confessions

rölanti

3. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 756
  2. takipçi 0
  3. puan 17119

türk polisi

rölanti
izmir'de gündüz vakti polis eylemcileri kovalıyor. polisin arkasında, hatta polisle beraber koşan elleri sopalı insanlar var. kim oldukları belli değil ama kime hizmet edecekleri belli. içlerinde yüzü maskeli olanlar bile var. kaldırımda bir vatandaş var, yanında eşiyle beraber olan biteni kaydetmeye çalışıyor. ya cep telefonuyla, ya da video kamerayla. olay gündüz vakti oluyor ve vatandaşın yaptığı şey gayet normal.

polisin yanında, eylemcileri dövmek için yürüyen gruptan birileri bu vatandaşı farkediyor. ''ne çekiyorsun şerefsiz'' diyor. ''kapat dedim geri zekalı'' diyor. vatandaş ''tamam tamam'' diyor. sonra arbede çıkıyor ve vatandaş ''karım yanımda yapma'' diye bağırıyor.

karısının yanında, eylemcileri kovalayan polisleri çeken vatandaşı darp ediyorlar. çekim yaptırmıyorlar. kendi halkını dövmek için, sokaktan adam toplayan polis teşkilatına hiç girmeyeceğim. kendi halkını dövmek için, iktidar yanlılarıyla işi birliği yapan polis teşkilatına hiç girmeyeceğim. ona, buna provokatör deyip provokatörlüğün allahını yapan polis teşkilatına hiç ama hiç girmeyeceğim.

benim olayım başka aga;

şimdi sizden, ethem sarısülük ve abdullah cömert'in ailelerinin yerine kendinizi koymanızı istemiyorum. o acıyı yaşamanızı istemiyorum, o kadar ağır bir ironi yapmanızı hiç istemiyorum. sadece şu vatandaşın yerine kendinizi koymanızı istiyorum. bir dakikalığına sade bir vatandaş olduğunuzu düşünmenizi istiyorum. kendi ülkenizde, kendi polisinizden ve yanındaki hiç tanımadığınız insanlardan sadece olan biteni kaydettiğiniz için darp edildiğinizi düşünmenizi istiyorum. son olarak da karınızın da yanınızda olmasını, bu yaşananları görmesini istiyorum.

polis sizin dostunuzdur, arkadaşınızdır diyen pek muhterem sevgili polis. sana diyorum polis arkadaşım, sana diyorum polis dostum. iki dakikalığına şu elindeki işleri bırak da, koy bakalım bu vatandaşın yerine kendini. fazla değil iki dakika. karın da yanında olacak, unutma! madem arkadaşız, madem dostuz görelim bakalım adamlığını. hadi.

http://webtv.hurriyet.com.tr/2/50299/23427416/1/iste-izmir-de-polisin-arkasindan-giden-eli-sopali-siviller.aspx

beşiktaş 110. yıl tişörtü

rölanti
feda tişörtünde olduğu gibi, arma seçimi başarılı armanın basıldığı kumaş ve kesimi rezalet. enine geniş, boyuna kısa kolları hulk bir kesim üzerine çalışma yapılmış. beğenmesem bile alıp, çekmeceye koyacağım bu tişörtü.

kartal yuvasında tasarımcı olarak, beyaz fanilasının yarısını siyaha boyayan boyacı çocuk çalışmalı. çok daha iyi tasarımlar çıkartacaktır, üstelik paraya da ihtiyacı var.

3 mart 2013 beşiktaş fenerbahçe maçı

rölanti
öyle bir maçtır ki bu; yenilmeyeceğimiz, beraberlik durumunda sessiz kalacağımız, galibiyet halinde ise şampiyonluk umutlarımızı dertli dertli, alkolik alkolik, bağlamalı-efkârlı şampiyon olacağız beşiktaşım bu sene ile yeşerteceğimiz.http://www.youtube.com/watch?v=jTqn1AT7qfE

işin kıssadan hissesi, çıkıp oyna şu evliyasını siktiğimin topunu be kartalım. (vurgula: saldır beşiktaşım)

9 şubat 2013 sanica boru elazığspor beşiktaş maçı

rölanti
dün akşam oturduk arkadaşlarla maçı konuşuyoruz..elazığspor'la en son ne zaman oynadığımızı konuştuk, yılmaz vural dedik, fabio bilica'nın kazdığı çukurdan, beşiktaş'ın belini büken sakatlıklardan bahsettik.. ulan biri de çıkıp "şöyle kazanırız, böyle kazanırız boruyu döşeriz." demedi.

skor tabelasının umurumuzda olmadığı maç.

umut hiç tükenmez tabi o ayrı. (bkz: şampiyon olacağız beşiktaşım bu sene)

gece

rölanti
--zeki demirkubuz--

gündüz iyi, doğru, güzel ve ahlaklı olan ne varsa giyilir, akşama kadar oynanır, ama gece olup karanlık çökünce kurt adam gibi gerçeği ortaya çıkar. işkence tezgâhları kurulur, güçlüler güçsüzlere, erkekler kadınlara, onlar çocuklara, kısacası gücü yeten yettiğine. yalanlar söylenir, her türlü zulüm yapılır. ertesi gün bir kısmını gördüğünüz üçüncü sayfa haberlerinin çoğu geceleri yaşanır, geceleri tasarlanır. ama ertesi gün hiçbir şey yokmuş gibi yola devam edilir. çıplak gerçekle ilgilenen herkes bu toplumda çelişkili, anlaşılmaz ve marjinal karşılanır ve toplum bu insanları asla affetmez.

--zeki demirkubuz--

1 şubat 2013 beşiktaş kdç karabükspor maçı

rölanti
elle düzeltilen bir top ve ardından sivok'un kalçasına müteakiben, 90 diye tabir ettiğimiz yere giden meşin yuvarlak sonrası 2-2 sonuçlanan 2 puan bıraktığımız 19 ocak 2013 beşiktaş istanbul bşb maçı ve bu maçın ardından sezonun en kötü futbolunu oynayarak, ömrümüzden 729 gün 9 saat götüren 27 ocak 2013 galatasaray beşiktaş maçı sonrası "ilaç" niteliğindeki mücadele. söz bu entry de bahsedilen ilaç, "kesin kazanacağız, her şey güzel olacak" anlamı taşımıyor zira bu kadar eksikle bir hayli zor geçecek.evet.

anlayacağın, son iki hafta yaşadığımız stresin yanına bile yaklaşamayacak, sahada delikanlı bir rakibimiz olacağından; (vurgula: ilaç ).

unutmadan, (vurgula: yine mi cuma !)

sözlük yazarlarının itirafları

rölanti
hayatıma giren herkese en yakın en sevecen en dost halimle yaklaştım bugüne kadar..herkese canım, kanım gibi davrandım.. meğerse yanlış bir çizgideymişim, bunu olması gerekenden geç anlamak insana koyduğundan belki bilmiyorum ama ciddi bir yıkkınlık bir çöküş yaşadım son bir haftada.. çoğu insan gözümden o kadar çok düştü ki bugün itibariyle, yeni tanıştığım herhangi bir insan bile o şahıslardan daha değerli olacak.

25 ocak 2013 montepaschi siena beşiktaş maçı

rölanti
kaybedişlerimize bir yenisini eklediğimiz maç. neden kaybettiğimizin bir önemi yok, zira çözüm üretecek malzeme yok. kaybettik işte o ya da bu nedenden. kaybettik lan. euroleague denen meretin fazlası zararmış. evet. "euroleague, beko basketbol ligine benzemiyor"-muş, doğru. cemal nalga manav, can akın rahat, randal falker rastalı kazma imiş, anladık. gasper vidmar, bizim kadar belki bizden de fazla inanmış. hata mı etmiş? hayır. aldığı paranın hakkını vermek istemiş, yapması gerekeni yapmış. beats audio kulaklıklarla ısınarak triplere girmeden, disiplinsiz hareketlerde bulunup kadro dışı kalmadan.

(bkz: sonumuz hayır olsun)

27 ocak 2013 galatasaray beşiktaş maçı

rölanti
(vurgula: fernandes), (vurgula: almeida) sakatlıklarının akıbeti nedir? ilk 11 çıkabilecek duruma geldiler mi? (vurgula: dentinho), 18 kişilik kadroya alınacak mi? (vurgula: uğur boral) yokluğunda sol bek olarak (vurgula: emre özkan) mı (vurgula: gökhan süzen) mi görev yapacak? hakem (vurgula: tolga özkalfa) ne tür ibnelikler peşinde olacak? (vurgula: sneijder)'in eşi (vurgula: yolanthe) tribünde yerini alacak mı? (vurgula: burak yılmaz) atlayışlarına bir yenisini ekleyecek mi? (vurgula: felipe melo) ne ayak? (vurgula: fatih terim) adam mı? (vurgula: ultaslan) travesti mi? (vurgula: beyoğlu yosması) kim? tüm bu soruların cevabı bu derbide kaçırmayın. (vurgula: corintihians)'lı kardeşim sen de (vurgula: dentinho)'yu izleyemeyeceğim, (vurgula: melo) ne ayak göremeyeceğim diye üzülme sana da bir güzellik yaptık, ligimizin yayın haklarını ülkene pazarladık. (vurgula: espn) kanalından bu maçı izleyebileceksin.

