zlatko yankov

genckartal301
çocukluğumda mahalle maçlarında herkes bir futbolcu olurdu, ben de 1 Zlatko Yankov , 2 Amokachi olurdum.. Aklım az yetiyor o günlere ama çok severdim ben etkili müdahaleleri vardı öyle hatırlarım... Adını söylemesi de çok hoşuma gider hep[ybkz]swh[/ybkz]

"Zlatko Yankov, Yankovv vurduuu ve goooooollll" ( çocukluğumda gol atınca ben)
maxgalko
rasim kara döneminde yapılan 3 nokta yabancı transferinden biridir. diğer ikisi için (bkz: daniel amokachi ) (bkz: marijan mrmic )

koşan mücadele eden,basit oynayan net bir ön liberoydu.hani koşmayan 10 numaranın açığını kapatmak için daha fazla mücadele eden bir hamal vardırya,benimi için yankov net olarak o hamaldır. şifo ver sergen'in oynadığı takımda gerideki işleri iyi yapan bir görev adamıydı.

daha sonra rasim kara'nın gönderilmesi gibi anlamsız bir kararla takımdan gönderildi ve ön libero boşluğu chemo del solar ile dolduruldu!
gidiyorum bu
1996 - 1998 yılları arasında giydiği beşiktaş formasıyla yediden yetmişe hepimize çok içten bir "merhaba komşi" dedirten orta sahanın bulgar filintası. 1994 dünya kupasında bulgaristan'ın kazandığı dördüncülük sonrası avrupa liglerini takip ettiğimiz zaman "üff bu sene ne bulgar yaptı be" diyerek bir yandan şaşırıp bir yandan hayıflanırken, yan masada bizi dinlemekte olan rasim kara'nın kalem-kâğıt elinde not tuttuğunun inanın farkında değildik kartalsözlük.

aa bir de baktık 1996 yılında o sezon bundesliga'da küme düşmüş (vurgula: kfc uerdingen ) takımından kıvırcık saçlı, uzun boylu, hafiften piyanist şantörleri andıran bir delikanlı yeşilköy havalimanı'na indi. yahu ne oluyor şu-bu demeye fırsat kalmadı yankov orta sahada ciddi ciddi kendini göstermeye başlar, çaktırmadan az zamanda çok ve büyük işler başarır. hele ki uefa kupası'nda istanbul'da oynadığımız (vurgula: legia varşova ) maçında takımın galibiyet golünü attığı an vardır ki (vurgula: aman bre deryalar ) ezgisi eşliğinde neptün gezgenine kadar koşmaya karar verdiydim de annem mani olmuştur. salona tekrar girdiğimde kırmızı kart görmüş ve sonraki (vurgula: valencia) eşleşmesinde cezalı duruma düşerek olası bir galaksi faciasından şahsımı korumuştur.

1998 yılına gelindiğinde akdeniz ikliminde kışların ılık ve yağışlı geçtiğini o esnada coğrafya yazılısına çalışan oğlundan öğrenen yankov, adanaspor'un yolunu tutmuş, burada yedi maç oynadıktan sonra, devre arasında eşini karşısına alıp "hadi gel köyümüze geri dönelim (vurgula: kostadinov)'un düğününde halay çekelim" önerisini getirmiş, önerisi kabul görmüş ve doğduğu şehrin takımı olan (vurgula: naftex burgas)'a transfer olmuştur. memlekette akrabalarıyla sohbet ederken, amca çocuklarından ortanca olanı " iki buçuk sezon türkiye'de oynadın da bir van kahvaltısı etmeden geldin yani öyle mi?" şeklindeki alaycı çemkirmesi karşısında gurur yaparak 1999 yılında (vurgula: vanspor) ile sözleşme imzalamıştır. burada da 6 maç forma giydikten sonra dümeni ankara'ya kırmış, kah (vurgula: radyo megasite ) dinleyerek kah (vurgula: yıldız aspava)'da bir buçuk soslu soğanlı yiyerek gençlerbirliği'nde sezonu tamamlamıştır. 2001 yılında tekrar baba ocağı (vurgula: burgaz)'a dönerek 2006 yılına kadar top tepmeye devam etmiştir.

beşiktaş'ta giydiği yedi numaralı forması emekliye ayrılmamış; türk futbolunun o dönem ki göz bebeği olan erkan avseren bu formayı başarıyla sırtında taşımıştır.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol