kazanacağına, kazanmak için savaşacağına emin olduğumuz, rakip kim olursa olsun sahada olduğunda içimizi rahatlatan, güven veren bir adamdı. 2000'li yılların taraftarda en derin iz bırakan oyuncularındandır. lig tv'de yayınlanan bir yıldız 10 gol programından;
http://www.youtube.com/watch?v=uJKGTr6kuFQ
beşiktaş'ın partizan karşısında euroleague'deki ilk galibiyetini almasına dair bir haber yapmayan sahibinin sesi gazete. özellikle takip ettim, hatta ufak bir google araştırmasıyla sizler de görebilirsiniz. deplasmanda 15 sayı fark yediğimiz maç ana sayfada, ama tarihimizdeki ilk euroleague maçımız ve ilk euroleague galibiyetimiz yok.
iş güç sebebiyle yaşadığım şehir. güzeldir, farklı bir havası vardır. modanın ve sanatın başkentidir ama pazar günleri maç öncesi balık pazarındaki atmosferin yanına yaklaşabilecek bir ortama sahip değildir. beşiktaş olmadan hiçbir şeyin tadı olmadığı gibi paris'in de tadı biraz eksiktir.
iyi niyetli fakat üst seviye basketbolda hücumda etkisiz olduğu için yeri olmayan oyuncumuz. savunmada ritmini bulduğunda takımdaki savunma sertliğini arttırıyor ve ribaundlarda da iyi katkı veriyor fakat hücumda rakip 5 numaraları yıpratmaktan çok uzak bir oyunu var. böyle olunca da rakip barcelona da olsa mersin de olsa rakip 5 numaralar savunmada yorulmadıkları için ekstra hücum katkısı veriyorlar takımımıza karşı.
erman hoca'ya rağmen uyum yakalayamayan, dağınık, bireysel performanslar iyi olmadığı sürece maç kazanamayan ve özgüvensiz bir görüntü çizen basketbol takımımızın lig maçlarını oynaması gereken salonumuz. hem taraftar ilgisi artacaktır, hem de evinde oynama psikolojisi yerleşecektir. takım olabilme yolunda kendi salonuna sahip olmak, taraftarla bütünleşebilmek günümüz basketbolunun olmazsa olmazıdır. buna en güzel örnek de karşıyaka, banvit gibi takımların evlerinde yakaladıkları sinerjidir. biz mevcut durumda abdi ipekçi'de oynayarak bu sinerjiyi yaratamıyoruz ne yazık ki.
heyecansız oyunumuzun devam ettiği maç. iyi ya da kötü oynar takım, normaldir ama ruhsuz oynamalarıdır canımızı sıkan. top 16'da daha 3 maç olmuşken bitse de gitsek havasında, yenilgiyi kabullenmiş beşiktaş aynı durumu lige de yansıtmaya başladı. her şey kadro kalitesi değil, karşıyaka'nın da kadrosu ortada ama oyundaki iştahları bambaşka.
bünyesindeki en önemli eksiklik nacizane benim fikrimce gün içinde yazı yazılan başlıklara tıklanıldığında en eski girileri göstermesidir. örnek veriyorum; sol tarafta kartal sözlük başlığını görüyorum ve acaba ne olmuş diye başlığa tıklıyorum ama ilk olarak 2009 yılındaki girilerle karşılaşıyorum.
düzeltme: başlığın üzerine geldiğimizde beliren üç noktaya tıklayınca güncel giriler görüntülenebiliyormuş.
düzeltme: başlığın üzerine geldiğimizde beliren üç noktaya tıklayınca güncel giriler görüntülenebiliyormuş.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?