11 mayıs 2011 beşiktaş istanbul bşb maçı

17 ocak 2014 futbolda şike davası ile ilgili yargıtay kararları ile beşiktaş'ın şike yaptığının kesinleştiği maç.

(bkz: beşiktaş'ın şike yapması)

---------------alıntı---------------
Kararda, 11 Mayıs 2011 tarihinde Beşiktaş- iBB arasında oynanan Türkiye Kupası Finaline de yer verildi. Spor kulüpleri açısından, kendi ülkelerinde şampiyon olmalarının yanı sıra gerek maddi gelir, gerekse prestij yönünden Avrupa liglerine katılmalarının da önem arz ettiğinin belirtildiği kararda, ligin son 2 hafta maçlarında Beşiktaş'ın puan kaybetmesi halinde Avrupa Kupalarına katılamama durumunun ortaya çıktığı, bu sebeple Ziraat Türkiye Kupası'nı alarak UEFA Ligi'ne gitmeyi garantilemek istediği, karşılaşmadan hemen önce mayıs ayının başlarında, sanıklar Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu'nun, Yusuf Turanlı ile irtibata geçtikleri ve iBB Spor futbolcuları ibrahim Akın ve iskender Alın'a Beşiktaş yönetiminin transfer teklifini iletmesini istediklerinin tespit edildiği belirtildi.
---------------alıntı---------------

türkiye kupasi final mücadelesi. [ybkz]swh[/ybkz]

Fernandes'in hile yazıp maça çıktığı maçtır; GODMODE:ON

(bkz: ccc kartalsiker ccc)

bira, ekşın, kupa üçlüsü ile harmanlanmış bir sözlük buluşmasıdır.

beşiktaşımızın 9. türkiye kupasını aldığı karşılaşma.

maç sonunda almeida`nun çocuklar gibi sevinmesi hepsine bedeldi. o stadın, atmosferin içinde bulunmak, kupa finalini canlı canlı izleyebilmek paha biçilemez bir duygu.

dipnot: maç öncesi pastırmacılar parkında sucuk ekmekleri 6,5 TL`ye satan abimiz, maliyeti kurtarmıyor dedin ama, 5 TL`ye indirtip yedik işte.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

zirve başlığı açılmadan zirve etkisinde izlediğimiz maç.

tüm yazarların akın etmesi ile kupanın tadını omuz omuza yaşadık.

dingoc +1
amiga 500
forzanarchy +1
stefo
maniac
simsiyah
siyahbeyazbiradam +2
hurremsoultan
pembepanter +2
avcarlıçürük
niproserpinal
pelinsu1903

saydım 18 kişiymiş. tam bir takım edasında yani. [ybkz]swh[/ybkz]

beşiktaş'ın kupayı 9.kez müzeye götürdüğü maç.

sözlük yazarları ile izlediğimiz, semtin havasını suyunu katık ettiğimiz maç. bir de kupayı kaldırırken o federasyon başkanın yüzündeki memnuniyetsiz ifadeye bayıldım

vay vay vay vay... kupaya bak !

iki günümüze, giden sesimize degen mac.
daha yeni geldim eve, yorgunluktan uyuyacak durumum bile yok zira bilet, kayseri insaninin picligi yüzünden oldukca yoruldum mactan daha cok hem de. [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]
öncelikle söylemek lazim gelir ki; kayseri gencleri orospu cocugunun teki ! [ybkz]swh[/ybkz]
20-40 tllik biletler, 150-200'den satisa sunuluyor,
ama Allah razi olsun ki istanbul tayfasi var ve biletleri alabildik.
manti manti diyorlar, bim'dekilerle kapisirlar ki yiyecek yer bulmakta oldukca zor.
her neyse, maca gelirsek her seyiyle mükemmeldi,
özellikle tribünün cok iyi olduguna inaniyorum !
musalla tasinda o stad agladi resmen, inlettik stadi.
ve sanirim, türkiye'de bi ilk gerceklesti ilk kez kale arkasi bir tribün bu kadar saglam sekilde bütün stadi ayaga dikti, yönlendirdi.
penaltilardaki islik ise asiri sesliydi.
bu arada iki seye ayar oldum; biri orospu cocugu hakem bir digeri de ibb icindeki fb-gsliler.
ama mac her seye degdi, kupayi aldik,bi cok eski dostu gördük, tribünü inlettik.

özellikle de mactan sonra futbolcularin birbirine kosmasi harikaydi, nihat kahveci takimi maratona götürdük, guti önümüze geldi üclü isareti yapti haydi baslayalim diyerek ki bu adamin 3 sampiyonlar ligi kupasi var, almeida cocuk gibi sevindi, uefa sampiyonu simao sevincten delirdi, 40 yasina yaklasmis rüstü sevincten deli oldu, bütün takim böyleydi ve sanirim en güzeli de buydu. [ybkz]swh[/ybkz]

ozgurap34'ün içindeki apaçiyi ortaya çıkardığı maçtır efendim. ayrıca ilk defa bu kadar çok sözlük yazarıyla birlikte maç seyrettim. sağolsun beşiktaş engelli basketbol takımından bülent yılmaz kardeşimiz de bizimle birlikte seyretti maçı.

Bitmek bilmeyen dakikalar sonucu kupayı almamıza sebebiyet vermiş olan karşılaşma.o değilde bu ibb neden sadece bize karşı böyle oynuyor?neyse ağzımı bozmuyorum ve kupa bizim yeahhhhhhh diyorum.

kayseri'ye ilk girdiğimizde kayseri sofrası diye oldukça gösterişli bir mekanda maçtan önce bir sucuk ekmek yiyelim dedik... kredi kartı geçmiyordu, kayserili adam abi, lüks mekanı açmış ama peşin çalışıyor dedik geçtik... sonra kolalar geldi, sıcacıktı, elektrikten tasarruf ediyor abi kayserili dedik geçtik... en son sucuk ekmekler geldi, ama üçüncü arkadaş ekmeği açtığında içi bomboştu... evet bildiğiniz, arası açılmış ekmek ama içine sucuk koymayı unutmuşlar... buraya kadarmış dedik ve ses çıkardık... sucuğu koyup getirdiler... kayserililiğin de bir sınırı olmalı bence...

maça gelecek olursak çok güzeldi atmosfer... manuel fernandes'i canlı izleyince gerçekten farkını daha rahat hissediyorsunuz... adam bir ara üstüne çullanmış beş rakibin arasından kalçasını sağa sola oynata oynata çıkmayı başardı...

quaresma'yı canlı izledik, ölsek de gam yemeyiz, gerçekten büyük keyif ama o meşhur pozisyonda topu guti'nin önüne bırakmayışını yol boyunca tartıştık...

bobo gerçekten artık zihnen beşiktaş'tan ayrılmış... maç sonunda da açıkladı zaten ama gerçekten çok hantal ve isteksiz... bizi çıldırttı diyebilirim... resmen 70 dakika sahada gezindi... hantallık dediğin kilo verilir geçer ama bu isteksizlikle gittiği yerde de ne yapar bilemem... mesela quaresma'nın uzatmalarda bile koşması, top çalması, depar atmasının hatırına gül gibi gol pozisyonunu harcamasını bile affedebiliyor, görmezden gelebiliyor ve onu sırf futbol oynama arzusundan dolayı bile sevebiliyoruz ama bobo'nun bu ruh haliyle gittiği yerde allah yardımcısı olsun...

almeida oyuna girer girmez farkını ortaya koydu... tamam, henüz istenen düzeyde olmayabilir ama adam hırslı, top kovalıyor, şut çekiyor, hava topu alıyor ve çok sempatik... bence seneye kalırsa almanya'daki günlerine geri döner...

simao artık ispanya günlerine geri döndü... seneye türkiye ligi'nin flaş transferi olacak...

bin küsür tane ibb taraftarı vardı... emin olun yarısından çoğu diğer takımlardandı... sağa sola bukalemunlar diye çemkirenlerin gerçek yüzünü bir kere daha gördük...

her yer beşiktaştı, her taraf beşiktaşlıydı kayseri'de... en güzeli de hiç tanımadığım adamların bana sarılması... Statta, sokakta, dinlenme tesislerinde... "kardeşim" diye muhabbet etmesi, hal hatır sormasıydı... Hiç tanımadığım adamlarla, kızlarla göz göze gelince zafer işareti yapmak, birbirimize gülümsemek, selam vermekti... evet en güzeli buydu... başımızın belalısı ibb ve aralarına karışmış bukalemunlara koymaktan bile daha zevkli olan şey buydu...

"29 sene mi oldu? oha fenerbahçe" tezahüratını saymazsak tabii [ybkz]swh[/ybkz]

Rüştü'den daha fazla kurtarış yapan üst direği kutlamak istediğim karşılaşma

şu şekilde sonuçlanmış maçtır. skor pek önemli değil.

http://oi56.tinypic.com/ify2jk.jpg

Bir maç insanın hayatını bu kadar mı etkiler arkadaş.İşler kötü son sıra,aşk hayatı desen bombok,Beşiktaşım da lige coktan havlu atmış,anlayacğınız hayatımda ii giden pek bişey yok.Ama bu sabah uyandığım da içim de bi heycan vardı,mutlu uyandım.Yüzümü yıkadım ve hemen giydim üzetime beyaz formamı.Aylardır nasıl geçtiğini anlamadığım saatler geçmek bilmiyor bugün,gelmiyor saat 8'e bi türlü.Marşlar dinliyorum,videolara bakıyorum ama geçmiyo bi türlü.Ama elbet gelecek saat 8'e ve beklenen vuslat gerçekleşecek.Bu sıradan hayatıma renk,heyecan kattığı için herşeye,herkese rağmen "BİR GÜN DEĞİL HERGÜN BEŞİKTAŞK"

kayseriden destek vereceğim maçtır. kupa bizim.