(bkz: you will never walk alone)
günümüz tikicanlarının motto olarak bildiği, benimseyiş. düşünüz. felsefe. dustur.
türkçesi şiar olan kelime.
çarşı geliyooor kitabında da sıkça geçer pis cahiller.
çarşı geliyooor kitabında da sıkça geçer pis cahiller.
(bkz: kara murat benim)
dövmeyecekseniz o boku[ybkz]swh[/ybkz] ben yedim. ama fena mı oldu sözlüğe izimi bıraktım asla unutulmayacağım. nasıl bir bakınız verdiysem o silinemiyor. ancak bu bakınızın orijinal hâli bu değildi. aralarda tire işareti falan vardı fakat başlıkta o görülmüyordu aynı şekilde başlık açıp altına tanım yapılırsa başlık dolacak ve ukteler kısmından kalkacaktır. haaaa peki tirelerin yerlerini falan söyler miyim tabii ki hayır.
kedi gibi kokumu bıraktım buralar hep tombaysson kokacak. asla unutulmayacağım bir şair gibi. (gotye için diyorum)
orijinalinde göründüğü gibi açılmayan 'ukte'lerdir.
aristomulobjk gelsin bunu da doldursun da göreyim.[ybkz]swh[/ybkz]
dövmeyecekseniz o boku[ybkz]swh[/ybkz] ben yedim. ama fena mı oldu sözlüğe izimi bıraktım asla unutulmayacağım. nasıl bir bakınız verdiysem o silinemiyor. ancak bu bakınızın orijinal hâli bu değildi. aralarda tire işareti falan vardı fakat başlıkta o görülmüyordu aynı şekilde başlık açıp altına tanım yapılırsa başlık dolacak ve ukteler kısmından kalkacaktır. haaaa peki tirelerin yerlerini falan söyler miyim tabii ki hayır.
kedi gibi kokumu bıraktım buralar hep tombaysson kokacak. asla unutulmayacağım bir şair gibi. (gotye için diyorum)
orijinalinde göründüğü gibi açılmayan 'ukte'lerdir.
aristomulobjk gelsin bunu da doldursun da göreyim.[ybkz]swh[/ybkz]
kumaş türü ceketleri ve pantülleri olur.
- kaldırım çizgilerine basmadan yürümek
- eriğe dalmak
- deodoranta çakmak tutarak sinek yakmak
- arabaların ibrelerine bakarak kaç bastığını öğrenmek
- anahtarları tesbih gibi sallamak
- araba sürerken burnumu karıştırmak
- evden uzaklaşırken acaba bir şeyi açık unuttum mu diye defalarca geri dönmek ve aslında hiçbir şeyin açık olmadığını görmek
- annemin terlikleriyle ekmek almaya gitmek o esnada hayatında bir kez görebileceğin kadar güzelliğe sahip bir kadınla karşılaşmak
- erkek arkadaşlarla yan yana gelince yoldan geçen kadınlara 10 üzerinden puan vermek
- çekirdek alınca içlerini yemeyip biriktirip sonra hepsini aynı anda mideye indirmek.
- eriğe dalmak
- deodoranta çakmak tutarak sinek yakmak
- arabaların ibrelerine bakarak kaç bastığını öğrenmek
- anahtarları tesbih gibi sallamak
- araba sürerken burnumu karıştırmak
- evden uzaklaşırken acaba bir şeyi açık unuttum mu diye defalarca geri dönmek ve aslında hiçbir şeyin açık olmadığını görmek
- annemin terlikleriyle ekmek almaya gitmek o esnada hayatında bir kez görebileceğin kadar güzelliğe sahip bir kadınla karşılaşmak
- erkek arkadaşlarla yan yana gelince yoldan geçen kadınlara 10 üzerinden puan vermek
- çekirdek alınca içlerini yemeyip biriktirip sonra hepsini aynı anda mideye indirmek.
http://www.melihkarakelle.com/turkiyeden-neden-tasindim.html/
hâlâ bazı şeylerin kararını tam verebilmiş değilim. yazılanlar doğrudur ancak aidiyet duygusu oluştuktan sonra neler oluşur onu da bilemiyorum.
etrafıma bakıyorum da yüzde doksanı kazık yiyen masum adamlar rolünde e demezler mi adama bu kazıkları kim atıyor o zaman diye. (keşisim kümesi işte)
pek de büyütmemek gerekir bu seçimi ne bileyim neden mercedes benz değil de bmw'yi seçtiğimizde böyle yaygaralar (gerçi koparır bu araba manyakları) kopmuyorsa bunda da kopmamalı haa uzak oluşun elbette kötü yanları vardır da teknoloji yüzyıl cidden bu olumsuz koşulları minimize etmiştir.
gurbete gidenler hemen hepsi geri dönerler nedeni aidiyet kazanmaktır. bazı şeylere sövmek yeterli olmuyor. lafla gemi yürümüyor. okula mı sövüyorsun sövme gir rektör ol. anlatabildim mi bilmem. zaten kafa burkan boyun kıran durumlar budur aslında oraya varana kadar aşılması gereken bürokrasi siyaset. oraya zaten gidilemediği her isteyen gidemediği için bu durumda olunuyor. oraya giden adama da ben yapamadım o yaptı helal olsun diyeceksin. haa kafanı kullanırsın onu da kullanırsın başa sen geçersin o zaman işte sisteme söversin. ben bu sistemi alt ettim bunlardan bir cacık olmaz diye.
kolay ne var ki.
hâlâ bazı şeylerin kararını tam verebilmiş değilim. yazılanlar doğrudur ancak aidiyet duygusu oluştuktan sonra neler oluşur onu da bilemiyorum.
etrafıma bakıyorum da yüzde doksanı kazık yiyen masum adamlar rolünde e demezler mi adama bu kazıkları kim atıyor o zaman diye. (keşisim kümesi işte)
pek de büyütmemek gerekir bu seçimi ne bileyim neden mercedes benz değil de bmw'yi seçtiğimizde böyle yaygaralar (gerçi koparır bu araba manyakları) kopmuyorsa bunda da kopmamalı haa uzak oluşun elbette kötü yanları vardır da teknoloji yüzyıl cidden bu olumsuz koşulları minimize etmiştir.
gurbete gidenler hemen hepsi geri dönerler nedeni aidiyet kazanmaktır. bazı şeylere sövmek yeterli olmuyor. lafla gemi yürümüyor. okula mı sövüyorsun sövme gir rektör ol. anlatabildim mi bilmem. zaten kafa burkan boyun kıran durumlar budur aslında oraya varana kadar aşılması gereken bürokrasi siyaset. oraya zaten gidilemediği her isteyen gidemediği için bu durumda olunuyor. oraya giden adama da ben yapamadım o yaptı helal olsun diyeceksin. haa kafanı kullanırsın onu da kullanırsın başa sen geçersin o zaman işte sisteme söversin. ben bu sistemi alt ettim bunlardan bir cacık olmaz diye.
kolay ne var ki.
çatalburun av köpeklerimizle ünlü ilçemiz.
kaldırım değiştirten abi. amca. dayı. korkudan ne diye hitap edersen artık.
http://www.ligtv.com.tr/fotogaleri/guresci-mi-futbolcu-mu/?p=1
bir de genel kanı vardır ağırlık altına yatmak refleksleri zayıflatır. vücut çalışanlar ellerini sırtlarına değdiremez gibi gibi.
demek yapan yapıyormuş tebrik etmek lazım. çalıştırıcısına da ayrı bir plaket sunmak lazım.
bu adamla maçım olsa jubile yapmadan yeşil sahaları bırakırım.
http://www.ligtv.com.tr/fotogaleri/guresci-mi-futbolcu-mu/?p=1
bir de genel kanı vardır ağırlık altına yatmak refleksleri zayıflatır. vücut çalışanlar ellerini sırtlarına değdiremez gibi gibi.
demek yapan yapıyormuş tebrik etmek lazım. çalıştırıcısına da ayrı bir plaket sunmak lazım.
bu adamla maçım olsa jubile yapmadan yeşil sahaları bırakırım.
ıce age'deki gerizekalı olan.
sloth şeklinde geçer. inanılmaz pis ve bünyesinde aşırı parazit barındırır. daha önceden harpy eagle'da payaşmıştım hatırlayanlar olacaktır. gene paylaşmakta fayda var.
ööeehh
http://www.youtube.com/watch?v=oGMmQBiU1Ls
n'oldu lan tırstınız değil mi?
sloth şeklinde geçer. inanılmaz pis ve bünyesinde aşırı parazit barındırır. daha önceden harpy eagle'da payaşmıştım hatırlayanlar olacaktır. gene paylaşmakta fayda var.
ööeehh
http://www.youtube.com/watch?v=oGMmQBiU1Ls
n'oldu lan tırstınız değil mi?
tık tık tık tık sene 2014 tık tık tık tık yer Beyoğlu. tık tık tık tık saat 20.45 ve devam eden süreç
tuhaf bir yerdeyim sokakta eski sovyet rusyadan kalma bina tarzında bir bina taş ve oldukça büyük sokak ise bir o kadar dar. hava da ayrı bir boğucu. kaldırımlar çok alçak bir cafe'nin önünden geçiyorum wien'deyim zannediyorum ik başta beyaz eski ve yosun akan duvarları var binanın cafe'nin kapıları penceleri eski ama bir o kadar bakımlı ve yeşil çok koyu yeşil içeride de kestane rengi ve ağacı kullanılmiş biraz daha yürüyorum ve diğer camından orada alkol alıdığını görüyorum. l
lan diyorum 2 göz çük kadar yer camın yukarısında böyle floroyal ne bir şey yazıyor mekanın adı. hayret 2 tane de masa var nasıl olur diyorum. 3 adım daha atıyorum ve kapısını görüyorum ben yürüdükçe mekanın aslında ne kadar da geniş oldunu alıyorum. kapıdacam yok 2 tarafa açılan 2 kanatlı kalı ahşap büyük kapı içeri giriyorum yerler sarı uzun avizeler var. masalarda kel uzun boylu yapılı şapkalı amcalar var. o koyu renkli masalarda. karşımda da bar. 2 tane genç kadın.
sola doğru yürüyorum üst kaTA merdivenler de ahşap yürürken çatırdıyor ve gacırdıyor her adımımda dump dump ses geliyor. üst katta okuldan arkadaşımı görüyorum burada ortam daha loş arialar çalıyor fonda. gidiyorum yanıa arkadaşı o da tuhaf giyinmiş beyaz t shirt alltan kumaş pileli abisiymiş yanındaki diyorum bu kadar gençmiydi arkadaşın gibi duruyor. ailelerden konuşuyoruz ne işin var falan diyor. gel otur iki dakika sevdiğin viski var burada diyor barış'a geldim diyorum acelem var diyorum sallıyorum. çıkmak istiyorum
bir şey oluyor çıkmak için o katta var mıdır çıkış diye bakıyorum ara ara yok exit falan yok. yemekhaneye giriyorum yok o sırada çişim geliyor. tuvalet ara. bir üst kata daha çıkıyorum bizim okuldaki gibi uzun geniş koridor sağda kütüphane diyor. merdivenlerin başında sekreter gibi gözüklü bir kadın var.
arkadaş oradalarda bir güzel kadınlar var. şirazem kaydı yemin ediyorum böyle 3-4 kişilik gruplar halinde diyorum öğrenci bunlar. hiçbirisi bende kısa değil yabancı galiba diyorum.
bir tane tuvalet buluyorum ne işareti olduğunu anlamıyorum. bir tane rus mafyası gibi adam altın kolye beyaz saçı 2 metre 120 kilo 55 yaşlarında giriyor tuvalete.
ben de giriyorum gene uzun koridor. sol tarafta kapılılar karşıarında klozet ama klozet yerinde pisuvar olmazı lazım değil mi diyorum. neyse u dönüşü yapıp klozet başına geliyorum. işeyeceğim alt kapak kapalı ama çok da pis kağıt da yok diyorum ellemeyeyim ben de çövdüreyim. u dönüşü yaptık ya. kapının girişi görünüyor tabii. rus da arkamdaki kapalı yere girdi.
tam çıkardım bibilibatçiyoyu kapı açıldı siyah etek sarısın topuz saçlı zayıf ve ondan tamamen farklı giyinen 2 tane kız. ben aynen şöyle el de çükte '' yok artık daha neler ''
ben mi yanlış girdim siz mi yoksa unısex falan mı diyorum. konuşmuyorlar kapıdaki işareti gösteriyorar makyaj işareti m, ne var. sonra onlar da yanıma gelip hacet gideriyorlar bakmıyorum ama. diğerleri makyaj yapıyor.
diyorum bunlar da yabancı.
tam çıkıyorum lan bir tane da kız geliyor arkadaş 5 metre arkadan bir tae daha geliyor lan diyorum bu kadar güzel kız nasıl toplanır hepsi buraya. aha diyorum oğlum bak cenneti kapıları burada bir yerde bu melekler bir yanlış yapmış allah da bunları cennetten dünyaya şurada bir yerde sürüyor kesin.
sonrasıı hatılamıyorum.
rüya benim rüyaya demek ne kadar hoşladığım şey varda ona uygun bir kız tipi yaratmışım bu yüzden hepsi güzel geliyor. ama zevkli adammışım ne güzeldi yav onlar yarın akşam yatarken güze giyinip de yatayım orayı tekrar ziyarete gitmeye çalışacağım.
o sonuncusu muthişti abi. bacakkları benimkinden bile düzdü.
tuhaf bir yerdeyim sokakta eski sovyet rusyadan kalma bina tarzında bir bina taş ve oldukça büyük sokak ise bir o kadar dar. hava da ayrı bir boğucu. kaldırımlar çok alçak bir cafe'nin önünden geçiyorum wien'deyim zannediyorum ik başta beyaz eski ve yosun akan duvarları var binanın cafe'nin kapıları penceleri eski ama bir o kadar bakımlı ve yeşil çok koyu yeşil içeride de kestane rengi ve ağacı kullanılmiş biraz daha yürüyorum ve diğer camından orada alkol alıdığını görüyorum. l
lan diyorum 2 göz çük kadar yer camın yukarısında böyle floroyal ne bir şey yazıyor mekanın adı. hayret 2 tane de masa var nasıl olur diyorum. 3 adım daha atıyorum ve kapısını görüyorum ben yürüdükçe mekanın aslında ne kadar da geniş oldunu alıyorum. kapıdacam yok 2 tarafa açılan 2 kanatlı kalı ahşap büyük kapı içeri giriyorum yerler sarı uzun avizeler var. masalarda kel uzun boylu yapılı şapkalı amcalar var. o koyu renkli masalarda. karşımda da bar. 2 tane genç kadın.
sola doğru yürüyorum üst kaTA merdivenler de ahşap yürürken çatırdıyor ve gacırdıyor her adımımda dump dump ses geliyor. üst katta okuldan arkadaşımı görüyorum burada ortam daha loş arialar çalıyor fonda. gidiyorum yanıa arkadaşı o da tuhaf giyinmiş beyaz t shirt alltan kumaş pileli abisiymiş yanındaki diyorum bu kadar gençmiydi arkadaşın gibi duruyor. ailelerden konuşuyoruz ne işin var falan diyor. gel otur iki dakika sevdiğin viski var burada diyor barış'a geldim diyorum acelem var diyorum sallıyorum. çıkmak istiyorum
bir şey oluyor çıkmak için o katta var mıdır çıkış diye bakıyorum ara ara yok exit falan yok. yemekhaneye giriyorum yok o sırada çişim geliyor. tuvalet ara. bir üst kata daha çıkıyorum bizim okuldaki gibi uzun geniş koridor sağda kütüphane diyor. merdivenlerin başında sekreter gibi gözüklü bir kadın var.
arkadaş oradalarda bir güzel kadınlar var. şirazem kaydı yemin ediyorum böyle 3-4 kişilik gruplar halinde diyorum öğrenci bunlar. hiçbirisi bende kısa değil yabancı galiba diyorum.
bir tane tuvalet buluyorum ne işareti olduğunu anlamıyorum. bir tane rus mafyası gibi adam altın kolye beyaz saçı 2 metre 120 kilo 55 yaşlarında giriyor tuvalete.
ben de giriyorum gene uzun koridor. sol tarafta kapılılar karşıarında klozet ama klozet yerinde pisuvar olmazı lazım değil mi diyorum. neyse u dönüşü yapıp klozet başına geliyorum. işeyeceğim alt kapak kapalı ama çok da pis kağıt da yok diyorum ellemeyeyim ben de çövdüreyim. u dönüşü yaptık ya. kapının girişi görünüyor tabii. rus da arkamdaki kapalı yere girdi.
tam çıkardım bibilibatçiyoyu kapı açıldı siyah etek sarısın topuz saçlı zayıf ve ondan tamamen farklı giyinen 2 tane kız. ben aynen şöyle el de çükte '' yok artık daha neler ''
ben mi yanlış girdim siz mi yoksa unısex falan mı diyorum. konuşmuyorlar kapıdaki işareti gösteriyorar makyaj işareti m, ne var. sonra onlar da yanıma gelip hacet gideriyorlar bakmıyorum ama. diğerleri makyaj yapıyor.
diyorum bunlar da yabancı.
tam çıkıyorum lan bir tane da kız geliyor arkadaş 5 metre arkadan bir tae daha geliyor lan diyorum bu kadar güzel kız nasıl toplanır hepsi buraya. aha diyorum oğlum bak cenneti kapıları burada bir yerde bu melekler bir yanlış yapmış allah da bunları cennetten dünyaya şurada bir yerde sürüyor kesin.
sonrasıı hatılamıyorum.
rüya benim rüyaya demek ne kadar hoşladığım şey varda ona uygun bir kız tipi yaratmışım bu yüzden hepsi güzel geliyor. ama zevkli adammışım ne güzeldi yav onlar yarın akşam yatarken güze giyinip de yatayım orayı tekrar ziyarete gitmeye çalışacağım.
o sonuncusu muthişti abi. bacakkları benimkinden bile düzdü.
4 haftadır cesaret edip de soramadığım ama her seferinde bıraktığım ortama sırf ne oldu diyebilmek için girdiğim ancak gücümün yetmediği elemandır.
toşbillerine dolacak daha çok '' siperim '' var. tez elden şifalar diliyorum. mesafeler önemsizdir bir telefona bakar yapmadığımız iş değil, ne olursa.
kendisinden de ricam yasakları çiğnemesin. en azından ben onu buralarda görmeyeyim tersim boktur. üzerim, üzülürüm swh.
toşbillerine dolacak daha çok '' siperim '' var. tez elden şifalar diliyorum. mesafeler önemsizdir bir telefona bakar yapmadığımız iş değil, ne olursa.
kendisinden de ricam yasakları çiğnemesin. en azından ben onu buralarda görmeyeyim tersim boktur. üzerim, üzülürüm swh.
Şu an olabilir.
kıyas ı batıl boş boğazlık cahillikten ibaret, ne olduğunu kendi sempatizanlarının bile tanımını yapamadığı iki kelimeyi biraraya getirip dertlerini paylaşamadığı ağlaklık.
bu dünyada cahiller ve güçsüzler her zaman ezilecektir. yüzyıllarca da böyle olmuştur.
ne zaman ki kadınlar kendilerini geliştirirler o zaman istedikleri hakları alırlar.
bu dünyada cahiller ve güçsüzler her zaman ezilecektir. yüzyıllarca da böyle olmuştur.
ne zaman ki kadınlar kendilerini geliştirirler o zaman istedikleri hakları alırlar.
ulan nazar edeceğiz çocuğa neyse ki ne renkli ne de renkli gözlü var [ybkz]swh[/ybkz].
(bkz: maşallah)
(bkz: maşallah)
kendisi için baba oldu diyorlar.
nakımı yeni baba oldu. [ybkz]swh[/ybkz]
o zaten (vurgula: baba)ydı!
babacan tavırlarıyla sevenlerinin yüreğinde de yerini çoktan almıştı.
kendisi artık bir şey olunca önce evladım diyecektir, başka biri oldum ayaklarında göreceğiz onu şu sıralar. kendilerine tek bir dilek hakkım olsaydı eğer, onlara iyi bir aile olmayı daim kılabilme yetisi dilerdim.
ben ebeveynlerimden iyi bir aile yapısı ile aşılamayacak hiçbir sorunun olmadığını öğrendim, tecrube ettim. hem de hepsini teker teker. en tavanı da gördüm en tabanı da ki hadis bile vardır allah insanı alıştığından geri koymasın. şu hayatta en kötü şeylerden birisi tepeden düşmektir.
inanın bana iyi bir aile yapınız varsa aile diyorum çekirdek aile babaanne anneanne falan değil anne baba ve evlatlar her sorunda daha da sıkı sıkıya bağlanılınca bütün sorunlar atlatılıyor.
zamanla ülkenin gidişat ile gelecek kaygısı yaşanabiliyor, metin olsunlar onlar tek değil, çocuğun tatlı huysuzlukları ile, ne zaman büyüyecekler artık bir büyüseler de ben de azıcık rahatlasam içgeçirmeleri ne yazık ki farkına bile varamadan ana bunlar ne ara büyüdü oluyor. artık gelip bize de derler çocuk büyüyünce dertleri de büyüyor. bu tıpkı beşiktaş hilleti gibidir. bilirsin ama istersin.
bir bakıyorsun altını pisleten götü boklu bebe bir de bakıyorsun ki daha yeni yürümeye başlamış olan etfal okula başlamış bir şey oluyor üniversite askerlik derken baba ben evleneceğim diyor. yürek yaşlanmaz yıllar cidden çok çabuk geçiyor.
bahtı açık olsun sağlığı onun peşini hiç bırakmasın. babası gibi delikanlı vatana millete hayırlı evlat olsun.
valideye de tebriklerimizi iletiyoruz.
nakımı yeni baba oldu. [ybkz]swh[/ybkz]
o zaten (vurgula: baba)ydı!
babacan tavırlarıyla sevenlerinin yüreğinde de yerini çoktan almıştı.
kendisi artık bir şey olunca önce evladım diyecektir, başka biri oldum ayaklarında göreceğiz onu şu sıralar. kendilerine tek bir dilek hakkım olsaydı eğer, onlara iyi bir aile olmayı daim kılabilme yetisi dilerdim.
ben ebeveynlerimden iyi bir aile yapısı ile aşılamayacak hiçbir sorunun olmadığını öğrendim, tecrube ettim. hem de hepsini teker teker. en tavanı da gördüm en tabanı da ki hadis bile vardır allah insanı alıştığından geri koymasın. şu hayatta en kötü şeylerden birisi tepeden düşmektir.
inanın bana iyi bir aile yapınız varsa aile diyorum çekirdek aile babaanne anneanne falan değil anne baba ve evlatlar her sorunda daha da sıkı sıkıya bağlanılınca bütün sorunlar atlatılıyor.
zamanla ülkenin gidişat ile gelecek kaygısı yaşanabiliyor, metin olsunlar onlar tek değil, çocuğun tatlı huysuzlukları ile, ne zaman büyüyecekler artık bir büyüseler de ben de azıcık rahatlasam içgeçirmeleri ne yazık ki farkına bile varamadan ana bunlar ne ara büyüdü oluyor. artık gelip bize de derler çocuk büyüyünce dertleri de büyüyor. bu tıpkı beşiktaş hilleti gibidir. bilirsin ama istersin.
bir bakıyorsun altını pisleten götü boklu bebe bir de bakıyorsun ki daha yeni yürümeye başlamış olan etfal okula başlamış bir şey oluyor üniversite askerlik derken baba ben evleneceğim diyor. yürek yaşlanmaz yıllar cidden çok çabuk geçiyor.
bahtı açık olsun sağlığı onun peşini hiç bırakmasın. babası gibi delikanlı vatana millete hayırlı evlat olsun.
valideye de tebriklerimizi iletiyoruz.
kendisi için baba oldu diyorlar.
nakımı yeni baba oldu. [ybkz]swh[/ybkz]
o zaten (vurgula: baba)ydı!
babacan tavırlarıyla sevenlerinin yüreğinde de yerini çoktan almıştı.
kendisi artık bir şey olunca önce evladım diyecektir, başka biri oldum ayaklarında göreceğiz onu şu sıralar. kendilerine tek bir dilek hakkım olsaydı eğer, onlara iyi bir aile olmayı daim kılabilme yetisi dilerdim.
ben ebeveynlerimden iyi bir aile yapısı ile aşılamayacak hiçbir sorunun olmadığını öğrendim, tecrube ettim. hem de hepsini teker teker. en tavanı da gördüm en tabanı da ki hadis bile vardır allah insanı alıştığından geri koymasın. şu hayatta en kötü şeylerden birisi tepeden düşmektir.
inanın bana iyi bir aile yapınız varsa aile diyorum çekirdek aile babaanne anneanne falan değil anne baba ve evlatlar her sorunda daha da sıkı sıkıya bağlanılınca bütün sorunlar atlatılıyor.
zamanla ülkenin gidişat ile gelecek kaygısı yaşanabiliyor, metin olsunlar onlar tek değil, çocuğun tatlı huysuzlukları ile, ne zaman büyüyecekler artık bir büyüseler de ben de azıcık rahatlasam içgeçirmeleri ne yazık ki farkına bile varamadan ana bunlar ne ara büyüdü oluyor. artık gelip bize de derler çocuk büyüyünce dertleri de büyüyor. bu tıpkı beşiktaş hilleti gibidir. bilirsin ama istersin.
bir bakıyorsun altını pisleten götü boklu bebe bir de bakıyorsun ki daha yeni yürümeye başlamış olan etfal okula başlamış bir şey oluyor üniversite askerlik derken baba ben evleneceğim diyor. yürek yaşlanmaz yıllar cidden çok çabuk geçiyor.
bahtı açık olsun sağlığı onun peşini hiç bırakmasın. babası gibi delikanlı vatana millete hayırlı evlat olsun.
valideye de tebriklerimizi iletiyoruz.
nakımı yeni baba oldu. [ybkz]swh[/ybkz]
o zaten (vurgula: baba)ydı!
babacan tavırlarıyla sevenlerinin yüreğinde de yerini çoktan almıştı.
kendisi artık bir şey olunca önce evladım diyecektir, başka biri oldum ayaklarında göreceğiz onu şu sıralar. kendilerine tek bir dilek hakkım olsaydı eğer, onlara iyi bir aile olmayı daim kılabilme yetisi dilerdim.
ben ebeveynlerimden iyi bir aile yapısı ile aşılamayacak hiçbir sorunun olmadığını öğrendim, tecrube ettim. hem de hepsini teker teker. en tavanı da gördüm en tabanı da ki hadis bile vardır allah insanı alıştığından geri koymasın. şu hayatta en kötü şeylerden birisi tepeden düşmektir.
inanın bana iyi bir aile yapınız varsa aile diyorum çekirdek aile babaanne anneanne falan değil anne baba ve evlatlar her sorunda daha da sıkı sıkıya bağlanılınca bütün sorunlar atlatılıyor.
zamanla ülkenin gidişat ile gelecek kaygısı yaşanabiliyor, metin olsunlar onlar tek değil, çocuğun tatlı huysuzlukları ile, ne zaman büyüyecekler artık bir büyüseler de ben de azıcık rahatlasam içgeçirmeleri ne yazık ki farkına bile varamadan ana bunlar ne ara büyüdü oluyor. artık gelip bize de derler çocuk büyüyünce dertleri de büyüyor. bu tıpkı beşiktaş hilleti gibidir. bilirsin ama istersin.
bir bakıyorsun altını pisleten götü boklu bebe bir de bakıyorsun ki daha yeni yürümeye başlamış olan etfal okula başlamış bir şey oluyor üniversite askerlik derken baba ben evleneceğim diyor. yürek yaşlanmaz yıllar cidden çok çabuk geçiyor.
bahtı açık olsun sağlığı onun peşini hiç bırakmasın. babası gibi delikanlı vatana millete hayırlı evlat olsun.
valideye de tebriklerimizi iletiyoruz.
silkeler misin sabaha mı bırakırsın'ın kulaktan dolma hali. bir de siktim sene vardır sittin sene. bilader vardır birader olan.
akşamları bir şey silkelemek iyi değildir dedikleri için sabaha bırakma eyleminden doğmuştur.
akşamları bir şey silkelemek iyi değildir dedikleri için sabaha bırakma eyleminden doğmuştur.
kartal sözlük'te kullanan adamımdır. bu bakınızı sadece ben verebilirim. benden harici verenin de götünü keserim. herkes ömrüne bereket diyince nedence bol ömür dilediğimi zanneder.
ömrüne bereket demek. dolu dolu bereketli bir ömür demektir. gallavi yıllar dilenir. bir tencere bereketli olursa onlan bir ordu da doyar. iş yıllarda ve temmeni aslında yıl demek yıllar dilemek değil. adı üzerinde bereketli yıllar dilemektir.
ömrüne bereket demek. dolu dolu bereketli bir ömür demektir. gallavi yıllar dilenir. bir tencere bereketli olursa onlan bir ordu da doyar. iş yıllarda ve temmeni aslında yıl demek yıllar dilemek değil. adı üzerinde bereketli yıllar dilemektir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?