beşiktaş taraftarının gün geçtikçe fenerbahçe taraftarına benzemesi

parayı veren düdüğü çalar sözünün her geçen gün uygulanabiler hale gelmesiyle oluşan benzerlik.
tek açıklaması olan var;

(bkz: kapitalizm).

(bkz: allah korusun)

(bkz: allah yazdıysa bozsun)

dibine kadar hak verdiğim benzetmedir.

kaybedilen her puan sonrası takımın performasına bakılmaksızın hakeme ya da rakibe çamur atmalar sonucu ortaya çıkan 2010-2011 sezonu başarısızlıkları örnek teşkil edebilir bu duruma.

teknolojinin bize sunduğu nimetlerin, üzerindeki etkisini gözardı edemeyeceğimiz durum. bu nedenle de sadece beşiktaş taraftarı ile sınırlanamaz. şöyle bir yazı okumuştum geçenlerde:http://www.kartalbakisi.com/haberdetay/6586/Futbol-Babalarinin-Dikkatine burada anlatılanlara şunu eklemek isterim, artık mahalle maçlarının yerini bilgisayar oyunları aldı. sanaldan takım kurup, sanaldan kazanıp mutlu oluyor artık çocuklar. ben liseyi bitireli 10 yıl oluyor, o zamanlar beden eğitimi dersi boş ders gibi bir şeydi. şu an ne haldedir hiç bilmiyorum ama tahmin etmek zor değil. insanlara sporu, rekabeti sevdirecek, rakibe saygı duymayı öğretecek hiçbir şey kalmadı ortalıkta. sosyal paylaşım sitelerinin, milletin ne kadar özeli varsa ortaya dökmesi ve insanların artık konut siteleri yerine bu sitelerde yaşaması nedeniyle, sanaldan rüzgar yapmak modası aldı başını gidiyor. facebook'ta kurulan yüzlerce hayran sayfası, grup, haber sitelerinin okuyucu yorumlarına açık olması, forumlar, sözlükler, sözlüklerden naklen aktarılan maçlar ve buralarda sidik yarıştırmalar... eskiden sadece yüz yüze görüşüldüğünde tartışılabilen konular, şimdi an be an sanal ortamdan tartışılabiliyor ve maçın heyecanıyla fanatizm ve holiganizm tavan yapmış olduğu için de, iş git gide çirkinleşiyor. haksızlıklar belki hep vardı ama artık ister istemez daha göz önünde. tepkimiz hep vardı ama tribündeydi, sanala da taşıyınca cevaplar da haliyle sanala taşındı, ağız dalaşına dönüştü. küfürler devreye girdi, tribüne de taşındı. kısacası zincirleme bir süreç bu ve bu işin içinde yer alan hiçbir takımın ve taraftarının sıyrılamayacağı bir gerçek. fenerbahçe'yi ve taraftarını sevmiyor olabiliriz, ama benim gayet seviyeli tartışabildiğim fenerbahçeli arkadaşlarım da var, kör fanatizmin esiri olmuş beşiktaşlı arkadaşlarım da. biz büyüdük ve dünya kirlendiyse eğer, hepimiz bu pisliğin içindeyiz istesek de istemesek de.

olmasından en çok korktuğumdur

http://www.haber1903.com/gitmeme-izin-verin_3_51399

yalnızca şu haberin altındaki yorumlara bakarak bile açıkça görebileceğimiz durum. defol git diyecek kadar kendini kaybetmiş olanlar var. yazıklar olsun sizin gibi taraftara da, sizi bu hale getirenlere de. kimi nereden kovuyorsunuz densizler.. taraftar bile haddini bilmezken biz fotomaç yazarından saygı bekliyoruz. ben dayanamıyorum bu duruma, resmen kalbim sıkıştı okurken. "nihat kahveci alayınızı cebinden çıkarır ulaaaaaan!" diyerek uçan tekme ile dalmak istedim haddini bilmezlerin hepsine. bunu yapan, gün gelir necip uysal'a da yapar aynısını, hiç şaşırmam. çok yazık...

bir an önce kurtulmamız gereken oluşum. ama başta demirören ve ülkede renkli basın olduğu müddetce çok zor. digitürk'ü iptal etmemden dolayı maçları genelde cafe tarzı yerlerde takip ediyorum ve bu adamlardan biri cezaevine girmeme sebep olacak. çok ciddiyim. gerçekten dayanamıycam bir gün. çok az kaldı. daha geçtiğimiz pazartesi günkü maçta hatalı pas veriyor diye necip'e sövenler, yaptığı oyuncu değişikliği için tayfur a sövenler vardı. iki yumruğumu sıkıp oturdum. bu adamları görünce beşiktaş'ım küme düşsün istiyorum. yemin ederim istiyorum bunu. o zaman siktirip giderler çünkü.

beşiktaş taraftarı için bir olasılık bile değildir.

