22 şubat 2015 pazar gecesi sahiplerini bulacak ödül töreni. adaylar ve kategoriler şu şekilde;
(vurgula: En İyi Film:)
American Sniper
Birdman
Boyhood
Grand Budapest Hotel
The Imitation Game
Selma
Theory Of Everything
Whiplash
(vurgula: En İyi Yönetmen:)
Alejandro González Iiñárritu
Richard Linklater
Bennett Miller
Wes Anderson
Morten Tyldum
(vurgula: En İyi Kadın Oyuncu:)
Marion Cotillard
Felicity Jones
Julianne Moore
Rosamund Pike
Reese Witherspoon
(vurgula: En İyi Erkek Oyuncu:)
Steve Carell
Bradley Cooper
Benedict Cumberbatch
Michael Keaton
Eddie Redmayne
(vurgula: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu:)
Patricia Arquette
Laura Dern
Keira Knightley
Emma Stone
Merly Streep
(vurgula: En İyi Yardımcı Erkek oyuncu:)
Robert Duvall
Ethan Hawke
Edward Norton
Mark Ruffalo
K. Simmons
(vurgula: En İyi Uyarlama Senaryo:)
American Sniper
The Imitation Game
Inherent Vice
The Theory of Everything
Whiplash
(vurgula: En İyi Orijinal Senaryo:)
Birdman
Boyhood
Foxcatcher
The Grand Budapest Hotel
Nightcrawler
(vurgula: En İyi Özgün Müzik:)
The Grand Budapest Hotel
The Imitation Game
Interstellar
Turner
The Theory Of Everything
(vurgula: En İyi Şarkı:)
“Everything is Awesome” (The Lego Movie)
“Glory” (Selma)
“Grateful” (Beyond the Lights)
“I’m Not Gonna Miss You” (Glen Campbell… I’ll Be Me)
“Lost Stars” (Begin Again)
(vurgula: En İyi Kurgu:)
American Sniper
Boyhood
The Grand Budapest Hotel
The Imıtation Game
Whiplash
(vurgula: Yabancı Dilde En İyi Film:)
Ida
Leviathan
Tangerines
Timbuktu
Wild Tales
(vurgula: En İyi Animasyon Film:)
Big Hero 6
The Boxtrolls
How to Train Your Dragon 2
Song of The Sea
The Tale of The Princess Kaguya
(vurgula: En İyi Görsel Efekt:)
Captan America: The Winter Soldier
Dawn Of The Planet Of The Apes
Guardins of The Galaxy
Interstellar
X-Men: Days of Future Past
(vurgula: En İyi Kostüm Tasarımı:)
The Grand Budapest Hotel
Inherent Vice
Into The Woods
Malleficent
Turner
(vurgula: En İyi Ses Miksajı:)
American Sniper
Birdman
Interstellar
Unbroken
Whiplash
(vurgula: En İyi Ses Kurgusu:)
American Sniper
Birdman
The Hobbit: The Battle of The Five Armies
Interstellar
Unbroken
(vurgula: En İyi Prodüksiyon Tasarımı:)
The Grand Budapest hotel
The Imıtation Game
Interstellar
Into the Woods
Turner
(vurgula: En İyi Makyaj & Saç:)
Foxcatcher
The Grand Budapest Hotel
Guardians of The Galaxy
87. oscar ödül töreni
gerçekleşmesine 2 gün kalmış ödül gecesi. grammy'de yüzüm gülmedi hiç yoktan oscar'da gülsün. bu sene gerçekten güzel filmler, güzel senaryolar ve oyuncular var. akademi genelde hakkının hakkını teslim etmekte pek iyi değil, güvenirliliğini önceki senelerde çoktan kaybetti ama insan bir umut izliyor filmleri, düşünüyor. bu seneki bazı kategorilerde tahminlerim şu şekilde. jürinin muhtemelen vereceği ödülleri ve gönlümden geçenleri de ekleyeceğim.
(vurgula: en iyi film:) grand budapest hotel, ama bu filmi harcayacaklar matmazel. ve ödül boyhood'a gidecek.
eğer ki bu ödül whiplash'a giderse, daha da gelmem oscar'a.
(vurgula: en iyi yönetmen: )boyhood'un yönetmeni richard linklater benim favorim. ama karşısında birdman filmiyle Iiñárritu duruyor.
bir yanda çekimleri 13 yıl süren boyhood, bir yanda tekniği ile ''o neydi gız'' dedirten birdman.
şahsi kanaatim, birdman gibi bir filmin her zaman çekilebileceği ama boyhood'un çekilemeyeceği yönünde.
(vurgula: en iyi orijinal senaryo:) grand budapest hotel, en iyi filmi alamayınca 'teselli' ödülü olarak bunu verecekler. bence de almalı, ama en iyi film ödülünün yanında cilası olmalı.
en iyi uyarlama senaryo: the imitation game
en iyi kurgu: grand budapest hotel
en iyi kadın oyuncu: gone girl'ün psikopatı rosemaund pike'ın olmalı. ama bir sürprizle julianne moore oscarlanacak.
en iyi erkek oyuncu: birdman'la micheal keaton alacak ama eddie redmayne alsın istiyor gönlüm.
en iyi yardımcı kadın oyuncu: boyhood'la patricia arquette alacak. en güçlü rakibesi keira knightley, ama keira alırsa isyan çıkarırım.
en iyi yardımcı erkek oyuncu: whiplash'la j. k. simmons.
(vurgula: en iyi film:) grand budapest hotel, ama bu filmi harcayacaklar matmazel. ve ödül boyhood'a gidecek.
eğer ki bu ödül whiplash'a giderse, daha da gelmem oscar'a.
(vurgula: en iyi yönetmen: )boyhood'un yönetmeni richard linklater benim favorim. ama karşısında birdman filmiyle Iiñárritu duruyor.
bir yanda çekimleri 13 yıl süren boyhood, bir yanda tekniği ile ''o neydi gız'' dedirten birdman.
şahsi kanaatim, birdman gibi bir filmin her zaman çekilebileceği ama boyhood'un çekilemeyeceği yönünde.
(vurgula: en iyi orijinal senaryo:) grand budapest hotel, en iyi filmi alamayınca 'teselli' ödülü olarak bunu verecekler. bence de almalı, ama en iyi film ödülünün yanında cilası olmalı.
en iyi uyarlama senaryo: the imitation game
en iyi kurgu: grand budapest hotel
en iyi kadın oyuncu: gone girl'ün psikopatı rosemaund pike'ın olmalı. ama bir sürprizle julianne moore oscarlanacak.
en iyi erkek oyuncu: birdman'la micheal keaton alacak ama eddie redmayne alsın istiyor gönlüm.
en iyi yardımcı kadın oyuncu: boyhood'la patricia arquette alacak. en güçlü rakibesi keira knightley, ama keira alırsa isyan çıkarırım.
en iyi yardımcı erkek oyuncu: whiplash'la j. k. simmons.
digitürk'ün internet sitesinden izlenilebilecek ödül töreni. kırmızı halı geçit töreni başladı!
http://www.digiturk.com.tr/oscar-canli-izle/
http://www.digiturk.com.tr/oscar-canli-izle/
gecenin en güzel görüntüsünün barbaros tapan'ın girişte açtığı beşiktaş atkısı olduğu tören.https://twitter.com/BarbarosTapan/status/569647882808094720
izlemeyenlerin çok bi'şey kaybetmedi. sanırım artık sosyal medya sayesinde sektörle, yıldızlarla iç içe olduğumuzdan (merhaba icloud merhaba eheh) artık o kadar da heyecanlandırmıyor kırmızı halıda yürüyen oyuncular, yönetmenler, yapımcılar. teheey! eskiden böyle miydi?
önce magazinsel gideceğim. törenin yalnızca açılışı çok güzeldi bir de film sunumlarında kullanılan illüstrasyonlar. o kadar da olsun artık. töreni canlı yayınlayan digitürk'e yekta kopan ve mehmet açar hatrına lanet yağdırmak istemiyorum. ancak bir dahakine lütfen diğer konukları özenle seçsinler. filmleri izlememiş, adayların kim olduğunu bilmeyen kisvesi modacı mıdır nedir bilemediğim insanların orada oturup oscar 'değerlendirmesine' tahammül edemedim. insan utanır da bilmiyorum diye katılmaz programa. töreni sunan neil patrick harris'i de yalnızca donuyla sevdim. sadece donu güldürdü.
neyse törene dönelim. sıfır atraksiyon. kimse merdivenlerden düşmedi, kimse kimseyi dudaklarından öpmedi ve kimse anarşik laflar etmedi. sadece patricia arquette en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü alırken biraz kadın haklarına selam etti, the imitation game'in senaristi de eşcinsel görünürlülüğü ile ilgili güzel mesajlar verdi, innaritu göçmenlik ve ödül törenleri mantığı ile ilgili süper kelamlar etti.
ödüller ise, bir önceki entrymde bahsettiğim adil olmama hadisesinde beni biraz utandırdı. çok acayiptir ki en iyi film ödülünü the grand budapest hotel alamadı diye üzülürken, aynı zamanda boyhood alamadı diye seviniyordum. whiplash'a gitmemesine de çok sevindim. en iyi yönetmen konusunda kararsızdım, birçok insana göre boyhood'un yönetmeni 'sırf yapımı 13 yıl sürdü diye ödül almayı haketmiyordu' ama bence bir filme o kadar uzun süre konsantre olmak ve sonunda güzel bir iş çıkarmak bence 'yönetmenlik' başarısıdır. birdman'inse başarısı zaten en iyi görüntü yönetmenliği ödülünü de aldığı üzere görüntü yönetmeni başarısıdır. bu ikisi farklı şeylerdir bana göre, ama demek ki akademiye göre değilmiş. birdman'in aynı zamanda en iyi orijinal senaryo ödülü alması da sanırım jürinin çok kolay özdeşleşme yaşayıp meslek dayanışmasına gitmesi sanırım.
ve oyuncular... sanırım en adil kategori en iyi erkek oyuncu oldu. akademiye güvenmeyerek ''birdman'la micheal keaton alacak ama eddie redmayne alsın istiyor gönlüm.'' demiştim, yine birdman özdeşleşmesinden verecekler herhalde diye düşünürken the theory of everything'i tek başına sürükleyen eddie redmayne kardeşimiz ödüllendi. en iyi yardımcı erkek oyuncu da gitmeseydi büyük ayıp olacak j.k. simmons'a giderken, bir ara ''ay yoksa bunlar edward norton'a vermesinler!'' diye kaygılandığımı itiraf etmeliyim. kadın oyunculara da aynı şekilde hakettikleri ödüller verildi.
geri kalan önemli kategorilerde the grand budapest hotel zaten kostümün, saçın, makyajın ve sanat yönetiminin hakkını verdiği üzere ödülleri toparladı. gecenin bence en güzel şey, american sniper'ın yalnızca ses kurgusu ödülü ile dönmesi. yani yok artık öyle amerikancılık!
netice itibariyle 87. oscar ödülleri verilip starlar ünlerine ün zenginliklerine zenginlik eklerken, saniyede yirmidört kare bacınız yine pijamalarıyla oturup kırmızı halıda yürüyenlerin elbiselerini boklayıp bir yandan da elma soyarken ve uyumamak için kahveye kahve eklerken ''acaba ben oscar'da ödül alırken nasıl bir konuşma yaparım'' diye hayal kurup aynı esnada aklına liverpool maçı gelince, konuşmasını (vurgula: siyaaah ulaaan! beyaaaz ulaaan! alayınaaa gider ulaaan!) şeklinde yapmaya kadar verdi.
akademiiiğğ beyaz deseneeeğ!
izlemeyenlerin çok bi'şey kaybetmedi. sanırım artık sosyal medya sayesinde sektörle, yıldızlarla iç içe olduğumuzdan (merhaba icloud merhaba eheh) artık o kadar da heyecanlandırmıyor kırmızı halıda yürüyen oyuncular, yönetmenler, yapımcılar. teheey! eskiden böyle miydi?
önce magazinsel gideceğim. törenin yalnızca açılışı çok güzeldi bir de film sunumlarında kullanılan illüstrasyonlar. o kadar da olsun artık. töreni canlı yayınlayan digitürk'e yekta kopan ve mehmet açar hatrına lanet yağdırmak istemiyorum. ancak bir dahakine lütfen diğer konukları özenle seçsinler. filmleri izlememiş, adayların kim olduğunu bilmeyen kisvesi modacı mıdır nedir bilemediğim insanların orada oturup oscar 'değerlendirmesine' tahammül edemedim. insan utanır da bilmiyorum diye katılmaz programa. töreni sunan neil patrick harris'i de yalnızca donuyla sevdim. sadece donu güldürdü.
neyse törene dönelim. sıfır atraksiyon. kimse merdivenlerden düşmedi, kimse kimseyi dudaklarından öpmedi ve kimse anarşik laflar etmedi. sadece patricia arquette en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü alırken biraz kadın haklarına selam etti, the imitation game'in senaristi de eşcinsel görünürlülüğü ile ilgili güzel mesajlar verdi, innaritu göçmenlik ve ödül törenleri mantığı ile ilgili süper kelamlar etti.
ödüller ise, bir önceki entrymde bahsettiğim adil olmama hadisesinde beni biraz utandırdı. çok acayiptir ki en iyi film ödülünü the grand budapest hotel alamadı diye üzülürken, aynı zamanda boyhood alamadı diye seviniyordum. whiplash'a gitmemesine de çok sevindim. en iyi yönetmen konusunda kararsızdım, birçok insana göre boyhood'un yönetmeni 'sırf yapımı 13 yıl sürdü diye ödül almayı haketmiyordu' ama bence bir filme o kadar uzun süre konsantre olmak ve sonunda güzel bir iş çıkarmak bence 'yönetmenlik' başarısıdır. birdman'inse başarısı zaten en iyi görüntü yönetmenliği ödülünü de aldığı üzere görüntü yönetmeni başarısıdır. bu ikisi farklı şeylerdir bana göre, ama demek ki akademiye göre değilmiş. birdman'in aynı zamanda en iyi orijinal senaryo ödülü alması da sanırım jürinin çok kolay özdeşleşme yaşayıp meslek dayanışmasına gitmesi sanırım.
ve oyuncular... sanırım en adil kategori en iyi erkek oyuncu oldu. akademiye güvenmeyerek ''birdman'la micheal keaton alacak ama eddie redmayne alsın istiyor gönlüm.'' demiştim, yine birdman özdeşleşmesinden verecekler herhalde diye düşünürken the theory of everything'i tek başına sürükleyen eddie redmayne kardeşimiz ödüllendi. en iyi yardımcı erkek oyuncu da gitmeseydi büyük ayıp olacak j.k. simmons'a giderken, bir ara ''ay yoksa bunlar edward norton'a vermesinler!'' diye kaygılandığımı itiraf etmeliyim. kadın oyunculara da aynı şekilde hakettikleri ödüller verildi.
geri kalan önemli kategorilerde the grand budapest hotel zaten kostümün, saçın, makyajın ve sanat yönetiminin hakkını verdiği üzere ödülleri toparladı. gecenin bence en güzel şey, american sniper'ın yalnızca ses kurgusu ödülü ile dönmesi. yani yok artık öyle amerikancılık!
netice itibariyle 87. oscar ödülleri verilip starlar ünlerine ün zenginliklerine zenginlik eklerken, saniyede yirmidört kare bacınız yine pijamalarıyla oturup kırmızı halıda yürüyenlerin elbiselerini boklayıp bir yandan da elma soyarken ve uyumamak için kahveye kahve eklerken ''acaba ben oscar'da ödül alırken nasıl bir konuşma yaparım'' diye hayal kurup aynı esnada aklına liverpool maçı gelince, konuşmasını (vurgula: siyaaah ulaaan! beyaaaz ulaaan! alayınaaa gider ulaaan!) şeklinde yapmaya kadar verdi.
akademiiiğğ beyaz deseneeeğ!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?