokakları size sadece sınır olur ve siz kendinizi bir labirent içindeki fare gibi hissederseniz..peyniri bırakıp,çıkışı aramaya başlarsınız..kaçmak istersiniz.
öğrendiğiniz ve size öğretilen tüm değerlerin yalan ve kandırmaca olduğunu anlarsınız sonra içinizden herşeyin,hepsinin geçmişine okkalı bir küfredip,çekip gitmek istersiniz...
ama gidemezsiniz....

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol