yönetim biletleri ne kadar yükseltirse yükseltsin hareketleri değişmeyecek taraftardır. zira samet aybaba'nın yeğenini döven güruh bi' maça 400 lira verenlerdir.
beşiktaş taraftarı
yanlış zamanda, yanlış yerde, yanlış besteler söylemek konusunda günden güne uzmanlaşan taraftar. istediğiniz kadar muhalefet edin, bu gerçek değişmeyecek.
--spoiler--
Portekizde bu hafta sonu oynanacak Sporting Lizbon Porto karşılaşmasında Beşiktaş taraftari Porto teknik heyetine ilham kaynagı oldu. Porto teknik direktörü Vitor Pereira, oyuncularını motive ederken kendinizi Istanbuldaymışsınız gibi hissedin dedi. Pereire, Besiktaş ile olan karşılaşmayı hatırlıyorum, sahaya çıktığınızda ölümcül bir tezaruhat sizi karşılıyor, yaptığınız her harekette sizi ıslıklıyorlar ancak bunlara ragmen oradan çıktık, Sporting Estadio Jose Alvalade den de rahat çıkarız. Dünyanin hiçbir yerinde Beşiktaş seyircisi gibi takımını destekleyen bir taraftar gurubu yoktur.Sizler bu taraftaıin önünde Besiktaşa karşı galip geldiniz Sporting'i de yenersiniz" sözleriyle oyuncularını rahatlatmayı başardı.
--spoiler--
tarzı haberlerden artık sıkılan taraftardır. nedense iyi örnekleri göremez olduk, iyi örnekler sadece haber satır aralarında
kartal yuvası e-ticaret sitesinin arka planında kendilerine yer edinen taraftarlardır.
http://www.kartalyuvasi.com.tr/images/background/bg0.jpg
http://www.kartalyuvasi.com.tr/images/background/bg0.jpg
günden güne erimekte olan grup.
kendimizi burada da eleştiremeyeceksek ölelim bence. kol kırılır, yen içinde kalır diye bir atasözü var neticede. dışarıda nasıl herhangi bir övgü vs karşısında "yea bırak boşver, düzgün destek veren beşiktaş taraftarı mı kaldı yea?" minvalinde konuşup sırtımızı yere vermiyorsak, burada da kendimizi eleştirmekten korkmamamız gerekir gibi geliyor.
beşiktaş'ı bir beşiktaşlı kadar takip etmeyen insanların aklında hep o efsane liverpool maçındaki, porto maçındaki, tottenham maçındaki tribün var hala. o günlerde yanımızdakiyle birbirimizi duyamıyorduk la. maçlardan sonra kaç gün kulak çınlamasıyla geziyordum. git birazcık daha eskiye daha da güzel bir tribün; raconu, tedrisatı yerli yerinde. neyse, velhasıl kısa bir süre sonra dikkat edin bu algı da değişecek. onlar da artık beşiktaş tribünü eskisi gibi değil demeye başlayacaklar.
tribün şu an cepten yiyor resmen. bir nesil değişimi yaşanıyor tüm sancısıyla ve ergenler inanamayacağınız kadar zarar veriyor bu tribüne. ergenler hep oldu, ben de biliyorum. neticede biz de 25 yaşında başlamadık gidip gelmeye ama eskiden "höt" dendiğinde susardı onlar. tribündeki zamanlarını öğrenerek geçirirlerdi ya da ben bir yanılgı içindeyim, bilmiyorum.
en basit ve sıcak örnek 16 şubat 2013 beşiktaş rmk marine galatasaray maçıdır bana göre. maçın 3. çeyreğinin sonlarına doğru oyunun en kritik bölümünde rakibi sıkıştırıp bizimkilere son ses destek vermemiz gerekirken deli murat'ı uçurmaya çalıştı koca bir tribün. şöyle baktım bir o tarafa, başlarında da eskiden baya kovalayan ama artık eleğini asmış bir "abi"[ybkz]swh[/ybkz]. kırmızı-siyah atkılıları falan söylemiyorum bile... ulan deli murat bile döndü tribüne bir saatini gösterdi, bir de sahayı; "zamanı mı şimdi?" gibisine.
velhasıl orada koptu maç. maç boyunca sakil sakil hareketler yapan galatasaray'ın denyo kaptanı (vurgula: özgür gürbulak)'a bile beşiktaş deplasmanında olduğunu hatırlatamadık.
inönü'de anadolu takımlarına neden 1-0'dan, 2-0'dan maç veriyoruz sanıyorsunuz? öne geçtikten sonra tribüne dikkat ettiniz mi hiç? yeni açık eskişehir maçında 60'tan sonra dale'ye başladı la. dale olmazsa başka bir şey... kendini eğlendirmenin bir yolunu mutlaka buluyor tribün. tribünün temposu düşüyor, bu takıma yansıyor, rakibe bir dirayet geliyor, lan oluyor galiba falan derken herifler istediğini alıp gitmesini biliyorlar. bak hakemleri hiç söylemiyorum bile.
kendime hiç bakmıyor muyum, bakıyorum tabi. bu sene ben şahsen tırtlığın kitabını yazıyorum tribünde ama hiç değilse bu işin böyle gitmeyeceğinin farkındayım.
velhasıl-ı kelam, kafayı kuma gömmek, kibir içinde bu işlere devam etmek artık manasız; manasızdan öte zararlı.
umarım bir yerde bir uyanış yaşarız.
kendimizi burada da eleştiremeyeceksek ölelim bence. kol kırılır, yen içinde kalır diye bir atasözü var neticede. dışarıda nasıl herhangi bir övgü vs karşısında "yea bırak boşver, düzgün destek veren beşiktaş taraftarı mı kaldı yea?" minvalinde konuşup sırtımızı yere vermiyorsak, burada da kendimizi eleştirmekten korkmamamız gerekir gibi geliyor.
beşiktaş'ı bir beşiktaşlı kadar takip etmeyen insanların aklında hep o efsane liverpool maçındaki, porto maçındaki, tottenham maçındaki tribün var hala. o günlerde yanımızdakiyle birbirimizi duyamıyorduk la. maçlardan sonra kaç gün kulak çınlamasıyla geziyordum. git birazcık daha eskiye daha da güzel bir tribün; raconu, tedrisatı yerli yerinde. neyse, velhasıl kısa bir süre sonra dikkat edin bu algı da değişecek. onlar da artık beşiktaş tribünü eskisi gibi değil demeye başlayacaklar.
tribün şu an cepten yiyor resmen. bir nesil değişimi yaşanıyor tüm sancısıyla ve ergenler inanamayacağınız kadar zarar veriyor bu tribüne. ergenler hep oldu, ben de biliyorum. neticede biz de 25 yaşında başlamadık gidip gelmeye ama eskiden "höt" dendiğinde susardı onlar. tribündeki zamanlarını öğrenerek geçirirlerdi ya da ben bir yanılgı içindeyim, bilmiyorum.
en basit ve sıcak örnek 16 şubat 2013 beşiktaş rmk marine galatasaray maçıdır bana göre. maçın 3. çeyreğinin sonlarına doğru oyunun en kritik bölümünde rakibi sıkıştırıp bizimkilere son ses destek vermemiz gerekirken deli murat'ı uçurmaya çalıştı koca bir tribün. şöyle baktım bir o tarafa, başlarında da eskiden baya kovalayan ama artık eleğini asmış bir "abi"[ybkz]swh[/ybkz]. kırmızı-siyah atkılıları falan söylemiyorum bile... ulan deli murat bile döndü tribüne bir saatini gösterdi, bir de sahayı; "zamanı mı şimdi?" gibisine.
velhasıl orada koptu maç. maç boyunca sakil sakil hareketler yapan galatasaray'ın denyo kaptanı (vurgula: özgür gürbulak)'a bile beşiktaş deplasmanında olduğunu hatırlatamadık.
inönü'de anadolu takımlarına neden 1-0'dan, 2-0'dan maç veriyoruz sanıyorsunuz? öne geçtikten sonra tribüne dikkat ettiniz mi hiç? yeni açık eskişehir maçında 60'tan sonra dale'ye başladı la. dale olmazsa başka bir şey... kendini eğlendirmenin bir yolunu mutlaka buluyor tribün. tribünün temposu düşüyor, bu takıma yansıyor, rakibe bir dirayet geliyor, lan oluyor galiba falan derken herifler istediğini alıp gitmesini biliyorlar. bak hakemleri hiç söylemiyorum bile.
kendime hiç bakmıyor muyum, bakıyorum tabi. bu sene ben şahsen tırtlığın kitabını yazıyorum tribünde ama hiç değilse bu işin böyle gitmeyeceğinin farkındayım.
velhasıl-ı kelam, kafayı kuma gömmek, kibir içinde bu işlere devam etmek artık manasız; manasızdan öte zararlı.
umarım bir yerde bir uyanış yaşarız.
özüne dönmesi gereken, futbol endüstrisi çarkları arasında kaybolmaya direnmesi gereken, başarının herşey olmadığı beraber olmanın, yanyana durmanın önemli olduğu günlerine dönmeli. bu dediklerim çok zor zaman öyle bir zaman değil biliyorum ama, insan olabileceğini düşünmek istiyor...
3 mart 2013 beşiktaş fenerbahçe maçının kazanılmasında önemli etkisi olan taraftar grubu. zira kaptan ibrahim toraman kendisi maçtan sonra; dolmabahçe de takım otobüsünü takip etmeye başladığında; cesareti biz de hissettik, dedi
--haber--
İnönü'deki son derbide inanılmaz rekor
Spor Toto Süper Lig'de geçen hafta oynanan Beşiktaş - Fenerbahçe derbisinde bir rekor kırıldığı ortaya çıktı.
Mayıs ayında yıkılıp yeniden yapılması beklenen BJK İnönü Stadı'nda oynanan son derbi olma özelliğini taşıyan Beşiktaş - Fenerbahçe maçı için gelen bilet talep sayısının tam 378 bin olduğu öğrenildi. Biletix'in Beşiktaş Kulübüne verdiği rapora göre bu rakam Türkiye tarihinde bir ilk!
kaynak:sabah
--haber-- [ybkz]swh[/ybkz]
hadi bakalım dernekler aynı talebi kasımpaşa maçında da görmek isteriz.
son günlerde saçmalamakta olan taraftardır..şampiyonluk gitti,siksen olamayız tavırları içindeler..en ufak bir pürüzde kıyametleri koparıyorlar..ulan hele bi soluklanın..daha 9 hafta var..aradaki puan farkı sadece 4..şampiyon olabiliriz..fernandes sakatlandı diye kahrolmayın hemen...necip,oğuzhan,veli oynar ortada..tamam takımımız çok güçlü değil ama rakiplerimiz de çok güçlü değil..paşa maçında o tribünleri dolduralım..kasımpasa bizden iyi takım değil..tribün baskısıyla da olsa yenebiliriz..sonra 2 hafta tatil var..o arada oyuncular iyileşir.sakin olun lan.
aralarındaki 'hiç vermeyip hep isteyen' sayısı enflasyona uğramış taraftar topluluğu. utanıyorum bu adamlardan ve yeni stada taşınmamızdan itibaren taraftar profilinin daha işe yarar hale gelmesini umuyorum.
en asil duygunun insanlarıyız.
basketbol takımını desteklemeyerek en doğrusunu yapan taraftardır. biz destekliyoruz da noluyo? her 3 maçın 2'si kahır başka bir şey değil.
sürekli başarı kazanmadığı müddetçe amatör branşların yüzüne bakmaz. salon sporlarında destek vermek için ya derby maçları ya da takımlarının en azından play off'larda yarı finale çıkmasını beklerler. "iyi gününde kötü gününde..." diye başladıkları tezahüratın kötü gün kısmı futbol branşı için geçerlidir.
özetle bu açılardan teoride farklı olduklarını iddia ettikleri fenerbahçe ve galatasaray taraftarından pratikte pek bir farkları yoktur.
her şartta destekleyenleri tenzih ederim. siz destekliyorsunuz. çünkü kurduğunuz aidiyet bağının gereği budur.
soru şu: beşiktaş taraftarının, takımları ne durumda olursa olsun tribünlere gidip desteklemesi bir lütuf mudur?
özetle bu açılardan teoride farklı olduklarını iddia ettikleri fenerbahçe ve galatasaray taraftarından pratikte pek bir farkları yoktur.
her şartta destekleyenleri tenzih ederim. siz destekliyorsunuz. çünkü kurduğunuz aidiyet bağının gereği budur.
soru şu: beşiktaş taraftarının, takımları ne durumda olursa olsun tribünlere gidip desteklemesi bir lütuf mudur?
iyi ki var olan.
#252263
dünyanın en ateşli taraftarı.
eleştirmeye kalkışınca, sözlükte eksi manyağı yapılmanıza sebep olan taraftardır. ancak 2 gün uzak kaldıktan sonra şöyle bir bakıyorum da, 16 mart 2013 beşiktaş kasımpaşa maçında real madrid bayrağı açılınca, herkes bir anda görmüş gerçekleri. daha önce de schalke 04 bayrağı açılmıştı, nedense o zaman bu tepkiyi göremedik hiç. o da ilginç bir detay olarak kayıtlara geçsin.
evvelden sesiyle rakip taraftar tribününü döven taraftardı.. ilk defa eski açıkta maç izlediğimden midir nedir, 16.03.2013 kasımpaşa maçında (yani dün) paşalıların sesini bayağı bir duyduk, hayli rahatsız olduk... önceden ıslık ve yuhlamalarla anında bastırılırdı oysa.. birisinin çıkıp "ey Beşiktaş Taraftarı titre ve kendine gel" demesi mi gerekiyor acaba?
--alıntı--
”daha ne yapalım bilet fiyatlarını 5 liraya indirdik. bedava olsa onları bu şekilde içeriye alacağız. galatasaray medical park maçı biletlerini de 5 lira yaptık. türkiye’de her şey neticeye göre değerlendiriliyor. taraftar da aynı şekilde davranıyor. avrupa’da iddiası kalmamış takımın maçları dolu salonda oynanıyor. taraftarlarımız da sonuç ne olursa olsun salona gelsin. takımlarını coşkulu bir şekilde desteklesinler. her zaman takımın arkasında olsunlar.”
--alıntı--[ybkz]swh[/ybkz]
”daha ne yapalım bilet fiyatlarını 5 liraya indirdik. bedava olsa onları bu şekilde içeriye alacağız. galatasaray medical park maçı biletlerini de 5 lira yaptık. türkiye’de her şey neticeye göre değerlendiriliyor. taraftar da aynı şekilde davranıyor. avrupa’da iddiası kalmamış takımın maçları dolu salonda oynanıyor. taraftarlarımız da sonuç ne olursa olsun salona gelsin. takımlarını coşkulu bir şekilde desteklesinler. her zaman takımın arkasında olsunlar.”
--alıntı--[ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?