manuel henriques tavares fernandes sarı kartı gördükten sonra, tarihi fark dahi gelse hiçbir şey hissetmeyeceğimden emin olduğum maçtır. böyle hakem standartlarına bülbül öte, gençlerin penaltı beklediği pozisyondan sonra aykut[ybkz]swh[/ybkz] gitti sivok'a sataştı, itti mitti bişeyler yaptı orda[ybkz]swh[/ybkz] düdük sesi bile duymadık. bi bok olmayacağı zaten avrupa maçı yöneten hakem sayımızdan belli. neyse...
şöyle bir genele bakacak olursak;
defans başlı başına falsoydu bugün. ersan adem gülüm sakatlık sonrası kendini bulamadı henüz, ya da kafası başka yerlerde, bilemedim, anlayamadım. tomas sivok üç aşağı beş yukarı yine kendi standardına yakın oynadı diyebiliriz, ama egemen korkmaz'ın yokluğunda tedirginliği gözlerden kaçmadı. tanju kayhan azimli, hücumu da düşünüyor; ama geri dönüşlerde problem yaşıyor olmasından dolayı, kanadı rakibin ani ataklarında hep otoban gibi maşallah. ekrem dağ yine bildiğiniz gibi, bir asist yaptı ama beni kandıramaz.
orta alanda fabian ernst-manuel henriques tavares fernandes-veli kavlak-necip uysal dörtlüsü iç saha maçları için fazla defansif bir grup oluşturuyorlar. özellikle necip ve veli defansif yönü kuvvetli oyuncular, ama teknik yönleri oldukça zayıf. ernst'in de defansa yakın oynadığını düşünürsek, klasik bloklar arası boşluk oluşmakta ve rakibin de kapanması sonucunda bizimkiler kıvranıp durmakta. dikkat çekmek lazım; özellikle uefa maçlarında rakipler açık futbolu tercih ettiği için, savunmanızı biraz katı yapıp orta alanda top alması muhtemel adamlara pres uygularsanız bunun meyvesini almak (bireysel hatalar yapmadığınız sürece) çok da zor olmuyor takımımız için. fakat rakibin eğer sizin üzerinize çok adamla gelme isteği yoksa -ki bu da ligimizin genel durumu oluyor- kör dövüşüne dönüyor oyun. bu durumda, en azından iç saha maçlarında, veli veya necip'ten birini kesip simao pedro fonseca sabrosa'yı oynatmak daha akılcı. hoca bunu gördü ve ikinci yarının başında, gecikmeden, bu hamlesini yaptı. sonucu olumlu da oldu, carlos carvalhal'i bu açıdan takdir etmek gerek. tanju'nun sakatlığından sonra veli'nin sol bekteki performansı da hakikaten etkileyiciydi, yüreğiyle oynamak herhalde bu olsa gerek.
hücum hattı hakkında söylenebilecek çok da fazla bir şey yok aslında. orta sahadaki problemi çözebildiğimiz sürece hücumda sıkıntı yaşamıyoruz genel anlamda. ricardo andrade quaresma bernardo'nun ilk yarıda harcadığı bir iki pozisyon var, savunmaya yardım etmeme durumu var, aldığı kilolardan dolayı biraz yavaş kalması var, var oğlu var ama; bugün şansın da yanımızda olması sayesinde pek sıkıntı yaratmadı. hugo miguel pereira de almeida yine golünü attı, ama hücum hattında bu kadar yalnız bırakılmasa çok daha verimli olacağını düşünüyorum.
sonuç olarak; sıkıntılı başlayan, şansın ve bir-iki akıllı hamlenin ürünü olarak lehimize sonuçlanan bir akşam oldu. şaibesaray maçı öncesinde nötr bir tablo çizdi nazarımda takım; fakat fernandes'in oynamayacak olması, olacakların gözümde canlanmasına yetiyor.
teker teker seslenmek istediğim bazı arkadaşlar var[ybkz]swh[/ybkz]:
cenk gönen: oğlum neler neler çıkarıyorsun ama neleri neleri de içeri alıyorsun, ben bir anlam veremiyorum artık. volkan denen adamla taşak geçerken senin böyle goller yemen üzüyor bizi, hatta artık yavaş yavaş sinirlendiriyor. yerli kaleci hakkında yıllardır savunduğum düşüncem de gücünü yitiriyor ufaktan, ona göre akıllı ol yeğen.
veli kavlak: tam bir savaşçısın, yüreğiyle ve tüm kapasitesini zorlayarak oynayan biri varsa, o da sendin bugün. rakip orta sahasını, ikinci yarıda da hücum azmini kırmayı başardın. yalnız bir abi tavsiyesi olsun, la şut atmayı öğren artık ameke.
manuel henriques tavares fernandes: her ne kadar hakeme küfretsem de sarı karttan dolayı, arka arkaya yapılan faullerden dolayı empati kurup hak da versem; sen profesyonelsin arkadaş, ben değilsin. sinirlerine hakim olmayı bileceksin. canavar gibi top oynuyorsun, paslarınla ağzımızı açık bırakıyorsun, golünü de attın mest ettin ama...
edit: az bile demişim, biraz daha ekledim.
bir de... bu portekizlilerin isimleri ne biçimmiş lan.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?