27 ocak 2013 galatasaray beşiktaş maçı

rölanti
kendilerinden fazla koşan takımlara karşı hep puan kaybeden Galatasaray, normal şartlarda Beşiktaş'a mağlup olur. Sneijder'i kılı tüyü hepsi hesap edildi bunların. ama bir "ibnelik" faktörü var ki galatasaray bu işi çok iyi yapıyor. fatih terimin bu takıma gelir gelmez ilk işi ibneliği ve futbolu aynı anda başarabilen oyuncuları transfer etmek olmuştu zaten. bkz. Melo-Burak-Eboue.

her Beşiktaş-Galatasaray derbisinde mücadele etmek zorunda olduğumuz gibi bu maçta da önce ibnelerle sonra düdük ile mücadele edeceğiz ha bunları yaparken araya bir de gol sıkıştırırsak menemen tadından yenmez.. en son bunu yaptığımız 6 mayıs 2012 Galatasaray Beşiktaş maçında bir elin parmağı kadar galatasaray taraftarı kalp krizi geçirmiş idi.

(bkz: saldır beşiktaşım )

bruno ferreira bonfim dentinho

rölanti
topu aşırtıp, savunmayı şaşırtan Corinthians alt yapısından yetişmiş, sol kanadın tozunu attıran, her iki ayağını da kullanabilen, sol açık ve forvet olarak görev yapabilen yeni transferimiz.

corinthians kariyeri ile shakhtar kariyeri birbiriyle alakasız olsa da Beşiktaşımızda kendisini bulacaktır diye düşünüyorum iyi düşünelim iyi olsun hayırlı olsun.

http://www.youtube.com/watch?v=yLJDErDT554

renkli basın

rölanti
troll mü? troll, renkli mi? renkli, adi mi? adi, basın ahlakı mı? "o da ne lan" medya topluluğu. 11 maçtır mağlup olmayan Beşiktaş'dan hiç bahsetmezken gökhan-fernandes arasında yaşanan fernandes'in özür dilemesiyle sonuçlanan gerginliği, kırmızı grafiklerle fight club şeklinde lanse edip her zamanki gibi şaşırtmamıştır.

17 ocak 2013 beşiktaş barcelona regal maçı

rölanti
beni üzen maç. kazansaydık da üzülecektim tabii. euroleague top 16 ilk maçında ciddiyetsizliğinden khimki'yi elinden kaçırıp, mağlup oluyorsun. olympiakos, caja laboral maçlarında ise sahada yoksun. barcelona'ya kafa tutuyorsun utanmadan maç başında "dur az kaldı, belanı sikeceğiz barca" mesajını veriyorsun maç başa baş skorla devam ediyor bitime 3 dakika kala fark 10 sayıya kadar çıkıyor, oyundan düşüyorsun bi anda bilmiyor musun ulan basketbolda 3 dakika ne kadar uzun bir süre? bilmiyorsun işte ya da bilmiyormuş gibi yapıyorsun, "yensek n'olacak ki yeeeaaa" düşüncesindesin. erman kunter 'in kenarda yaşadığı stres umurunda bile değil.. maç başında verdiğin mesajı gören, kazanabileceğine inanan taraftarı uğrattığın hayal kırıklığından bahsetmiyorum bile, bahsetmeyeceğim de. o taraftarın zaten basketboldan haberi yok "maç var!" demişler gelmiş.. jasikevicius her pozisyona itiraz edip hakemlerle konuşuyor, onları etki altına almak peşinde taraftar bunu görmüyor bile gözü dönmüş bağırıyor "sevemez kiiiimse seniiiğğğ" hakemlerin hatalı kararlarına ise sessiz sinema oynayarak tepki veriyor bu taraftar.. fark +6 olduğunda da durum aynı.. tamam bu takım top 16 ya kalarak büyük başarı elde etti ama sen hedefi küçük tutarsan oyuncuların da ona göre basketbol oynar.. ne yaptınız bu sporculara "beyler top 16 ya kaldık, takılın artık kafanıza göre aldığınız sonuçlar önemli değil, yatın aşağı" mı dendi? bir takımın 1 ayda bu kadar değişmesi için böyle bir şey olması gerekir.. sonuç olarak; ne taraftar ne yönetim ne de oyuncu kadrosu olarak hazır değiliz avrupa da basketbol oynamaya.. her eleştiriyi "feda yeaaa, tasarruf." diyerek savuşturmaya çalışan beşiktaş yönetimi bazı şeylerin farkına varmalı artık..

