maalesef acı ama gerçek. özellikle son 15 yılda geldiğimiz nokta, 80 yılda gittiğimiz tüm ilerlemenin geri dönülmez bir şekilde kaybolması ile sonuçlandı. 2002 yılında askerdim, askerliğimi kırkağaç 6. jandarma komando eğitim alayında yaptım ki, bu alay tüm birlikler içinde, ülkede en fazla şehit veren alaydı o zaman. ona rağmen 2002 yılında ülkede tek bir şehit yoktu. gelinen noktada ise bu yıl sadece bombalı saldırılarda ölen 370 kişi var, totale bakıldığında binleri geçiyor rakkamlar.ekonomi bok gibi, bir tek dost ülke kalmadı etrafımızda , elde satılacak hiç bir şey yok, tüm kamu malları peşkeş çekildi.dış politika eyyy amerika , haddini bil almanya seviyesinde. saatleri bile değiştirip bizi medeniyetten uzaklaştırıp araplaştımak isteyen iş bilmezler yönetiyor ülkeyi. adalet yok, yaslar yok, mülkiyet hakkı yok ne var ? darbe var ,feto var, ohal var, acı var, gözyaşı var. en önemlisi 15 yılda tavan yapmış cehalet ve kandırılmış bir halk var.
cumhuriyet elden giderken, bir insanın eline bırakılmış ülke var. demokrasi yok, insan hakları yok ama işkence var. tecavüzcülere serbestlik var ama gazeteciler tutsak. çocuk evlilikleri ve sapıklıklara hoşgörü var, ama fikir özgürlüğüne yok. ülkenin içine eden akp'yi eleştirdiğinde anında terorist damgası yemek var. 15 yıl boyunca feto'yu öven, birlikte kol kola bugünlere gelen ve onlarla beraber yol alan akp'yi eleştirmek suç. sonuç olarak çocuk iken hayal ettiğim ülke ile gelinen ülke ile arada dağlar kadar fark var, hep kötüye ve daha kötüye gidiş var. çünkü düşünen,sorgulayan insanlar yok. din ile uyutulmuş cahil bir toplum var.. kimsenin can güvenliği yok iken, biz sıçtık sıvadık bu ülkeyi batırdık diyen sorumlular yok , onun yerine inşallah şehit olursunuz diyen angutlar var. ülkenin en merkezinde ölen 50 kişiye rağmen ne istifa eden var, ne sorumluk alan var. yani yazacağım o kadar çok şey var ama ne yazsam boş. maalesef ülke elden gitti ve dönüşü yok..
türkiye'nin iyiden iyiye yaşanmaz bir ülke olması
maalesef özellikle 4-5 yıldır var olan gerçektir.
ölen insanlar, baskıcı bir rejim, ifade özgürlüğünün bitmesi; demokraside, hukukta, insan haklarında dünya'da sonunculuğu zorlamamız, eğitim sisteminin kötülüğü, araplaşan, sünni mezhepçiliğiyle ve kan dökme isteğiyle büyütülen çocuklar, ne olursa olsun tuttuğu partiden vazgeçmeyen ak holiganlar, boş milliyetçilik safsataları, bitik bir ekonomi; arlanmaz, uslanmaz, yolsuz, hırsız, rüşvet yiyen yöneticiler, tek sesli fahişe bir medya, bütün kurumlarıyla iktidarın fahişesi haline gelmiş tek sesli bir devlet, ülkenin her zerresine sızmasına müsaade edilen fetö, iktidarın stepnesi olan bir yavru muhalefet, üstün beceriksiz bir ana muhalefet... yok ulan, iyi bir şey yazamıyorum. gelmiyor aklıma. ulan yanlış yapılan binlerce şey var. o kadar çok ki, saymaya kalkıyorsun, her defasında ''aa bak bu da vardı.'' diyorsun. her şey yanlış. en basitinden mavi marmara davasının düşmesi olayında hükumet chp olsaydı şimdi israil konsolosluğu önünde kur'an okuyacak, filistin bayraklarıyla sokakları dolduracak milyonlar vardı. şimdi ise suskunlar. malum kişi bir gün çıkıp diyor ''suriye'de esad'ı devirmek için varız.'', ertesi gün diyor ''kişiyle derdimiz yok, terör örgütlerine müdahale ediyoruz.'' ulan binlerce var böyle binlerce. başka bir hükumet, bunların yaptıklarının 10'da 1'i olsa çoktan erken seçime giderdi ülke. gerçi seçim kazanamazlardı. bazen diyorum gideyim yabancı bir ülkeye, düz işçi statüsünde bile daha çabuk hayatımı kurabilir, belli bir seviyeye getirebilirim. yani buradaki orta gelirli beyaz yakalının bir şeylere sahip olma süresi, gelişmiş bir batı ülkesinde sıradan bir işçinin aynı şeylere sahip olma süresinden daha uzun. yani ne bileyim, ultra karamsarım. çünkü tablo öyle. daha iş cinayetleri, ihmaller, çocuk tecavüzleri, kadınların 2. sınıf insan statüsüne yerleştirilmesi, biat kültürü gibi birçok konu var. bilemiyorum, umarım kurtuluruz. umarım kurtulduktan sonra her şeyi hukuk, demokrasi çevresinde; laik ve batıcı bir anlayışla dizayn eder, büyük bir eğitim reformuyla sağlıklı gelecekler yetiştiririz. ben 22 yaşındayım, çocukluğum ve lise yıllarım muhafazakar bir ailede büyüdüğümden malum kişiyi severek geçti. üniversite zamanı olgunlaştıkça kendi doğrularımı buldum. hem siyaset, hem de din bazında. ben 7 yaşından beri bunlar var ve gitmeye niyetli değiller. içimden işe girip para kazanmak, bir hayat kurup ileride çocuk yapmak gelmiyor. böyle bir ülkede çocuk yapmak istemiyorum mesela. çok uzun ve parça parça oldu. daha çok çıkar ama gerek yok.
ölen insanlar, baskıcı bir rejim, ifade özgürlüğünün bitmesi; demokraside, hukukta, insan haklarında dünya'da sonunculuğu zorlamamız, eğitim sisteminin kötülüğü, araplaşan, sünni mezhepçiliğiyle ve kan dökme isteğiyle büyütülen çocuklar, ne olursa olsun tuttuğu partiden vazgeçmeyen ak holiganlar, boş milliyetçilik safsataları, bitik bir ekonomi; arlanmaz, uslanmaz, yolsuz, hırsız, rüşvet yiyen yöneticiler, tek sesli fahişe bir medya, bütün kurumlarıyla iktidarın fahişesi haline gelmiş tek sesli bir devlet, ülkenin her zerresine sızmasına müsaade edilen fetö, iktidarın stepnesi olan bir yavru muhalefet, üstün beceriksiz bir ana muhalefet... yok ulan, iyi bir şey yazamıyorum. gelmiyor aklıma. ulan yanlış yapılan binlerce şey var. o kadar çok ki, saymaya kalkıyorsun, her defasında ''aa bak bu da vardı.'' diyorsun. her şey yanlış. en basitinden mavi marmara davasının düşmesi olayında hükumet chp olsaydı şimdi israil konsolosluğu önünde kur'an okuyacak, filistin bayraklarıyla sokakları dolduracak milyonlar vardı. şimdi ise suskunlar. malum kişi bir gün çıkıp diyor ''suriye'de esad'ı devirmek için varız.'', ertesi gün diyor ''kişiyle derdimiz yok, terör örgütlerine müdahale ediyoruz.'' ulan binlerce var böyle binlerce. başka bir hükumet, bunların yaptıklarının 10'da 1'i olsa çoktan erken seçime giderdi ülke. gerçi seçim kazanamazlardı. bazen diyorum gideyim yabancı bir ülkeye, düz işçi statüsünde bile daha çabuk hayatımı kurabilir, belli bir seviyeye getirebilirim. yani buradaki orta gelirli beyaz yakalının bir şeylere sahip olma süresi, gelişmiş bir batı ülkesinde sıradan bir işçinin aynı şeylere sahip olma süresinden daha uzun. yani ne bileyim, ultra karamsarım. çünkü tablo öyle. daha iş cinayetleri, ihmaller, çocuk tecavüzleri, kadınların 2. sınıf insan statüsüne yerleştirilmesi, biat kültürü gibi birçok konu var. bilemiyorum, umarım kurtuluruz. umarım kurtulduktan sonra her şeyi hukuk, demokrasi çevresinde; laik ve batıcı bir anlayışla dizayn eder, büyük bir eğitim reformuyla sağlıklı gelecekler yetiştiririz. ben 22 yaşındayım, çocukluğum ve lise yıllarım muhafazakar bir ailede büyüdüğümden malum kişiyi severek geçti. üniversite zamanı olgunlaştıkça kendi doğrularımı buldum. hem siyaset, hem de din bazında. ben 7 yaşından beri bunlar var ve gitmeye niyetli değiller. içimden işe girip para kazanmak, bir hayat kurup ileride çocuk yapmak gelmiyor. böyle bir ülkede çocuk yapmak istemiyorum mesela. çok uzun ve parça parça oldu. daha çok çıkar ama gerek yok.
beleştepe bakınca hayatımın en güzel manzarasını görürdüm bu duyguyu benimle birlikte hiç tanımadığım insanlarında yaşadığını bilerek...
sonra beleştepe den insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu gördüm bu ülkede...bu katliamı yapanlar "istesek daha fazla can alırdık" dediler seçimini yaptıkları mekan itibari ile ardından geleneksel yayın yasağı ve açıklanmayan şehit sayıları ...sonrasında terörü kınadın kınamadın tartışmaları ve tüm ölenlerin şehit ilan edilmesi...
sonra şehitler tepesi dendi "beleştepeye" alel acele beşiktaş belediye meclisinden çıkartılan karar ile ...
taziyeler kınamalar devam etti taraftar grupları bir araya geldi her hafta birbirlerinin kıyabında birbirlerinin analarına söven taraftar grupları "vatan mevzu bahis ise gerisi teferruattır" söylemi ile
1991 senesinde oktay akdemir`e saldıran gruptaki bir isim de galatasaray başkanının yedeğinde bahse konu yere geldi vatan savunmaya...
7 haziran seçimlerinde hdp`nin oyunu çok bulan birileri hükümeti kurma görevini savsaklayarak ülkeyi yeni bir seçime götürdüler 1 kasım seçimlerinde ise istedikleri sonucu aldılar...zaten pkk baskısı olmasa hdp bu oyu alamazdı en çok kullandıkları argümandı peki ama pkk halka baskı yaparken devlet neredeydi soruları yanıtsız kaldı
bölgede tavşana kaç tazıya tut oynanıyordu ...hendeklerin kazılmasına müsaade ediliyor müdahaleye meşru zemin yaratılıyordu...bölgede vali kaymakan emniyet müdürü istihbarat asker korucu vs varken bunlar nasıl oluyor sorularıda yanıtsız kalıyordu...
sonra "kazıma" operasyonu batıdan bakınca kimileri bu durumu ellerini ovuşturarak izliyordu devlet tankı topu genarali ile top yekün kent savaşına girmiş ilçeler haritadan silinmişti...,
tahir elçi kameralar önünde katlediliyor bir kent susuyordu...
sandık iradesi işine geldiğinde milli irade oluyor işine gelmediğinde milyonlarca oy almış bir siyasi partinin eş genel başkanları bir gece evleri basılarak hapse tıkılıyordu...
cumhuriyet gibi bir gazete fetö ile ilişkilendirilip yazar ve yöneticilerininde aralarında bulunduğu 13 tutuklanıyor muhalif basın radyosu televizyonu dergisi gazetesi ile birer birer kapatılıyordu...
ülkede siyasal islamın çıkar ortaklığı dağılmış dersaneleri kapatma ile başlayan süreç "inlerine gireceğiz" denilerek zamanında devlet imkanları ile palazlandırılan cemaati devlet içerisinden söküp atmaya doğru yönelmişken cemaat intihar hamlesini yaptı ve darbeye kalkıştı lakin ordunun askeri gücü ile cemaatin hükmettiğini düşündüğü askeri güç arasında ciddi hesap farkı bu kalkışmanın "başarısız" olmasının ana sebebi idi...
sonrasında en büyük asker bizim asker diye uğurlanan gençecik emir altındaki erlerin nasıl katledildiği de yansıdı kameralara aynı hızlada silindi hem sosyal medyadan hemde olmayan hafızalardan bu kalkışmayı allahın bir lutfu olarak görenlerde oldu halen karanlık noktalar aydınlanmadı ...meclis araştırma komisyonunda öncesinde ordudaki olağandışı hareketlilikten şüphelenen ve ihbarda bulunan bir er birde rütbeli korunmak adı altında hapsedildi...
o günlerde eniştenin ismi istihbarat birimlerinden daha çok konuşulur oldu...
başkanlık ise bahsi gecen bu bu 1.5 yıllık süreçte bazılarının dilinde zaman zaman bir tehdit meselesi oldu...
