(bkz: umutlandırıp utandırmayın)
4 ocak 2015 beşiktaş galatasaray maçı
20. dakikada ersan'ın sarı kart gördüğü maç.
34,800 taraftarın izlediği maç.
edit: 28 bin 260 da olabilir.[ybkz]swh[/ybkz]
edit: 28 bin 260 da olabilir.[ybkz]swh[/ybkz]
ilk yarısı 0-0 biten maç. izleyenlerden yorum bekliyoruz.
felipe melo'nun attığı gol ile galatasaray'ın 1-0 öne geçtiği maç.
oğuzhan özyakup'un yüzde yüzlük golü kaçırdığı maç.
veli kavlak'ın kırmızı kart gördüğü maç.
son dakikada 2. golü yiyerek kaybettiğimiz maç.
olimpiyat stadında oynayarak kendi topuğumuza kurşun sıktığımız mac
Bizi evlerimize yine yüzü asık gönderen, 2-0 kaybettiğimiz karşılaşma.
Hakeme yüklenen arkadaşlar hiç çenelerini yormasınlar, çakır taş gibi maç yönetti. Tek hatası o pozisyonda sneijdere de sarı gösterebilir di.
Sorgulamamız gereken şey oyuncularımız neden bu salak kartları görüyorlar, bu nasıl bir amatörlük ki takım şaha kalkmışken o tahriğe gelip kart görebiliyorsun.
Sorgulamamız gereken bilic neden bizi rüzgarın arkamızda olduğu devrede geriye yaslanık oynatıyor. Maça neden anadolu takımı gibi korkak başlıyoruz taş gibi kanat oyuncularımız varken. 1-0 geriye düştükten sonra veya 10 kişi kaldıktan sonra oynadığımız futbolla neden maça başlamıyoruz bizden korkan galatasaraya karşı.
Sorgulamamız gereken, neden ben korner kazandığımızda gram heyecanlanmıyorum. Neden karşı takım korner kazandığında penaltı atılıyormuş gibi hissediyorum, hiçmi yan top çalışmıyor bu takım.
Takımın en iyi oyuncusu olan, tehlike yaratma ihtimali olan 2 oyuncumuzdan birisi olan sosayı çıkartırken nasıl oluyor da olumlu tek bir iş yapmayan oğuzhan sahada kalabiliyor.
Bilic yan hakemle konuşmaktan takımın eksikliklerine odaklanmıyor mu acaba. Bilici cok severim. Zor koşullar altında bir takım yönetiyor. Ama bu günden sonra kendisine karşı kafamda soru işaretleri oluşmaya başladı, eksikliklerimizi ikinci devre gidermesi ve yüzümüzü güldürmesi dileğiyle..
Derbi kaybettik ama onun dışında bir sey kaybetmedik, inşallah güzel olur..
Hakeme yüklenen arkadaşlar hiç çenelerini yormasınlar, çakır taş gibi maç yönetti. Tek hatası o pozisyonda sneijdere de sarı gösterebilir di.
Sorgulamamız gereken şey oyuncularımız neden bu salak kartları görüyorlar, bu nasıl bir amatörlük ki takım şaha kalkmışken o tahriğe gelip kart görebiliyorsun.
Sorgulamamız gereken bilic neden bizi rüzgarın arkamızda olduğu devrede geriye yaslanık oynatıyor. Maça neden anadolu takımı gibi korkak başlıyoruz taş gibi kanat oyuncularımız varken. 1-0 geriye düştükten sonra veya 10 kişi kaldıktan sonra oynadığımız futbolla neden maça başlamıyoruz bizden korkan galatasaraya karşı.
Sorgulamamız gereken, neden ben korner kazandığımızda gram heyecanlanmıyorum. Neden karşı takım korner kazandığında penaltı atılıyormuş gibi hissediyorum, hiçmi yan top çalışmıyor bu takım.
Takımın en iyi oyuncusu olan, tehlike yaratma ihtimali olan 2 oyuncumuzdan birisi olan sosayı çıkartırken nasıl oluyor da olumlu tek bir iş yapmayan oğuzhan sahada kalabiliyor.