beleştepe

rölanti
beşiktaş inönü stadyumunun taksime bakan kısmında stadyum dışında yeni açık ile numaralının arasında bir yerde kalan sahanın sadece 3 de 1lik kısmını görebileceğiniz seyyar tribün.

adının beleştepe olduğuna bakmayın, 3 villası olan bir adamı da burada görebilirsiniz elinde simitle..

filip holosko

rölanti
23 yaşındaydı saha dışındaki görüntüsü, hal ve hareketlerine bakıldığında içi içine sığmayan şen şakrak bir çocuktu.sene 2007 manisasporda oynuyordu o dönem. bitmek bilmeyen enerjisiyle attığı goller ve istikrarı, çalışkanlığı türkiye liglerinin en büyük camialarından olan beşiktaş, fenerbahçe, galatasaray'ın dikkatini çekti. gazeteler holosko'ya her gün farklı bir forma giydirip manşetten veriyordu haberi. uzun görüşmeler sonu holosko'nun kararını fox tv'de yayınlanan verkaç adlı programdan öğrendik.http://www.youtube.com/watch?v=yG-Gi2tXLSk manisaspor'da oynadığı müthiş futbolu Beşiktaş'da devam ettireceğinden kimsenin şüphesi yoktu. Beşiktaş'da ilk kez forma giydiği, 2008-09 sezonunda 30 lig maçında 10 gol atabilmişti Holosko. "daha yeni geldi","alışma süreci", vb. şeyler söyledik. 2009-10 sezonunu bitirdiğimizde 18 lig maçında 6 gol atabildi, 2010-11 sezonun ilk yarısında ise 16 lig maçında sadece 2 gol. o bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, istikrarından eser yoktu holosko'nun. her konuda olduğu gibi holosko konusunda da ikiye ayrıldı beşiktaş taraftarı. bir taraf "beşiktaş'ın topçusu değil" derken diğer taraf doğru yerde oynatılmadığını ve diğer oyuncular tarafından gerekli pasları alamadığını düşünerek savunuyordu holosko'yu. yönetim, holosko'ya kötü performansını neden göstererek onu istanbul b.ş.b. spor'a kiraladı. "gitmem" demedi paşa paşa gitti holosko. transferin gözdesi değil "vasat bir yabancı"ydı artık. ibb de 10 lig maçında 5 gol atarak "eh" dedirtti ve sezon sonu çok sevdiğini söylediği Beşiktaş'ına geri döndü. 2011-12 sezonunda da şanssızlıklar yakasını bırakmadı holosko'nun 36 lig maçının 18inde oynayabildi bu maçların sadece 8inde ilk 11 başlayabildi ve sadece 3 gol attı. Beşiktaş'ın yeni başkanı fikret orman, Holosko'dan bu sezonun tasarruf sezonu olduğunu,ücretinde indirime gitmesini bunu kabul etmemesi halinde kendisi ile yolların ayrılacağını iletti. holosko, bunu kabul etti.her 3 beşiktaşlıdan 2si holosko'nun aldığı parayı hak etmediğini, gitmesi gerektiğini ve beşiktaş'ın futbolcusu olmadığını düşünüyordu lakin 2012-13 sezonu başlayana kadar. bu sezon neler yaptıklarını anlatmaya gerek yok. beşiktaş maçlarını izleyen herkesin gördüğü şeyler.. bugün beşiktaş'ın en önemli silahlarından biri holosko. bir aksilik olmazsa da futbolu beşiktaş'ında bırakacak. beşiktaş'ın kulüp olarak son 5 yıldaki durumu da holosko'nun beşiktaş kariyerinde gizli aslında.. holosko'yu bekleyen beşiktaş taraftarı ile beşiktaş'ın güzel günler göreceğine inanan aynı taraftar.. holosko beşiktaş'la büyüdü beşiktaş'lı holosko oldu.. sözün özü "(vurgula: Holosko beşiktaş'tır..)"http://www.youtube.com/watch?v=Z3CExyFnNwQ

doğum günün kutlu olsun, o kutsal formayı giydiğin nice yıllara...

2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol