takıma fayda sağlayacak isimlerin transfer edilmemesi

(bkz: beşiktaş'ın transfer politikası)

yıldırım demirören ile başlayan ve fikret orman ile devam eden; kulübün içinde istikrardan bahsedeceksek ilk sıraya yazacağımız gerçek

teknik direktörle alakalı bir durum. lucescu'dan sonra -mustafa denizli hariç- iyi bir teknik direktör görmedik ki iyi bir oyuncu görelim.

teknik direktör + sportif direktör ( tv den adam seçer goias maçı izler ) ile olağan hale gelen uygulama.

benimle alakalı bir durum. itiraf ediyorum bütün suç bende, yüce beşiktaş başkanı, teknik heyeti ve özellikle sportif direktörün hiç suçu yok.

kendileri tam ronaldinho'yu alacakken önlerine geçip uçaklarını durdurmuş brezilyaya gitmelerini engellemişimdir :(

bazıları dönemin, bazıları şimdiki darboğazların dahi ilacı olabilecek, ama oldurulamayan sporculardır. "yıldız" kapsamında olanlar beni ilgilendirmiyor:

(bkz: şener özbayraklı)[ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: salih uçan)[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: joleon lescott)[ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: pierre webo)[ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: samuel holmen)[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: jimmy floyd hasselbaink)[ybkz]swh[/ybkz]

şu da benden gelsin:

[ybkz]swh[/ybkz] (bkz: bilal kısa) [ybkz]swh[/ybkz]

(bkz: emre güral) (bkz: hakan çalhanoğlu) (bkz: oli tovionen) (bkz: david ospina) son dönemde aklıma gelenler.

(bkz: pablo martin batalla)
(bkz: zenci forvet)

biraz da fikret orman yönetimi ile ilgilidir. maalesef hepsi reklam peşinde adamlar. deniz atalay ve ahmet kavalcı sürekli açıklama yapmayı bırakırsa güzel şeyler olabilir.