19 nisan 2013 beşiktaş olin edirne maçı

2 /
gidiyorum bu
87-58 kazandığımız karşılaşma. hemen her oyuncumuzdan hücumda verim aldık. serhat çetin ve patrick christopher 15'er sayı ile öne çıktı. güzel olan en skorer oyuncunuzun 15 sayı kaydettiği bir karşılaşmada 87'yi bulmamız. sezon başından bu yana skorun eşit dağılımına vurgu yapıyorduk. çünkü bu topun dolaştığının, her topu eline alanın potaya şut atmadığının ispatıdır.

edit: galatasaray mp'ye 62, fenerbahçe ülker'e 61, pınar karşıyaka'ya 70, anadolu efes'e 82 sayı atan olin edirne'yi -o da maçın son anlarında çok sıkmamamızın da etkisiyle- 58 sayıda tuttuk.

edit: "olin edirne de takım mı yeaaa abartmayın" diyenler de çıkacaktır. çok değil bir ay önce anadolu efes'e istanbul'da -yalnızca bir sayı farkla-[ybkz]swh[/ybkz] mağlup oldular.
şutmesafesişutpozisyonu
erman hocanın sezon başından beri yakındığı özellikle ewing ve minard'ın takıma katılmasından sonra, ilk kez takım beraber antreman yapma ve düzenleri çalışma şansı yakaladı. bu maç ile beraber yükseliş başlayacaktır beşiktaş'ta. kimse umutlu değil ama benim en az final için ümidim halen devam ediyor.
avcarlıçürük
maç öncesinde değil ama fark iyice açılıp, sonlara doğru yaklaşılırken, salako'nun seslendirildiği ve deli murat'ın (başta biraz nazlansa da) uçtuğu karşılaşma. [ybkz]swh[/ybkz] çok özlemişiz akatlar'ı yahu. sahayla dip dibe, biz bize. şahane ortam. eve de 2 değil 1 saatte döndüm ayrıca. insanlık için önemsiz ama benim için oldukça önemli bir detay bu. olin edirne'ye de üzüldüm resmen. farkı açınca rakip takım oyuncusuna "böyle olmaz bu iş" diyen baba hakkı gibi hissettim kendimi. [ybkz]swh[/ybkz] ama güzel oldu tabi. hasret kalmıştık böyle maçlara, alley-oop'lara falan. böyle de devam edeceğiz bence. umarım.
gidiyorum bu
--alıntı--

"önemli bir maçtan galibiyetle ayrıldığımız için mutluyuz. 3. çeyrekte maçı aldığımızı söyleyebilirim. çok iyi bir oyun oynadık o çeyrekte. iki haftalık dinlenme takım için iyi oldu. bundan sonra arka arkaya maçlara çıkacağız. yarın dinlenip ertesi gün çalışmalara başlayacağız.”

--alıntı--[ybkz]swh[/ybkz]
forzaquila
çok eğlenceli maç, salonu o kadar özlemişim ki... abdi ipekçi'den sonra evimin salonu gibi, nasıl özen gösteriyorum içim nasıl bir enerjiyle doluyor...hufh

maçla ilgili en ilginç nokta beşiktaş'ın birden çok koça sahip olmasıydı; deli murat zaten malumunuz, şişko amcamız da var, ben ciğerci mustafa'yı bu maçta tanıdım. adam bütün maç ayakta ve bağırarak taktik verdi lan takıma. maçı televizyondan izleyen bir arkadaşım 'ya erman kunter neden sürekli ribaunt diye bağırıyor' demiş önce, sonradan anlamış, olay şöyle gelişiyor;

-patriiiik, ribaount....everybody come on..everybody vidmar...no problem
-yüüğğiing! everybody yüüğğing kam on blok

maçın sonlarına doğru bir de tenorumuz çıktı ortaya, bençte şaşkın bakışlarla izleyen yabancı oyuncuların hali görülmeye değerdi. sonuç olarak bundan sonraki lig maçlarımızı akatlar'da oynamalıyız, mesela ted kolejliler maçı çok zevkli olacaktır. galatasaraylı bir arkadaşım bile 'böyle eğlenceli oluyorsa ben de gelirim abi, ted kolej maçı çok güzel olur' dedi, hiç gereği yok maçı zeytinburnu'nda oynamanın yani, akatlar'ın sıradışı bir enerjisi var bu kesin.

bu arada devre arasında tek elle üçlük atan barış hersek'in tüm hırsına rağmen oynamaması da kötüydü, unutuluyor sanırım ama bu maçlar tam da barış'a göre.

ha bir de olin'in 19 numarası, yunus'un basketboldan para kazanması bir skandal. bu kadarını söyleyeyim.
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol