çarşı

10 /
gokmen ozdangalak
deplasmanı geçtim iç saha maçlarında bile tribüne gelmeyen abilerin başında olduğu grup.
yok efendim forza publar, çarşı geliyorlar, ismail ünallar, halktvler, nemalar, cukkalar....
öyle bataklık haline getirdiler ki yeni nesil çarşı demekten utanır hale geldi.. neyse.. kendilerine hayırlı işler diliyorum..
ferdinand
Rahmetli Optik Başkanın vefatıyla grup da toprağa girdi, bitti, bu halini görmediği de iyi oldu.
Bedava bilet, inen kombineler hep oldu yöneticiler vasıtasıyla hertürlü dümen döndü ama Demirören döneminde bokunu çıkardılar.
Özellikle Serdal Adalı yöneticiyken çok nemalandıi susturuldu insanlar, tarihin en kötü yönetimine ses çıkarılmadı.
İki kupayı unutma vefasızlık yapma, sabote etmeyin uefa'ya gidelim, kendi renktaşını döven sözde eski efsane tribüncüler,
çıldırt bizi başkan durumları zaten çok tan bitmiş çarşı üzerine helva olmuş durumlardı.
Bu son İsmail Ünal olayı da zaten çok net gösterdi ki tribünü gençlerin devralması gerketiği açık, iki senedir neyseki asya ve benzeri insanlar sayesinde tribün hareketlendi deplasmana gidilir oldu, işin içinde rant-para olmayınca özümüze dönüyoruz sanki hacı abiler...
deniztarafindakikale
süleyman seba gibi bir başkana acil ihtiyaç duyan Beşiktaş kulübünün eski efsane taraftar grubu, ruhu.

sayın seba bunlara hiç ama hiç yüz vermez, ancak ağırlığını da her daim hissettirirdi. vakti zamanında küfüre karşı sayın seba kapalı'ya gelmiş orada maçı izlemişti. o gün ki ihtimam ve heyecan görülmeye değerdi.

çArşı asi ruhunu sayın seba'ya borçludur diye düşünüyorum. o iteledikçe çArşı daha bir asi ruh haline bürünmüş, daha fazla kenetlenmiş ve geçen her gün hayranlarına, hayran, neferlerine nefer eklemişlerdir.

sonra...

sayın seba gitti, çArşı bitmedi ama kendini yemeye başladı ve bugün sadece çArşı'nın ruh hali kalmıştır.

o da bünyelerde ilelebet kalacaktır.
artin
bugün beykoz ormanlarına terk edilmiş köpeklere kulübe yapan onlara yiyecek götüren vicdan hareketidir.
koktengri
sözde beşiktaş taraftarına verilen isim.

ama 3-5 kişi tarafından yönetilir.

30 tane beleş bilete takımını satarlar.

fikret orman yine iyi davranıyor sizlere...süleyman seba , baba hakkı olsaydı bırakın parasıyla bilet almayı stadın yanından geçemezdiniz.

haysiyetsiz beşiktaş düşmanları!
roll a joint
ayhan güner konuşmalarından sonra boşol boşol boşol çektiğim kan emici taraftar grubu, yeter. çocukluğumda "bak bizimkiler nası bastı kadıköy'ü asıl biziz en büyük taraftar grubu" diye savunduğum ve canım gibi sevdiğim sizlerin namınızı sikeyim, dünyanın en boktan taraftar grubu olsanız sikimde değil.
artin
soma`ya "siyahına beyaz olmaya geldik" diyerek otobüsler dolusu insan ve yardım malzemeleri ile "vicdan dayanışması" yapmaya giden grup.
hımbıl kahraman
her şeyden önce şöyle başlamak istiyorum özellikle de son zamanlarda çevremde ve de internette şu tip insanları çok görüyorum: "ben çarşılıyım". abi şunu bi netleştirmek lazım her şeyden evvel: çarşılı olmak diye bir olgu olamaz. beşiktaşlılık diye bir şey vardır. ama çarşılılık diye bir şey yoktur olamazda. çünkü zaten çarşı beşiktaşlıdır.

