yazarların beşiktaşlı olma hikayeleri

oyunbozan
en başından başlayacak olursak doğduğum gün kulağıma, o zamanlar mahallenin en deli ve en fanatik beşiktaşlısı, siz tanımazsınız ben de tanımıyorum gerçi, ali abi tarafından; en büyük beşiktaş denmesi ile başlayan hikaye.

sivas da doğdum efendim. babamın tüm adanaya yetiştirme çabalarına karşı aile dostlarımızın "dur hastaneye sür şu arabayı çocuk ölecek" demeleri ile babamın "lanet olsun" söylemi sonrası mecburen araç yön değiştirip, doğum sancıları çeken annemi hastaneye götürmüş. sene 1984. doğduğum günden bu yana sürekli bir beşiktaş anlatımları destanları ve nasıl bir şeref olduğuna dair duyumlar ile yetiştirildim, hayatımın her alanıydı, sen fenerbahçeli veya galatasaraylı olsana taleplerine hep siktir lan diyerek yanıt vermişim. bir gün babam, işini sanırım sağlama almak için evladım büyük metin [ybkz]swh[/ybkz] senin öz abin, o şimdi istanbul da asker ve seni çok özlüyor, beşiktaşın da en büyük futbolcusu gurur duymalısın onunla dedi. yaş oldu yedi. gittik van'a efendim. herkese hava atıyorum. "oğğluum!" diyorum "büyük metin benim abim bir de senin abine bak düz ulvi, mal samet, gerzek mahmut, öyle abi mi olurmuş?" söylemleri ile dalga geçiyorum. yaş oldu dokuz, geldik istanbul'a. abimi göreceğim ve bunun heyecanı nasıl içimi kavuruyor. baba diyorum "o nasıl abi bir kez olsun bize niye gelmedi?" annem duygusal duygusal izliyor çocuğu nasıl kandırılıyorsa kadının içi içini yiyor. babamdan tık yok tabi... bir gün beşiktaş galatasaray maçı. maç inönü de. babam "hadi diyor" istanbul'a ilk geldiğimiz sene. abin sana gelmedi ama biz abine gidelim. ölüyorum heyecandan siyah beyaz naylondan bir beşiktaş bayrağı elimde, formam üstümde, arkadaşlarıma basmışım havamı... ver elini dolma bahçe. herkes gülümsüyor birbirine, bu nasıl bir zevk bu abiler nasıl bir aşkla bağrıyorlar diye içim içimi yiyor. giriyoruz maça ... bağrıyorum abi? abii! abiii!!! bakmıyor herif. amcalar gülüyor ben diyorum ne gülüyorsunuz o benim abim. babam gülüyor kafa da kırık tabi vurmuş yine rakının dibine, oğlum diyor o senin abin değil! e kimin abisi diyorum? bilmiyorum diyor. metin diyorum. sarı, efsane benim abim değil mi? değil. öp babanın elini mi dersin tükür oğlum babanın yüzüne mi dersin değilmiş lan. 9 yaşına kadar kandırılır mı bi çocuk. neyse galatasaraya koyduk diye anımsıyorum. 2-0 bitti maç. numaralıdaydım.
eve döndüğümde hiç üzülmedim şeref olgusunu ciğerlerime kadar hisettim ve sabaha kadar uyumadım. o gün gerçekten beşiktaşlı olmaktan çok, beşiktaşlı olmanın ne demek olduğunu anladım. teşekkürler kulağıma ezandan önce en büyük beşiktaş diyen ali abi, teşekkürler baba, teşekkürler o güzel naylon bayrağım, ve sonsuz teşekkürler üzüle üzüle kocaman bir beşiktaşlı olmam için susan annem.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol