julio alves'in 90+1'de ceza sahası içinde yaptığı muhteşem hareketlerin sonucu gol olsaydı efsane bir gol olacaktı... kaleci çeldi, yazık oldu...
18 aralık 2011 samsunspor beşiktaş maçı
beşiktaş 90+3'te serbest vuruş kazandı... son şans...
maç 1-1 bitti... beşiktaş ilk yarının bitmesine 1 maç kala 29 puanla liderin 5 puan gerisinde üçüncü sıradaki yerini korudu... bunca eksiğe rağmen avrupa ligi grubundan da hafta içi lider çıktığını varsayarsak "canın sağolsun" beşiktaş'ım diyebiliriz...
beşiktaşa yakışmayan bir futbol ve carvalhal'in hala futbolu çözemediği bir karşılaşma...
beşiktaşımın murat yıldırım'ın attığı değil, rüştü reçber'in yediği golle 1-0 geriye düştüğü; sonrasında ise edu'nun kazandırdığı ve de kullandığı penaltı ile 1-1 beraberliği yakaladığı maç olmuştur.
takımın avrupa maratonu yüzünden yorgun olmasını anlarım,
moralsizlik, formsuzluk olur anlarım,
sakatlık ve diğer bilumum sağlık problemlerini zaten anlarım,
fakat yedek kulübesinde ilik gibi kalecin varken 39 yaşında olup da kariyerinin son demlerini yaşayan adamı kaleye koymanı anlayamam arkadaş! kaldı ki, kaleciden bahsediyoruz. Koşmuyor etmiyor, neyin dinlendirmesi bu allasen? sonra elin adamı öyle yuvarlar, sen de alırsın içeri bir güzel.
her neyse, özgüveni yerli yerinde bir burak kaplan ve 3-5 dakikaya jeneriklik çalımlar sığdırabilen gencecik bir julio regufe alves gördük. bununla geçmiş olsun, ne diyelim.
takımın avrupa maratonu yüzünden yorgun olmasını anlarım,
moralsizlik, formsuzluk olur anlarım,
sakatlık ve diğer bilumum sağlık problemlerini zaten anlarım,
fakat yedek kulübesinde ilik gibi kalecin varken 39 yaşında olup da kariyerinin son demlerini yaşayan adamı kaleye koymanı anlayamam arkadaş! kaldı ki, kaleciden bahsediyoruz. Koşmuyor etmiyor, neyin dinlendirmesi bu allasen? sonra elin adamı öyle yuvarlar, sen de alırsın içeri bir güzel.
her neyse, özgüveni yerli yerinde bir burak kaplan ve 3-5 dakikaya jeneriklik çalımlar sığdırabilen gencecik bir julio regufe alves gördük. bununla geçmiş olsun, ne diyelim.
galip gelemesek de yenilmezlik serimizi devam ettirdiğimiz maç. son 8 resmî maçımızı kaybetmedik. canınız sağolsun yorgun savaşçılar. ayrıca şunu da eklemek isterim; önüne gelene yatıp, beşiktaş'a akıl almaz bir şekilde bilenen ne kadar anadolu takımı varsa, tez zamanda hak ettikleri yere dönmelerini dilerim tüm kalbimle. ha bir de son 20 dakika sadece "beşiktaş'ın çocuğu fırat aydınus" tezahüratı yapan samsunspor taraftarına allah akıl fikir versin diyorum.
sözlük yazarlarının da bize karşı farklı oynuyorlar, yorgunuz bahanelerinin arkasına sığınmaya başladığını bize gösteren karşılaşmadır. tamam kolay değil 3 günde 1 maç oynamak. ama kardeşim 3-5 oyuncu değiştirsene! gençlerbirliği maçında da aynı şey oldu ama yok akıllanmıyor işte carvalhal efendi. senin elinde burak, tanju ve alves gibi oyuncular var. sezon başından beri bu takımla idman yapıp forma şansı bekleyen... bu adamlar da veli, holosko, ekrem, ismail kadar top oynar diye tahmin ediyorum. Bak tahmin ediyorum diyorum çünkü adam akıllı izleyemedik bile. he yok o kadar oynayamıyorlar diyorsan o zaman gönder direk yol yakınken zaten... en azından biraz dinamizm katarlar takıma, forma hırsı ile oynarlar hiç değilse. he yine kaybedebilirsin puan normaldir ama hiç değilse gençlere şans verdim, tecrube kazandılar, takıma alıştılar biraz olsun diyebilirsin. ama bunları yapamıyorsun çünkü korkaksın!!! aynı takımı sakatlık ve ceza durumu olmadıkça oynat oynat dur. yorgunluktan takım tekleyince de yorgunuz, şöyle maç yapıyoruz böyle takvimimiz var diye ağlarsın, taraftar da yiyor zaten bunları... ulan oynadığın takım ligin sonuna demir atmış ya! eğer sen beşiktaş isen, böyle bir maç için bahanen olmayacak arkadaş!
kurulduğu 1903 yılından beridir 2 yılda bir şampiyon olan, her sene avrupa kupalarında grup lideri olarak gruptan çıkan beşiktaş takımının bir kısım taraftarı halen tatmin edemediğini görüyoruz bu maç sayesinde... amına koyayım ne bitmez derdiniz varmış arkadaş! maç kazansak bik bik bik, yenilsek bik bik bik, avrupa'da grup lideri olsak bik bik bik... her şeye bik bik bik... 60 saatte bir halı saha maçı yap bakalım, götün düşüyor mu düşmüyor mu senin? 60 saat başına bir maç düşen trafikte bu kadar sakata, eksiğe rağmen bu takım avrupa'da grup lideri oluyorsa, ligde ilk 3 içindeyse ve 8 maçlık yenilmezlik serisi varsa en azından bir "canınız sağolsun" u hakediyordur...
bunları sayıp "canınız sağolsun" diyoruz, mutluluk saçan taraftar muamelesi yiyoruz... bence bir çay koyma vaktiniz gelmiş sizin... bsg canım...
bunları sayıp "canınız sağolsun" diyoruz, mutluluk saçan taraftar muamelesi yiyoruz... bence bir çay koyma vaktiniz gelmiş sizin... bsg canım...
zeminin patates tarlasından farkının olmadığı ve rakip takımın korkudan bukadar çok kapanarak futbol oynamayı benimsediği ve oyunu boğarak çirkinleştirdiği bir maçtır.bu tip takımların ligimizde ii olmamalı ve artık tff nin de statların zeminlerine dikkat etmeleri gerekir.öyle her statta maç oynatılır mı ya ne o stat mı piknik alanı mı...gerçi tff nin tek derdi fbyi ligde tutmak başka bişe umurlarnda bile değil o ayrı..takımımız elinden gelenin en iyisini yapmıştır ve bu sonuçlar bizleri aldatmasın..bugun maçın berabere bitmesi samsunsporun oyunu çok kapalı oynamasındandır..tabi rüştü de öyle bir gol yememeliydi o ayrı*
tatmin olamamak ile daha iyiyi istemek arasındaki farkı kaçıran taraftarlar olduğunu bizlere gösteren maçtır aynı zamanda.
sen bi çay iç de kendine gel canım önce, bak bakalım ne demişim. Yorulursun demişim, az biraz 2-3 adam değiştir bir dinamizm kat takıma demişim... kapito ?
2 senede bir şampiyon olamasak da namağlup şampiyonluğumuz var bu ligde, 100. yıldaki efsane sayılabilecek performansı da var bu takımın bu ligde. 8 maç yenilmemezlik dolayısı ile çok da sikimde olmayan bir istatistiktir haliyle. uefa kupasında çeyrek final de görmüşüzdür, haliyle grup lideri olmak tamam güzel bir başarıdır ama tatmin etmeye yetmemeli. Hele de son yılların en iyi kadrolarından birisine sahip olduğumuz gerçeğini de dikkate almak gerekir...
Tüm bunlar bir çay eşliğinde değerlendirilir ondan sonra tatmin olmakmış, daha iyi olması gerekirmiş kararına, ayrımına varılır.
Kaldı ki, bahaneler sıralamak beşiktaş taraftarına yakışmayandır. ulan samsunspor bizi patates tarlasına patates diye ekti de, daha iyidir yeminle.
sen bi çay iç de kendine gel canım önce, bak bakalım ne demişim. Yorulursun demişim, az biraz 2-3 adam değiştir bir dinamizm kat takıma demişim... kapito ?
2 senede bir şampiyon olamasak da namağlup şampiyonluğumuz var bu ligde, 100. yıldaki efsane sayılabilecek performansı da var bu takımın bu ligde. 8 maç yenilmemezlik dolayısı ile çok da sikimde olmayan bir istatistiktir haliyle. uefa kupasında çeyrek final de görmüşüzdür, haliyle grup lideri olmak tamam güzel bir başarıdır ama tatmin etmeye yetmemeli. Hele de son yılların en iyi kadrolarından birisine sahip olduğumuz gerçeğini de dikkate almak gerekir...
Tüm bunlar bir çay eşliğinde değerlendirilir ondan sonra tatmin olmakmış, daha iyi olması gerekirmiş kararına, ayrımına varılır.
Kaldı ki, bahaneler sıralamak beşiktaş taraftarına yakışmayandır. ulan samsunspor bizi patates tarlasına patates diye ekti de, daha iyidir yeminle.
kimsenin bahane falan sıralamadığı, ne olduysa onu söylediği maçtır. samsunspor, aylarca yatmanın acısını bizden çıkaracağını zaten daha maç günü gelmeden itiraf etti, bu 1:
http://www.kartalbakisi.com/haber/besiktasa-suprizim-var/6519/
düne kadar 75 dakika boyunca değişiklik yapmayan ve yine yapmadı dediğiniz carvalhal, 2 maçtır ikinci yarıya değişiklikle başlayıp, 65'i beklemeden ikinci değişikliği yapıyor ve oynatmadığı adamlara şans veriyor, karşılığını da alıyor (sidnei ve edu sayesinde gerçekleşen penaltı pozisyonu) bu da 2.
tatmin olmayanın kendi sorunudur, kimseyi "bahanecilik" ile suçlamaya hakkı yoktur. bir kere de "beşiktaş taraftarı çok rererö" ye bağlanmasın olay. sezar'ın hakkını sezar'a teslim etmek, beşiktaş taraftarının karakteristik özelliklerinden biridir. bunu içine sindiremeyen varsa, sorunu kendinde aramalı.
http://www.kartalbakisi.com/haber/besiktasa-suprizim-var/6519/
düne kadar 75 dakika boyunca değişiklik yapmayan ve yine yapmadı dediğiniz carvalhal, 2 maçtır ikinci yarıya değişiklikle başlayıp, 65'i beklemeden ikinci değişikliği yapıyor ve oynatmadığı adamlara şans veriyor, karşılığını da alıyor (sidnei ve edu sayesinde gerçekleşen penaltı pozisyonu) bu da 2.
tatmin olmayanın kendi sorunudur, kimseyi "bahanecilik" ile suçlamaya hakkı yoktur. bir kere de "beşiktaş taraftarı çok rererö" ye bağlanmasın olay. sezar'ın hakkını sezar'a teslim etmek, beşiktaş taraftarının karakteristik özelliklerinden biridir. bunu içine sindiremeyen varsa, sorunu kendinde aramalı.
şahsen benim beklediğim ve düşündüğüm tarzda bir maç oldu. hele ki golü yedikten sonra beraberlik bile alabileceğimizi sanmıyordum. bunun takıma güvensizlikle falan alakası yok. bu takım yorgun arkadaşlar bu açık ve net. bahane falan da değil.
üstelik hücum gücünün temelini oluşturan simao-quaresma ve almeida üçlüsünden de yoksunsun. böylesi bir durumda alınan 1 puan benim için yeterli. 34 maçın 34ünü de kazanamıyoruz zaten. böyle yorgunlukların ve sakatlıkların tavan yaptığı dönemlerde alınan 1 puan önemlidir.
bu takım iyi yolda şimdi uzun bir süre avrupa maçımız da yok. biraz daha dinlenebildikten sonra ve sakatlar da takıma katıldıktan sonra gerçek beşiktaş'ı hep birlikte göreceğiz zaten.
üstelik hücum gücünün temelini oluşturan simao-quaresma ve almeida üçlüsünden de yoksunsun. böylesi bir durumda alınan 1 puan benim için yeterli. 34 maçın 34ünü de kazanamıyoruz zaten. böyle yorgunlukların ve sakatlıkların tavan yaptığı dönemlerde alınan 1 puan önemlidir.
bu takım iyi yolda şimdi uzun bir süre avrupa maçımız da yok. biraz daha dinlenebildikten sonra ve sakatlar da takıma katıldıktan sonra gerçek beşiktaş'ı hep birlikte göreceğiz zaten.
şirinler adlı taraftar grubu olup fenerin kankası olan bir takımla yapılan ve edunun penaltıyla 1-1 bitirttiği maç..
kısa ve net : veli,holosko ve sideni bu takımın oyuncusu değil ısrar edilmemeli.Veli oğlum beşiktaşın orta sahasında şans buluyorsun 4 şut atıyorsun çerçevenin 10 metre yanından geçen yok.Holosko bırak bu işleri git ibb'de orda topla kavga et.Sidnei sende bu ağırlıkla ancak portekiz 2. ligine yakışırsın.
güzel olan burak kaplan ve alvesin kısa sğrede en azından topla haşır neşir olduklarını göstermeleriydi.
Not: necip bu gidiş iyi değil, ne hucümda varsın ne savunmada , kaptırdığın top sınırsız olmuyor yani.üzülüyorum
güzel olan burak kaplan ve alvesin kısa sğrede en azından topla haşır neşir olduklarını göstermeleriydi.
Not: necip bu gidiş iyi değil, ne hucümda varsın ne savunmada , kaptırdığın top sınırsız olmuyor yani.üzülüyorum
ligin ilk yarısını lider bitirme planlarımız içinde üç puan almamız gereken maçtı. olmadı, olamadı. teknik yorum veya değerlendirme yapmak ne kadar doğrudur bilemedim.
"daha iyiyi istemek" denen şeyi 24 saat aralıksız bır bır bır kötü yönleri anlatıp durmak ve olumlu yönleri dile getirenleri yanlış bir şey yapıyorlarmış gibi eleştirip durmak sananları görmemizi sağlayan maçtır... tamam herkes gördü, alves, edu, burak oyuna girdikten sonra oyunun hareketlendiğini, tamam hepimiz gördük... kör değiliz, salak da değiliz... bunu tek gören akıllı futbolsever beşiktaşlı sen değilsin yani...
ama ben bu hataları sadece "bu yoğun maç trafiğini namağlup tamamladıkları" için dillendirmemeyi seçtim... sen de kötü yönlerini dillendir yeter... sonra seninkilerle benimkileri karma bir entry de toplar ve güzel, objektif bir değerlendirme çıkarırız...
ama sen direkt "bik bik bik yüzünden zokayı yutan taraftarlar - bık bık bık yüzünden gözü boyanmış taraftarlar var nasılsa" diye polemik yaratacak şekilde lafa girersen çay koymak hakkındır... kusura bakma...
ama ben bu hataları sadece "bu yoğun maç trafiğini namağlup tamamladıkları" için dillendirmemeyi seçtim... sen de kötü yönlerini dillendir yeter... sonra seninkilerle benimkileri karma bir entry de toplar ve güzel, objektif bir değerlendirme çıkarırız...
ama sen direkt "bik bik bik yüzünden zokayı yutan taraftarlar - bık bık bık yüzünden gözü boyanmış taraftarlar var nasılsa" diye polemik yaratacak şekilde lafa girersen çay koymak hakkındır... kusura bakma...
staddan izlediğim , aynı zamanda maraton tribününün yarısından çoğunun beşiktaşlı olduğu maç.
beşiktaşım'ın stadda izlediğim ilk maçı. maçın sonlarında fernandes ile penaltıdan gol bulmuştuk ve 1-1 bitmişti sanırım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?