...devam edecek...
sonra beleştepe den insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu gördüm bu ülkede...bu katliamı yapanlar "istesek daha fazla can alırdık" dediler seçimini yaptıkları mekan itibari ile ardından geleneksel yayın yasağı ve açıklanmayan şehit sayıları ...sonrasında terörü kınadın kınamadın tartışmaları ve tüm ölenlerin şehit ilan edilmesi...
sonra şehitler tepesi dendi "beleştepeye" alel acele beşiktaş belediye meclisinden çıkartılan karar ile ...
taziyeler kınamalar devam etti taraftar grupları bir araya geldi her hafta birbirlerinin kıyabında birbirlerinin analarına söven taraftar grupları "vatan mevzu bahis ise gerisi teferruattır" söylemi ile
1991 senesinde oktay akdemir`e saldıran gruptaki bir isim de galatasaray başkanının yedeğinde bahse konu yere geldi vatan savunmaya...
7 haziran seçimlerinde hdp`nin oyunu çok bulan birileri hükümeti kurma görevini savsaklayarak ülkeyi yeni bir seçime götürdüler 1 kasım seçimlerinde ise istedikleri sonucu aldılar...zaten pkk baskısı olmasa hdp bu oyu alamazdı en çok kullandıkları argümandı peki ama pkk halka baskı yaparken devlet neredeydi soruları yanıtsız kaldı
bölgede tavşana kaç tazıya tut oynanıyordu ...hendeklerin kazılmasına müsaade ediliyor müdahaleye meşru zemin yaratılıyordu...bölgede vali kaymakan emniyet müdürü istihbarat asker korucu vs varken bunlar nasıl oluyor sorularıda yanıtsız kalıyordu...
sonra "kazıma" operasyonu batıdan bakınca kimileri bu durumu ellerini ovuşturarak izliyordu devlet tankı topu genarali ile top yekün kent savaşına girmiş ilçeler haritadan silinmişti...,
tahir elçi kameralar önünde katlediliyor bir kent susuyordu...
sandık iradesi işine geldiğinde milli irade oluyor işine gelmediğinde milyonlarca oy almış bir siyasi partinin eş genel başkanları bir gece evleri basılarak hapse tıkılıyordu...
cumhuriyet gibi bir gazete fetö ile ilişkilendirilip yazar ve yöneticilerininde aralarında bulunduğu 13 tutuklanıyor muhalif basın radyosu televizyonu dergisi gazetesi ile birer birer kapatılıyordu...
ülkede siyasal islamın çıkar ortaklığı dağılmış dersaneleri kapatma ile başlayan süreç "inlerine gireceğiz" denilerek zamanında devlet imkanları ile palazlandırılan cemaati devlet içerisinden söküp atmaya doğru yönelmişken cemaat intihar hamlesini yaptı ve darbeye kalkıştı lakin ordunun askeri gücü ile cemaatin hükmettiğini düşündüğü askeri güç arasında ciddi hesap farkı bu kalkışmanın "başarısız" olmasının ana sebebi idi...
sonrasında en büyük asker bizim asker diye uğurlanan gençecik emir altındaki erlerin nasıl katledildiği de yansıdı kameralara aynı hızlada silindi hem sosyal medyadan hemde olmayan hafızalardan bu kalkışmayı allahın bir lutfu olarak görenlerde oldu halen karanlık noktalar aydınlanmadı ...meclis araştırma komisyonunda öncesinde ordudaki olağandışı hareketlilikten şüphelenen ve ihbarda bulunan bir er birde rütbeli korunmak adı altında hapsedildi...
o günlerde eniştenin ismi istihbarat birimlerinden daha çok konuşulur oldu...
başkanlık ise bahsi gecen bu bu 1.5 yıllık süreçte bazılarının dilinde zaman zaman bir tehdit meselesi oldu...
...devam edecek...
sokakta hayat mücadelesi veren insanların yaşamlarını ucuz şeklide kaybettikleri ülke...
08.30 sıralarında Beyoğlu’nda bulunan Tophane İskele Caddesi üzerindeki Tarihi Tophane Çeşmesi’nde hareketsiz şekilde yatan bir kişiyi gören vatandaşlar, polise ihbarda bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri geldi. Sağlık ekipleri tarafından, tarihi çeşmede hareketsiz bir şekilde yatan şahsın nabzı ölçüldü. Yapılan ölçümlerde, ilk belirlemelere göre şahsın hayatını kaybettiği anlaşıldı. Şahsın donarak öldüğü tahmin edilirken, sağlık ekipleri olaya şüpheli ölüm teşhisi koydu. Üzerinden kimlik çıkmayan ve sokaklarda yaşadığı tahmin edilen kişinin hayatını kaybetmiş olduğunun anlaşılması üzerine savcıya haber verildi.
08.30 sıralarında Beyoğlu’nda bulunan Tophane İskele Caddesi üzerindeki Tarihi Tophane Çeşmesi’nde hareketsiz şekilde yatan bir kişiyi gören vatandaşlar, polise ihbarda bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri geldi. Sağlık ekipleri tarafından, tarihi çeşmede hareketsiz bir şekilde yatan şahsın nabzı ölçüldü. Yapılan ölçümlerde, ilk belirlemelere göre şahsın hayatını kaybettiği anlaşıldı. Şahsın donarak öldüğü tahmin edilirken, sağlık ekipleri olaya şüpheli ölüm teşhisi koydu. Üzerinden kimlik çıkmayan ve sokaklarda yaşadığı tahmin edilen kişinin hayatını kaybetmiş olduğunun anlaşılması üzerine savcıya haber verildi.
"van’da 38 günlük bebeğe cinsel istismarda bulunulduğunun tespit edilmesi üzerine anne dahil üç kişi tutuklandı." tecavüz haberini istismar diye veren basın olduğu için ...
bir çocuğun cumhurbaşkanı olmayı isteme sebebini idamı getirmek için olduğunu söylediği videoyu izlediğimde kapıldığım his.
bir çocuk nasıl birilerinin ölmesini isteyebilir ki. hem de belli ki bu onun için o kadar meşru, doğal bir istek ki, ve o kadar doğruluğuna inanıyor ki insan olan kip diye kalır. nasıl bir nefret ekmişler bu topraklara. bir çocukta bile bir düşman imgesinin varlığı, onu öldürme, yok etme isteğinin varlığı nasıl sökülüp atılır bilen varsa yazsın anasını satayım. bir umut olur belki içimize.
bir çocuk nasıl birilerinin ölmesini isteyebilir ki. hem de belli ki bu onun için o kadar meşru, doğal bir istek ki, ve o kadar doğruluğuna inanıyor ki insan olan kip diye kalır. nasıl bir nefret ekmişler bu topraklara. bir çocukta bile bir düşman imgesinin varlığı, onu öldürme, yok etme isteğinin varlığı nasıl sökülüp atılır bilen varsa yazsın anasını satayım. bir umut olur belki içimize.
objektif bakıldığında çok net görünen gerçek. hatta ben iyiden iyiye eşiğini çoktan aştığımızı, rezil bir halde olduğumuzu düşünüyorum.
"osmaniye’de yedi yaşındaki kızının cinsel organının fotoğrafını çeken anne ile fotoğrafı gönderdiği sevgilisi tutuklandı"
http://www.diken.com.tr/kizinin-cinsel-organinin-fotografini-ceken-anne-ile-fotografi-isteyen-sevgilisi-tutuklandi/
http://www.diken.com.tr/kizinin-cinsel-organinin-fotografini-ceken-anne-ile-fotografi-isteyen-sevgilisi-tutuklandi/
"Umut Vakfı, 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü öncesinde ulusal ve yerel basını izleyerek tuttukları istatistiklerden oluşan raporunu yayınladı.
Rapora göre 2017 yılının 22 Eylül’üne kadar ateşli silahlarla işlenen 2525 olayda; 1575 kişi öldü. Bir önceki yıl bireysel silahlarla toplam bin 990 cinayet işlenmişti. Bu yıl oran yaklaşık yüzde 27 arttı."
Rapora göre 2017 yılının 22 Eylül’üne kadar ateşli silahlarla işlenen 2525 olayda; 1575 kişi öldü. Bir önceki yıl bireysel silahlarla toplam bin 990 cinayet işlenmişti. Bu yıl oran yaklaşık yüzde 27 arttı."
arkası kesilmeyen vahşi cinayet haberleri.
"Eskişehir'de 4 yıl önce ortadan kaybolan 36 yaşındaki Burçin Kul'un akıbetini araştıran Cinayet Bürosu ekipleri korkunç cinayeti ortaya çıkardı. Kul'un arkadaşı tarafından 5 parçaya bölünerek gömüldüğü ortaya çıktı."
"Eskişehir'de 4 yıl önce ortadan kaybolan 36 yaşındaki Burçin Kul'un akıbetini araştıran Cinayet Bürosu ekipleri korkunç cinayeti ortaya çıkardı. Kul'un arkadaşı tarafından 5 parçaya bölünerek gömüldüğü ortaya çıktı."
günlük aksiyonların şu şekilde olduğu ülke
"Bahçelievler'de bir minibüs şoförü, arabasına arkadan çarptığı yaşlı adamı demir zincirle dövdü. Olay sırasında cebindeki paraları yola savrulan yaşlı adam minibüs şoförüne silah çekti. Çevredeki vatandaşlar yola savrulan paraları toplamaya koştururken yaşanan o anlar saniye saniye kameralara yansıdı."
"Bahçelievler'de bir minibüs şoförü, arabasına arkadan çarptığı yaşlı adamı demir zincirle dövdü. Olay sırasında cebindeki paraları yola savrulan yaşlı adam minibüs şoförüne silah çekti. Çevredeki vatandaşlar yola savrulan paraları toplamaya koştururken yaşanan o anlar saniye saniye kameralara yansıdı."
bir katkıda osmaniye ilimizden.
"Osmaniye’de yeni doğan bebeğe isim koyma yüzünden iki aile arasında çıkan taşlı, sopalı ve silahlı kavgada 1 kişi öldü, 7 kişi yaralandı."
"Osmaniye’de yeni doğan bebeğe isim koyma yüzünden iki aile arasında çıkan taşlı, sopalı ve silahlı kavgada 1 kişi öldü, 7 kişi yaralandı."
kötülük namına içinde ne ararsan barındıran ülke.
"Aydın'da 70 yaşındaki Ali Y.'nin zihinsel engelli 10 yaşındaki S.S.'ye tecavüz ederken, çocuğun annesinin çektiği görüntüler, tecavüzcünün ölümünden sonra ortaya çıktı. Dava, S.S.'ye 'bakire' raporu vererek sanığın serbest kalmasına neden olan doktor ile kızlarına tecavüz edildiğini gizleyen anne ve baba hakkında hazırlanan yeni iddianameyle yeni bir boyut kazandı. Bu arada Ali Y.'nin daha önce de cinsel istismarda bulunduğu ve çektiği görüntüleri Almanya’da sattığı iddiası üzerine bu yönde de araştırma başlatıldı. "
"Aydın'da 70 yaşındaki Ali Y.'nin zihinsel engelli 10 yaşındaki S.S.'ye tecavüz ederken, çocuğun annesinin çektiği görüntüler, tecavüzcünün ölümünden sonra ortaya çıktı. Dava, S.S.'ye 'bakire' raporu vererek sanığın serbest kalmasına neden olan doktor ile kızlarına tecavüz edildiğini gizleyen anne ve baba hakkında hazırlanan yeni iddianameyle yeni bir boyut kazandı. Bu arada Ali Y.'nin daha önce de cinsel istismarda bulunduğu ve çektiği görüntüleri Almanya’da sattığı iddiası üzerine bu yönde de araştırma başlatıldı. "
bu arada "İzmir’de bir lisenin müdürü, okulda yapılacak veli toplantısı öncesinde 2 öğrencisi tarafından tüfekle vuruldu. Müdürü odasında vurarak öldüren öğrenciler olayın ardından jandarma karakoluna giderek teslim oldu"
"Küçükçekmece'de iki grup arasında çıkan çatışmada yoldan geçerken kurşunların hedefi olan 16 yaşındaki Emircan Açıkgöz'ün cenaze Adli Tıp Kurumu morgundan alındı."
"Küçükçekmece'de iki grup arasında çıkan çatışmada yoldan geçerken kurşunların hedefi olan 16 yaşındaki Emircan Açıkgöz'ün cenaze Adli Tıp Kurumu morgundan alındı."
i
"Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde sahibinin otlaması için kırsala bıraktığı ata tecavüz ettiği iddiasıyla gözaltına alınan 24 yaşındaki E.Ç., 600 lira idari para cezası kesilerek serbest bırakıldı."
"Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde sahibinin otlaması için kırsala bıraktığı ata tecavüz ettiği iddiasıyla gözaltına alınan 24 yaşındaki E.Ç., 600 lira idari para cezası kesilerek serbest bırakıldı."
ağladığı için 5 aylık bebeği döverek öldürenlerin yaşadığı ülke.
"Gaziantep’te cesedi buzla valize konularak parka bırakılan beş aylık kız bebeğin üvey babası tarafından dövülerek öldürüldüğü ortaya çıktı."
Ziyad El Abdullah
İhlas El Baho
"Gaziantep’te cesedi buzla valize konularak parka bırakılan beş aylık kız bebeğin üvey babası tarafından dövülerek öldürüldüğü ortaya çıktı."
Ziyad El Abdullah
İhlas El Baho
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
