confessions

simsiyah

1. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 1267
  2. takipçi 0
  3. puan 29580

ozdemirozdemir

simsiyah
lan bak olm gidersen arkandan bildiğim bütün argoları sıralar eşeğin götüne sokarım seni. ama kalırsan ##150312 bu entrymde ki fikirlerim devam eder senlen alakalı. istediğin kadar bızıkla o artı eksi butonunu bundan sonra, hem bence en çok artıyı da bana ver. bir artı oy için ruhunu satan adamım ben.

dandik bir geceye yatıp çok keyifli bir sabaha uyanmak

simsiyah
soğuk, puslu, yalnız, keyifsiz bir gece en mantıklı şey uyumaktır der ve kafayı vurursunuz kafanızda ki tilkilerin kuyruklarını birbirine vurdurmamaya çalışırken geçte olsa uyursunuz. sabah uyandığınızda odanıza güneş girdiğini görürsünüz "oha lan dün akşam kıştı", yoksa ben ayıyım da koca kış uyudum mu diye içinizden geçirirsiniz ama pencereden bakmayı da ihmal etmezsiniz. bakarsınız ki eski skim gibi ekim ayı gitmiş yerine gelen kasım ayı ilk günden bize moral olsun diye kıyak yapmıştır. şöyle keyifli bi gerilir telefonunuzu elinize alırsınız, 2 tane de güzel insandan gelmiş olan günaydınlı felan sosyal ağ mesajını görürsünüz, oha dersiniz bu hayat kesin bi ibnelik yapıcak daha günün ilk dakikalarında bu kadar mutlu olmaz insan der ve giyinmek için hamle yaptığınız çok sevdiğiniz kazağınızın geçen yıl size olmadığını küçük geldiğini hatırlarsınız o sıra verdiğiniz kilolar aklınıza gelir ve kazağı giyersiniz. yaşadığınız sevinç senegale gol atan ilhan mansızın sevincini gölgede bırakır. öyle bir yumruk kaldırırsınız ki göğe doğru rocky gibi "edrrriiyııınnnnnn" diye bağırmamak içten değildir.

velasıl kelam uzun lafın kısası güzel bir gün gelecekse, siz ne kadar kötümserlik, ne kadar ibnelik düşünsenizde gelir bulur sizi.

bıyıklı erkek

simsiyah
görsel olarak dudağının üzerinde kıl olan erkek gibi algılansada, bıyığın fiziksel duruşuna göre yaşam felsefesinden siyasi görüşüne, dini akımına kadar geniş bir yelpazeye yayılır. zaman zaman kendiminde sadece şahsi beyenisi için aralarında bulunduğum bıyıklı erkekler genelde kadın arkadaşları veya sevgilileri yada karıları için bu kıldan tüyden şeylerinden ayrılmak zorunda kalırlar. tabiisi bıyık seven hatunlarda vardır ama sevmeyenlerin yanında esamesi okunmayacak azlıktadır.

güneşi içenlerin türküsü

simsiyah
bir nazım hikmet şiiri.

Bu bir türkü:-
toprak çanaklarda
güneşi içenlerin türküsü!
Bu bir örgü:-
alev bir saç örgüsü!
kıvranıyor;
kanlı; kızıl bir meş'ale gibi yanıyor
esmer alınlarında
bakır ayakları çıplak kahramanların!
Ben de gördüm o kahramanları,
ben de sardım o örgüyü,
ben de onlarla
güneşe giden
köprüden
geçtim!
Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi.
Ben de söyledim o türküyü!

Yüreğimiz topraktan aldı hızını;
altın yeleli aslanların ağzını
yırtarak
gerindik!
Sıçradık;
şimşekli rüzgâra bindik!.
Kayalardan
kayalarla kopan kartallar
çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını.
Alev bilekli süvariler kamçılıyor
şaha kalkan atlarını!


Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!


Düşmesin bizimle yola:
evinde ağlayanların
göz yaşlarını
boynunda ağır bir
zincir
gibi taşıyanlar!
Bıraksın peşimizi
kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!

işte:
şu güneşten
düşen
ateşte
milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!

Sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!


Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!


Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk!
Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız,
toprak kokuyor bakır sakallarımız!
Neş'emiz sıcak!
kan kadar sıcak,
delikanlıların rüyalarında yanan
o «an»
kadar sıcak!
Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak,
ölülerimizin başlarına basarak
yükseliyoruz
güneşe doğru!

ölenler
döğüşerek öldüler;
güneşe gömüldüler.
Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!


Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!


üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor!
Kalın tuğla bacalar
kıvranarak
ötüyor!
Haykırdı en önde giden,
emreden!
Bu ses!
Bu sesin kuvveti,
bu kuvvet
yaralı aç kurtların gözlerine perde
vuran,
onları oldukları yerde
durduran
kuvvet!
Emret ki ölelim
emret!
Güneşi içiyoruz sesinde!
Coşuyoruz,
coşuyor!..
Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde
mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor!


Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!



Toprak bakır
gök bakır.
Haykır güneşi içenlerin türküsünü,
Hay-kır
Haykıralım!

uzun süreli ilişkiden çıkınca oluşan bir daha aşık olamam hissi

simsiyah
ne kadar kısa sürerse o kadar iyidir.

illa uzun süreli ilişkiden çıkılması gerekmez, inanmış olduğun insana olan güvensizliğin neticesinde oluşan his olduğundan çok uzun olmasada ilişkinizin insanlara güveninizi zedelediğini ve "bir daha böyle olmucak amuğaa koyayiim yeaaaa" naralarıyla ağladığınızı görünce, kendinize acır ve "nabiyom ben mal gibi" der akabinde şu sözlerle motive edersiniz kendinizi, "haydi kalk ayağa yürü güneşe" ve artık güneşin zaptı çok yakındır. inanırsanız olur bence.[ybkz]swh[/ybkz]

buradan da bu entry sayesinde büyük usta nazım hikmete selam çakmış oluyorum. saygılar.

(bkz: güneşi içenlerin türküsü)

beşiktaşlılığın sorgulanması

simsiyah
quaresmaya değil atınç nukan veya cumali bişi'ye dahi sövseniz başınıza gelecek olandır. beşiktaşın futbolcusuna sövmeyi normalleştirirseniz adına da eleştiri derseniz yalan söylüyorsunuzdur. siz kuvarezma düşmanı olmuşsunuz, içinizdeki nefret beşiktaşın oynadığı maçın ve takımın genel durumunun önüne geçmiştir.

adaletsiz beşiktaş taraftarı

simsiyah
bırakmıyorlar ki sevincimizi yaşayalım üzüntümüzü yaşayalım. maalesef var böyle bir taraftar maçta oynayan diğer futbolcuların başlıklarına entri girmezlerken mesela ilk işleri bugün yendik ama şu ibne kuvarezmada bi bok yapmadı saydım tam 6 top ezdi 8 tane hatalı pas verdi 3 el kol hareketi yaptı hatta bi ara bende üçbuçuk attım ya iyi oynarsa diye.

evet bu taraftar grubu bir futbolcunun üzerine bu kadar oynayınca elde olmadan bir futbolcusunu diğerinden ayırmayan beşiktaş taraftarı, istiyor ki futbol bilgisi gelişsin genele baksın isimlere takılmasın. tüm amacı öğretmek olan bu taraftarlarında beşiktaş sevgisi sorgulanıyor sonra. sevgi sorgulayacak gerizekalılkta olunacaksa sen hep kaybeden olursun. bu da bu konudaki son sözümdür.

cevap hakkı doğmadan peşin cevap: maç sonrası futbolcu başlıklarına genelde entry girmeyen adamım quaresmayada maçla ilgili girmiyorum öğreti niteliğinde entry giriyorum sadece

quaresmacı beşiktaşlılar

simsiyah
quaresmaya istedikleri boku atanlara futbolun nasıl bir oyun olduğunu anlatarak, sabırla bir oyuncudan beklentilerin ne olduğunu sorgulatan beşiktaşlılardır.

sen istediğin boku at beşiktaşı seven ol. ben sen yanlışsın diyeyim beşiktaş düşmanı olayım. çok afedersin ama bi çay falan koyun.

kimse kimsenin beşiktaşlılığını sorgulamamıştır, sadece bir futbolcu hakkında düşüncelerini söylemiştir ama ne hikmetse quaresma sevmeyen kitle hemen entersan bir savunma ile beşiktaş sevgisini falan öne atmıştır. senin derdin futbolcu ile ise onu eleştir he ama yok amacın benim beşiktaş sevgimse sen çok yanlış gelmişsin.

ricardo quaresma

simsiyah
maçı seyretmediğim için bu maçlık yorum yapmayacağım ama ntv de rıdvan dilmen ile güntekin onay arasında ki diyaloğu aklımda kaldığınca yazıcam;

rıdvan: birileri quaresma'yı harcamaya çalışıyor. anlaşılır gibi değil, bu futbolcunun ölüsü şu takımın tartışmasız en iyisidir. ayrıca adam 90+ da bile hala pires yapıyor hala koşup asist yaıyor alda at diyor. ben onu bunu bilmem güntekin sivasın hocası olsam quaresma oynamasın diye dua ederim.

güntekin: değil mi hocam devamlı karşı takıma rahatsızlık veren bir futbolcu heran topa hükmederek brşeyler yapabilir.

(yukarıda ki konuşma kelimesi kelimesine doğru değildir fekat azı var çoğu yoktur söylenenler yanında)

veli kavlak çok bile bize quaresma da neyimize!

sarımsaklı yoğurt

simsiyah
bana sevmediğim tüm sebzeleri yedirebilen mikemmel karışım. misalen bir seferinde kız arkadaş basmış beyaz bişeyin üzerine bol sarımsaklı yoğurdu, lan dedim heralde özel bişi yedikçede yiyesim geldi sonradan öğrendim haşlanmış karnıbaharmış ki ben karnıbahar hayatta yemeyen bi insanımdır. dün itibarı ile de bildiğiniz taze fasulyeyi kızarttıktan sonra sarımsaklı yoğurtlanmışına rastladım, şimdi söyleyince en az sizin kadar bana da garip geldi ama açlıktanmıdır nedir bilemem beya beya yemiş bulundum.

burdan çıkan sonuç şudur ki; yemek seçen erkek yoktur, onu sarımsaklı yoğurtla tanıştırmamış kadın vardır.[ybkz]swh[/ybkz]

victoria azarenka

simsiyah
22 yaşında taş gibi beleruslu tenisçi. an itibarı ile ntvsporda kendisinin spora olan katkılarını izleyerek tenise olan ilgimi alakamı pekiştiriyorum. kendisine pembe mini eteğin çok yakıştığını iletir, bu entry'yi giricem diye kör olma tehlikesi atlatsamda minicik ekranda "viki" için değer diyerek her vurduğunun sayı olması için temennilerimi iletirim. ace sine kurban olduğum.

29 ekim cumhuriyet bayramı

simsiyah
87 yıl boyunca devamlı coşkuyla kutlanıldığı beyan edilen bayramdır. llk yıllarında gazeteler ve radyolarda cumhuriyetin duygusu halka aksettirilirken, sonrasında televizyonunda katılmasıyla halka coşku görsel olarak da sunulmuştur. son zamanlardaki sosyal ağların da hayatımızda yer etmesiyle coşkuyla kutlanıldığı daha da belli olmuştur.

fakat 87 yılın arkasına bu memlekette ilk defa üzücü olaylar yaşanmışçasına bu yıl devletin en üst birimleri tarafından ertelendiği kutlanmayacağı açıklanmıştır. oysa ki bu cumhuriyeti kuran mustafa kemal atatürk 10. yıl nutkunda cumhuriyetin her yıl şerefle ve mutlulukla kutlanmasını dilemiştir.

ve konuşmasının sonunda demiştir ki;

(bkz: ne mutlu türküm diyene)

eski sevgiliden öğrenilmiş şeyler

simsiyah
domates kabuğunu soymaya başlarken bıçağın domatesin zemini üzerinde oluşan kaymayı engellemek için bıçağın ucu ile domatese kabuk soyma başlangıç noktası yapmak. tanım olarak gelen bu uzun cümlenin arkasına uygulamalı olarak anlatayım;

şimdiki eski olan sevgili ile mutfakta hazırlık yapılmaktadır. görev dağılımı yapılıp salata bana kalınca domatesi soyma işide otomatikman bana kalmıştı ve ben domates soyarken domatesin pertini çıkartırdım ta ki o güne kadar. neyse efendim ben binbir zorlukla domatesin kabuğunu soymak için bıçağın keskin tarafı ile baskı uyguladıkça domatesin zemininde kayıp domatesin formunu yumuşatıp bir türlü kabuğa gereken kesiği atamazken, sevgili insanı "canım benim bıçağın ucu ile domatesi delip kaydırmadan yapsan şunu" demesiyle. o zaman kadar bu basit hamlenin nasıl aklıma gelmediğini düşünüp hayatıma yön veren kolaylık olarak sonrasında ki yıllarda domatesle aramı düzeltip gayet seviyeli bir ilişki kurmamızı sağlamıştır.
19 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol