semt bizim aşk bizim

(bkz: aldığın her kuruş helal olsun rüştü)

masadakilerin "hişştt susun ne gerek var şimdi" demesine rağmen susmayıp söylenilesi eser. [ybkz]swh[/ybkz]

(bkz: analar ne evlatlar doğuruyor)

dinleyince oha olduğum şarkı. hakikaten de adamdan çıkıyor ses. canım canım.

(bkz: hergün bir yeni bilgi)

(bkz: avunmak)

http://www.zaman.com.tr/multimedya.do?tur=video&aktifgaleri=9928&title=yogun-bakimdaki-bebeklere-makyaj-yapmislar böyle bir eşik yoktur. bunlar orospu olmuşlardır eşikleri falan kalmamıştır.

ismail yk ve soner sarıkabadayı'yı her gördüğümde başıma gelen olay.

çocukluğumun vazgeçilmez oyunu. yenen kişinin her seferin de kızma birader diye espriler yaptığı güzel oyun cici oyun.

her gün önünden geçtiğim üniversitedir. her seferinde de lan böyle üniversitelere gidenlere kıl oluyorum mis gibi yerde. şanslı veletler diye saydırıyorum. durduramıyorum kendimi. saydırıyorum.

(bkz: show tvde doktorlar)

türkiye'de dondurma sektöründe öncü firma.

ne çıkarırsa arkasından diğer firmalar başka isimlerle aynından üretiyor. az yaratıcı olun lan.

takımın önde olduğu zaman maçın bitmesini istemekte kullunılan cümle.

size küçük gelenine binmemeniz gereken oyuncak.

http://www.facebook.com/video/video.php?v=105897672790648&oid=293041370616&comments

pek ilgi görmeyen etkinlik.

(bkz: ayıp)

saçma ötesi bir uygulama.

az önce yaşadığım bir olay üzerine verdiğim tespittir.

parmağım kalktığımdan beri şiş ve inmek yerine daha da şişiyor. patronum ve bir kaç arkadaşımın önerisi üzerine önce eczaneye gittim. eczanede kalfa olduğundan yardımcı olamayacağını iki bina ötede sağlık ocağı olduğunu oraya bir göstermemi önerdi. gittim. pek gittiğim yerler değildir hastahane, sağlık ocağı falan. en son çocukken falan kızamık olduğumda gitmiştim galiba. neyse. girdim içeri. resepsiyonda kimse yok. etrafta iki hasta öyle oturuyor. bir tanesine dedim. nereye danışabilirim acaba? dedi şurada hemşire odası var dedi. gittim. hemşire ablalarım ellerinde çay oturmakta. dönüp bakmıyorlar bile. bakar mısınız? dedim. baktılar. [ybkz]swh[/ybkz] dedim parmağım şişti kime göstermem gerekiyor? nerde oturuyorsun? dedi çay içen abla yüzüme bakmadan. burda değil. dedim çalışıyorum burda. hangi sokakta? dedim [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]gözlükçü sokak. hmmm oraya semra hanım bakıyor ama ikametin orda değilse bakar mı bilmiyorum. [ybkz]swh[/ybkz] hııı oldu o zaman deyip çıktım. biraz daha dursam çayında boğardım onu.

demem o ki. tamam parmağım önemli değil. ama başka bir şey olsa. burada oturmuyorum diye burada ölmemem mi gerekiyor. bu ne sikimsonik bir iştir. daha fazla küfür etmek istiyorum ama ben bu değilim. derin nefes alıyorum. öptüm by.

(bkz: bir yönlendirmenin daha sonuna geldik)

yukarıda katılma durumu çıkması karşısında uu dediğim etknilik. hadi herkes katılacağım desin.

katılacağım. [ybkz]swh[/ybkz]

sıkça başıma gelen durum. bizim mahallenin köpekleri pek bi gönüllüdür korumalık yapmaya. yerim.

canı sıkılan yazarların bir görev aşkıyla doldurması gereken bakınızlardır.

cem yılmaz'ın bir gösterisinde söylemiş olduğu replik. dillere pelesenk olmuşluğu var.

http://www.youtube.com/watch?v=PphW4m-tCLg