yöneticilerin entry okumadığını kanıtlayan yarışmadır ya da kendinin yönetici olduğunu unutmuş yazarları bize gösteren, bilemedim. [ybkz]swh[/ybkz]
en ufak hücrelere kadar hissedilen fırtınadır.
böyle fırtınalı günlerde insanın öğrenci olup, sabahın 7sinde televizyon karşısında dört gözle "okullar tatil edildi" yazısı bekleyesi geliyor.
böyle fırtınalı günlerde insanın öğrenci olup, sabahın 7sinde televizyon karşısında dört gözle "okullar tatil edildi" yazısı bekleyesi geliyor.
(bkz: albatros)
(bkz: kalbinizle dost) [ybkz]swh[/ybkz]
Sözlüğün fakirleştiğini değil kapalinin göz göre göre yok edilmesinin kaniti yarişma.
Bir senede sadece sözlük değil tüm stad kapaliyi biraktiysa önce yönetim sonra insanlar eleştirilir, malesef durum bu.
Bir senede sadece sözlük değil tüm stad kapaliyi biraktiysa önce yönetim sonra insanlar eleştirilir, malesef durum bu.
kulağımda kulaklık orta kapının hemen bitişindeki koltuğun koridor kısmında oturmuş sabah bıraktığım sıcacık yatağımı düşünmekteydim olay anında. kulağımda harun tekin'in "güne kahveyle başladım ağzım kuru zihnim açık" sesleri ile mest halindeyken farkettim otobüsün yanaştığı duraktan yeni binmiş ilerleyen iki adamın birbinine bakışlarını. ağız okuyamasam da kavga ettikleri apaçık olan bu adamdan biraz daha pişkin olanı benim yanımda az önceki durakta inen, inerken de beni ezen ablanın boşalttığı cam kenarına oturdu. diğeri ise arkalara doğru ilerledi.
ben diyim on siz diyin on beş durak sonra arka tarafa ilerleyen geldi orta kapının düğmesine bastı. ben ise kulağımda "ben bi yokuşum sense inişim, yok ki bi derdiiinn nerden bilesin" diyen can'ın sesine kurban oluyordum. sonra bir el kol işareti peydahlandı gözlerimin önünde yanımdaki pişkine. artık daha fazla duymazdan gelemezdim. sinsi bir hareketle elimi cebime attım telefondan çekip çıkardım kulaklığı ve kendime "müzik dinliyor hiç bir şey duymuyor süsü verdim" vermez olaydım.
önce arka tarafa doğru ilerleyip orta kapının düğmesine basan; yanımdaki pişkin'e
"az delikanlı olcan az. etek giymiyorsun pantalon giyiyorsun!! hareketlerine dikkat edicen dikkat"
Diyordu ve pişkinse sadece kafa sallıyordu. ben bu çılgın ikilinin arasında kafayı yemek üzere ve bir o kadar da onları dinlemiyormuş gibi yapmaya çalışıyordum. tanrım bu ne kadar da zor bi roldü ve üzerime yapışmıştı. oysaki içimden "ne yaptı laaan bu pişkin" diye bağırmak, bağırmak istiyordum.
derken orta kapı açıldı. arka tarafa doğru ilerleyen, sonra gelip orta kapının düğmesine basan tüm bunlar yemiyormuş gibi yanımdaki pişkin'e neler neler söyleyen; ben ve diğer şaşkın yolcuları arkasında bırakıp otobüsten inmişti. tüm yolcular ve ben pişkin'e bakmamak için kendimizi kasarken otobüsün hareketlenmesiyle yanımdaki pişkin cama vurup ; arka tarafa doğru ilerleyen, sonra gelip orta kapının düğmesine basan tüm bunlar yetmiyormuş gibi yanımdaki pişkin'e neler neler söyleyen'e bir güzel "nah" çekti ve hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etti.
bizim ise kafamızda sadece "ne oldu lan" soruları kaldı..
ben diyim on siz diyin on beş durak sonra arka tarafa ilerleyen geldi orta kapının düğmesine bastı. ben ise kulağımda "ben bi yokuşum sense inişim, yok ki bi derdiiinn nerden bilesin" diyen can'ın sesine kurban oluyordum. sonra bir el kol işareti peydahlandı gözlerimin önünde yanımdaki pişkine. artık daha fazla duymazdan gelemezdim. sinsi bir hareketle elimi cebime attım telefondan çekip çıkardım kulaklığı ve kendime "müzik dinliyor hiç bir şey duymuyor süsü verdim" vermez olaydım.
önce arka tarafa doğru ilerleyip orta kapının düğmesine basan; yanımdaki pişkin'e
"az delikanlı olcan az. etek giymiyorsun pantalon giyiyorsun!! hareketlerine dikkat edicen dikkat"
Diyordu ve pişkinse sadece kafa sallıyordu. ben bu çılgın ikilinin arasında kafayı yemek üzere ve bir o kadar da onları dinlemiyormuş gibi yapmaya çalışıyordum. tanrım bu ne kadar da zor bi roldü ve üzerime yapışmıştı. oysaki içimden "ne yaptı laaan bu pişkin" diye bağırmak, bağırmak istiyordum.
derken orta kapı açıldı. arka tarafa doğru ilerleyen, sonra gelip orta kapının düğmesine basan tüm bunlar yemiyormuş gibi yanımdaki pişkin'e neler neler söyleyen; ben ve diğer şaşkın yolcuları arkasında bırakıp otobüsten inmişti. tüm yolcular ve ben pişkin'e bakmamak için kendimizi kasarken otobüsün hareketlenmesiyle yanımdaki pişkin cama vurup ; arka tarafa doğru ilerleyen, sonra gelip orta kapının düğmesine basan tüm bunlar yetmiyormuş gibi yanımdaki pişkin'e neler neler söyleyen'e bir güzel "nah" çekti ve hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etti.
bizim ise kafamızda sadece "ne oldu lan" soruları kaldı..
nik altı girmeyi en sevdiğim yazar olmasının yanı sıra bütün felaketlerin bi kendisini yoklamışlığı vardır. 21 aralık 2012'ye yaklaştığımız şu günlerde kendisinin şirince'ye doğru yola koyulduğunu düşünüyorum. öyle değilse bile aklından geçmiştir kesin. [ybkz]swh[/ybkz]
edit: şöyle bir baktım da hakkaten kendi çöplüğümmüş gibi kullanmışım buraları.
edit: şöyle bir baktım da hakkaten kendi çöplüğümmüş gibi kullanmışım buraları.
(bkz: mesai kartalları)
amacının "sözlüğü hareketlendirmek" olduğu gerçeğinin yanı sıra; biraz daha sözlüğe bağlanma, [ybkz]swh[/ybkz] bu benzeri bulunmayan dibine kadar beşiktaşlı oluşumu insanlara benimsetmek olduğu yarışmadır.
eleştirilir yanı olabilir ya da olmayabilir beş parmağın beşi de bir değil elbet ancak eleştiri yaparken de düşünmek gerekir diyorum. yaklaşık 2 aydır 1 sayfa ile sınırlı kalan sözlükten rahatsız olduğunu belirten insanların bugün gelip bu yarışma nedeniyle ya da değil bi bakmasını istiyorum kaç entry olmuşuz.
sözlük olarak en çok da "(b: sözlüğe küstürmek)" sebebiyle böyle hareketsiz kaldığımız gerçeğini göz önüne alıp öyle yapın eleştirinizi istiyorum. birileri bir şeyler için çabalarken -hem de hiç bir çıkarı olmadan- kimseyi baltalamaya hakkınız yok.
bazı şeyler şevkle olur, teşvikle olur bilirsiniz. o şevki insanların kursağında bırakmadan önce sırtınızı yaslayın ne bileyim bir çay için sonra hala makul geliyorsa tamam bırakın kursağında. ne de olsa onlar gider bi soğuk su içer üstüne, bir sırtına vuranı olur.
eleştirilir yanı olabilir ya da olmayabilir beş parmağın beşi de bir değil elbet ancak eleştiri yaparken de düşünmek gerekir diyorum. yaklaşık 2 aydır 1 sayfa ile sınırlı kalan sözlükten rahatsız olduğunu belirten insanların bugün gelip bu yarışma nedeniyle ya da değil bi bakmasını istiyorum kaç entry olmuşuz.
sözlük olarak en çok da "(b: sözlüğe küstürmek)" sebebiyle böyle hareketsiz kaldığımız gerçeğini göz önüne alıp öyle yapın eleştirinizi istiyorum. birileri bir şeyler için çabalarken -hem de hiç bir çıkarı olmadan- kimseyi baltalamaya hakkınız yok.
bazı şeyler şevkle olur, teşvikle olur bilirsiniz. o şevki insanların kursağında bırakmadan önce sırtınızı yaslayın ne bileyim bir çay için sonra hala makul geliyorsa tamam bırakın kursağında. ne de olsa onlar gider bi soğuk su içer üstüne, bir sırtına vuranı olur.
küçük şeylerden mutlu olabiliyorum evet ama daha da küçük şeyler yüzünden mutluluklarım yıkılabiliyor.
" sinan erdem " den oluşun iki kelimeyi okuduktan sonra hayallere kapıldığım maçımız. öyle ki hayallerim yıkılmasın diye devamını bile okumadım.
yazarlığı onaylanmış 3. nesil taraftar, aramıza hoşgeldi.
tamamen tesadüf müdür bilmiyorum ama geçen sene yapılan 19 mart 2011 beşiktaş kayserispor maçı bedava bilet yarışması'nın bu sezonki versiyonu yeni yarışma.
kayserispor maçı için bir gelenek haline gelmesi olası mıdır? neden olmasın. [ybkz]swh[/ybkz]
yarışma basit; salı ve cuma günü sabahına kadar en çok entry giren yazarımıza 1 adet yeni açık bileti alıyor ve hep beraber maç izliyoruz. bizimle izlemek istemeyen yazarları da anlayışla karşılıyoruz. [ybkz]swh[/ybkz] yarışmaya yöneticilerin entryleri ve bugün yazılan entryler dahil edilmiyor.
yarışmayı kombinesi olan bir yazarımız kazanırsa istediği bir arkadaşına -ya da sözlük yazarına - verebilir bileti.
entryler; entry girmek için değil de format dahilinde yazılırsa ayrıca şükela olur. gazamız mübarek olsun, klavyenize zeval gelmesin.
dipnot: kazanan talihliye 2 adet bira da sözlük başkanımız oyunbozan'danmış duymadım demeyin. [ybkz]swh[/ybkz]
kayserispor maçı için bir gelenek haline gelmesi olası mıdır? neden olmasın. [ybkz]swh[/ybkz]
yarışma basit; salı ve cuma günü sabahına kadar en çok entry giren yazarımıza 1 adet yeni açık bileti alıyor ve hep beraber maç izliyoruz. bizimle izlemek istemeyen yazarları da anlayışla karşılıyoruz. [ybkz]swh[/ybkz] yarışmaya yöneticilerin entryleri ve bugün yazılan entryler dahil edilmiyor.
yarışmayı kombinesi olan bir yazarımız kazanırsa istediği bir arkadaşına -ya da sözlük yazarına - verebilir bileti.
entryler; entry girmek için değil de format dahilinde yazılırsa ayrıca şükela olur. gazamız mübarek olsun, klavyenize zeval gelmesin.
dipnot: kazanan talihliye 2 adet bira da sözlük başkanımız oyunbozan'danmış duymadım demeyin. [ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: at yalanı )
(bkz: serhat çetin'in ntvspor'a verdiği ayar)[ybkz]swh[/ybkz]
---------------alıntı---------------
babam oto sanayiye yolladi.. Yanlislikla Beşiktaş altyapisina gittim. Az kalsin Antep altyapisina kiraliyorlardi..
---------------alıntı---------------
[ybkz]swh[/ybkz]
babam oto sanayiye yolladi.. Yanlislikla Beşiktaş altyapisina gittim. Az kalsin Antep altyapisina kiraliyorlardi..
---------------alıntı---------------
[ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?