2 temmuz 1993 sivas katliamı

1 /
gitane
2 temmuz 1993 tarihinde pir sultan abdal derneği tarafından düzenlenen pir sultan abdal şenlikleri dolayısı ile sivas iline gelen aralarında aziz nesinin de bulunduğu düşün ve sanat insanlarına yönelik katliam. aralarında hasret gültekin, muhlis akarsu, metin altıok, asım bezircinin bulunduğu 33 aydın ile 2 otul çalışanı kalabalık, basın ve bizzat devlet çalışanları tarafından galeyana gelmiş yaratık tarafından yakılarak öldürülmüş olup, olay sanığı 33 kişi müebbet ağır hapis cezası aldı.
(bkz: 3 bizden 3 sizden)
konuşkankartal
zaman aşımına maruz kalıp, diri diri insan yakan katillerin serbest kalacağı katliamdır..şu günlerde birşeyler yapılması için imza toplanmaktadır ama ne çare...katilleri ve avukatları arasında akp'nin yöneticileri varken, halkın ve ezilenlerin sesine kim kulak verir...
newcastle
iz tv de yayınlanan sivas 93 yangın yeri adlı belgesele de konu olmuş katliam.

o gün daha küçüktüm. o halimle bile olayın vehametinin ayırdındaydım. bugüne geldiğimizde orada ne kadar büyük bir vahşete devlet eliyle imza atıldığını hala göremeyen insanlarla karşılaşıyorum ara ara ve diyecek pek de birşey bulamıyorum.

hala mumsöndüye inanan, hala aydınına sahip çıkamayan, hala ülkede cereyan eden bu denli büyük kara lekelerin çözümlemesini yapamayan bir toplum elbette en (vurgula: ileri demokrasi)leri hak etmektedir diye düşünüyorum.
hurremsoultan
bazıları;cidden, oturup, dünyayı daha nasıl berbat hale getirebiliriz diye düşünüyor.planlar yapıyor. evlerdeki ocakları söndürüyor. ve herkes eli kolu bağlı yıllarca sessiz kalabiliyor.

bu olayların akıbetini araştırıcak bir koltuk sahibi de çıkmıyor, yıllar geçiyor ama bir tane bile vicdan sahibi kimse koltuk sahibi olamıyor...
ne biçim bir sistemdir bu..
fani madida
yapanın yanına kar kalan katliam. bu saatten sonra istediğiniz kadar kanunu değiştirin bir bok olmaz. kişinin lehine olan kanun hükümleri uygulanacağından bu adamlar hakkındaki dava her şekilde düşecek.

esas düşünülmesi gereken nokta, neredeyse 20 yıldır aranan bu adamların, askere gitmesine, evlenmesine rağmen nasıl bulunamadığıdır. işte devlet içerisindeki kokuşmuşluk ve çürümüşlük burada ortaya çıkıyor. bu adamlar devlet eliyle kollandılar ve korundular. belki de katiller tutuklansa uzantıları devlet içerisindeki bazı güçlere kadar uzanacaktı, bunu bilmemiz ne yazık ki mümkün olmadı.

aslında her şey ilk duruşmada pişmiş kelle gibi sırıtan o canilerin suratını gördüğümüzde belliydi. olan orada yok olan 35 cana oldu.

bazıları da hala adaletten, insan haklarından dem vurmaya devam etsin.
corvuscorax
insanlık ya sosyalizm ışığı ile ya da aydınların yanan bedenleri ile aydınlanacağının kanıtıdır.

Karanlığın alevi ile değil yürklerindeki ilerici ateş ile bizleri aydınlatmış aydınlarımızlardır.

Onları anmak ve yakanları lanetlemek için yarın kartalda eylemine katılacağım iğrenç günün adıdır.
la bebe
bugün 19. yılını dolduran kara leke.

kendisi gerçekleştiğinde, olayların ayırdına varamayacak kadar küçüktüm.
fakat hayal meyal hatırlıyorum; annem tv karşısında ağlıyor, babam sigara üstüne sigara yakıyordu.

aradan bir kaç yıl geçtiğinde, yine bu lanet günün yıl dönümlerinden birinde anlattılar bana ne olduğunu. çocukluğu "(vurgula: alevi olduğumuzu öyle her yerde söyleme kızım tamam mı?)" tembihiyle geçmiş halimle bir tek soru çıkmıştı ağzımdan:

"(vurgula: bizi de yakarlar mı anne?)"

annem o an, sadece beni avutmak için olduğu çok belli olan öyle saçma bir cevap vermişti ki; kendisinin içinden bir tek "(vurgula: korkma kızım)" aklımda kalmış.

olayın üzerinden tam 19 yıl geçti ve şimdilerde bu katliam, ana haber bültenlerindeki iki dakikalık vtr'lerden ibaret hale geldi. hatta bu 19 yıl meğer ne kadar uzun bir zamanmış ki, insan yakmanın "zaman aşımı" olarak kabul edilerek malum katliamı yapanların yanına kâr bırakır oldu. yüreklerdeki acı baki kalsa da, kağıt üzerindeki her şey hiç gerçekleşmemişçesine bir kenara itildi.

ama ona rağmen halen korkuyorum, ama çocukluğumda korktuğum gibi ölmekten değil.
yok sayılmayı, gizlenmek zorunda kalmayı, "öteki" olmayı, susturulmayı kanıksamaktan korkuyorum.
kendi çocuğuma da, ebeveynlerimin bana yaptıklarına benzer tembihlerde bulunmak zorunda kalmaktan korkuyorum.
hatta diri diri yakılma düşüncesi bile, bağnazların boyunduruğunda yaşama düşüncesi kadar korkutmuyor beni.

ve bu olayı gerçekleştirenlere inat, o yanan bedenlerin ateşiyle aydınlatıyoruz beyinlerimizi.

zira bizler,
"(vurgula: sayılmayız parmağ ile
tükenmeyiz kırmağ ile)"[ybkz]swh[/ybkz]
...
leia
her zaman olduğu gibi anma töreni, herhangi bir olay nedeniyle her sene medyada hep geride kalan katliamdır.
bu sene ne mi oldu? aslında cuma günü açıklanması gereken futbolda şike davası bugün açıklanmıştır. zaten ne bekliyorduk ki?

''...çünkü orada devlet yoktu, çünkü orada katledilenlere, beklenilmesi gerektiğini söylemişlerdi...''
1 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol