25 ağustos 2011 fc alania vladikavkaz beşiktaş maçı

hakemin sarı kartta bir alana bir bedava uyguladığı maç. birine gösterdin işte koy kartı cebine. yok illa birine daha gösterecek.

edit: durduramıyoruz efendim çifter çifter gidiyor.

rus ekibin istanbul'da almış olduğu yenilginin hıncını alıyormuşcasına oynacığı, bol bol kasaplık yaptığı karşılaşma. yaraları içerde dışarı çıkarmaya çalışıyorlar..

ilk yarı itibari ile alania takımımsısının adeta bir orospu çocuğu gibi oynadığı mücadele... ölümüne oynamayı öldürmeye oynamak olarak anlamışlar sanırım...

(bkz: kasap havası)

al yedik amk! 2.lig takımndan.gabulov attı.

tam geldim takımın oyununu eleştirecek bir entry yazacağım adamlar cezamızı kestiler..maç boyu bir pozisyona da mı girilmez arkadaş??

ibrahim toroman'ın ikinci sarıdan kırmızı kart gördüğü ki tam bunu yazarken de ikinci golu yediğimiz maç..

saçmalıyoruz.

ölmek ve dirilmek ikilisini bir arada yaşadığım maç.

hakemin duymayacağını bile bile "hocam çalsana düdüğü hadi yaa çalsana artık" diye tepkiler verdiğim maç olarakta anılabilir.

neyse ki bitti de kabusta bitti.

(bkz: böyle şaka mı olur)

2.lig takıma karşı da götümüzden ter akıttınız ya helal olsun..carvalhal maçtan önce rakibi küçümsemiyoruz demişti maçtan sonra ne söyleyecek merak ediyorum??

tabii unutulmaması gereken birisi daha var; ibne hakem.uzun zamandır bir türk takımının bu kadar ezildiğini görmedim.tekme,tokat dayak yedi bizimkiler,üstüne üstük sarı kart gördüler...

alexandru dan tudor'un müthiş hakem performansıyla 2-0 yenildiğimiz , ancak 18 ağustos 2011 beşiktaş fc alania vladikavkaz maçını 3-0 kazandığımız için uefa vizesini takımımıza getiren mücadele. [ybkz]swh[/ybkz]

hakemin sakalına bıyığına hiç girmeden direk yorumumu yazayım, ben böyle bir hakem görmedim haklı haksız gerekli gereksiz önüne çıkan herkese kart gösterdi, eminimki en fazla kart çıkan maçlar listesinde mutlaka kendimize bir yer bulabiliriz.

oyun yapımıza gelirsek saçmaydı, cezalılar ve sakatlıklar takımın her ne kadar belini bükse de ibrahim torman'ın sağ kanat olamayacağı gerçeğini değitirmiyor, bence ekremle başlayabilirdik, stoperde de egemen korkmaz, yerine toraman tercih edilebilirdi. orta alanın ciddi anlamda necip'i aradığı kesin, quaresma ve simao'nun da takıma dönmesiyle daha iyi olacağımızı düşünüyor, bu lanet olası sahayı, lanet olası takımı, lanet olası maçı unutmak istiyorum.

sçs kib bye.

(bkz: bu sefer güldürmedi)

(bkz: beşiktaş taraftarının bu sene de kanseri garanti etmesi)

maçtan karelerhttps://www.facebook.com/media/set/?set=a.249423348421615.68538.202141909816426&type=1

ikinci bir valeranga faciası yaşar mıyız diye düşündürten maç.

"öyle ya da böyle... bu sene de türkiye'yi avrupa'da temsil edecek 2 takımdan biri olduğumuz için utanmalıyız ve hepiniz bizimle alay etmelisiniz... çünkü gerçekten bu ülke için insiyatif almak tam bir aptallık..." yazmış bulundum az önce facebook denen ortamda... burada da bulunsun, tarihe not düşülsün...

geçen sene de böyle olmadı mı zaten renkdaşlarım? bu nutellacı, gülerken sandalyeden düşmeyi başaranlar avrupa'da mart ayını görmüş tek takım olan bizimle alay ettiler, kendileri paok, genç oğlanlar, karpaty lviv'lere elenirken...

alania deyip geçmemek lazım, 23 lig maçı oynamış bir ekipten bahsediyoruz... üzerine hava şartları, maçtan önce yaşanan rezalet, her faulde hem yapana hem yapılana kart göstermek gibi tuhaf bir kural icat etmiş hakem, futbolcuların üzerindeki ilk maç rahatlığı ve bitse de gitsek havası, ülkede yaşanan iğrenç kaos... herkes kendi açık götüne baksın bence... içimiz rahat olsun ve şimdi gidip uyuyalım...

beşiktaşımız gruplarda artık ve eminim mart-nisan-mayıs'a kadar uzanan uzun yolculukta, her neyse işte... sikerteceği çok takım var... hem de çok daha ciddi takımlar... inönü de omuz omuza izleriz, bu götlekler de avrupa da yine bu üç ayı gören tek türk takımının maçını, açık kanaldan, star tv'den filan izler, biz sikerttikçe susar, yenilip elendiğimiz zaman alay ederler... finale çıkıp, finalde elensek bile alay ederler... nutella yerler, gülerken sandalyeden düşerler... canlarım benim...

teknik traktörün korkaklığının bedelini ecel terleri ile öedediğimiz maç...dua ettim resmen 3 olsun diye....maç uzasın diye...o zaman görecektim carvahall midir ne zıkkımsa onun ne bok yiyeceğini...sen bok varmış gibi guti yi çıkar aurelio malını oyuna al... hem de daha guti yorulmamışken...elleri ile veriyordu ya resmen şu turu...daha ne diyim...

hakemin, rus takımının her kartlık hareketine karşı, misilleme yapar gibi, takımımıza da kart çıkardığı maç.ayrıca hiçbir şey oynamadık...

bu maç , sezon içinde ne kadar zor günlerin bizi beklediğini bize ayan beyan göstermiş olan maçtır. nokta.

(bkz: beşiktaş kanseri)