confessions

saniyede yirmidört kare

5. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 1454
  2. takipçi 0
  3. puan 32644

3 senelik ilişkiyi bitirmek

saniyede yirmidört kare
yemez çünkü, hele ki yirmili yaşlarda yaşanan bir ilişki ise yerine oturtmaya çalıştığınız tüm taşlar bir bir o yerlerinden oynar. yarattığı yıkımdan bahsetmiyorum bile. üç yıl büyük bir zaman ve büyük bir emektir. o üç yılın sonunda, ilişki iyi veya kötü bitti fark etmeksizin başka bir insanı tanımak, başka bir hayata karışmak zor gelir.

açıkcası 30 yıllık bir evlilik bittiğindeki yaşattığı yıkım ile 3 yıllık ilişkinin bitişinin yıkımı bazı konularda bir değildir. 30 yıllık evlilikte zaten bir hayatın büyük bölümü yaşanıp bitirilmiştir, yeni bir plan kurmak, yeni bir ilişkiye başlamak, kısacası 'yeni' her şeye gerek yoktur. evde oturup evlilik programı izlersin veya örgü örersin. kodumun dünyasından göçmeden önce vaktini öldürürsün.

bedelli askerlik

saniyede yirmidört kare
18 bin lira verilerek yapılan şey. devletin bir de bu açıdan halkını sömürmesi. iliğimizi kemimiğimizi sömürdünüz.
zaten askerliğin mecburiyeti komple mantıksızken, bir insan 18bin lirayı vererek neden bundan 'kurtulmak' zorunda bırakılsın. bir de bu parayı veremedikleri için, bunu yapmak 'zorunda' olan insanlar var. adam yıllarca okuyor, belki de mesleğinde iyi bir yere de gelecek, toplumun iyi bir ferdi olacak. ne için? 5 ay/12 ay oraya gidip delirmek için mi? mıntıka temizliği yapılmadan da 'adam' olunuyor, hayat tecrübesi ediniliyor.

18 bin lirayı ben buraya vereceğime gidip lisansüstü eğitimimi tamamlamak için kullanmak isterim. resmen hibe ediyoruz, gidip bankalardan kredi çekiyoruz. (nereden baksan faizlerle de 4-5bin lirayı da sokağa atıyoruz) bu şartlarda yeni işe başlamışların alabileceği maksimum maaş olan 2 bin liranın büyük bir kısmını da uzun yıllar bankaya ödemek zorunda bırakılıyoruz.

zaten fakiriz be devlet baba, vurma artık öldük.

dip not: anayasa mahkemesi eşitsizlik yok diyormuş. ama var, buz gibi de eşitsizlik var. ama öyle bir şey ki, 'adalet, eşitlik' namına savunduğum ne varsa bu bedelli askerlik meselesinde 'yapabilen tabi yapacak!' diyorum. bu defa savunduğum değerlerle ters düşüyorum. sistem gittikçe bizi kendisine benzetiyor. yıldım.

komşunun faturası daha fazla gelince sevinmek

saniyede yirmidört kare
resmen fakirlik emaresidir. azıcık tutumlu oldum diye sevinmek için, kapıların önüne yeni bırakılmış tüm faturalara çaktırmadan göz ucuyla bakıp bakıp bir nevi faturaları da taciz etmiş oluyoruz. utanıyorum da bunu yaparken ama elimde değil, apartmanın içinde başkasına ait fatura görünce dayanamıyor bakıyor, kendi faturamla kıyaslıyorum. 20 tl bile az gelse seviniyorum, eğer benden daha az fatura gelmiş komşum varsa içten içe onu pintilikle, cimrilikle suçluyorum.

fakirlik çok zor arkadaşlar. fakir olmayın.

1 aralık 2014 kardemir karabükspor beşiktaş maçı

saniyede yirmidört kare
(bkz: lider buraya)

1-2 olmuşken, dejavu yaşadım. 27 ekim 2014 sai kayseri erciyesspor beşiktaş maçında olduğu gibi, 2 gol atmışken, maç sana döner sanıyorken bir de ne göresin maç gitmiş 3-2! üstelik kendi ellerimizle verecektik maçı. son haftalara ve maçların son bölümlerine bakınca, -tamam beşiktaş kanseri dedik güldük eğlendik bitti, biraz eğri oturup doğru konuşalım şimdi- açıkcası ben rakip takım olsam ''beşiktaş zaten son dakikalarda maç veriyor, biz iyisi mi gol attırmayalım, kapanalım, iyice bir yorulsunlar, zaten karambolden ya da savunma hatasından mutlaka gol atarız'' derim. zaten değişiklik yapması olası futbolcular da maçı alıp daha yukarılara taşımayacak (geçen haftalarda necip biraz umutlandırdı, o da bugün oyuna girdi ve dokunduğu ilk topta faul yaptı, mustafa pektemek desen, sinirinden kasaba bağladı) ki ben şu kadarcık futbol anlayışımla bunu diyorsam adamlar mutlaka diyorlardır.

neyse biraz daha sosa asistlerine ve demba ba gollerine sevinceğim. bu problemi son düşünürüm.
9 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol