the deer hunter

bitecek stat ile tekrar alışılagelmiş kimliğine bürünecek taraftardır.

bana göre aklıselim taraftarlarımızın birçoğu başakşehir ve olimpiyat'ta oynanan maçlara gitmiyorlar. elbette akıl yaşta değil baştadır derler ama eskinin tribün kültürüyle harmanlanmış belirli bir yaşın üzerinde ki kitlenin eksikliği hissediliyor. yakın bölgelerden gelen taraftarlar inönü adabını yansıtmıyorlar. kimseyi hor görmek gibi bir niyetim olmamakla beraber devam eden maçta kaleci ıslıklamanın da bir izahı yok.

(bkz: bir türlü dönmeyen eski sevgili)

kıymeti bilinmeyen kanat oyuncumuz.

gerek yakın çevrem gerek online platformlar içerisinde bu kadar yerden yere vurulan, beğenilmeyen bir oyuncu görmedim. bana göre oğuzhan,atiba ve rhodolfo'dan sonra tahtaya yazacağım ilk isim olur. gönül elbette daha iyisini ister lakin mevcut kadro içerisinde olcay'ın sahada yaptıklarını yapabilen bir kanat oyuncumuz yok. 3 adet delici ve topla hareket eden kanat oyuncusu varken, topsuz oyunu bu kadar iyi bilen ve takım savunmasına katkısı olan bir ismi beğenmemek farklı futbol anlayışımız olduğunu gösteriyor. hatta son maçımızda[ybkz]swh[/ybkz] oyundan çıkışı ile bana göre tıkır tıkır işleyen hücum varyasyonlarının sonunu hazırlamış olduk. bu kadar iyi oynarken oyundan alınması hataydı. veli ya da tolgay'dan biri döndüğü zaman oğuzhan olması gereken sosa'nın bölgesine kaydığında performansının gözle görülür şekilde artacağını düşünüyorum. harika bir uyumları var oğuzhan ile. ne töre, quaresma da bu seri oynama alışkanlığı yok. olcay pas hataları yapsa bile hızlı düşünüp ataklarımıza akışkanlık[ybkz]swh[/ybkz] kazandırıyor.

yaban çakalı gibi bekleyen fenerbahçe taraftarı iş arkadaşlarınız var ise tahammül edilmesi çok daha zor durum.

futbol literatüründe kendisi ile ilgili birçok vecizenin olduğu, sarfedilen efor sonrası yaşanılan durum.

"günde 15 saat çalışıp ayda bir kaç yüz euro kazanıp evine dönen baba yorgun olur. biz değil... "

"futbol basit bir oyundur; 22 kişinin 90 dakika topu kovaladığı sonunda her zaman yorgunluğun kazandığı bir oyundur."

"eğer bir takım küme düşerse futbolcular gider, yorgunluk kalır"

"köpekler istedi diye yorgunlar ölmez"

şimdilik aklıma gelenler bunlar[ybkz]swh[/ybkz]

çoğu kalecinin yiyebileceği golleri yiyen ve çoğu kalecinin çıkarabileceği topları da gol yiyebilmesi gibi karakteristik özelliği ile farkını ortaya koyan kaleci.

gerçi kendisine bu kadar yüklenilmesini de anlayamıyorum. bu kardeşimiz gerçekten vasat bir kaleci. verebileceğinin maksimumu bu zaten. gözden kaçırılan diğer konu da kalende böyle vasat biri varken rakibe bu kadar kolay şut imkanı veren defanstır. ha defans demişken altı pasın hemen önünden şutunu dışarıya vurabilen kanat oyuncumuz quaresma'yı da görmezden gelmek olmaz, selamlar cigano.

gerek avrupa ligi'nde ki durumumuz gerekse avrupa puanımız açısından mutlak suretle kazanılması gereken maç.

maddi anlamda büyük getirisi olmamasına rağmen avrupa ligi'nde devam edilerek avrupa'da sıralamamızı yükseltmemiz gerektiğini düşünüyorum. her ne kadar ligde oyuncularımızın performansları göz doldursa da asıl vitrin milli maçlar ve avrupa kupaları oluyor. takımın bana göre alternatifsiz oyuncuları oğuzhan, atiba ve rodolfo. rotasyona gitmek yerine skor avantajını erken yakalayıp bu oyuncuları dinlendirmekte bir alternatif olabilir. sakatlık yaşamadığımız bir maç olması dileğiyle vurduğun gol olsun kartalım.

ülkenin en iyi sol dirseği.

anadolu efes'in karizmatik okunuşu olan fransız takımı ile karşılaşacağı euroleague maçı.

arkadaş bu takımın okunuşu nedense bana çok havalı geliyor. spiker olsam pozisyonları limoj'dan x'in şutu, limoj'dan y'nin turnikesi, limoj hızlı çıkıyor şeklinde anlatırdım. keşke şıvanştayger de limoj'da oynasaydı.

göreve gelen teknik ekiple ligde 3.'lüğü hedeflediğini açıkça gösteren kulüp.

"menemenlerin efendisi sir samet oh daddy önderliğinde ki eskişehirspor'da hedefler çığ gibi büyümeye devam ediyor. takımın teknik patronu sir samet'in ilk icraatı bolu mengen'den bir menemen ustası getirtmek oldu. menemen'de kullanılacak malzemelerle yakından ilgilenen teknik patronun domates seçimleriyle farkını ortaya koyduğu gelen haberler arasında."[ybkz]swh[/ybkz]

kamuoyuna duyuru: sabaha kadar içki içip uykusuz işe geldiğim zamanlar böyle şeyler oluyor bana. ciddiyetsiz böyle goygoyların efendisi gibi entariler giriyorum. sürç-i lisan ettiysem affetmeyin, kan davası güdün !

maça gidecek bir talihli arkadaşımıza günün anlam ve öneminden dolayı bir adet bir buçuk iskender ısmarlayacağım maç. lütfen irtibata geçmeyin ben sizi bulurum.[ybkz]swh[/ybkz]

nüfus memuru tarafından yapılan bir hata sonucunda soyadının 3. harfi olması gereken "k" harfi, hatta bir rivayete göre 2. ismi olması gereken "melih" de unutul...şaka lan ama bir an inandırıcı geldi değil mi.

zaman zaman sendelediği anlarda aha düştü, düşecek ha eyvah aman derken koordinasyonunu sağlayıp topu sürmeye devam edebilmesi gibi akıl almaz bir özelliği bulunan orta sahanın dinamosu.

topu oyuna eliyle ya da ayağıyla sokamaması, yan toplar, cepheden toplar, üstün reflekslerinin olmaması, kalesini ne zaman terk edeceğini kestirememesi, iyi yer tutamaması gibi eksik yönleri dışında iyi kalecidir.[ybkz]swh[/ybkz]

direkt rakibimiz olan 2 takımın kalecileri ve süregelen kaleci performansları düşünüldüğünde en zayıf olduğumuz mevki budur, aksini iddia eden de dombilidir.

edit: yazamadan edemedim. bu kaleci mevkisinin önemi almeida'dan sonra gelen ba ve gomez transferleri gibi flaş bir isimle daha net anlaşılacaktır. zamanında almeida için önde basıyor, top indiriyor-saklıyor, takımı öne taşıyor[ybkz]swh[/ybkz] neler denildiğini hem okudum hem duydum.

sürpriz sonuçtan çok devre arasında gerçekleşen vals ile güne damgasını vuran maçtır. ilgili link [ybkz]swh[/ybkz]

(bkz: tecrübe konuşuyor)

geç yatıp erkenden kalkıldığı halde işe mutlu ve daha motive gidebilmek.

stattan izleyeceğim maç.

edit: öncelikle antalyaspor'a yeni stadı hayırlı olsun. zemin televizyonda nasıl göründü bilmiyorum ama ben pek beğenmedim. daha oturmamış ve büyük maç ile stat açılışı yapmak için aceleci davranılmış gibi geldi. maça antalyaspor taraftarlarının ilgisi epey fazla olmasına rağmen skorun da etkisiyle tribün olarak hakim taraf bizdik. maça dönecek olursak; antalyaspor futbol oynamaya çalışan bir ekip. diğer anadolu takımlarının aksine hücum etmeyi seven bir takım. beklerinin kötü oyunu ile sosa ve töre'nin yokluğunda daha kompakt bir görüntü vermemiz maçı bize getiren detay oldu. güzel ve anlamlı bir deplasman galibiyeti oldu, stadın ilk golünü de necip'in atması beni pek mutlu etti.

el kadar çocuğu ağlattıkları yetmediği gibi özür dileyip, sorumluların tespit edilip ceza verilmesi gerekirken vatan millet sakarya edebiyatıyla savunma yapan sütü bozukları görmemizi sağlamış taraftar paçavraları. neymiş efendim "donyonon hor yorondo boylo topkolor oloyormus" az buçuk avrupa maçlarını takip ediyor olsanız benzer durumlarda böyle vandallık yapılmadığını görürdünüz.

bu durum ülkemizin içerisinde bulunduğu öfke ortamını o kadar iyi özetliyor. umarım gün gelir bu öfke ortamına zemin hazırlayan başta politikacılar ve yöneticiler olmak üzere payı olan her birey bunun bedelini en ağır şekilde öder.

20 ekim 2015 arsenal bayern münih maçında yenilen ilk golde havanda su dövmüş dünyanın en iyi kalecisi.

(bkz: yıldızlar da kayar)