şutmesafesişutpozisyonu

hugo almieda mario gomez kıyaslamasına benzer.

en başından sonuna sikişmiş, çürümüş, pislik içindeki kurum;

--alıntı--

"4- beşiktaş a.ş.'nin, 22.02.2016 tarihinde oynanan beşiktaş a.ş. - gençlerbirliği spor toto süper lig hasan doğan sezonu müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde ev sahibi kulüp olduğu müsabakada 3. kez gerçekleştirilmesinden dolayı 100.000.-tl para cezası ile cezalandırılmasına, fdt'nin 53/2. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan kuzey, güney, doğu, batı tribünlerine giriş yapan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi müsabakaya girişlerinin engellenmesine,"

--alıntı--

Amına koduklarımın bir açıklasınlar bakalım çirkin ve kötü tezahürat neymiş. ulan maçtaydık ne küfür oldu; ne kafir. futbolun katili türk hakemleri mi küfür oldu ? valla ben eskişehir maçına gidebiliyor olsam 90. dakika yıldırım beyinsizine ve tff ana avrat düz giderim ve en azından hakkımla ceza alırım. iyice işin cılkını çıkardılar. iş bilmez dangalaklar sürüsü!

şöyle haklılık payı vardır. yaşınız 40'lara yaklaşıyorsa ve özel hayatınız, işiniz derken maçlara gitmek zor olmaya başladıysa. heleki maç oynanacak stat cehennemin diplerinde ise, durup bir düşüyorsunuz. misal ben çocukken, sarı metini, sonraları şifo ve sergeni, amokachiyi izlemek içim maçlara giderdim. kadıköy'den bindiğim motorda bugün sergen neler yapacak diye hayal kuarardım. deli bir fransız geldi, ancak çok kaliteliydi misal onu izlemeye giderdim, sonra askerlik yurtdışı derken uzaklaştım. uzun süre maçlara gitmedim. arada 100. yıl şampiyonluk maçı hariç tabii. sonra eşim süpriz yaptı, guti,quaresma falan gelince benden habersiz kombine aldı, hayatta aldığım en güzel hediyeydi her ne kadar sonu acı bitti. arada bir kaç derbi saymazsak almeida,fernandes,motta gibi adamların oynadığı maçlara gitmedim. televizyon karşısında kalp ağrıları ile izledim, ama 6 saat yolalrda geçirmeye değmez dedim. bu sene hemen hemen her maça gitmeye çalışıyorum, hemde koşarak. diyorum oğuzhan ne yapar, töre nasıl çalım atar, gomez nasıl gol atar, bu yıldızlar için beşiktaş'ı izlemek değil, beşiktaş her daim izlenir, ama belli bir yaşta zamanını harcıyor bu çilelere katlanıyorsan karşılığını görmek istiyorusun. bazı sözlük yazarları bilmez, biz 20'li yaşlarda deplasmanlara gider statları yarı yarıya bölüşürdük, tek amacımız takıma destek olmak daha çok bağırmaktı. ama devir değişti, ne eski statalar ne eski insanlar kaldı.. umarım sizde bu yaşlara geldiğinzde beşiktaş'ı desteklemek için maçlara gidersiniz.

hiç kuşkusuz kalede milos jurkoviç ve peter kajer değişmeli oynar.
sol bek hemen yazayım ki motta,(adam neredeyse beşiktaş'tan soğutuyordu beni neyse ki şenol hoca olaya el attı) gerçi seriç'de rezildi.
sağ bek bana göre dmitri khlestov ne umduk ne bulduk. stoperde birden fazla aday var ancak jamal sellami ve dany nounkeu en rezilleri. yedekler ise diatta ve franco.
orta sahada yüzyılın fiyaskosu francesco manassero zegarra'nın yeri garanti.sixten veit,tabata ve maldaraşanu da kadroda. aslında bakıldığında yabancı orta sahaların bir çoğu yararalı olmuş.
forvette ise ideal ikili tabiki bok çuvalı, hepimizi hasta eden hugo almeida ile thomas jun olabilir. ama buraya aday olabilecek souleymane youla,ailton,michael eneramo,edu,arild stavrum gibi bir çok aday mevcut.

beşiktaş taraftarına zamanında yıldız diye yutturulmaya çalışılan, ahlaksız topçu.

büyük mustafa'dan, cücük mustafa'lığa terfi etmiştir.

fenerbahçe'nin turu geçmesi ile, kartalımın şampiyonluğu garantilenmiştir. herkese kutlu olsun.

kalede mrmiç asla değişmem
sağ bek zor ama yazmak için yazılacak ise hilbert
stoperler belli zago-ronaldo
sol bek de bana göre markus münch zira çoğu maçta bek oynamışlığı vardır.
ön libero bana göre guinti.
quaresma, zlatko yankov, atiba ve alan walsh orta saha. ( guti umutulmaz ama yer bulamadım zira ernest, ve cisse de yazılabiliridi)
mario gomez tek geçilir. sonra bana göre pascal, amokachi ve demba ba sırası ile gelir

ali samiyen'de 1 dakika içerisinde 3 kez indirilen takım kaptanı delgado'yu ikinci sarı karttan acımasızca attığı günden beri benim için koca bir sıfırdır. 4-2 yenildiğimiz maçta lugano'nun tahriklerine gözünü kapatan ve ferrari'yi atmak için fırsat kollayan; o maçta olan biri olarak söyleyebilirim ki en az 4 kritik pozisyonda avantaj oynatamamış ve maçın kopmasına engel olmuştu. ki bu bana göre bir hakemin yapabileceği en büyük sinsiliktir. 1 yıl önce kadıköy'de 3-2 öndeyken sırf dengelemek için necip ile caner beraber omuz omuza giderken onu acımazsızca ikinci sarı karttan atması ve yine veli'nin 6 cinconlu tarafından ablukaya alınıp, önce boynuna sarılınmasına rağmen elini uzattı diye kırmızı kart göstermesi ile ne bok olduğunu belli etmiştir. babasının oğlu boktan bir hakemdir. bana hiç güven vermez; bu maçı mete kalkavan veya ali palabıyık yönetse çok daha rahat olurdum. ancak bu sene beşiktaş hakemleri de yenecek güçtedir.

maçı olarak düzeltilmesi gereken başlık.

hele birazda sosyalizmden dem vurup, ona buna sataşır, küpe takarsan falan birde commandante olursun kazandığın mangırların yanında. ha iki sene 3. olman mühim değil, halen sana tapanlar bile kalır arkanda.

resmen olmasa bile fiilen def edilmiştir. ulan aziz çok yaşa; adamın tesislere girişini yasaklamış.

kıbrıslı sempatik şarkıcı. son zamanlarda çıkan en yetenekli adam olabilir; olmayabilir de. ancak çok sempatik bir arkadaş orası kesin.

https://www.youtube.com/watch?v=4kKphvcSUT4

şaka maka ligin fişini çekip şampiyonluğu garantileyeceğimiz maç olma ihtimali var. her ne kadar lig tv ve bazı fanatik yorumcular biz kadıköy'de fener'i devirirsek, bu iş uzun maraton falan deseler bile ligin gerisi formalite olur. 4 puan fark ve 3 puan bonus var. ayrıca ikili averaj sende oluyor. beraberlik bile 1 puan değil 2 puan. zira, bu şekilde yine puan eşitliğinde biz önde oluyoruz. benim bildiğim şenol hoca öyle biliç piliç gibi aman gol yemeyelim, önce savunalım falan yapmaz; asla beraberliğe oynamaz. çıkarız aslanlar gibi topumuzu oynarız ve kazanırız. işte o noktada artık işler biter. beraberlik bile bana göre bu sene %90 şampiyonluğun garantisi demektir. fenerbahçe zaten daha yorgun çıkacak ve karışık, atılacak ilk gol ahh o ilk goooollll var ya o ilk goooollll şampiyonluk golüdür.
işler ters gidip yenilirsek bile, ki bu ihtimalde tabi ki var; yine panik yapmamak lazım. zira fenerbahçe; akhisar, galatasaray, konya, trabzon, başakşehir ve sivas deplasmanlarına gidiyor ve deplasmanda zor kazanıyor ayrıca biz yenilgi halinde bile trabzonspor'u yendiğimiz zaman yine öndeyiz.

son söz: kadıköy'de kazan herkesi sustur ve şampiyonluğa kanatlarını aç be kartalım!

ilk maçtaki gibi duble olabilecek borudur.

sonrasında kafasını hüzünlü bir şekilde eğerek, yüzüne takındığı küçük emrah pozları ile devam eder.

akıl hastanesine direkt bağlıdır. delirince basınız.

fenerbahçe 8 puan önde geçer. 2 maçı eksik de olsa, beşiktaş baskı altından kalkamaz. ersan satılır mı ? rhodolfo da gitti diye sanki beşiktaş stopersiz kalmış gibi taraftarı etkilemeye çalışan angutlardır. tolga'yı yerin dibine sokan soytarılar, erteleme maçlarını geçemez; yeni stoperler alışamaz gibi öngörüleri götlerinde patlayan basındır. hani çok çok iyi defans yapan fenerbahçe kaç gol yemiş diye sorgulayan yok ki. şimdi renkli kuşunuz bakalım neler yapacak bu hafta ? koyduğumuz anda bakalım neler yumurtlayacaksınız. 41 uğursuz sayı, beşiktaş şampiyon olmaz diyenler; şenol güneş hiç bir kritik maçı kazanamaz diyenler; beşiktaş bu işi götüremez diyenler... önce yarıştan kırmızı olanınız koptu, sıra ananızın lacivertinde. merak etmeyin siz.

http://i.hizliresim.com/OA2zEZ.jpg

yorumsuz.

(bkz: mario gomez) türkiye'ye gelmiş geçmiş en büyük winner.