12 eylül 2010 anayasa değişikliği referandumu

devletin hakim ve savcılarını hükümetin hakim ve savcıları yapmış referandumdur. bundan sonra hükümet neyi isterse yargı onu yapacaktır.

tamamen olumlu gözüken değişiklikleri,öküz altında buzağı aramak tarzında didikleyen taraflı medya ve "internet paylaşımını seven gençliğin" ortak yapımı olan felaket haberlerine maruz kalmış anayasadır.
ayrıca 13 eylül sabahı itibariyle duruma katılmayanların,çıkan sonucu ve zemini hazırlayan çoğunluğu aşağılayarak cahil bulması ve birden aziz nesin hayranı oluverip ülkesinin vatandaşlarının %60'ını aptal ilan etmeleri kaçınılmaz olmuştur..sağlkı olsun..

tamamen olumlu bulanların hangi "hukuki" gerekçelerle olumlu bulduklarını merak ettiğim referandumdur.

özgürlüklerin üzerine bir duble daha yasaklar ve cezalar getiren yasaları yürürlüğe sokmaya çalışan referandum.
güncel haliyle özgür müyüz anasını satayım ki kısıtlayacaklar gibi düşünmeyin o yüzden.
misal akşamları sahilde elinde bira ile görülmen 70 gayme yah, bunu genişletip, maç günü içki içenleri falan toplayacaklar. bunun sonu yok.

şu kenan evren ve arkadaşlarını sanık sandalyesiinde de gördüm ya artık ölsem de gam yemem....yersen diycem ama ülkenin çoğu yemişti....

(bkz: rüya)

katillerin birer birer tahliye olup aramıza karışmaya başladığı şu günlerin habercisi olan referandum. kısa süre önce kabul edilen üçüncü yargı paketi sayesinde, önce bahçelievler katliamı davasının hükümlülerinin, ardından da [ybkz]swh[/ybkz] 12 Eylül öncesinin Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul ile dönemin CHP Kayseri ve Antalya il başkanlarının öldürülmesi olaylarına karışmak suçundan hüküm giyen Muhsin Kehya'nın cezasının infazı durduruldu. olsun; bizim metrobüsümüz ve çılgın projelerimiz var.

getirdiği hsyk değişikliliği ile deniz feneri davasındaki savcının görevinin askıya alınmasına sebep olan refarandum. yetmez ama değil mi? evetçiler? allah hepinizi ıslah etsin.

bu referandumda "yetmez ama eveeeğğğt" diye salyalar akıtanlar şimdilerde derin bir sessizliğe gömüldüler. ellerinde kala kala 3 sanıklı bir "12 eylül davası" kaldı. o da mümkün olduğunca ağırdan alınıyor ki sanıklar dava sonuçlanmadan ölsün konu kapansın diye.

Bir yargı sistemi düşünün ki darbe yaptığı sabit olan kişileri tutuksuz yargılarken, darbeye teşebbüs edip etmedikleri bile şüpheli olan sanıkları tutuklu yargılıyor.

Bu referandumda evet oyu verip kandırılanlara da üzerine bir bardak soğuk su içmek kalıyor.

gün itibariyle ikinci yıldönümünü yaşadığımız utanç tarihi.