kanlı ellerinizle hala bu ülkeyi yönetiyorsunuz.. hay sizin siyasetiniz batsın ulan ! 18 yaşındayım, bende geziye gittim belki de bende ölebilirdim.. berkin'in ailesini düşündükçe içim parçalanıyor.. yazıklar olsun bu ülkeye yazıklar olsun..
berkin elvan
devletin öldürdüğü 14 yaşındaki çocuk.
ben o yaşta ölümü aklıma bile getirmezdim, eminim o da getirmiyordu ekmek alacaktı sadece.
ben o yaşta ölümü aklıma bile getirmezdim, eminim o da getirmiyordu ekmek alacaktı sadece.
http://www.sendika.org/wp-content/uploads/2013/10/berkinelvan_eylem.jpg
of tek kaşlı, kara kuzum of...
senle ne alakası vardı?.. ne alakası vardı ayakkabı kutularının, badem bıyıklı padişah fermanlarının ya da penguenlerin? ne alakası vardı copların, gaz bombalarının, plastik mermilerin ya da balistik herhangi bir tertibatın?
sen evinde, mahallende çocukluğuna olanca hızıyla devam edecektin. ablanla çekişecektin ekmeğe kim gidecek diye ve kaybedecektin. ama yaşam savaşını kaybetmeyecektin kuzum. içinde "savaş" kelimesi geçen herhangi bir cümlenin öğesi olmayacaktın sen. çünkü biz senin için savaşıyor olacaktık diktaya karşı, büyüdüğünde savaşmayasın diye.
çok üzgünüm kardeşim, çok üzgünüm berkin'im...
çok sürmez ama sana söz. senin ve diğer yarım bırakılmışların intikamı alınacak. belki bu sefer birileri benim için bu tip şeyler yazıyor olacak ama (vurgula: sallayıp yıkamadığımız o korku imparatorluğu elbet yıkılacak!)
of tek kaşlı, kara kuzum of...
senle ne alakası vardı?.. ne alakası vardı ayakkabı kutularının, badem bıyıklı padişah fermanlarının ya da penguenlerin? ne alakası vardı copların, gaz bombalarının, plastik mermilerin ya da balistik herhangi bir tertibatın?
sen evinde, mahallende çocukluğuna olanca hızıyla devam edecektin. ablanla çekişecektin ekmeğe kim gidecek diye ve kaybedecektin. ama yaşam savaşını kaybetmeyecektin kuzum. içinde "savaş" kelimesi geçen herhangi bir cümlenin öğesi olmayacaktın sen. çünkü biz senin için savaşıyor olacaktık diktaya karşı, büyüdüğünde savaşmayasın diye.
çok üzgünüm kardeşim, çok üzgünüm berkin'im...
çok sürmez ama sana söz. senin ve diğer yarım bırakılmışların intikamı alınacak. belki bu sefer birileri benim için bu tip şeyler yazıyor olacak ama (vurgula: sallayıp yıkamadığımız o korku imparatorluğu elbet yıkılacak!)
spoiler--
Galatasaray'ın Brezilyalı yıldızı Felipe Melo, Yekta Kurtuluş, Burak Yılmaz ve Nihat Kahveci bu sabah hayatını kaybeden Berkin Elvan mesaj yolladı
spoiler--
futbol camiasının da üzüntüsünü yaşadığı çocuk
Galatasaray'ın Brezilyalı yıldızı Felipe Melo, Yekta Kurtuluş, Burak Yılmaz ve Nihat Kahveci bu sabah hayatını kaybeden Berkin Elvan mesaj yolladı
spoiler--
futbol camiasının da üzüntüsünü yaşadığı çocuk
fenerbahçe sk, galatasaray futbol takım kaptanı selçuk inan, cenk akyol, mehmet yağmur v.s spor camiasında kim varsa berkin için mesaj yolladı. illa ölüm mü olmalıydı be türkiye'm ?
bakkala ekmek almaya giderken vurulan ve uzun süredir direnmesine rağmen hayata tutunamayan kardeşimiz.
ben lafa değil icraata bakarım...
edit: beşiktaş'ımıza sevdalıydı.
http://img28.imageshack.us/img28/183/tc28.jpg
ben lafa değil icraata bakarım...
edit: beşiktaş'ımıza sevdalıydı.
http://img28.imageshack.us/img28/183/tc28.jpg
https://fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/v/t34/1616672_616322538436325_1990894276_n.jpg?oh=f747023756808dcd243ed2ccb94040f7&oe=532109AE&__gda__=1394684421_14e789c96c97c42c273c647abb6d1c93
annesi ve babasına sabırlar dilediğim,katilinin kim olduğunu bildiğimiz kardeşimiz.onlar tabii ki sadece mısır'daki müslümanlar için ağlar.
kilosu yaşına denk vefat etti yavrucak.
Çocuklar uyurken susulur, ölürken değil sözü herşeyi özetlemiştir.
hiç tanışamadığımız beşiktaşlı kardeşimiz. onu düşünmekten alamıyorum kendimi.
Ah be Berkin…
Keşke bir Beşiktaş maçında attığımız gole sevinirken kucaklaşıp tanışsaydık seninle.
Çocuk bedeninden giden şey 29 kilo değil de Beşiktaş’ın o hep yaşattığı stres yüzünden kemirilen birkaç tırnakla sınırlı olsaydı keşke.
Ah be Berkin…
Devre arasında sen Portekizli olanı överken ben biraz da seni kızdırmak için “Asıl Ronaldo Brezilyalı olandır güzel kardeşim” desem, 100. Yıl kadrosundan bahsederken arkalardan bir ağabey muhabbete Metin-Ali-Feyyaz’lı günlerden bahsederek müdahil olsa, ikimiz de saygıyla dinleseydik.
O ekmek bitmeseydi de maç çıkışında içinde köfte olan ekmeğimizi bölüp paylaşsaydık.
Hani Twitter’da attığın ilk ve tek tweette dökmüşsün ya içini, yaşıtın kız arkadaşına sitem etmişsin ya içten,
Oturup abi-kardeş konuşurduk be Berkin. Hem sana kız mı yoktu.
Affet bizi Berkin. Ekmek almaya çıkıp evine sağ salim dönebileceğin bir hayat sunamadık sana. Kafana isabet etmesi gereken tek şey bir yaşıtının ayarı olmayan ayağının burnuyla dürttüğü plastik bir top olmalıydı, gaz fişeği değil.
Affet bizi ölümsüz kardeşim Berkin.
http://www.fourfourtwo.com.tr/2014/03/11/ah-be-berkin/
ölüm emrini verenlerin allah da tez zamanda belasını versin.
Ah be Berkin…
Keşke bir Beşiktaş maçında attığımız gole sevinirken kucaklaşıp tanışsaydık seninle.
Çocuk bedeninden giden şey 29 kilo değil de Beşiktaş’ın o hep yaşattığı stres yüzünden kemirilen birkaç tırnakla sınırlı olsaydı keşke.
Ah be Berkin…
Devre arasında sen Portekizli olanı överken ben biraz da seni kızdırmak için “Asıl Ronaldo Brezilyalı olandır güzel kardeşim” desem, 100. Yıl kadrosundan bahsederken arkalardan bir ağabey muhabbete Metin-Ali-Feyyaz’lı günlerden bahsederek müdahil olsa, ikimiz de saygıyla dinleseydik.
O ekmek bitmeseydi de maç çıkışında içinde köfte olan ekmeğimizi bölüp paylaşsaydık.
Hani Twitter’da attığın ilk ve tek tweette dökmüşsün ya içini, yaşıtın kız arkadaşına sitem etmişsin ya içten,
Oturup abi-kardeş konuşurduk be Berkin. Hem sana kız mı yoktu.
Affet bizi Berkin. Ekmek almaya çıkıp evine sağ salim dönebileceğin bir hayat sunamadık sana. Kafana isabet etmesi gereken tek şey bir yaşıtının ayarı olmayan ayağının burnuyla dürttüğü plastik bir top olmalıydı, gaz fişeği değil.
Affet bizi ölümsüz kardeşim Berkin.
http://www.fourfourtwo.com.tr/2014/03/11/ah-be-berkin/
ölüm emrini verenlerin allah da tez zamanda belasını versin.
http://www.youtube.com/watch?v=mjoemo_79Ew&feature=share
Güçlü, kuvvetli, sağlam anlamına gelen karakaşlı esmer çocuk, Berkin Elvan…
İstanbul gezi parkı olayları sırasında ekmek almaya çıkan ufacık bir yürek. “Anne sen dur, bir şey olursa sen koşamazsın, ben hızlı koşarım” diyen sevgili çocuk. 269 gün sonra 11 Şubat 2014 sabahı saat 07.00’de gözleri hayata yumdu.
Bir hiç uğruna… Hiç derken öyle altında tonlarca laf bulabileceğiniz hiçten. Sebepsizce ölen bir çocuk. Berkin ilk değildi, böyle giderse son da olmayacak. Bu bir savaş değil bir asker şehit olsun, bu bir kavga değil biri yaralansın, bu bir direniş de değil birileri yargılansın. Bu bakkala gitmek için atılan bir adım. Dönüşte ucu kemirilmiş bir lokma ekmek ile sofraya oturan ve sadece ekmeğin ucunu yedi diye annesinden azarı işitecek bir yüreğin eriyip gitmesi. Bu ülkede artık çocuklar ölüyor. Berkin’ler, Ceylan’lar ölüyor. Hayal kurmaya fırsat bile verilmeden çocuklar öldürülüyor. Siyasiler, liderler, askerler, milletin yüz karası vekilleri meclislerde, kulislerde mikrofonu o pis kokan ağızlarının önüne aldıkları her anda bir birilerine köpekler gibi sataşıyor. Ama arka sokakta çocuklar ölüyor. Ağaçlar kesilmesin diye millet ayaklanıyor. Barikatlar kuruluyor, direniş gösteriliyor ama bu ülkede yine çocuklar ölüyor. Futbol maçlarında bir gol uğruna binler ayaklanıyor, kuyruklar bekleniyor saatlerce ve o binlere yüzlerce polis gönderiliyor ama bu ülkede çocuklar ölüyor. Yollar yapılıyor, elektrikler çekiliyor, kömürler dağıtılıyor ama bu ülkede çocuklar ölüyor. Birileri piste çıkıp ötekinin pisliklerini diziyor sıraya ama bu ülkede yine çocuklar ölüyor. Davos’ta racon kesiliyor, Mısır’da gözyaşları dökülüyor ama bu ülkede hala çocuklar ölüyor. Yırtılan ayakkabılarını babalarına söylemeye korkacak kadar ürkek çocuklar ölüyor. Üstünü kirletince annesine ne yalan söyleyeceğini düşünen çocuklar ölüyor.
Seçim vaatlerinin, belediye başkanlıklarının, partilerin, kurumsal bütün var oluşların, silahların, gaz bombalarının, gözlerini kan bürümüş asker ve polislerin olmadığı bir ülke olsun artık.
Atlanmaması gereken en önemli hususlardan biri ise şudur ki; bu ülkede sadece şimdi değil yıllardır çocuklar ölüyor. Bu ölümün ardından bile getirim peşinde koşacak kadar midesiz insanlara itibar edilmemeli. Çünkü acısı gırtlağının orta yerinde duran bir aile daha var bu ufaklığın ardında. İki gün sonra yine seçim otobüslerinin tepesinde şuursuzca oy istenecek, yine naralar atılacak en büyük benim diye. Yine sabah programlarında diyet listeleri dağıtılacak, eline bağlamayı ve mendili alan halaylar çekecek. Akşam olunca en duygusal diziler boy gösterecek televizyon kanallarında…
Suriye’de, Afganistan’da, Irak’ta, Çeçenistan’da Arakan’da ve birçok ülkede de çocuklar öldü. Berkin Elvan’ı bilmeden, hala ideolojisi bile belli olmayan fikirlerin yemi olarak kullanmaya gayret gösterenler var. Yazık, çok yazık…
Ekonomiler çöksün, gayri safi milli hâsıla düşsün, siyasiler, darbeciler gecekondulara gömülsün ama artık dünyanın hiçbir yerinde çocuklar ölmesin.
Bu ülkenin kara kaplı defteri, kanlı pis elleri hiçbir zaman kendisini affettiremeyecek.
İstanbul gezi parkı olayları sırasında ekmek almaya çıkan ufacık bir yürek. “Anne sen dur, bir şey olursa sen koşamazsın, ben hızlı koşarım” diyen sevgili çocuk. 269 gün sonra 11 Şubat 2014 sabahı saat 07.00’de gözleri hayata yumdu.
Bir hiç uğruna… Hiç derken öyle altında tonlarca laf bulabileceğiniz hiçten. Sebepsizce ölen bir çocuk. Berkin ilk değildi, böyle giderse son da olmayacak. Bu bir savaş değil bir asker şehit olsun, bu bir kavga değil biri yaralansın, bu bir direniş de değil birileri yargılansın. Bu bakkala gitmek için atılan bir adım. Dönüşte ucu kemirilmiş bir lokma ekmek ile sofraya oturan ve sadece ekmeğin ucunu yedi diye annesinden azarı işitecek bir yüreğin eriyip gitmesi. Bu ülkede artık çocuklar ölüyor. Berkin’ler, Ceylan’lar ölüyor. Hayal kurmaya fırsat bile verilmeden çocuklar öldürülüyor. Siyasiler, liderler, askerler, milletin yüz karası vekilleri meclislerde, kulislerde mikrofonu o pis kokan ağızlarının önüne aldıkları her anda bir birilerine köpekler gibi sataşıyor. Ama arka sokakta çocuklar ölüyor. Ağaçlar kesilmesin diye millet ayaklanıyor. Barikatlar kuruluyor, direniş gösteriliyor ama bu ülkede yine çocuklar ölüyor. Futbol maçlarında bir gol uğruna binler ayaklanıyor, kuyruklar bekleniyor saatlerce ve o binlere yüzlerce polis gönderiliyor ama bu ülkede çocuklar ölüyor. Yollar yapılıyor, elektrikler çekiliyor, kömürler dağıtılıyor ama bu ülkede çocuklar ölüyor. Birileri piste çıkıp ötekinin pisliklerini diziyor sıraya ama bu ülkede yine çocuklar ölüyor. Davos’ta racon kesiliyor, Mısır’da gözyaşları dökülüyor ama bu ülkede hala çocuklar ölüyor. Yırtılan ayakkabılarını babalarına söylemeye korkacak kadar ürkek çocuklar ölüyor. Üstünü kirletince annesine ne yalan söyleyeceğini düşünen çocuklar ölüyor.
Seçim vaatlerinin, belediye başkanlıklarının, partilerin, kurumsal bütün var oluşların, silahların, gaz bombalarının, gözlerini kan bürümüş asker ve polislerin olmadığı bir ülke olsun artık.
Atlanmaması gereken en önemli hususlardan biri ise şudur ki; bu ülkede sadece şimdi değil yıllardır çocuklar ölüyor. Bu ölümün ardından bile getirim peşinde koşacak kadar midesiz insanlara itibar edilmemeli. Çünkü acısı gırtlağının orta yerinde duran bir aile daha var bu ufaklığın ardında. İki gün sonra yine seçim otobüslerinin tepesinde şuursuzca oy istenecek, yine naralar atılacak en büyük benim diye. Yine sabah programlarında diyet listeleri dağıtılacak, eline bağlamayı ve mendili alan halaylar çekecek. Akşam olunca en duygusal diziler boy gösterecek televizyon kanallarında…
Suriye’de, Afganistan’da, Irak’ta, Çeçenistan’da Arakan’da ve birçok ülkede de çocuklar öldü. Berkin Elvan’ı bilmeden, hala ideolojisi bile belli olmayan fikirlerin yemi olarak kullanmaya gayret gösterenler var. Yazık, çok yazık…
Ekonomiler çöksün, gayri safi milli hâsıla düşsün, siyasiler, darbeciler gecekondulara gömülsün ama artık dünyanın hiçbir yerinde çocuklar ölmesin.
Bu ülkenin kara kaplı defteri, kanlı pis elleri hiçbir zaman kendisini affettiremeyecek.
devlet tarafından işlenmiş resmi cinayetin kurbanı minik kardeşimiz. düşündüklerimi yazsam sözlüğü yarım saate kapatırlar öyle büyük ki nefretim, inşallah yarattığınız nefretin içinde boğulursunuz.
an itibariyle cenazesi, inanılmaz bir kalabalık eşliğinde şişli'ye götürülüyor. bak berkin, sen uyanmadın diye hayatı durdurduk. "bir uyandık, berkin'iz"...
http://dha.com.tr/dhayayin/
http://www.kolektifler.net/2014/03/binler-berkin-elvani-ugurluyor-dakika-dakika
http://dha.com.tr/dhayayin/
http://www.kolektifler.net/2014/03/binler-berkin-elvani-ugurluyor-dakika-dakika
cenazesine katılan insanlar sayılmayacak kadar fazla. çok sevildin berkin. çok kişinin evladı oldun. ağlamaktan gözlerimiz de şişti. unutursak kalbimiz kurusun ablacım.
seni keşke tanımasaydık da sen şimdi okuldan eve dönüyor olsaydın keşke şimdi ardında ağıtlar yakıp göz yaşı dökmeseydikte sen yaşasaydın diyerek uğurladığımız kardeşimiz.
yunanistan'dan:
https://twitter.com/EconomouSpyros/status/443721211055730688/photo/1/large
https://twitter.com/EconomouSpyros/status/443661655839637504/photo/1/large
--alıntı--
selam, ben alexis.
selam, ben berkin.
--alıntı--
https://twitter.com/EconomouSpyros/status/443721211055730688/photo/1/large
https://twitter.com/EconomouSpyros/status/443661655839637504/photo/1/large
--alıntı--
selam, ben alexis.
selam, ben berkin.
--alıntı--
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?