Olmasına imkan vermediğim olaydır

son zamanlarda özellikle internet mecraalarında yol alan değişim. kimseler üzerine alınmasın ve kusura bakmasın ama artık fenerliler gibi ağlak ve olur olmaz herşeye bok atan bir taraftar oluyoruz. yoksa ben mi yanılıyorum bilemedim.


(bkz: bir derdim var bin dermana değişmem asla)

rıza efendi 2 ekmek bir süt pankartını açan kirli ellerin beşiktaş'ımın kapalısında boy göstermesinden sonra sürecini tamamlayacaktır. o tribün uğruna insanlar canlarını verdiler, gece soğukta o tribünün kapısında beklediler renklilere kaptırmamak için. o kadar ucuz değil renkli formayla oraya girmek. ben bu ihanete ortak olmam, olana da başarılar dilerim.

(bkz: yeni yetme beşiktaş taraftarı) (bkz: tarihini bilmeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur)

tribün abilerinin yeterince abilik yapamamasından mütevellit ergen kısmının halidir.
(bkz: kendinize gelin beyler)

http://www.burasikapali.com/2012/fenerbahcelilestiremediklerinden-misiniz/
[ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]

benziyorlar da nesine benziyorlar?
hayır benziyorsunuz bari iyi yanını alın, ahlaksızlığını almayın batının.
fenerbahçe taraftarının tek örnek alınacak yanı olan lisanslı ürün satın alma ve kulübe maddi destek olması durumuna benzeseler ne güzel. ama cebimden bir şey çıkmasın, kulübün kasada para olmasın beyimiz atıp tutsun, oh ne ala.
fenerli adam ne diyor; 'yeter ki orta sahaya adam alınsın, para yoksa biz veririz, aykut kocaman da gitsin yeni hoca parasını da veririz.'
bu sözdeki kibirli tavrı eleştirebilirsiniz, ama 'veririz' kısmının sözde kalmayacağından da emin olabilirsiniz.
bizimkiler maşallah lafa gelince esip gürlüyor ama maddi destek göremiyoruz. evet.

sürekli olarak "iki büyük yaratılmaya çalışılıyor" eleştirisi yapıp, bunu yapmaya çalışanların tuzağına şıp diye düşmekten de geri kalmayan taraftar hâli. hiç düşünmezler ki, o iki "büyüğün" maçlarında lehlerine yapılan hakem ittirmelerinin yarısı bizim lehimize yapılmış olsaydı, şu an çok başka şeyler konuşuyor olurduk. türk futbolunda pis işlerin döndüğünü gayet güzel görüyoruz ama buna rağmen nasıl hâlâ kenetlenip sahip çıkmak yerine 1500'e bölünüp adam yemeyi tercih ediyoruz, bilmiyorum. insan gerçekten hayret ediyor. ha bir de şu var, fenerbahçe taraftarına benzemek, bu başlıkta olumsuz anlamda kullanılıyor ama zor günlerde kenetlenme konusunda, artık bizden daha iyi oldukları bile söylenebilir.

teknolojik sistemleri ve alışveriş alanlarıyla kapitalizmin en güzel eselerinden birisi olacak olan vodafone arena bundan 10 sene sonra tamamlanacak olan süreç. daha çok harcayan beşiktaş taraftarı, takımına destek vermek için değil stada etkinlik olsun diye gelen beşiktaş taraftarı, tüketici beşiktaş taraftarı olmamız sonucu gerçekleşecek olan eylem. o gün geldiğinde stadımızda en çok satılan ürün çekirdek ya da patlamış mısır olacak, çok yüksek kombine fiyatları olacak.

Yeni veledlerde görülebilen durum. Beşiktaş'ı Beşiktaş yapan değerlerin kendilerine anlatılmaması sonucu ortaya çıksn durum.