saanen

son zamanlarda türemiş emo tiplerin oluşturduğu sözde rock gruplarına ders niyetine dinletilmesi gereken gerçek rock grubu malt'ın gerçek rock albümü.

kişiyi kahraman yapacak olan ölümdür.
ha ben uykudayken ölmeyi tercih ederim o ayrı.

on dokuzuncu yüzyılda yaşamış olan ingiliz yazar.
dikkat çekmek amacıyla yapılan çevirinin kurbanı olup ülkemizde (vurgula: aşk ve gurur) adıyla yayınlanan (vurgula: pride and prejudice) en çok bilinen eseridir. bunun yanı sıra emma, sense and sensibilty, persuasion gibi dizi ve sinema sektöründe defalarca uyarlamaları çekilip pek çok filme de ilham veren önemli eserleri bulunmaktadır.
yaşadığı dönemdeki kadın-erkek ilişkilerinin anlatıldığı romanlar; konu olarak çok sığ gözükse de kaleme alınış şekli, yaratılan karakterlerin derinliği, dönemin ingiltere' sindeki sosyal duruma eleştirici bakış açısı, olayların anlatımındaki gerçeçilik gibi özellikler sebebiyle klasik olmuş eserlerdir.
kendisi kadınların kitap yazmasının çok zor olduğu bir dönemde yazarlık yapmış olup dönem şartları da göz önüne alındığında oldukça güçlü ve cesur kadın karakterler yaratmıştır. edebi yönünün yanı sıra kadınlara yapılan dayatmaları sorgulayan bu tavrı nedeniyle de çok saygı duyulan bir yazardır.

eğer formayı giymiş olan küçük bir çocuksa mutlaka yanına gidip ne kadar şık olduğunu söyleyerek iltifatlarda bulunduğum durumdur.

zaten yaşlı olan ve daha çok yaşlanan yazar. [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]
şaka bir yana üzerine tam oturan ve ona çok yakışan nice yaşlar dilerim. [ybkz]swh[/ybkz]

http://goo.gl/gOwS4v

ne yapsa bu ülkeye yaranamayacak dürüst siyasetçi.
kardeşinin bekçilik yaptığı haberleri çıktığı dönem ''adamın kardeşine bile hayrı yok. bu ülkeye hiç yaramaz.'' denildiğini kendi kulaklarımla duydum. bunu söyleyen üniversite mezunu davar gibi çevremde çok fazla sayıda adam olduğunu da belirtmeliyim.
çok cahil, dinlemeyi bilmeyen ve peşin hükümlü insanların çoğunlukta olduğu bu ülkede maalesef kemal kılıçdaroğlu gibi insanların yaptıklarının bir önemi yok. dinlenmedikleri ve takip edilmedikleri halde muhalefet yapamadıkları için eleştirilmeleri gerçekten komik. genel olarak diziler ve acun ılıcalı programlarından başka herhangi bir program izlemeyen, siyasi konuların konuşulduğu yayınlardan habersiz kitlenin; akp'nin karşısında muhalefet yapabilecek bir parti olmadığı fikrine nasıl sahip olabildiğine gerçekten şaşırıyorum.
zaten türkiye'de chp'nin temsil ettiği görüşe sahip insanların oranı taş çatlasın yüzde otuz.
yani kemal kılıçdaroğlu'nun başarılı olmasının mümkünatı yok.

(bkz: halay çeken insanları düşünmek)

kardeşimi askere göndereceğim haftaya denk gelen bir hazırlık maçı olması nedeniyle önceleri çok önemsemediğim maç.
peki ya şimdi?!!
gözümde adeta bir memleket meselesi.

gerçekten çok iyi oyuncudur.
six feet under dizisinde canlandırmış olduğu david fisher karakteri ile dexter'ın, herhangi birer dakikalık görüntülerini kıyaslamak bile bu adamın ne kadar yetenekli olduğunu gösterir.

(vurgula: american beauty) filminin yapımcısı olan alan ball'ın yaratıcısı olduğu aşmış dizi.
cenaze evi işleten fisher ailesinin hayatını konu alan bu yapım bir diziden çok daha fazlası olup gözümde bir şaheserdir. 5 sezon sürmüş olan (vurgula: six feet under); kendi gibi efsane bir finalle sona ermiş ve pek çok diziseverin gönlünde ulaşılması oldukça zor bir yer edinmiştir.

(bkz: six feet under)

bugün yapmış olduğu konuşmada adana valisi ile ilgili ''yedirmeyiz'' demiştir.
allahım sen aklıma mukayyet ol.

(bkz: overrated)

#307660 nolu entrysine bir türlü artı oy veremediğim yazar.

yılların eskitemediği 3 doors down şarkısı.
sol framede 3 doors down başlığı görülünce yıllar sonra açılıp dinlenmiş ve müziğin daha güzel olduğu ya da daha güzel müzik dinlediğimiz o günlere götürmüştür.

özleyen varsa diye;

http://goo.gl/IhHL

terlemekten nefret ediyordur. terledikten sonra kendinden nefret ediyordur. terleyen insanlardan nefret ediyordur. terlemiş insanların yüzündeki teri sildikten sonra az sonra dokunacağı kağıda ya da kaleme dokunmasından nefret ediyordur. ter kokusundan nefret ediyordur. insanların kaçınılmaz şekilde terlediği toplu taşıma araçlarından nefret ediyordur.

kısacası çok haklı insandır.

gitmek için çok çabaladığım ama yine de gidemediğim fuar.
metrobüs durağıyla fuarı birbirine bağlayan üst geçitten karşıya geçip fuara girebilmek nasip olmadı çünkü. söz konusu üst geçit insanların ağırlığını kaldıramayıp sallanmaya başladığı için polis geçişi durdurmak zorunda kaldı. azimli olanlar e5 ten karşıya geçmek için bariyerlerden atlayarak fuara ulaştılar. o azmi göstermek isteyen ben ise yanımdaki arkadaşın etek giymesi yüzünden bariyerlerden atlayamaması nedeniyle kös kös metrobüse geri dönmeye çalıştım. çalıştım diyorum çünkü izdiham nedeniyle metrobüs girişleri tıkanmıştı. 3 metrelik yolu 20 dakikada yürüyemeyince sinirlerim iyice laçka oldu.
en tuhafı da insanların elinde kitap olmamasıydı. sallanan üst geçitten bile daha rahatsız edici olan bu durum yüzünden çevremdeki herkesten nefret ettim ve ''yanımda keşke bir uzi olsa.'' diye düşündüm. ''say hello to my little friend.'' diyerek gerekeni yapar ve kitapseverlere girişi açarak bir kahraman olabilirdim.
kısmetse önümüzdeki seneye artık. [ybkz]swh[/ybkz]

beşiktaş'ın kayserispor'u 3-0 yendiği maç.

neşeme neşe katmış açıklamadır.
işte bunlar hep sevgi.
bülent arınç'ın twitter hesabında selami şahin'den (vurgula: ''seninle başım dertte'' ) şarkısını paylaşacağı günleri iple çekiyorum.