29 şubat 1956 Yugoslavya doğumlu kaleci, benim beşiktaşımda ilk hatırladığım kalecidir. o yüzden anlamı büyüktür.1977-1986 yıllarında Sarejovo takımında forma giydikten sonra, Miloş Milutinoviç yönetimindeki beşiktişamıza transfer olur ve sezonda 1 maç hariç hepsinde kaleyi korur.35 maçta kaleyi korur ama sezon sonuna doğru yediği hatalı goller ve billahsa inönüde fenerbahçe ile 2-2 kalınarak şampiyonluğun kaybedilmesinden sorumlu tutulur ve ülkesine postalanır. Ancak türkiye aşığı olan Jurkoviç 1988-89 sezonunda Adanademirspora transfer olsada burada a tutunamaz ve futbola nokta koyar.Ancak karakartalımın hafızamdaki ilk kalecisi olarak benim için hep özel kalacaktır.
quaresmayı savunmakla beşiktaşın batması arasında ki korelasyonun nasıl kurulduğunu anlamıyorum.
Savunmuyorum hatta aylar önce gönderilsin dedim, ama yeter yani gına geldi.Herşey mükemmel bir tek quaresma dertmiş gibi
Savunmuyorum hatta aylar önce gönderilsin dedim, ama yeter yani gına geldi.Herşey mükemmel bir tek quaresma dertmiş gibi
kişisel kanaatim bir kaç aksi örneği olsada aslında, büyük çoğunlukla beşiktaştan giden özellikle yabancı futbolcuların kariyerlerinin düşüşe geçtiği gerçeğidir.
Ben ulan keşke bırakmasaydık adama canavar dediğim hiç bir futbolcu hatırlamıyorum açıkça.
Ben ulan keşke bırakmasaydık adama canavar dediğim hiç bir futbolcu hatırlamıyorum açıkça.
oynamadan sakatananlar kervanının son yolcusu.
berbat bir haber olarak gündeme düşmüştür. Can Akının da sezonu kapattığı düşünülürse bu kritik dönemde büyük bir darbe oldu bizim için.Oysa tam ritim bulmuştu. Kulağıma gelen ilk haberler de yerine muhakkak bir yabancı guard transfer edileceği ve mevcut kadrodan 1 oyuncunun ki muhtemelen Morrisonun sözleşmesinin fesh edileceği yönünde. Bakalım ne olacak.
sayıları giderek artmakta olup sözlüğün kalitesini bozan ibnelerdir. Hür iradesi ile düşüncesini yazan beşiktaşlı takımdaşlarına bu tür hitabe tarzı kullanan,yeni yetme bir sürü zararlı taraftar müsvettesi yüzünden zaten tribünler bu durumda. üzülüyorum ki bu arkadaşlar sözlüğüde ele geçirmeye başladılar.
beşiktaşa geldiğinde valecia roma gibi klüplerde oynamış, bizden sonra ise kariyeri düşüşe geçmiş ve aston villa'nın yolunu tutmuştur.
birinin elinden gelenin en iyisi 2 kez galatasaray 1 kez fenerbahçe ülker 1 kez efes pilsen gibi devleri yenip, tarihinde 30 yıl sonra türkiye kupasını kazanmak, katagori olarak bakıldığında hemen hemen aynı olan kupada yarı finale kalmak ve ligde maç fazlası ile lider olmaktır. diğerinin derbi galibiyeti yoktur, ligde havlu atmıştır, avrupada son 16 da elenmiştir.
Haftada 3 maç yapıyor bahanesine sığınmak dünyada en büyük kolaycılıktır.Ergin hocanın takımı kupayı kazanırken hemde uzatmada galatsaray gibi bir takımı son 4 dakikada 10 sayıdan gelip yenmiş ve 1 gün sonra banviti yenmiştir.
Kim sahip çıkarsa çıksın, ama ben takımı uçuruma sürüklüyen hoca bozuntusuna sahip çıkmıyorum. Hatta defolup gitmesini istiyorum bir an önce .
Ayıptır bee, ziyalar, rızalar, şifolar orda bizim başımızda kariyeri sıfır bir portekizli.Artık kendiniz gelin beyler son 11 maçta 1 galibiyet falan değil sorun, adam herkesle dalga geçiyor.Taraftar olmak kayıtsız şartsız eyvallah demek değildir.Yeri geldiğinde masaya yumruğunu vurmaktır.
Haftada 3 maç yapıyor bahanesine sığınmak dünyada en büyük kolaycılıktır.Ergin hocanın takımı kupayı kazanırken hemde uzatmada galatsaray gibi bir takımı son 4 dakikada 10 sayıdan gelip yenmiş ve 1 gün sonra banviti yenmiştir.
Kim sahip çıkarsa çıksın, ama ben takımı uçuruma sürüklüyen hoca bozuntusuna sahip çıkmıyorum. Hatta defolup gitmesini istiyorum bir an önce .
Ayıptır bee, ziyalar, rızalar, şifolar orda bizim başımızda kariyeri sıfır bir portekizli.Artık kendiniz gelin beyler son 11 maçta 1 galibiyet falan değil sorun, adam herkesle dalga geçiyor.Taraftar olmak kayıtsız şartsız eyvallah demek değildir.Yeri geldiğinde masaya yumruğunu vurmaktır.
(bkz: ronny johnsen)
ömrü hayatımda gördüğüm en saçma kararın baş rol oyuncusu adam. Ulan adamı en öneml maçta oynatma 1 gün sonra affet. Ne oldu disiplin mi sağlandı şimdi? Quaresma bundan sonra takım oyuncusu mu olacak? Kim karlı çıktı bu işten ne o, ne takım ne kimse karlı çıkmaı.
Ehh ne mi oldu ??? renkliler bi tarafıyla halimize güldü olan o oldu.
Bu andan sonra zaten ne quaresmadan fayda var ne başkasından. Bitsin bu rezalet sezonda hepimiz kurtulalım.
Ehh ne mi oldu ??? renkliler bi tarafıyla halimize güldü olan o oldu.
Bu andan sonra zaten ne quaresmadan fayda var ne başkasından. Bitsin bu rezalet sezonda hepimiz kurtulalım.
Maalesef bugünün sorunu değildir, bu yozlaşma neredeyse 5 yıl önce başladı kapalı tribünde ve artık ayan beyan ortaya çıkmaya başladı.
(bkz: benim halen ümidim var)
belki de hakkında en fazla entri girdiğim, 20 yılı aşkın süresince beşiktaşta sürekli forma şansı bulan uzak ara en yeteneksiz orta saha oyuncusudur. Ama dünkü mücadalesini görünce artık ona kızmamaya karar vedim.Adam 1 metreye pas atamıyor, şut atamıyor , adam geçemiyor ama inanılmaz koşuyor. Hani amerikan futbolu gibi , futbolda hucüm ve savunma takımları ayrı ayrı olsa yıldız olur bu adam.
Ama üzülerek söylüyorum keşke azıcık kırıntı kadar da yetenek olsaymış.
Ama üzülerek söylüyorum keşke azıcık kırıntı kadar da yetenek olsaymış.
Biri kağıt üzerinde yıldızlar topluluğuna sahiptir- Diğeri çok mutavazi bir kadroya sahiptir.
Biri en fazla bütçeli takımı idare eder (galatasarydan fazla fenerbahçeye eşit.) - Diğeri rakiplerinn 1/4 bütçesiyle yarışır (efes ve fener ülker'in)
Biri çok konuşur laf üretir( her maç sonunda takvime bok atar)- Biri az konuşur iş üretir. (galatasarayı 2 kez, fener ve efesi hemde rotasyonda 7 kişi ile yener.Kupa kaldırır)
Biri Transferde Alves ve Bebe gibi ne olduğu belirsiz adamlara yönelir- Diğeri sezon ortasında kemp gibi mensah gibi adamlar bulur getirir.
Birinin kariyerinde hiç bir başarı yoktur- Diğeri efesi ve beşiktaşı avrupaa final foura taşır, siena ile avrupada kupa kaldırır, efesi şampiyon yapar.
Biri genç oyunculara şans tanımaz- Diğeri mümkün oluğunca genç oyuncular oynatır.
Birinin vizyonu Edu'dur- Diğerini ki Deron Williams.
Biri kaybetmemeye oynar küçük adamdır- Diğeri her koşulda kazanmak için savaşır.
Biri statikocudur oyun sistemini değiştirmez- Diğeri gerekirse tüm riskleri alır.
Biri şarlatandır- Diğeri imparatordur.
Biz bu birine hoca dersek, diğerine haksızlık etmiş oluruz.
Biri en fazla bütçeli takımı idare eder (galatasarydan fazla fenerbahçeye eşit.) - Diğeri rakiplerinn 1/4 bütçesiyle yarışır (efes ve fener ülker'in)
Biri çok konuşur laf üretir( her maç sonunda takvime bok atar)- Biri az konuşur iş üretir. (galatasarayı 2 kez, fener ve efesi hemde rotasyonda 7 kişi ile yener.Kupa kaldırır)
Biri Transferde Alves ve Bebe gibi ne olduğu belirsiz adamlara yönelir- Diğeri sezon ortasında kemp gibi mensah gibi adamlar bulur getirir.
Birinin kariyerinde hiç bir başarı yoktur- Diğeri efesi ve beşiktaşı avrupaa final foura taşır, siena ile avrupada kupa kaldırır, efesi şampiyon yapar.
Biri genç oyunculara şans tanımaz- Diğeri mümkün oluğunca genç oyuncular oynatır.
Birinin vizyonu Edu'dur- Diğerini ki Deron Williams.
Biri kaybetmemeye oynar küçük adamdır- Diğeri her koşulda kazanmak için savaşır.
Biri statikocudur oyun sistemini değiştirmez- Diğeri gerekirse tüm riskleri alır.
Biri şarlatandır- Diğeri imparatordur.
Biz bu birine hoca dersek, diğerine haksızlık etmiş oluruz.
banada simsiyah gibi, bir çocuk sahibi olamama rağmen ibne oluğumu 33 yaşımda öğreten bu açıklayıcı başlık için yazarımıza teşekkür ederim. ancak bu arkadaşımız sanırım beşiktaşın 120 milyon euroluk bütçesiyle , yeni kurulan galatasaraydan 19, yıldızlarını satan fenerbahçeden 10 puan fark yediğinin, uefa gibi 2. sınıf bir kupada guruplardan çıkmanın başarı olduğunu düşünmekte. O öyle düşünmeye devam etsin ve 5 milyon euroluk bütçesiyle eurolleague takımlarını ezen, türkiye kupasını kazanan ve avrupada final-four yapan Ergin Atamana baksın.
Ayrıca carvallah denilen şarlatan ve soytarı hoca moca değildir. düzenbaz ağzı laf yapan dandik bir adamdır.
Ayrıca carvallah denilen şarlatan ve soytarı hoca moca değildir. düzenbaz ağzı laf yapan dandik bir adamdır.
kesinlikle hastaneden kaçan alzheimer hastalarına benziyor, top nedir neden sahada hangi formalılar onun arkadaşı hiç birini bilmiyor gibi, güneş gören yarasa gibi koşturuyor.Ya akıl sağlığını kaybetmeye başladı yada Space Jam filimineki gibi uzaylılar bişey yaptı. Yani başka açıklama bulamıyorum artık.
Ben yazmaktan bıktım o her maç bir fiyaskoya imza atmaktan bıkmadı. Her türlü hatalı golü bir sezona sığırmayı başardı. Bırakın yediği ikinci golü 1. golde yenecek gol değildi de hadi neyse.
Ulan ikinci golde elini kaldırsan yeter ama olur mu?? kendine güvenir bu arkadaşımız hiç telaş etmez, gol yese bile takımı motive eder. Ama ne yazık ki kaleciliğin temelini bilmez.
Bende isterim beşiktaş genç bir kaleci kazansın ama cenk o genç sen değilsin sen üşürdüğün denizline geri dön ora özgüvenni ortaya koy.
Hiç lami cimi yok rezalet bir kalecisin ve performansın artık miğe bulandırıyor
Ulan ikinci golde elini kaldırsan yeter ama olur mu?? kendine güvenir bu arkadaşımız hiç telaş etmez, gol yese bile takımı motive eder. Ama ne yazık ki kaleciliğin temelini bilmez.
Bende isterim beşiktaş genç bir kaleci kazansın ama cenk o genç sen değilsin sen üşürdüğün denizline geri dön ora özgüvenni ortaya koy.
Hiç lami cimi yok rezalet bir kalecisin ve performansın artık miğe bulandırıyor
yaptığı yazılı açıklama ile kimseye destek vermediğini açıkça ortay koymuştur.
(bkz: oyun bitti hadi dağılın)
(bkz: oyun bitti hadi dağılın)
kaptırdığı topun peşinden deli gibi koşan futbolcu yerine , topu koşturan ve kaptırmayan futbolcuların varlığının önemini ortaya koymak lazım.Mücadele kısmı doğru ama burda da orantılı kıyaslama yapmak lazım takımın ön liberosu ile atıyorum forvetinden aynı mücadeleyi beklemkte saflık olur açıkça.
Evet hepimizin bildiği gibi Kartal puslu sisli kapalı ve yağmurlu havalarda uçmayı sever, tıpkı karakartalım gibi.
Yıllar boyunca öğrendiğim şudur ki , beşiktaş yağmurlu ve kötü havalrda büyük zaferlere imza atmıştır genelde.
örnek Maçlar;
1 Ekim 1997 Beşiktaş-PSG Maçı: O gün o kadar yağmur vardı ki beşiktaşımızın şampiyonlar ligi tarihinde evindeki ilk maç olmasına rağmen tribünlerde en fazla 15.000 kişiydik. O zamanının yıldızlar toğluluğ PSG'i 3-1 yenmiştik ve yağmur adeta bardaktan boşanıyordu.
21 Ekim 2000 Beşiktaş-Galatasaray Maçı: inanılmaz br yağmur altında pascalın kafayı koyup taffareli de sakatlıyarak uzun zaman sonra bir galatasaray galibiyeti almamızı sağladığı maç
2 şubat 2003 Fenerbahçe-Beşiktaş: Erteleme maçında ahmet dursunun golüyle 1-0 kazandığımız maç ve bitmk tükenmez yağmur.
Bunlar aklıma gelen bazıları ama bunun gibi çok maç var ve umarım bu akşamda yağmur bastırır ve gollerimiz ardı ardına gelr.
Yıllar boyunca öğrendiğim şudur ki , beşiktaş yağmurlu ve kötü havalrda büyük zaferlere imza atmıştır genelde.
örnek Maçlar;
1 Ekim 1997 Beşiktaş-PSG Maçı: O gün o kadar yağmur vardı ki beşiktaşımızın şampiyonlar ligi tarihinde evindeki ilk maç olmasına rağmen tribünlerde en fazla 15.000 kişiydik. O zamanının yıldızlar toğluluğ PSG'i 3-1 yenmiştik ve yağmur adeta bardaktan boşanıyordu.
21 Ekim 2000 Beşiktaş-Galatasaray Maçı: inanılmaz br yağmur altında pascalın kafayı koyup taffareli de sakatlıyarak uzun zaman sonra bir galatasaray galibiyeti almamızı sağladığı maç
2 şubat 2003 Fenerbahçe-Beşiktaş: Erteleme maçında ahmet dursunun golüyle 1-0 kazandığımız maç ve bitmk tükenmez yağmur.
Bunlar aklıma gelen bazıları ama bunun gibi çok maç var ve umarım bu akşamda yağmur bastırır ve gollerimiz ardı ardına gelr.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?