evet, çarşı'yı sosyal sorumluluk projeleri anlamında, gezi direnişi anlamında çok takdir ederim. hatta pek çok kişi gördüm sırf çarşı için beşiktaşlı olan. ama eğer ki çarşı beşiktaş'ıma zarar veriyorsa. yeri geliyor beşiktaş'ımızın önüne geçiyorsa işte o zaman olmaz. bir sürü tişörtüm vardır üzerinde çarşı yazan. bir sürü fotoğrafım vardır o tişörtlerle. evet severim çarşı'yı ama dedim ya eğer onlar beşiktaş'ımın önüne geçerlerse o zaman olmaz. ya da beşiktaş'ıma zarar verirlerse işte o zaman olmaz.

çarşı'nın ruhu anarşisttir. isyankardır. ama o anarşist ruhlu adamlar yeri geldiğinde quaresma tezahüratı yapıyorlarsa sokarım öyle anarşizme. ve işin en kötü yanı ben bunu söylediğimde bazı "çarşılı"lardan tepki almam. şunu unutmayalım ki beşiktaş olmasaydı çarşı olmazdı. ama çarşı olmasaydı beşiktaş yine olurdu.

yani velhasılı kelam ben her iyi işinde çarşı'yı desteklerim. imkanım olsun yeri gelince giderim ben de destek olurum onların sosyal projelerine. giderim bir eylemde omuz omuza direnirim çarşı'yla. ama ne zaman ki onlar beşiktaş adını kullanmaya başlarlar. ne zaman ki beşiktaş adına zarar vermeye başlarlar, heh işte o zaman ben çarşı yazan tişörtümü çıkartırım üzerimden. giderim sade beşiktaş arması olan bir tişört giyerim. ve yine giderim sokak hayvanlarına yardım ederim, yine giderim çeşitli sosyal projelere katılırım. yine siyasi karakterimden ödün vermem. ama bu kez çarşı'nın yanında olmam. çünkü ben çarşılı değilim; beşiktaşlıyım. hea zaten ben çarşılıyım diyen varsa da bir daha beşiktaş lafını ağzına almasın.
bu sadece beşiktaş için de geçerli değil. misal ultraslanlı olunmaz galatasaraylı olunur ya da gfbli olunmaz fenerbahçeli olunur. hea evet çarşı kesinlikle dünya çapında bir taraftar grubudur. ama söylediğim gibi çarşı, beşiktaş'ın taraftar grubudur. beşiktaş çarşı'nın bir parçası değildir.

umarım kulüp bazındaki tavırları da siyasi ve sosyal kimlikleri gibi olur.
ben öyle bi insan mıyım
her tepkiden, hatta olmayan delillerden dahi "darbe planı" çıkarmayı başarabilen günümüz akp hükümetinin radarına bir kez daha girmiştir.

yine sûni gündem kokuları alıyorum ben, başka bir şey değil.
blackeagle1903
hükumetin sokakları kızıştırmak adına zulüm ettiği taraftar grubu. amaçları belli bir kesimin damarına basıp, sokakları karıştırıp mağdur edebiyatı yaparak muhafazakar kesimi kendine daha da çok bağlamak.
darkfather
hakkında darbe teşebbüsünden müebbet hapis istemiyle dava açılmasının ardından, benim de grup hakkında yazdığım bir yazı için:

http://serbestats.blogspot.com.tr/2014/09/isteyene-gider-hic-fark-etmez.html
genckartal301
içeriden biz beşiktaş taraftarlarının, dışarıdan ise tüm beşiktaş düşmanlarının ve çarşı üstünden prim yapmaya çalışanların vura vura düşüremediği, yiye yiye bitiremediği taraftar topluluğu.
10 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol