5 eylül 2013 türkiye italya maçı

pepük
insan ne yazacağını bilmiyor. 2. yarının başlarında kıpırdar gibi oldu ama nafile. aradori ve gentile neredeyse sayıların yarısını bölüştü. bize ise armut toplamanın görev oldu maç oldu.
dingoc
cenk akyol ve 12 dev adam dışında kalan türk basketbolcularının kenarda sinirden kendini siktiği maç. o formayı giymek kime nasip oluyor; o formayı giymek için sıra bekleyenler gördükçe kahroluyordur
forzaquila
italya'nın taktik zekasıyla hoplattığı maç. önceki gün sahada pestili çıkan ve bu maçta sahadaki lideri datome'nin hiç sayı üretemediği italya'dan fark yiyenler utansın. cidden bu kokuşmuş düzenle ilgili konuşmayacağım, haddim de değil, ben iddaa'ya teşekkür ediyorum; handikabı italya lehine açmışlar, gittim oynayıp kazandım. grazie mille.

seyircisinden, koçuna, oyuncularına kadar müthiş bir tutku var italya'da. biz de hırs olmadan asla başarılı olamayacak bir ekolüz. haliyle adamlar farkı atıp gönderdi. yunanistan-italya maçını çok merak ediyorum şimdiden.
ben öyle bi insan mıyım
mahallenin tezcanlı, zıpır delikanlı gençlerine karşı; bir an için eski günlerin gazına gelmiş olan, orta yaşa dayanmış "abi"lerinin mücadelesi gibi, garip bir maçtı.

o kadar enerjisiz, o kadar soğuk, o kadar yıpranmış; bir o kadar da, aklı, maçtan sonra yuvarlayacağı biralarda olan, mahallenin millileri gibi... yazık.
gidiyorum bu
italya'nın son çeyreğe 57-74 önde girdiği karşılaşma. üç çeyrek sonunda da kendilerini son hücumlardan boş döndürmedik. bu hâl ve gidiş bogdan tanjevic ve ekibini götürür de turgay demirel ve avanesi için grupta sıfır çekmemiz gerekecek. işin daha trajik boyutu tüm türkiye bunu gönülden istiyor.
gidiyorum bu
daha derli toplu göründüğümüz ve marco belinelli'nin son saniye üçlüğü ile ilk çeyreğini 19-22 geride kapadığımız karşılaşma. (vurgula: nicolo melli) gibi vasat bir uzuna bu kadar skor yaptırmamız lâzım. çok daha güçlü olduğumuz 4-5 numara pozisyonundan yürüyoruz. olması gerektiği gibi.
gidiyorum bu
d grubu maçlarının oynandığı salonun, italya'nın trieste kentine çok yakın olması nedeniyle italyanların bu akşam da tribünleri doldurduğu karşılaşma.
forzaquila
türkiye'nin nuh tufanı'ndan beri yenemediği italya karşısındaki tek şansının rakibinin yorgunluğu olacağı maç.

adamlar hem gece maçı yaptı, hem de neredeyse hiç rotasyona girmedi, datome ve belinelli 35 dakika süre aldı falan. eğer italyanlar yorgunluktan etkilenmemişse bizim maddi manevi sıkıntıda olan dev adamlarımızı zor durumda bırakabilir.

şutmesafesişutpozisyonu
Maç hakkında detaylı yorumları gidiyorum bu yapmış zaten ama şu var, ben bu maçı tüm yanlış kadro şekline, formsuz oyuncular ve tanjevic'e rağmen kazanacağımıza inanıyorum. Dün akşam eve dönerken radyoda bir yorumcu, turnuvaya tek oyun kurucu ile katılmamızı, futbol takımının yedek kalecileri formsuz diye , maç kadrosuna 1 kaleci almasına benzetti. Kaldı ki ender asla tam bir oyun kurucu değil. yani uzun rotasyonunda belki de turnuvanın en güçlü takımıyız ama ne top iniyor uzunlara ne bir organizasyon var. Herşeye rağmen bu maç çok kritik ve kazanırsak , isveç ve rusyayı yeneceğimizi düşünüyorum.

Not: İtalya en iyi iki oyuncusu Andrea Bargnani ve Danilo Gallinari yok, Rusya zaten içler acısı bir halde hoca sorunları vb. yani bu gruptan yinede çıkarız gibime geliyor.
gidiyorum bu
türkiye saati ile 18.45'te başlayacak olan eurobasket 2013 avrupa basketbol şampiyonası d grubu ikinci gün karşılaşması.

finlandiya karşısında olanca kepazeliği yeterince sergileyen milli takımın, mağlup olması hâlinde yüksek ihtimalle turnuvaya veda edeceği bir maç niteliği de taşımaktadır aynı zamanda. bogdan tanjevic'in oyun kurucusuz sahaya sürdüğü beşin organize olmaktan uzak kafası kesilmiş tavuk gibi parkede dolandığına şahit olduk. sinan güler'i point guard olarak oynatma inadı ve oyunu hidayet türkoğlu ve ersan ilyasova üzerinden kurma arzusu oldukça iddialı bir düş. ama maalesef olmuyor. elindeki tek gerçek anlamda bir numara hiçbir zaman güven vermeyen ender arslan. ve ender girdiğine oynadığımız oyun biraz bir şeye benziyor.

set hücumları üzerinde daha çok çalışmamız elzem. zira hiçbir oyuncumuza şut atmaya müsait pozisyon hazırlayamıyoruz. tüm hücum varyasyonlarımız birebir zorlamalar üzerinden. bu şekilde ancak herkes gününde ise maç kazanabilirsiniz.

rusya karşısında izlediğimiz italya oldukça dinamik ve inatçı bir takım. aslında her şeyden önce "takım". mücadeleyi bir saniye olsun elden bırakmıyorlar ve çemberden seken her topa deyim yerindeyse pirana gibi saldıran bir oyuncu grubu var. çok çok kaliteli oyunculardan kurulu değiller belki ama oynama iştahları kazanma arzusuyla birleşince tehlikeli bir ekip hâline geliyorlar.

luigi datome, kendisine takım kaptanlığı verilmesiyle daha da motive olmuş. içeriden - dışarıdan oldukça yüzdeli oynadı. en önemli yardımcısı da nba patentli keskin şutör marco belinelli. oyun kurucuları travis diener topu oldukça hızlı bir şekilde yarı sahaya taşıyarak aynı serilikte topu en müsait oyuncuyla buluşturuyor. genç alessandro gentile ve mapooro cantu'dan tanıdığımız pietro aradori de takımın diğer önemli iki bileşeni.

italya'ya karşı en üstün olduğumuz yer 4 ve 5 numara mevkileri. ersan ilyasova, kerem gönlüm, ömer aşık, oğuz savaş seviyesinde oyunculara sahip değiller. ama uyuşuk, hımbıl, yavaş bir pota altı bulurlarsa karşılarında, bu üstünlüğün pek bir önemi kalmaz.

son olarak gök mavilileri resmi bir karşılaşmada en son 1957 yılında yenebilmişiz.

görelim tanjevic neyler, neylerse kendine eyler.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol