17 şubat 2011 beşiktaş dinamo kiev maçı

unutamadığım hüsranlardan olacağı kesin. maçtan sonra bana dokunulmaması gerektiğini herkes bilir. çok sinir olurum. ağzımı bıçak açmaz, her gün eve alınan gazete mağlubiyet ertesi alınmaz. maç olmuş 1-4. ablam eve geliyor. ekrana bakıyor. maç 4-1 devam ediyor ve ilk tepki olarak "a şaka mı bu" deyip bana bakıyor. ben de öfkeli gözlerle ona bakıp bir elim alnımda tekrar ekrana dönüyorum. tepkiler devam ediyor. "inanmıyorum"... "gerçekten şaka mı bu ya"

"evet ablacım şaka. tüm doğan grubu. ne yapalım ne yapalım ne yapalım diye düşünürken birden biri ya bu last director'ün ablasına bir şaka yapalım. sanki 4 yemiş gibi falan yapalım demişler. aslında maç da yok. aradılar rica ettiler inandırıcı olsun diye giydim formayı" dedim. dedim bunu. verebileceğim en makul ve aile ortamına uygun tepki buydu çünkü.

(bkz: 17 mart 2011 manchester city dinamo kiev maçı)

3 ü korner, diğeri penaltıdan 4 gol yediğimiz maçta, kiev e sadece 1 pozisyon verdiğimiz ve yenilen gollerden schuster in defans anlayışının eleştirildiği maç olmuştur. nobre tamam, aurelio tamam erhan güven tamam. Bu tercihleri bence de yalnış ama bu maçta sistemi eleştirmek ancak kızgınlıkla yapılabilir.

(bkz: dertleri zevk edindim)

hiçbir şey canımızı dün geceki kadar acıtmamışdır heralde!
atılan hiçbir golde aaaa yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu diyemiyoruz 4 golün hepsi de tamamen hatalarla doludur.
ibrahim üzülmez i şutladın analdık ama ibrahim toraman neden orda oturdu hiç anlayabilmiş değilim.ferrari nerden çıktı adam 8 aydır oynamamış!
sonra bu aurelio sevgisi ne adam hiçbir şey yapamıyor sağdaki topu sola atıyor sıçacam artık ya istemiyorum oynamasın aha yazıyorum ben bile ondan daha iyi oynarım[ybkz]swh[/ybkz]
ve ismail...ismail tam bir hayal kırıklığıydı akşam.seni o kadar savundum ama dün gece bizi bitirdin.sonra orta yaparken önündeki adama topu çarptırmak tam bir futbol cahilliğidir be ismail kaç kere yaptın ben sayamadım bile yapma bunu allahaşkına ya sen beşiktaş ta oynuyorsun!!!
ve sen bu takımda bu necip i oynatmıycaksan allah belanı versin diyeceğim artık bak demedim haaa!!!
bazen düşünüyorum acaba biz mi gözümüzde büyüttük diye bu kadar transferler yıldızlar kimse iyi oynayamadıktan sonra ne bokuma yarıyor bu kadar yıldız.
acaba biz mi suçluyuz hala bu kadar çok sevmekle!!!

(bkz: hayal kırıklığı) [ybkz]swh[/ybkz]

erhan güven değişikliği ile kanın beynime sıçradığı maç oldu. kimseyi yuhlamadım, o forma üzerindeyken de en kötüsünü dahi yuhalamam. ama bu maç benim futbol hasreti ile yanan beşiktaş aşığı gözlerimi açmamı sağlamıştır. sanırım ben bu teknik ekibi ve futbolcuları çok byütmüşüm arkadaş

alkolik olmaya giden yolda bir virajı daha son sürat aldığımız maç olmuştur.

tedaviye başladım, buyrun ispatı;

http://tinyurl.com/668kzp5

(bkz: yine shevchenko) ricardo quaresma dışında hiçbir futbolcunun %10 ununu bile sahaya yansıtmadığı maç olmuştur.

of of of !
o hücum futbolu,
o organize ataklar,
o korkmadan saldıran karakartal.

tebrikler schuster efendi !

zaten burası real madrid , karşındaki de langa spor amına koyım.

futbol tek hücumla oynanmıyor kafana yaz artık !

schuster'in kovulmak için uğraştığını anladığım maç...
schuster'in elleri ile verdiği maç...
schuster'in "tarihimizin kadrosu" dediğimiz kadroyu maalesef mundar ettiği maç...

almeida ve necip'i yedek oturtmak,
ernst'i çıkarıp erhan güven'i oyuna almak,
nobre'den 10 numara yaratmaya çalışmak,
son 3 lig maçındaki hataları yapmak, aynı kadroyu avrupa maçında da sahaya sürmek,

ve o vurdumduymaz izleyiş, tahammül edebiliş,
maalesef bana fener'in aragones'ini anımsatıyorsun artık...

quaresma'ya acıyorum, yedek kulübesine hapsolmuş necip'e kahroluyorum,
pergel gibi bacaklarını açmış, 10 numara olmaya çalışan nobre'den bıktım,

necip oyuna girer girmez 5 dakika içinde iki atak kesti ve gol pozisyonuna girdik,
ligte yabancı sınırlamasından şikayet edip duruyorsun,
sınırlama olmayan avrupa maçında ernst-necip-fernandez ortasahasını kurmayı,
ortasaha dinamizminin anasını sikmeyi akıl edemiyorsun...
bu kadar basit şeyleri nasıl göremiyorsun? kör değilsin, salak? hiç değil...
peki nesin sen? amacın varsa söyle de bilelim artık... kahretme bizi...

son şey: quaresma adamdır... adam gibi adamdır... schuster gitsin sen kal... lütfen kal... schuster baban değil... seni başka bir teknik direktör elinde izleme fırsatı verirsin bize umarım... schuster'in seni filan düşündüğü yok oğlum... biz ekran başında seni tek başına çırpınırken, onurluca savaşırken görünce utandık... biz utanıyoruz artık... senden utanıyoruz... schuster utanmıyor, üzülmüyor senin için... schuster senin mücadelenin üzerine ernst'i çıkarıp erhan güven'i alıyor oğlum... gel gör bunu... o gitsin... sen gitme...

taraftarımızın şov yapacağı maç

jose maria gutierrez hernandez'in sahaya kaptan olarak çıkacağı maçtır,hayırlı olsundur.

Shevchenko, Milevskiy ikilisi çok tehlikeli bu adamlara özel önlem alınmalı yoksa porto maçı gibi olur. Kendi sahamızda en az 2 gol atmamız şarttır bence.

basın bölümünden izleme gayreti göstereceğim karşılaşma.[ybkz]swh[/ybkz]

beşiktaşımın en büyük hedefi olan avrupa da başarı için en yakın engel. deplasmandaki maç için muhakkak avantajlı skor almamız gerekiyor

düne kadar beşiktaş'ın kesin kazanır gözüyle baktığım(sadece his, veriler pek öyle demiyor zira) ama dün barcelona yenilince, futbolun altın kuralı 3 ihtimali hatırlatan maç.

heyecanla beklenendir.avrupa'da ilerlemek için önemli bir adım.

artık gelip çatan müsabaka. iyi bir tribün desteğiyle ve güzel bir futbolla avantajlı bir skor elde edeceğimize inanıyorum.

(bkz: saldır beşiktaş ım oley)

beşiktaş'ımızın futbol tarihindeki en önemli maçlarından biridir. ankaragücü maçından çok daha farklı ve çok daha istekli bir beşiktaş izleyeceğimizi düşünüyorum.