çok düşünmeme rağmen ne yazık ki karşılayacak daha hafif bir tanım bulamadığım süper lig gerçeği, hatta olmazsa olmazı. 10 şubat 2013'teki gaassaray antalyaspor ve fenev mersin maçları da bu gerçeği bir kez daha gözler önüne sermiştir ne yazık ki.
beşiktaş, federasyonun sürekli dayadığı gibi cuma günü ya da rakiplerin pazar günü oynayacağı bir haftada cumartesi günü maç yapıp bir şekilde galip mi geldi, o hafta cincon ve fb'nin rakipleri hangi anadolu takımları olursa olsun kaderlerine boyun eğip, seslerini çıkarmadan domalmaları, o takımların asli vazifesi, süper ligin vazgeçilmez kuralıdır.
evet domalmak. yanlış duymadın, domalmak. bunun başka bir izahı, tanımı olamaz. gaassaray'ın teknik direktörü fatih terim bile maçtan hemen sonraki basın toplantısında pişkin pişkin "muslera'nın üzeri bile tozlanmadı ehe ehe" diye açıklama yapıyorsa buna yenilmek denilmez takdir edersiniz ki..
hayır kazanmaya çalışırsın, bir şeyler yaparsın da yenilirsin dimi? yok amk. illa direkt beşiktaş camiasına pis bir sırıtış atıp domalacak kodumun anadolu takımı. sen "daha 1 hafta önce 74 hollanda milli takımı gibi esiyordun, ne oldu lan bir haftada?" dediğinde ise, "ehuheuehe abi ben cücük anadolu takımıyım, etim ne budum ne" diyor amık.
mnskym 2 takım lan! 2 koskoca takım! 22 futbolcu amk. 2 tane 90 dakika. 22 tane futbolcu diye geçinen malın, ki üstelik bu malların pek çoğu daha 6-7 gün önce bergkamp gibi çılgın atarken, 180 dakikada bırak golü, biirr tanecik bile gol pozisyonuna girememesi akıl, izan alır şey değil.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?