26 mart 2013 türkiye macaristan maçı

2 /
pepük
umutların tamamen köreldiği karşılaşma olmuştur.

oyun çevirmek adına dakika 85'ten sonra oyuna giren kerim mi?
sanki 3-4 tane atmış gibi uzaklardan vurulmaması gereken şutları bile vuran hamit mi?
galatasaray' da forma giyemeyen umut bulut'un ilk on bir ile başlaması mı?
saçı bozulmasın diye koşmayan, üretemeyen nuri şahin mi?

böyle giderse bizden cacık macık olmaz.
peter pan
puan kaybına üzülemediğim karşılaşma. zira biz bundan çok daha kötülerini hak ediyoruz.

ilahi adalet nedir bilir misiniz? ya da haram yemek falan?

şikeci yöneticileriyle, bunları örtbas etmek için kıçını yırtan alçak eyyamcı federasyonuyla, bana dokunmayan yılan bin yaşasın mottosuyla ve tek ilkesi "güce tapmak" olan futbolcularıyla, goygoycu, şakşakçı, bütün manevi değerlerini kaybetmiş taraftarıyla başımıza gelenler az bile.

dünkü maçta pijama giyiyor diye herkesin taşşak geçtiği o macaristan kalecisi başarıyı bizden daha çok hak ediyor. o tertemiz yüzlü macar futbolcular başarıyı daha çok hak ediyor. ha onların futbolunda ya da kendilerinde pislik var mıdır, yok mudur bilmem ama bizdeki kadar olmadığı kesin..

biz ülke futbolu olarak hiç bir şeyi hak etmeyecek kadar kirliyiz.

ve ben bir beşiktaşlı olarak, türk olmaktan önce insan olarak, dünkü mağlubiyete üzülemiyorum.

hayırlısı olsun.

tebrikler macaristan.

edit: teşekkür semt bizim aşk bizim.

not: yenilmiş kadar olduk zaten
newcastle
yenilmediğimiz için üzgün olduğum karşılaşma. şöyle iki karambol daha lazımdı ama olmadı işte.

bu entry'nin çok eksi alacağını biliyorum ama benim düşüncem bu. o milli formayı gerçekten hak eden futbolcular giyene kadar milli takımın mağlubiyet serilerine imza atmasını; hocanın abdullah avcı olarak kalmasını ya da cemaatin, gs'nin ve fb'nin üzerinde mutabık kalacağı başka bir isimle yola devam edilmesini, oğuz çetin'in de derhal eski görevinin başına dönmesini can-ı gönülden temenni ediyorum. semih kaya, bekir irtegün, caner erkin; düne kadar mehmet topal, sabri sarıoğlu, hakan balta'nın kadroda hala kendilerine yer bulabiliyor olmalarının, teknik kadro tercihi olmasının ötesinde olduğu bu kadar açıkken hala bu zihniyetin sahaya yansımasını desteklemek? bilemiyorum...

gurbetçiler konusu ayrı bir dünya zaten. milli takımdaki varlığının yalnızca politik sebeplere dayandığını düşündüğüm, rotasyonla devamlı kadroda kendine yer bulan böyle 5-6 futbolcu var ve takıma katkıları neredeyse sıfır.

kadronun oluşturulması mantığı çok açık: 4-5 tane gurbetçi (must); son dönemde parlayanlardan 2-3 tane (spor kamuoyunun gazını almak için); 1, bilemedin 2 oyuncu (bkz: beşiktaş)'tan (beşiktaşlılar'ın da gazını almakta fayda var tabi); gerisini gs ve fb'den daya gitsin.

bir dikkat edin, hep aynı numara. ben buna bile bile lades diyecek kadar milliyetçi olamadım hiçbir zaman, yapacak bir şey yok.
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol