şutmesafesişutpozisyonu

şu adama da entry girmek zoruma gidiyor ya'' Adam dediysem lafın gelişi, yanlış anlaşılmasın'' ama yine de bir kaç lafım olacak.
Kendisi 1962 yılında doğmuştur, babası beşiktaş kongre üyelerindedir ve doktorur.
Küçük ahmet babasının yolundan gitmeye karalıdır.
Küçük ahmet o yıllarda top oynamaktadır ve idaeli Beşiktaşta forma giyebilmektir.
Babasının vasıtasıyla alt yapı seçmelerine girer ama o yıllardaki alt yapı koordinatörümüz Serpil Hamdi Tüzün olum sen çok toparlıksın senden futbolcu falan olmaz der.
işte o gün başlar bizim küçük ahmetin beşiktaş düşmanlığı.
Hakemlik kariyeri boyunca adına şarkılar yazılır, Beşiktaşın şampiyonluğa gittiği iki önemli maçta ne tesadüftürki ikiside inönüde galatasaray maçlarıdır;
1) Beşiktaş 4 -3 Galatasaray , Arifin alakasız pozisyonunda penaltı çalımış.
2) 1-1 biten maçtada şampiyonluk için en önemli maçta (vahap beyaz ahmet çakar şerefsizsin galatasaray şarkısı bundan sonra çıkmıştır.), önce kendisine fual yapılmasına rağmen akıllara zarar bir karar ile amokachiyi oyundan ihraç etmiş, 82. dakikada alpayın minicik hareketinde yere kurşun yemiş gibi atlayan torinolu şabana bakarak penaltı çalarak ligin kaderini değiştirmiştir.
Yönettiği maçlarda hep beşiktaşın ve babasının mirası altında ezilen ,eskilerin küçük şimdilerin tosuncuk ahmeti bu huyundan vazgeçmez ve öncelikle beşiktaşta hocalık yapan tüm hocalara saygısızca 'o adam falan değil'' der durur.
Fenerbahçeyi över, her fırsatta beşiktaşı aşağlar ve bundan mutluluk duyar.
Burada freuden yaklaşımla çocukluğundaki tramva etkilidir kuşkusuz.
En sonunda tosun ahmet beşiktaş portekiz çetesi tarafından yönetiliyor buyurmuşlardır.
Hoca quaresmanın kucağında demişlerdir, şimdi bende bazıları gibi ulan şerefsiz ahmet , sen kimlerin kucağındasın kimlerden emir alıyosun pislik herif desem bana yakışır mı yakışmaz .
Bende o yüzden demiyor kendisine selam gönderiyorum.

''kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmazmış misali'' ne akla hizmet seçildi anlamış değilim, ama kabahat bizim başkanda değil onu oraya önerip seçenlerde.
Ne demek küme düşme kalksın, bide oldu olacak her takım bu sene şampiyon densin
Bank Asya takımları ne olacak ne için mücadele edeceki kimse düşmez ise seneye kaç takımlı lig olacak.Play off saçmalığına daha alışamadan şimdi de bu çıktı
Abukluklar ve subukluklar içinde bizde keçi boynuzu misali bu ligden zevk almaya çalışıyoruz.

Edit: glnr1903 uyardı sadece şikeye karışanlarmış bahis edilen. Ama buda çok saçma bunu söyleyenlere sadece suç ve ceza diyorum

Bu billahsa öğrencilik yıllarımda başıma sık sık gelen bir olaydı.
O yıllarda metrobüs daha icat edilmemiş, karşıdan karşıya geçmek 2-3 saati bulabilmekteydi.
Her yolculukta herkes samimi olur yemekler falan yenirdi.Ara duraklarda simitçi, sucu, akide şekerci falan hep otobüse doluşurdu.Hatta bu sürede tırnaklar bile uzayacğı için tırnak makası falan satanlar bile uğrardı otobüslere
Otobüs boş olsa bile koltuğa oturmamız bir tabuydu adeta, çünkü biraz sonra otobüs dolacak ve milletin ayıplar bakışları ve söylenmeleri bizi adeta yerin dibine sokardı
Bir iki başarısız denemenin ardından hemen öğrendik ki otobüste ayakta yol alınacaktı.

işte bu yıllarda olaylar gelişirdi;

Yaşlı bir teyze genelde şişman, yani oturduğu zaman 1,5 koltuğu kaplama kapasitesine haiz, genelde başörtülü, kolarındaki bilezikler , otobüs çukurlara girdiğinde şangır şungur ötmekte.
Otobüs inilecek durağa yaklaşır bende tam incek pozisyonumu alırım kapıya yanaşır kapıların açılmasını beklerim işte tam o sırada teyzemin oturduğu arka sıralardan bir gürültü kopar .. Ortalık bir panik havasına bürünür her kafadan bir ses çıkmaya başlasada, ortalığa hakim ses teyzemizin '' yol versene evladım inicem, şöförrrr bey inecek var deyip milleti ittirip kaktırması , o sırada inmek için pozisyonun almış şutmesafesişutpozisyonunu okkalı bir dirsek darbesiyle yana itip, kendinden beklenmeyecek bir kıvraklık ile önüne geçmesi ile sonuçlanır.''
Bu teyzem durağa maksimum 2-3 saniye kala koltuğundan kıçını kaldırsada akkılara durgunluk verecek bir hızla otobüsten ilk inen kişi olamayı başarmıştır. Sanki sanırsınız ki o durakta otobüs hiç durmayacak ve sonsuzluğa yol alacak o inmezse.
Gariptir, otobüste yolculuk eden değişik figürlerden vazgeçilmezdir.

Rıdvan Dilemen namı değer şeytan Rıdvan'ın programlarında sürekli üşenmeden yaptığı bir eylemdir.
Kendisi fenerli medya tarafından dünyanın en büyük futbolcusu gibi lanse edilmesine rağmen futbolculuk kariyerinde sadece 1 sezon çok verimli olabilmiş, geri kalan sezonlar bitmek tükenmek bilmeyen sakatlıklar yüzünden pek bişey oynamamıştır.
Bu zat-ı muhtarem ''Tarfsız Kanal NTV ve NTV Spor'' çıkar ve diyelim beşiktaşın maçını yorumluyacak daha söze başlarken ''bu hafta fenerbahçe maçında buna benzer pozisyonda'' der ve cümleye girer.
Güntekin yeni transferleri sorunca bir alex değil der genelde.
Trabzonspor konuşuluyordur birden fenerbahçenin dizilişine kıyasla bakarsak der mesela, tarafsız gözükür ama tamamen maske taktığı belli olur.
Son yıllarda ara sıra fenerbahçesinin yanında barcelona ve xavi iniesta örneklerinide vermeye başlamıştır.
Ama hayatı fenerbahçeden ibaret olan ve şike soruşturmasında neredeyse intahar etme raddesine gelmiş bir kişi olan rıdvan'ın tarafsız olmasını beklemek hayalcilik olup sanki kendisi büyük bir otoriteymiş gibi her maçı bu kişiye yorumlatmak da Tarfsız NTV kanalları için tencere kapak misalidir.

örnek diyalog;

Güntekin-- Rıdvan dilmen beşiktaşı bu akşam nasıl buldu.
Rıdvan --öncelikle dün akşam ki fenerbahçe maçında ki oyun ile bugünkü oyunu kıyaslarsak.
Güntekin-- Sayın dilmen ben bu akşamki beşiktaş-gençlerbiriliği maçını soruyorum.
Rıdvan--Evet fenerbahçe -gençler maçına göre bu maçta
Güntekin---Maçın adamı kimdi sizce?
Rıdvan-- Bir alex performansı değildi ama ...... böyle akıp gider işte.

http://www.coachcarvalhal.com/site/en/home internet sitesinden kendisi ve başarıları hakkında detaylı bilgi alınabilir.

soyadı gibi hep kalfa kalacak asla usta olamayacaktır.

bir kere gerçek bir stoperdir. ilk zamanlaması adama basması, ilk maçı olmasına rağmen duracağı yeri bilmesi ve artı olarak topuda oyuna olumlu sokması artı özellikleridir.
Hava hakimiyeti zaten su götürmez bir gerçektir.
Tek dezavantajı baskılı ve önde oynana oyunlarda hızlı forvetlere karşı eğer ilk hamle zamanlamasını doğru yapamaz ise 2. müdahelede zorlanacağı gerçeğidir. Ama ben yinede gözüm kapalı sivok'un yerine tercih ederim biraz maç temposu kazanırsa her maç üstüne koyacaktır.

öyle birçok maçı deyip yuvarlak konuşmaktansa şu şu maçı kurtardı diye bir kaç örnek verseniz de sözlüğü aydınlatsanız biz de bu Cenk ne muhteşem bir kaleciymiş haberdar olsak.
Ayrıca bu seneyede güzel başlamış 2 maçta 3 gol yiyerek 1.5 ortalamasını tutturmuştur.
Sizi bilmiyorum ama ben cenk menk değilim, bu adamı da beşiktaşın kalesine layık bulmuyorum.
Ayrıca bunu görmek için kaleci antrenörü olmaya gerek yoktur, cenk kalecilerin en en en temel bilmesi gereken Plonjon yapmayı bilmemektedir ne yazık ki. Geçen sene Glatasarayan yediği gol en güzel örneğidir, ayrıca buna benzer en az 10 pozisyon daha sayarım.

Ayrıca cahil insanların cesareti gibi özgüven hareketlerinde bulunması, kendisine ve takımına yarar değil zarar getirmektedir.
Dün abuk subuk ilk yarıda adama asist yaptın atamadılar, ne akla hizmet çıktın kaleyi boşaltıın (bir kaleci asla gereksiz yere kaleyi boşaltmaz (bkz: kalecilik eğitimi madde 1),( bu gol bir hata değildir aşırı özgüven ve şımarıklıktır) , sonra 2-1 iken bir topu yine plonjon yapamadın adamlar uyanamadı, sonra yakın çekim bakıyorum sanki takımı ayakta tutan bi kaleciymiş gibi hareketler.

Bazıları şunu bilsinki burada kimse kimseyi kötülemiyor sadece görüşlerini belirtiyor.
Beşiktaşlılık objektif olmaktan geçer ve beşiktaş forması giyyor olsa bile eleştirilmekten geçer.
çok açık ve net söylüyorum hiç kıvırmadan Cenk de bir kalecide olması gereken en temel özeliklerin birçoğu maalesef yok ve bunun zamanlada ve tecrübe ile alakası yok.
Olmaycak duaya amin der, cenkden beşiktaşın kalesini korumasını beklersen her maç hop oturur kalkarsın.
Ben ne yapayım yok liberoymuş bilmem neymiş, kaleci dediğin plonjon yapmayı bilecek şandel gelen topu tutacam diye adam asist yapmayacak (bkz: geçen sene olimpiyat stadında ki maç)
iki defans oyuncusuyla beraber gelen forvet oyuncusunu karşılamak için kalesini terk eden adamın hareketi hata değil oyun bilgisizliğidir.
Geçen senede yaptığı bir sürü hata var ama göze pek batmadı.Günah keçisi hakan olmuştu.
Bana göre cenkte ısrar edilirse yeni bir fevzi vaakası yaşanacaktır.
Ben kimsenin hayalini kurmuyor, Rüştünün bu yıl kalede olması gerektiğini söylüyorum.

Rüştü: cenk X 10 Gömlek. iki gözü görmesede tecrübesi ile cenke tercih ederim.
Kalede rotasyon olmaz rüştünün olduğu yerde cenk'ten bir cacık olmaz.

bugün oyun bilgisini ve oyun görüşünü çok beğendiğim zamanla takıma daha faydalı olacağını düşündüğüm forvet oyuncusu.Kesinlikle üstüne gidilip taraftar tarafından hırpalanmamalıdır.

daha önceki entrimde belirttiğim üzere golcü özelliği ön plandadır. Ayrıca topu iyi kullandığınıda bugün ortay çıkmıştır.Hoşgeldin kara boğa

sarı kartı varken hakemi alkışlaması gözlerden kaçmamalı.Biraz daha sakin olmalıdır.

hiç de kaliteli bir kaleci değildir. Geçen sen bir kaç refleks hareketi dışında öyle ahım şahım bir performans gösterememiştir. Bir kere yan top zaafı ve topu ilk hamlede tutamama gibi bir sorunu vardır. Ayrıca rahat tavırarı avantaj yerine dezavantaj getirmektedir.
Maalesef hiç bir zaman beşiktaş kalesi için yeterli olamayacaktır.

(bkz: beşiktaş futbol takımına son 10 yılda hiç skorer bir golcünün gelmediği gerçeği)

Parçaların birbirine benzemeyen ve uygun olmayan, dolayısıyla bir işe yaramayan aparatlar hakkında vede çoğunlukla giyim kuşam konusunda birbirine uymayan ve yakışmayan kıyafetler için kullanılır.
Argo versiyonu için (bkz: altı kerhane üstü minare)

---------------alıntı---------------
eski zamanlarda silahlar kaval denen uzun namludan doldurulur, harbi denen uzun düz çubuklarla (harbi adam da sıfatını bu çubuktan almışmış a dostlar) sıkıştırılır, içine bi tane de demir bilye konularak ateşlenirmiş. gel zaman git zaman mermi haznesi olan silahlar üretilmiş. altı mermi yuvasından oluşan bu hazneye şeşhane denirmiş. haliyle şeşhane kavalın altında yer aldığından insanlar bakıp bakıp merminin namludan nasıl çıkabildiğine şaşarlarmış. bu uyumsuzluk "üstü kaval altı şeşhane" deyimini dağarcığımıza katmış ve dilden dile gelir giderken altı kaval üstü şişhane'ye dönüşmüş.
---------------alıntı---------------

örnek:http://m.friendfeed-media.com/bb0a81b87274fc99b5606979583d112acaf2c501

birinci buluşmada olduğu için osurmamıştır, sadece o güne denk gelmiştir.
Gerçi kızlar sıçmaz , geğirmez osurmaz gibi düşünen arkadaşlar için şok geçirtsede bana göre normal bir eylemdir. Ancak burada önemli olan osururken takındığı tavır ve kişiliğidir,
1)Eğer sesli osurduysa kokusu az olacaktır ve sesli yaptığına göre birşey saklama gereği duymuyordur olduğu gibidir yalansız dolansız biridir. Yani harbi kızdır bende 2. randevu kredisi vardır.
2) Eğer ses çıkmasın diye pısır pısır altan koy veriyorsa kokusu fena olacaktır, ama bu düzenbaz kızımız ay şutmesafesişutpozisyonu burada kötü bir koku var gibisinden bişeylerle olayın ön hazırlığını eyleme girişmeden yaparki kendince rezziliği ortaya çıkmasın.
Eğer böyle bir kızla buluşursanız önerim hemen masayı terk edin bir daha da görüşmeyin o düzenbaz ile.

Ben demiyorum yeşilçam diyor.http://www.facebook.com/video/video.php?v=349575414513

Profesyonel Amerikan Futbolu'nun en üst mertebesine verilen isimdir. 1920'li yıllarda 11 takımın katılımıyla kurulduğunda ismi farklı olup, 1922 yılında bugünkü ismi olan National Football League ismini almıştır.
Toplam 32 takım yer alır ve iki ayrı konferansta mücadele ederler. Bunlar AFC ve NFC'dir. Bu konferanslarda kendi içinde 4'er takımın yer aldığı 4 guruba ayrılır. Normal sezon 17 haftadır ve her takım bir hafta maç yapmaz.
Amerikan futbolu uzak ara Amerikada en çok sevilen ve izlenen spor dalı olmasına rağmen sezonun kısa olması ,bu sporun çok efor gerektiren ve insan bünyesini zorlayan bir spor olmasından kaynaklanmaktadır.
Normal sezonun ardından her konferanstan 6 takım playoff'a kalır, burada 4 takım yer aldıkları gurubun birincileri ve diğer en iyi 2 en iyi galibiyet yüzdesine sahip takımlardır.
Tek maçlı eleminasyon sistemeine göre maçlar oynanarak konferans şampiyonları belirlenir. Burada galibiyet yüzdesi yüksek olan takım ev sahbi olmaya hak kaznır.
Sonucunda iki konferans şampiyonu daha önceden belirlenen şehride Superbowl adıylada bilinen finali oynamaya hak kazanırlar.

Güncel olarak şu takımlar yer alırlar;

Buffalo Bills
Miami Dolphins
New England Patriots
New York Jets
North Baltimore Ravens
Cincinnati Bengals
Cleveland Browns
Pittsburgh Steelers
South Houston Texans
Indianapolis Colts
Jacksonville Jaguars
Tennessee Titans
Kansas City Chiefs
Oakland Raiders
San Diego Chargers

Dallas Cowboys
New York Giants
Philadelphia Eagles
Washington Redskins
Chicago Bears *
Detroit Lions
Green Bay Packers
Minnesota Vikings
Atlanta Falcons
Carolina Panthers
New Orleans Saints
Tampa Bay Buccaneers
Arizona Cardinals
St. Louis Rams
San Francisco 49ers
Seattle Seahawks

Orta okul yıllarında yeni kurulan HBB Televizyon kanalı sayesinde hayatıma girmiş ve bundan sonra hiç bir zaman çıkmamıştır. O yıllarda Steve Young önderliğinde ki 49'ers taraftarı olsamda, daha sonra bir süre için yaşadığım şehrin takımı New York Jets takımının taraftarı olduğumu belirtmeliyim ki bu sen şampiyonluk için çok umutluyum.
Tamamen bir taktik ve zeka oyunu olan bu oyun, takımdaki tüm dişlilerin tam kapasite olarak görev yapması halinde sonuç vermektedir.
Ayrıca Digitürk 70 ve 83 numaralı kanallardan bizim saatimizle saat 20.00 'den itibaren beşiktaşın maçı olmadığı pazar günleri izleyebileceğinizi belirtmek isterim.
Geçen yıl AAron Rodger's önderliğindeki Green Bay Packer's süpriz yaparak şampiyon olsada bu yılki şampiyonluk adaylarım,
Jets, Patriots,Packers ve Steelers ve az da olsa Bear's dır.

eskiden kombine kartlar icat olmadan, bilet maç günü genelde karaborsacılardan alınıp hele ki önemli maçlarda, abartmadan 6-7 saat önce stada girdiğimiz maçlarda ,zaman geçirmek için bir sürü etkinlik yarttığımız olay. Evdeki versiyonları için sokaktada arkadaşlar ile maçı simule etmek veya maç hakkında saatlerce tartışma yapmak gelirdi.
şimdilerde ise hem kafa yoracak bir çok şeyin hayatımda yer alması,hem de maç sayısının artması ile daha kolay katlanılır hale gelmiş eylem.