bu ne ezikliktir anlayamıyorum.. ben anlamadım bu Pankartı, yabancı dil yok bende. ayrıca rakibinde anlamadı madem orjinal bir şey yapacaksın yap portekizce yok nerede.
amaç mesaj vermek ama kime değil belli değil, ezeli rakiplerine vereceksen ver mesajı türkçe, rakibe ise ver portekizce ama eziklikten ne yapacaklarını şaşırıyorlar.
bakalım diğer ülkelerde nasıl oluyor bu ;
http://www.ultrasmaroc.com/tifo-borussia-dortmund/ (dortmund tarfatarı)
http://www.zimbio.com/pictures/od2fM1-ukV1/AC+Milan+v+Arsenal+FC+UEFA+Champions+League/C2wj7ZXtBcf (milan taraftarı)
http://z6.invisionfree.com/UltrasTifosi/ar/t19549.htm (marsilya taraftarı)
http://kitlelerinafyonu.blogspot.com/2010/08/uluslardan-daha-buyuk-olmak.html (paok taraftarı)
http://www.trtspor.com.tr/Haber.aspx?id=5865
tüm bu maçlar avrupa mücadeleleiridir.
Şimdi de fener taraftarı:
http://www.kotusozluk.com/gorseller/17312/1
http://www.itusozluk.com/gorseller/yarat%FDc%FD+fenerbah%E7e+taraftar%FD/129438
http://www.aksam.com.tr/spor/kadikoyde-muhtesem-koreografi-buyuledi/haber-199629
ama unutmadan en güzeli için :
http://www.eneger.com/kadikoyde-pankart-var/
dün akşam bucks'a karşı oynana playoff 3. maçında , 321. üçlüğü ile tüm nba tarihinin playoff larda en çok isabetli üçlük atan oyuncu rekorunu , reggie miller'ı geride bırakarak kırmıştır.
marca gazetesinde verdiği demeçte, sahada ölümüne mücadele edip dortmundu elemeliyiz, çünkü madrid taraftarını çok üzdük . takım arkadaşlarımızda bu turu geçip onlara güzel bir hediye vermek istiyoruz ve sahda bunun için savaşacağız diyor. ayrıca mourhinyo'nun çok iyi bir hoca olduğunu , ama açıkçası ilişkileirnin eski gibi olmadığını ancak ikisininde madrid'in başarılı olması için çaba sarf ettiğinden bahs etmiş. ancak sonuç olarak kendisi turu geçeceklerine sonuna kadar inanıyor belli. ayrıca iker sadece madridlilerin değil, ezeli rakipleri katalanların bile çok sevip saygı duyduğu yegane madridli oyuncu durumunda.
http://www.marca.com/2013/04/25/futbol/equipos/real_madrid/1366888624.html
http://www.marca.com/2013/04/25/futbol/equipos/real_madrid/1366888624.html
nba'de 2012 yılının savunmacısı seçilmiştir.
tabiki 3 yıl boyunca formasını giydiği takımını misafir olarak geldiği, futbol oynadığı ülkesinde gidip görebilir. antremanının ziyaret edip hasret giderebilir. ama maça gitmeye gerek var mı bilmiyorum. maçı televizyonda da izleyebilir. ayrıca gitmesinde de bir sakınca yok ama örnek veriyorum yaklaşık 45 saat sonra çok önemli bir maça çıkacak ise, hagi veya alex hemde eleştiri okları üzerlerindeyken , takımı kötü giderken ve bir sürü dedikodu ortadayken , o maça gitmez kimseye malzeme vermezdi. . ama fernandes gider, zaten o yüzden diğerleri büyük futbolcuydular.
Not: fernandesin ne beşiktaşın avrupaya gitmesi umrunda, ne de ordu maçı zaten bu maçtada forma giymeyecek orası çok açık.
Not: fernandesin ne beşiktaşın avrupaya gitmesi umrunda, ne de ordu maçı zaten bu maçtada forma giymeyecek orası çok açık.
hayatımda gördüğüm en türk dostu hakem triyosunun yönettiği maç, ucuz penaltı desen var, uyduruk kartlar ile rakibi sindirmek desen var, auta giden topu korner vermek desen var, var da var. maça gelince fenerbahçe taraftar desteği ve böyle bir hakem triyosuna rağmen , bence portekizde turu geçmeye yetecek bir skor alamadı. portekiz deplasmanları her zaman en zor deplasmanlardır ve benfica iyi oynamamasına rağmen aslında ne kadar büyük bir hucüm gücü olduğunu gösterdi bence. sonuçta fenerbahçe 1 gol atsa bile, benficanın 3 gol atması çok muhtamel gözüküyor.
normalde son saniye sayıları olmasa çoktan bitecek bir seriye noktayı koyan maçtır. bu sene barcelona bu kupayı alır bu çok açık.ancak panathinaikos da ne kadar köklü bir takım olduğunu, ve her koşulda mücadele etmenin ne kadar önemli olduğunu bize bir kez daha kanıtladı.
eğer kafayı birine taktıysa ve transfer etmek istiyorsa alır. kimse buna karşı koyamaz, işte bazı örnekleri:
mandzukic,manuel neuer,mario gomez,klose,podolski,lucio,ballack efenberg,elber ve daha niceleri bazılarını kendi taraftarı bile istemedi ama nafile bayern istiyorsa alır. çünkü onların başında almanların imparatoru var ve kimse ona karşı koyamaz almanya'da.
mandzukic,manuel neuer,mario gomez,klose,podolski,lucio,ballack efenberg,elber ve daha niceleri bazılarını kendi taraftarı bile istemedi ama nafile bayern istiyorsa alır. çünkü onların başında almanların imparatoru var ve kimse ona karşı koyamaz almanya'da.
iyi takımdır kötü takımdır tartışmasına girmeye lüzüm yok ancak beşiktaşımızın örnek alması gereken bir takım veya spor klübü değildir. beşiktaşımız kendi geçmişine ve tarihine bakarsa zaten orada başarının anahtarı durmaktadır . zaten bizi başarısızlığa iten özümüzden uzaklaşmak ve birilerini taklit etmek oldu.dortmund almanya gerçeği içersinde büyük bir yıkımdan bugünlere geldi ve bunu kendi iç dinamikleri ile başardı ve takdir ediyorum ama beşiktaşımızın kendi değerleri ve tarihi asıl bize yol göstermesi gereken rehber olmalıdır.
bu konuda şu an ptt 1. liginde bir takımın başında antrenör olarak çalışan bir arkadaşım bana şunu anlatmıştı;
alman milli takımının içinde bunca yabancı kökenli oyuncu olması bir şans değil tamamen bir çalışma ve araştırmanın sonucudur. zira doksanlı yılların sonunda başlayan düşüş, alman futbol adamlarını başarısızlığın nedenlerini araştırmaya itmiş ve çıkan sonuç eğitim ve gelir seviyesi yüksek kısmın çocuklarının gerçek futbol yerine konsol oyunlarını tercih etmesi ve dışarıda top koşturmaktan hoşlanmadıklarını ortaya koymuş, bunu gören yetkilier araştırmalarını daha çok almanya'da yaşayan yabancı kökenli çocuklara yöneltmiş, zira almanya'da milli takıma yükseleceği düşünülen oyuncular 11 yaşında belli oluyor ve takip ediliyor. yani her şey sistamatik ve uzun süren çalışmanın eseri.
alman milli takımının içinde bunca yabancı kökenli oyuncu olması bir şans değil tamamen bir çalışma ve araştırmanın sonucudur. zira doksanlı yılların sonunda başlayan düşüş, alman futbol adamlarını başarısızlığın nedenlerini araştırmaya itmiş ve çıkan sonuç eğitim ve gelir seviyesi yüksek kısmın çocuklarının gerçek futbol yerine konsol oyunlarını tercih etmesi ve dışarıda top koşturmaktan hoşlanmadıklarını ortaya koymuş, bunu gören yetkilier araştırmalarını daha çok almanya'da yaşayan yabancı kökenli çocuklara yöneltmiş, zira almanya'da milli takıma yükseleceği düşünülen oyuncular 11 yaşında belli oluyor ve takip ediliyor. yani her şey sistamatik ve uzun süren çalışmanın eseri.
benden duymuş olmayın ama o da takım arkadaşı mario götze gibi seneye bayern münich forması giyecektir.
beni hiç heycanlandırmayan maçtır. yani ha efes final-four hakkı kazanmış , ha olympiakos benim için aynı. eskiden öyle miydi halbuki, koraç kupası yılları , aydın örs takımın başında volkan, ufuk, tamer sahada naumoski kaptan dümende, larry richard sonrası rahmetli conrad, hele ki yunan takımları oldu mu savaşa gier gibi giderdik abdi ipekçi'ye, boğazımız yırtılana kadar bağırıdık , rakibi yuhalardık. ne efsane olympiakos maçları yaşandı istanbulda, kimler yoktu o zamanlar dragan tarlac, panagiotis fasoulas ikilisi komutan david rivers , dimitris papanikolaou, alexander volkov ve diğerleri. o yıllarda biri çıkıp dese ki ilerde sen bu iki takım oynadığında nötr olacaksın deli derdim. ama yıllar içersinde yaşananlar, başarıya alışmak vb. gibi nedenlerle artık efes'i desteklemiyorum daha doğrusu içimden gelmiyor.
çok abatılmaktadır. adam zaten troll ve bir şeyler yazmış , amacı zaten belli. gerçek kimliği ifşa edildikten ortaya çıkan linç psikolojisi ve yazılanlar beni hayal kırıklığına uğrattı. şaşırdım mı hayır , çünkü maalesef birilerin zayıflıklarıyla, hatalarıyla dalga geçmek , oturduğumuz yerden insanlarla alay etmekten çok hoşlanıyoruz. bu adamın fiziki görünüşyle alay edenlerin çoğu fiziki kompleks yaşayan insanlardır. sonuçta bu adam onla bunla alay ettiyse ve sen bundan rahatsız olduysan , rahatsız olduğun bir şeyin aynısını başkasına yaparak rahatlıyor, tatmin oluyorsan ben o troll'den çok sana acırım ve gördüğüm kadar ekşicileirn çoğu bu ruh halindeler.
benim bu adam ile ilgili fikirlerim belli, hatta zamanında manuel fernandes'in aslında iyi futbolcu olmadığı başlığı bile açmıştım, ancak kendisi aslında iyi bir futbolcu. asla bir yıldız değil ancak iyi bir takımda takımı ileri taşayabilecek verimli bir oyuncu olabilecek kapasitede, ama sorun burada işte. kapasite var ama asla ve asla iş ahlakı yok maalesef. asla düşüncesi futbolunu geliştirmek takımın kazanması değil, onun için önemli olan hayatından hiç ödün vermeden yaşamını sürmek. içmek, gezmek, eğlenmek. burada yine ve usanmadan yazıyorum söylüyorum bu adam ile yola çıkılmaz hele hele lider falan asla olmaz. dün carvalhal bugün samet yarın başkası bu adam değişmez. bence iyi paraya hemen elden çıkartılmalıdır.
15 yıl önce yaptığı basın toplantısı ile olay yaratmıştır, böyle bir basın toplantısı türkiye'de olsa sanırım tv programları 3 gün aralıksız yayın yaparlar.
http://www.youtube.com/watch?v=Bqp64q7kHmw
http://www.youtube.com/watch?v=Bqp64q7kHmw
maçla ilgili marca gazetesi başlığında palizowski diyerek, palizar (dayak atmak, yenmek anlamına geliyor) lewandowski'yi birleştirmiş ve maçı özetlemiş. gazete her ne kadar final için mucize gerek desede mourhinyo maçla ilgili rövanşta şansları olduğunu söylemiş. hadi hayırlısı diyelim.
http://www.marca.com/multimedia/primeras/13/04/0425.html
http://www.marca.com/multimedia/primeras/13/04/0425.html
benim için hayatımın en güzel dünya kupası. elimizden düşürmediğimiz panini italyan 90 çıkartma defteri, her maçı yazlıkta arkadaşlarla beraber izlememiz. italyada todor sicillachi ve roberto baggionun bir anda parlaması, alman panzerleri brehme mattahüs ve klinsman üçlemesi, kamerun ve 38. milla, kolombiya ve higita şovları, maradona önderliğinde arjantinin , napolide italya ile oynana yarı final maçında napoli taraftarı tarafından desteklenmesi ve kaleci golgocheayın kurtardığı penaltılar, çekeslovakya da golcü shukuravi ye mahalle maçlarında şükrü abi diye takılmamız , ingiltere ve kaleci shealton ,hüzünler ve sevinçlere şahit olmamız . bir gün bizde katılabilirmiyiz diye hayal kurmalar iç çekişler .çocukluğumuz ve çocuksu sevinçlerimiz.
benim için dünya kupası italya 90 demektir.
Not: birde maçlar oynanırken kum saati gibi bir saat olurdu ekranda , çok değişik gelmişti o zamnlar ayrıca maskotu en başarılı olan turnuvadır kanımca.
http://greenscene.me/wp-content/uploads/2012/05/italia90stickeralbumcover.jpg
benim için dünya kupası italya 90 demektir.
Not: birde maçlar oynanırken kum saati gibi bir saat olurdu ekranda , çok değişik gelmişti o zamnlar ayrıca maskotu en başarılı olan turnuvadır kanımca.
http://greenscene.me/wp-content/uploads/2012/05/italia90stickeralbumcover.jpg
çocuk değilim ama babam fenerbahçe kongre ve divan üyesi. o yüzden belki de en büyük heycanları ve rekabeti fenerbahçe derbilerinde yaşarım, ama yine de her şeye rağmen galatasaray kadar nefret etmem fenerbahçe'den. bugün geriye baktığımda beşiktaşlı olmamın tesadüf olmadığını, kişilik yapım ile diğer takımların uyuşmadığını daha açık görebiliyorum. bu hayatta belki en çok babamı seviyorum ama yine de bu akşam benfica'yı destekiyorum.
nestle'nin özellikle amerikada yaygın olarak iyasaya sürdüğü efsanevi çikolatanın adı. bazen karışıklık yaratsa bile, efsane babe ruth ile alakası yoktur.
http://en.wikipedia.org/wiki/File:Baby-Ruth-Wrapper-Small.jpg
http://en.wikipedia.org/wiki/File:Baby-Ruth-Wrapper-Small.jpg
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?