Bilic yan hakemle konuşmaktan takımın eksikliklerine odaklanmıyor mu acaba. Bilici cok severim. Zor koşullar altında bir takım yönetiyor. Ama bu günden sonra kendisine karşı kafamda soru işaretleri oluşmaya başladı, eksikliklerimizi ikinci devre gidermesi ve yüzümüzü güldürmesi dileğiyle..
Derbi kaybettik ama onun dışında bir sey kaybetmedik, inşallah güzel olur..
sikeyim böyle işi açık ve net
berbat zemini gördükten sonra kaybedeceğimizi hissettiğim maç. fizik gücü düşük olan bir takımız ve bu sezon hemen hemen aynı oyuncu grubuyla 33 maça çıktık. beşiktaş futbol takımının en büyük silahı topu eveleyip gevelemeden hızlı hücuma çıkıp golü bulmak. maalesef aşırı yorgunluk ve zemin buna izin vermedi. zaten olimpiyat stadında oynanan hiçbir maçın net bir favorisi yoktur. kaos yaratmaya çalışan ergenleri ciddiye almadan bu takıma destek olmak görevimiz. ben inanıyorum futbolcularımıza. beşiktaşlı olmak bunu gerektirir.
tam iki gündür en az 30, maça dört saat kala en az 785 defa "veli kırmızı kart görür" tahmininde bulundum. tahmin tutturdum demek için yazmıyorum bunu ama şu takımı kırmızı kart konusunda uyarılmalı artık.
maça gelirsek büyük adam olmamıza ramak kaldığını bir kez daha gördük. derbi noktasında bir türlü biz olduk diyemiyoruz. bu maçtan önce kim kesin kazanırız gözüyle bakıyordu bilmiyorum. ben kaybedeceğimizden emindim. tek derdim boktan galatasaray'ı potaya sokup umut verdik. vurup geçsek çöküşleri kaçınılmazdı. çabuk toparlamamız gerek.
maça gelirsek büyük adam olmamıza ramak kaldığını bir kez daha gördük. derbi noktasında bir türlü biz olduk diyemiyoruz. bu maçtan önce kim kesin kazanırız gözüyle bakıyordu bilmiyorum. ben kaybedeceğimizden emindim. tek derdim boktan galatasaray'ı potaya sokup umut verdik. vurup geçsek çöküşleri kaçınılmazdı. çabuk toparlamamız gerek.
250 promille doğu üstten izlediğim maçtır. bu kafayla gördüğüm kadarı atibanın yokluğunda çok iş düşen deli veli'nin bırak açık kapatmayı apayrı bir yara açmış olduğudur. deli veli, cüneyt çakır kart çıkarıcak yer arıyorken saçma sapan bir hareketle kırmızıyı görmüştür. benim jargonumda bunun adı aptallıktır. bu maçta sosa zayıf kalmış saç baş yoldurtmuş, oğuzhan süper bir pozisyonu kaçırmış, gökhan'nın bir şutu direkten dönmüştür. maç genel olarak orta alanda karşılıklı top kayıpları ile geçmiş, melo köpeği bir gol atmıştır. mecburen açılan kartal uzatma dakikalarında burak'ın golüne engel olamamıştır. maç 0-2 bitmiştir. maçta en çok hoşuma giden şey burak'a gelen her top sonrası tüm stadın hırsız burak diye bağırması olmuştur. ayrıca sahaya gireriz ananızı sikeriz gibi istenmeyen tezahüratları da yapmış bulunmaktayız. zoruma giden şeyse tribünlerin ruhsuz olmasıdır. yanımdaki öküzleri gaza getircem diye resmen götümü yırttım ama sanki 2. lig maçını trt'den izliyormuş gibilerdi.
0-2 biten maç. futbol adına; beşiktaş için konuşulacak bir şey yoktu zaten sahada
(bkz: #387208)
gol atmasını istemediğim iki orospu çocuğunun attığı gollerle mağlup olduğumuz karşılaşma.
hakem denen onun bunun çocuğunu saymazsak eğer slaven bilic bu mağlubiyette baş aktör bana göre.
hakem denen onun bunun çocuğunu saymazsak eğer slaven bilic bu mağlubiyette baş aktör bana göre.
Tanım: 2-0 mağlup olduğumuz karşılaşma..
Yazacaklarım belki kimsenin hoşuna gitmeyecek ama gerçek şu; zeka seviyesi düşük oyuncular kadroda olduğu sürece bu sezon şampiyon olmamız mümkün değil..
Yönetim oyuncuyla sözleşme imzalamadan önce oyuncuya IQ testi yaptırsın.. 5 kişi üzerine yürüdüğü halde kırmızı kart yemenin başka açıklaması olmaz..
Derbi maçlarında olaylardan uzak kalınması gerektiğini tribünde binlerce taraftar anladı, oyuncular hala anlamadı..
Yazacaklarım belki kimsenin hoşuna gitmeyecek ama gerçek şu; zeka seviyesi düşük oyuncular kadroda olduğu sürece bu sezon şampiyon olmamız mümkün değil..
Yönetim oyuncuyla sözleşme imzalamadan önce oyuncuya IQ testi yaptırsın.. 5 kişi üzerine yürüdüğü halde kırmızı kart yemenin başka açıklaması olmaz..
Derbi maçlarında olaylardan uzak kalınması gerektiğini tribünde binlerce taraftar anladı, oyuncular hala anlamadı..
yine besiktaş taraftarı tarafından çok abartılan izlemesi tamamen zaman kaybı olan maç. arkadaş bok gibi zeminde zerre kadar keyif vermeyen bir maç oynandı. bize karşı son yıllarda ballı olan galatasaray golü bulup maçı kazandı. bu takım deplasmanlarda galatasaray'ı da feneri de yener. rahat olun. yenilgiyi kaldıramayacak kadar hassassanız takım tutmayın.
beşiktaş'ımın (vurgula: yine) kaybettiği bir derbi maçıdır.
daha sonra hasan şaş'ın kurduğu şu cümleler kafama takıldı: ''galatasaray her zaman beşiktaş karşısına rahat çıkmıştır.'' benim içim fesat olabilir ama bu rahatlık nerden geliyor diye düşünmeden edemiyorum ve (vurgula: yine) yenilmiş olmayı anlayabiliyorum.
bilic'e saldırmayı anlayamıyorum sorun ne ba'yı oyundan almış olması mı? ilk yarı bitince almalıydı diye düşünüyorum sadece. ayrıca futbolculardaki bu sinirli ve agresif hareketleri için psikolojik yardım istemesi gerekir. zira hepimiz cüneyt çakır'ın art niyetli olduğunu teeee delgado'nun anlayamadığı dilinde ona karşı yapmış olduğu hareketle biliyorduk bunu ben bile biliyorsa artık beşiktaşlı futbolcuların da bilmesi gerekmez miydi?
henüz hiçbir şey bitmiş değildir. önümüzde maçlar var ve şampiyonluk arada bir puan fark varken gitmiş değildir. güçlü olun.
ama hiç kimse bizden umudumuzu söküp atamaz!
daha sonra hasan şaş'ın kurduğu şu cümleler kafama takıldı: ''galatasaray her zaman beşiktaş karşısına rahat çıkmıştır.'' benim içim fesat olabilir ama bu rahatlık nerden geliyor diye düşünmeden edemiyorum ve (vurgula: yine) yenilmiş olmayı anlayabiliyorum.
bilic'e saldırmayı anlayamıyorum sorun ne ba'yı oyundan almış olması mı? ilk yarı bitince almalıydı diye düşünüyorum sadece. ayrıca futbolculardaki bu sinirli ve agresif hareketleri için psikolojik yardım istemesi gerekir. zira hepimiz cüneyt çakır'ın art niyetli olduğunu teeee delgado'nun anlayamadığı dilinde ona karşı yapmış olduğu hareketle biliyorduk bunu ben bile biliyorsa artık beşiktaşlı futbolcuların da bilmesi gerekmez miydi?
henüz hiçbir şey bitmiş değildir. önümüzde maçlar var ve şampiyonluk arada bir puan fark varken gitmiş değildir. güçlü olun.
ama hiç kimse bizden umudumuzu söküp atamaz!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?