tahazaki

eski yöneticilerin yaptığı büyük beşiktaş yolsuzluğunun hırsızlığının ve takımı uğrattıkları zararın yanında devede kulak kalacak yolsuzluk, biz eskilere hesap soramamışız, herkes bişeyler götürürken ben de götürüyüm demiştir ibine...

nerde o eski güzeller denen yarışma...

(bkz: bosna hersek)

orospuya sikiş öğretmek...

spikerin 100 milyonluk oyuncu bale topu elle kontrol etti demeye getirdiği pozisyonu yaşadığımız maç...

camel'in 6.5 tl olduğu zamanlardan daha iyi değildir...

şampiyonlar liginde oynamak isteyen futbolcu, dolayısıyla tercihlerini ona göre yapacağını söylemiştir...

bu tip elim kazaların avrupada ve amerikada olmaması avrupalıların ce amerikalıların çok güvenli madenlerde çalışmaları değildir, bu emperyal ülkeler zaten kendi madenlerini değil afrika toprsklarındaki madeni çıksrmaktadır, orda ölen zenci afrikalılar saymakla bitmaz, umurlarında mı sanki emperyalistlerin, anca bizim gibi 3. dünya ülkelerinde bunlar olur, çin de olur, şili de olur, canlar yanar, bence komple kapatılmadığı sürece istediğimiz kadar önlem alalım istedğiniz kadar sığınak koyalım, yerin 400-500 metre altında 5-6 km lik tünellerde çalışan insanlar en ufak bir sorunda ölümle burun buruna gelmektedir, şirket suçlu, hükümet suçlu, biz suçluyuz, bu işte hepimiz suçluyuz, hiçbir vicdan azabı bu katliamı kapatmaz...

Gece. Saat 12 de yattım
Şimdi saat sabah 5:30 a geliyor, 4-5 saat yatakta dolandım durdum
çıktım balkona sigara üstüne sigara içtim
bütün türkiyenin gözü kulağı, aklı, fikri, vicdanı, duası somada

3 gün önce girdiğim işyerindeki çalışanların ülkede sanki her şey güllük gülistanlık havalarında olmaları, goy goy modundan çıkamamaları, kednileri acınacak durumdaydı.
ambulans sedyesi çamur olmasın diye ayakkabısını çıkartmak isteyen madenci, biz seni görünce kendimize acıdık, kendimize kahrolduk, insanlıktan çıktığımızı gösterdim bize...

ayakkabısını çıkartmak isteyen madenci kardeşime baktım, kendi çalışma ortamımdaki insanlara baktım, işin içinden çıkmak 5 dakikamı bile almadı,

saatin 5 inde kalktım istifa maili attım bir sonraki gün hangi ayakkabıyı giysem diye düşünen insanlara
ağlamaya devam ettim madenci kardeşin ayakkabısına

hava aydınlanıyor, güneş hep o kapkara yüzünüze vursun kapkara çocuklar...

aylık 1500 liraya çalışan işçiler
ölen 200 işçi
hepsi 2 ay çalışsa gene de bir bakanın koluna taktığı saati alamıyorlar
yazıklar olsun bu ülkeye, hepimize...

kolunda 700.000 tl saat olan eski ekonomi bakanı.

şimdi ben bir hesap yaptım.

kendim 2500 tl maaş alırsam bu saati 280 ay sonra alırım bu da yaklaşık 23.3 yıl eder.
kendim 2000 tl maaş alırsam bu saati 350 ay sonra alırım bu da yaklaşık 29 yıl eder.

yani arkadaşlar ömrümüzü bir saat almak için çalışacağımız zamanı yıllarla ifade ederken bu adam bu saati kendisinin aldığını hala utanmadan söylüyor.

kendisi alsa daha kötü, ülkenin durumu ortadayken bir saate harcadığı para buysa ben vatandaş olarak hakkımı helal etmiyorum.
eğer rüşvet olarak aldığını söylerse bence bu daha iyi, en azından bir millet vekiliinin bu saate o kadar para vermeyecek kadar vicdanlı olduğunu görmüş oluruz...

ekonomi eski bakanı zafer çağlayan'ın kolundaki 700 bin tl'lik isviçre marka saat.
benim dehttp://www.patek.com/contents/default/en/5130J_001.html bu saat hoşuma gitti, kendilerine mail attım fiyat için bakalım ciddiye alıp cevap verecekler mi, inşallah kredi kartına 2000000000000 taksit falan yapıyorlardır.

not: zevkli adamsam 1'e zevksiz adamsam 2'ye basın...

(bkz: 24 mayıs 2014 real madrid atletico madrid maçı)'nın 1. hakemi. umarım sakatlanır ve maçı 4. hakem olarak görev yapan cüneyt çakır yönetir. sakatlanır derken öyle ayağı mayağı kırılmasın da sadece incinsin, başı falan ağrısın, akşam sevişemeyecek derecede başı ağrısın yeter...

24 mayıs cumartesi günü lizbon'da real madrid ile atletico madrid arasında oynanacak olan şampiyonlar ligi final maçının 4. hakemi olarak kendisine görev verilmiştir. geçen sene manu ile real arasında oynanan maçta nani'yi haksız yere oyundan atmasının bedelini 4. hakem olarak ödemektedir. yoksa kendisi bu müsabakanın 1. hakemi bile olurdu...

(bkz: the wailers)

sadece sağ kulağa takan birisi görülürse 2 şeye yorulabilir, ya soldaki küpesi düşmüştür ya da (bkz: ibne)...

mezarı memleketim niksar'da olan şair. Öldükten sonra ankaraya defnedilir, oğlunun isteği üzerine de (bir rivayete göre de vasiyetiymiş) eşinin naaşıyla beraber 2010 yılında niksarda gene kendi devrinin en büyük şairlerinden olan şair erzurumlu emrah'ın kabrinin yanına defnedilmiştir. şairin niksar sevgisi niksarda belli bir dönem yaşamasından gelmektedir. memleketim diye söylemiyorum bir gidenin bir daha da geri dönmek istemeyeceği çok güzel bir anadolu ilçesidir...

nöbet tuttum 5 aydan fazla, siz daha rahat yazın diye. gözümü kırpmadım. 6 aylık ayrılıktan sonra geri döndüm sözlüğe, yeni katılan arkadaşlarda var, üzerimdeki mallığımı atmak üzereyim, tamamen bir atıyım, gene yazacağım sözlük, en çok yazacağım sözlük, en fazla bana sorulacak sözlük.

not: saksı değilim...

hava sıcaklığında 100'ü geçtiği zaman tehlike arz eden sıcaklık.

aylar sonra döndüğüm sözlükte küçük bir tribün şov da yapıp oturuyum

floridada tv de hava durumu izliyoruz, baktık fahrenaytlar 100 lerin üzerinde,sokağa çıkmıyoruz, klima artı evdeki buzdolabı kapağını açıyoruz serinleyelim diye. böyle de puşt bir sıcaklıktır. abd de kullanılır...

yaşadığım hayat dünya artık her neyse keyfimi kaçırıyor, aslında keyfimi kaçırıyor demek yanlış olur ( keyfim var ama yerinde değil, birazdan gelecek), insanlar beni keyifsiz görüp keyiflenmesinler diye sürekli keyifli taklidi yapıyorum, yüzümde plastik bir gülümseme falan.

sonra oturup newton yer çekimi kanunu makalesi yazıyorum, farklı bir versiyonla, kafama muz düştü, demekki yer çekimi de varmış diye. onu da ben buldum. saçmalıyorum ama rahatlıyorum arada.