çok eğlenceli maç, salonu o kadar özlemişim ki... abdi ipekçi'den sonra evimin salonu gibi, nasıl özen gösteriyorum içim nasıl bir enerjiyle doluyor...hufh
maçla ilgili en ilginç nokta beşiktaş'ın birden çok koça sahip olmasıydı; deli murat zaten malumunuz, şişko amcamız da var, ben ciğerci mustafa'yı bu maçta tanıdım. adam bütün maç ayakta ve bağırarak taktik verdi lan takıma. maçı televizyondan izleyen bir arkadaşım 'ya erman kunter neden sürekli ribaunt diye bağırıyor' demiş önce, sonradan anlamış, olay şöyle gelişiyor;
-patriiiik, ribaount....everybody come on..everybody vidmar...no problem
-yüüğğiing! everybody yüüğğing kam on blok
maçın sonlarına doğru bir de tenorumuz çıktı ortaya, bençte şaşkın bakışlarla izleyen yabancı oyuncuların hali görülmeye değerdi. sonuç olarak bundan sonraki lig maçlarımızı akatlar'da oynamalıyız, mesela ted kolejliler maçı çok zevkli olacaktır. galatasaraylı bir arkadaşım bile 'böyle eğlenceli oluyorsa ben de gelirim abi, ted kolej maçı çok güzel olur' dedi, hiç gereği yok maçı zeytinburnu'nda oynamanın yani, akatlar'ın sıradışı bir enerjisi var bu kesin.
bu arada devre arasında tek elle üçlük atan barış hersek'in tüm hırsına rağmen oynamaması da kötüydü, unutuluyor sanırım ama bu maçlar tam da barış'a göre.
ha bir de olin'in 19 numarası, yunus'un basketboldan para kazanması bir skandal. bu kadarını söyleyeyim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?